Sunan Abu Dawud

...

(5) Kitāb: Prayer (Kitab Al-Salat): Voluntary Prayers

(5) ...

Sa'd b. Hişâm (r.a.)'dan; demiştir ki: Karımı boşadım ve Medine'de bulunan bana ait bir akarı satmak ve silah satın alıp gazaya iştirak etmek için Medine'ye geldim. Nebi (s.a.v.)'in ashabından bir toplulukla karşılaştım. Bana; "Bizden altı kişi daha böyle yapmak istemişse de, Nebi (s.a.v.) onları bu işten nehyetti ve (kendilerine) "Gerçekten Allah'ın Resulünde sizin için güzel bu örnek vardır" buyurdu" dediler. Bunun üzerine İbn Abbâs'a geldim. O'na Nebi (s.a.v.)'in vitrini sordum (da bana): Sana Resûlullah (s.a.v.)'in vitrini insanların en iyi bilenini göstereyim mi? Hemen (Hz.) Âişe'ye git, diye cevab verdi. Bunun üzerine Hz. Âişe'ye gitmeye karar verdim ve Hakîm b. Eflah'dan bana arkadaşlık etmesini rica ettim. Kabul etmedi. Bunun üzerine "Allah aşkına" diyerek kendisine and verdim de benimle beraber gel(meyi kabul et)di. Hz. Âişe'nin (kapısına vardık ve) yanına girmek için izin istedik. Hz. Âişe: Kimdir o? diye sordu. (Hakîm de): Hakîm b. Eflâh, diye cevab verdi. (Hz. Âişe): Yanındaki kimdir? dedi. (Hakîm:) Sa'd b. Hişâm'dır, dedi. (Hz. Âişe:) Şu Uhud'da şehid edilen Âmir'in oğlu Hişâm mı? dedi. (Hakîm:) Evet dedim ya! diye cevab verdi. (Hz. Âişe de:) Âmir ne iyi insandı! dedi. (Sa'd b. Hişâm) dedi ki: Ben: Ey Mu'minlerin annesi, bana Resûlullah'ın ahlâkını anlat dedim. O da: Sen Kur'ân okuyorsun değil mi? İşte gerçekten Resûlullah'ın ahlâkı Kur'an idi, dedi. Ben: Bana Resûlullah (s.a.v.)'in gece namazım anlat, dedim. Sen Kur'ân'ı (yani Kur'ân'daki Müzemmil) sûresini okuyorsun değil mi? dedi. Ben de: Evet, dedim. O da: Bu sürenin başı nazil olunca Resûlullah (s.a.v.)'in ashabı (geceleyin) kalktılar da ayakları şişinceye kadar (namaz kıldılar). Bu sûrenin sonu on iki ay semâda tutuldu. (On iki ay) sonra son tarafı nazil oldu. gece namazı da farzdan sonra (kılınan) bir nafile hâlini aldı; diye cevab verdi. Ben: Bana Nebi (s.a.v.)'in vitrini anlat, dedim. (O da:) Hiç oturmadan sekiz rekat (namaz) kılardı. Ancak sekizinci (rekat)da otururdu. Sonra kalkar bir rekat daha kılardı. Sekizinci ve dokuzuncu rekatların dışında oturmazdı ve sadece dokuzuncu rekatte selâm verirdi. Daha sonra kalkar iki rekât de oturarak kılardı. İşte yavrucuğum bu namaz onbir rekattır.Yaşlanıp da şişmanlayınca yedi rekat vitr kılıyordu. Ancak altıncı ve yedinci rekatte oturuyor, selâmı da sadece yedinci rekatte veriyordu. Sonra da kalkıyor ve oturarak iki rekat daha kılıyordu. Ey yavrucuğum, işte bu (namaz) da dokuz rekattır. Resûlullah (s.a.v.) hiç bir zaman geceyi sabaha kadar tamamen namaz kılarak da geçirmedi, Kur'ân okuyarak da geçirmedi. Ramazanın dışında hiç bir ay'ı da tamamen oruçlu olarak geçirmedi. (Nafile) bir namaz kıldı mı ona devam ederdi. Uykulu gözleri kendisine galebe edecek olursa, (o namazı) gündüzün on iki rekat olarak kılardı, dedi. İbn Abbas'a geldim kendisine bu durumu haber verdim; "Vallahi (doğru) söz dediğin böyle olur. Şayet ben onunla konuşuyor olsaydım, ona varır bu sözü bizzat kendi ağzından dinlerdim; dedi. Ben de: Eğer ben senin onunla konuşmadığım bilseydim. (Bunları) sana anlatmazdım, dedim

...
Referans:5 1342