Sahih-i Buhari
...
(21) Kitāb: Namaz İçinde Ameller
(21) ...
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Abbas r.a.'dan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: O (Abdullah İbn Abbas) bir gece Nebi'in eşi -kendisinin de teyzesi-Meymûne'nin yanında kaldı. (İbn Abbas şöyle der): Başımı yastığın enine koyarak uzandım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile hanımı (Meymûne) ise başlarını yastığın boyuna koyarak uzandılar. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem uyudu. Gece yarısı, yahut biraz önce veya biraz sonra uyandı. Uykuyu gidermek için eliyle yüzünü silmeye başladı. Sonra Al-i İmran sûresinin son on ayetini okudu. Sonra kalkıp asılı duran küçük kırbaya uzandı. Ondaki su'dan güzelce abdest aldı. Sonra namaza durdu. (İbn Abbas devamla diyor ki): Ben de kalktım, onun yaptığı gibi yaptım. Sonra gittim, sol yanına durdum. Sağ elini başımın üzerine koydu ve sağ kulağımı tutup büktü. Sonra iki rekat, iki rekat, iki rekat, iki rekat, iki rekat, iki rekat kıldı, sonra da tek rekat (vitir) kıldı. Sonra müezzin gelinceye kadar uzandı. Sonra yine kalktı, hafif iki rekat kıldıktan sonra çıkıp sabah namazını kıldırdı
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem namaz kılarken biz ona selam verirdik o da selamımızı alırdı. Necaşî'nin yanından döndükten sonra da ona selam verdik, ancak o selamımızı almadı ve bize şöyle dedi: "Namazda meşguliyet vardır. Tekrarı: 1216, 3875. MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Amr eş-Şeybanî şöyle demiştir: Zeyd İbn Erkam r.a. bana şöyle dedi: Biz Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanında namazda konuşurduk. Birimiz arkadaşına ihtiyacını söylerdi. Sonra: "'Namazlarınızı muhafaza ediniz [Bakara 238] ayeti indirilince bize namazda susmamız emredildi. Tekrarı: 4534. Diğer tahric:Tirmizi Tefsirul Kur’an; Müslim, Mesacid
- Bāb: ...
- باب ...
Sehl r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ben-î Amr ibn Avf kabilesinin arasını düzeltmek için gitti. (Bu arada) namaz vakti geldi. Bilal, Ebu Bekir'e gelerek: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem gelemedi, sen imamlık yapar mısın?" dedi. Ebu Bekir: "Evet isterseniz yaparım" dedi. Bilal namaz için kamet getirdi, Ebu Bekir de imamlığa geçerek namaza başladı. (Namaz devam ederken) Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem geldi ve birer birer safları yararak en ön saf'a kadar geldi. İnsanlar bunun üzerine ellerini çırpmaya başladılar. (Konuşmanın burasında) Sehl yanındakilere şöyle sordu: Siz "tasfih"in ne olduğunu bilir misiniz? O el çırpmaktır" dedi. (Daha sonra Sehl şöyle devam etti): Ebu Bekir namazda kıbleden başka yöne bakmıyordu. İnsanlar çokça ellerini çırpmaya devam edince Ebu Bekir döndü. Bir de baktı ki Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem saf'ta duruyor. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem o'na "yerinde kal" anlamında işaret etti. Ancak Ebu Bekir r.a. ellerini kaldırarak Allah'a hamd etti, sonra yavaşça arkaya geçti. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem öne geçerek namaz'ı kıldırdı
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Mes'ud r.a. şöyle demiştir: Biz namaz kılarken "ettahiyyat"ı okur, bu sırada selam vereceğimiz meleklerin isimlerini söyler, birbirimize selam verirdik. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunu işitince şöyle buyurdu: "Şöyle deyiniz: et-Tahiyyatu lillahi ve's-salevatu ve't-tayyibat. Esselamu aleyke eyyuhe'nnebiyyu ve rahmetullahi ve berakatuhu. es-selamu aleyna ve ala ibadillahi's-salihin. Şayet bunu söylerseniz Allah'ın gökte ve yerde bulunan bütün salih kullarına selam vermiş olursunuz
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "Tesbih (sübhanallah demek) erkekler, el çırpmak kadınlar içindir
- Bāb: ...
- باب ...
Sehl İbn Sa'd r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: Tesbih (sübhanallah demek) erkekler, el çırpmak kadınlar içindir
- Bāb: ...
- باب ...
Zührî şöyle demiştir: Bana Enes İbn Malik r.a. şöyle bildirdi: Pazartesi günü Ebu Bekir Müslümanlara sabah namazını kıldırırken, aniden Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Aişe'nin odasının perdesini açtı. Müslümanlar saf halinde namaz kılarken onlara baktı, tebessüm ederek güldü. Ebu Bekir, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in namaza çıkmayı istediğini zannederek geriye çekildi. Müslümanlar Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i gördüklerinde sevinçlerinden neredeyse namazlarını bozacaklardı. Nebi s.a.v. eliyle "namazınızı tamamlayın" şeklinde işaret yaptı. Sonra odaya girdi ve perdeyi kapattı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem o gün vefat etti
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şu sözünü rivayet etmiştir: "Bir kadın, 'Ey Cüreyc!'' diyerek ibadethanede ibadetle meşgul olan oğluna seslendi. Adam içinden; 'Allah'ım annem (bana sesleniyor oysa benim) namazım (devam ediyor)' dedi. Kadın tekrar, 'Ey Cüreyc!' diye seslendi. Adam yine içinden; 'Allah'ım annem (bana sesleniyor oysa benim) namazım (devam ediyor)' dedi. Kadın; 'Allah'ım Cüreyc fahişelerin yüzüne bakmadıkça ölmesin!' diye beddua etti. Cüreyc'in ibadethanesine koyun güden bir kadın sığınırdı. Bir gün bu kadın doğum yaptı. Ona: "Bu çocuk kimden?" diye sorulunca kadın: Cüreyc'den dedi. Cüreyc ibadethaneden çıkarak 'çocuğunun benden olduğunu iddia eden kadın nerede?' diye sordu. Daha sonra çocuğa: 'Ey çocuk senin baban kim?' diye sordu. Çocuk: "Koyun çobanı' diye cevap verdi Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Muaykib (r.a.) şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem secde ettiği yerdeki toprağı düzelten adam'a: "Şayet böyle yapacaksan bir kere yap" demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Malik r.a. şöyle demiştir: "Biz sıcakların şiddetli olduğu zamanda Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile namaz kılardık. Bizden biri (sıcağın şiddetinden) alnını yere koyamadığında elbisesini yayar ve bunun üzerine secde ederdi
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle demiştir: ''Ben Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem namaz kılarken onun kıble yönüne doğru ayağımı uzatırdım. O secde edeceği zaman beni dürterdi, ben de ayaklarımı çekerdim. O secdeden kalktığında tekrar ayaklarımı uzatırdım
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a.'in rivayet ettiğine göre bir defasında Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir namaz'dan sonra şöyle buyurdu: "(Ben namaz'da iken) Şeytan namazımı kesmek için bana musallat olmaya çalıştı. Allah ona karşı bana fırsat verdi de onu alt ettim. Sabah olunca göresiniz diye onu bir direğe bağlamaya niyet ettim. Ancak Süleyman'ın (A.S.) 'Rabbim bana, benden sonra hiç kimsenin ulaşamayacağı bir mülk ver' sözünü hatırlayınca bundan vazgeçtim. Allah o şeytanı kovulmuş (perişan) bir halde geri döndürdü." Nadr İbnü'ş-Şümeyl burada Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in sözünün "fe ze'attuhu" şeklinde noktalı dal ile okunması halinde "onu boğdum (boğazını sıktım)", "fe de'attu-hu" noktasız dal şeklinde okunması halinde ise "onu def ettim" anlamına geldiğini söylemiştir. Doğru olan ikinci şekildir. Kur'an-ı Kerîm'de Allah'ın ....... cehennem ateşine doğru şiddetle atılacakları / sürüklenecekleri gün ayetinde .... kelimesi ...... atılır / def edilirler anlamında kullanılmıştır, Bunun için hadisteki kelime ikinci anlamıyla tercih edilmektedir
- Bāb: ...
- باب ...
Ezrak İbn Kays şöyle demiştir: Ahvaz'da Harurîler'le (Haricîlerle) savaşıyorduk. Bir de baktım ki nehrin kenarında binitinin gemini elinde tutarak namaz kılan bir adam duruyor. Hayvan adam'ın elinden kurtulmaya çalışıyor, adam da hayvan ile birlikte gidiyordu. Haricîler'den bir adam: 'Ya Rab! Şu ihtiyar'a cezasını ver" dedi. İhtiyar namazını bitirince şöyle dedi: "Söylediğinizi duydum. Ben Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile altı, yedi yahut sekiz defa gazaya katıldım. Onun ne kadar kolaylık gösterdiğini gördüm. Benim hayvanın peşine takılarak namaz kılmam, onu koyverip de otlanacağı yere kaçıp gitmesinden daha iyidir. O zaman da onu yakalayıp getirmek zor olur.. Hadisi rivayet eden Şu'be, bu adamın Ebu Berze el-Eslemî olduğunu söylemiştir. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle dedi: Güneş tutuldu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de namaz'a durup uzunca bir sure okudu. Sonra uzunca rüku etti, sonra başını kaldırdı. Sonra bir başka sureyi okumaya başladı. Sonra rüku etti, sonra secde etti. Sonra aynısını ikinci rekatta yaptı. Sonra da şöyle buyurdu: "O ikisi (güneş ve ay tutulması) Allah'ın ayetlerinden iki ayettir. Bunları gördüğünüzde, tutulma sona erinceye kadar namaz kılınız. Ben bu makamımda bana vaad edilen her şeyi gördüm. Hatta siz benim öne doğru hareket ettiğimi gördüğünüzde ben cennet'ten bir salkım üzüm almak istediğimi gördüm. Benim geriye gittiğimi gördüğünüzde cehennem ateşinin bir bölümü diğer bölümünü yenmeye çalışıyordu. Cehennemde Amr İbn Lühey'i gördüm. Bu (ilk defa Araplar arasında putlar namına) develeri adak olarak salıverirdi
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem mescid'in kıble yönünde sümük gördü. Bunun üzerine mesciddekilere kızarak şöyle buyurdu: "Allah namaz kılan birinin ön tarafında (kıble yönünde)dır. Dolayısıyla (namaz kılan kişi) önüne tükürmesin (yahut sümkürmesin)." Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem daha sonra inerek bunu eli ile kazıdı. İbn Ömer şöyle demiştir: "Sizden birisi tüküreceği zaman soluna tükürsün
- Bāb: ...
- باب ...
Enes (r.a.) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir; "Kişi namazda iken Rabbi ile münacat etmektedir, dolayısıyla (namaz kılan kişi) önüne ve sağına tükürmesin. Sol yanına sol ayağının altına tükürsün
- Bāb: ...
- باب ...
Sehl İbn Sa'd r.a. şöyle demiştir: İnsanlar, izarlarının küçük olması sebebiyle bunları boyunlarına bağlayarak Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile namaz kılarken kadınlara da "erkekler oturuncaya kadar siz (secdeden) başlarınızı kaldırmayın" denildi
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah şöyle demiştir: Ben daha önceden Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem namaz kılarken O'na selam verirdim, O da selamımı alırdı. Döndükten sonra ona selam verdim, selamımı almadı. {Namaz bittikten sonra) şöyle buyurdu: "Namazda meşguliyet vardır." NOT: Abdullah r.a.'ın dönmek'ten kasdı 1199 nolu hadis'te geçtiği üzre Necaşi'nin yanındandır
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir İbn Abdullah r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir işi için beni bir yere gönderdi, ben de oraya gittim. Sonra işi görüp geri döndüm. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanına geldim. (O namaz kılıyordu). Selam verdim ancak selamımı almadı. Kalbimde öyle bir hüzün meydana geldi ki bunu yalnız Allah bilir. İçimden şöyle dedim: "Herhalde Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu işi görmekte ağır davrandığımı düşündü." Sonra tekrar selam verdim, yine selamımı almadı. Kalbime birincisinden daha büyük bir hüzün çöktü. Sonra yine selam verdim, bu defa (namazını bitirip) selamımı aldı ve bana şöyle dedi: "Namazda olduğum için selamına karşılık veremedim.." Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) O sıra devesi üzerinde kıbleye dönmü§ bir halde yolda gidiyordu
- Bāb: ...
- باب ...
Sehl İbn Sa'd r.a. şöyle demiştir: Kuba'da yaşayan Ben-i Amr İbn Avf kabilesinin mensupları arasında bir anlaşmazlık çıktığı haberi Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'a ulaştı. O da ashabından birkaç kişi ile birlikte onların arasını düzeltmek için gitti. Namaz vakti geldiği halde Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem dönemedi. Bilal, Ebu Bekir'e r.a. gelerek: "Ey Ebu Bekir! Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem dönemedi, namaz vakti de girdi. Sen insanlara imamlık yapar mısın?" diye sordu. Ebu Bekir: "Evet, İsterseniz yaparım" dedi. Bilal namaz için kamet getirdi, Ebu Bekir mihrab'a geçerek tekbir aldı. Tam o sırada Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem geldi. Safları yara yara ilk saf'a kadar ulaştı ve orada namaz'a durdu. Cemaat (Ebu Bekir'i uyarmak için) ellerini çırpmaya başladı. Ebu Bekir namaz kılarken sağ'a sol'a bakmıyordu. Cemaattekiler ellerini çokça çırpmaya devam edince onlara döndü. Bir de baktı ki Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem orada! Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem eliyle ona namazı kıldırmaya devam etmesini işaret etti. Ancak Ebu Bekir ellerini kaldırarak Allah'a hamd etti sonra da yavaşça geriye gelerek saf'a girdi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem da ön'e çıkarak namazı kıldırdı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem namaz'ı bitirince cemaat'e dönerek şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Namazda iken bir durumla karşılaştığınızda niçin ellerinizi çırpmaya başladınız? El çırpmak kadınlara özgüdür. Namazda iken bir durumla karşılaşan kişi 'Sübhanallah' desin." Sonra Ebu Bekir'e dönerek: "Ya Eba Bekr! Ben sana işaret ettiğimde niçin namazı kıldırmaya devam etmedin?" diye sordu. Ebu Bekir: "Ebu Kuhafe'nin oğlunun, Resulullah'ın önünde namaz kılması yakışık almaz" dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hureyre r.a.'den rivayet edildiğine göre namazda elleri böğre koymak yasaklandı. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. şöyle demiştir: Kişi'nin ellerini böğrüne koyarak namaz kılması yasaklandı
- Bāb: ...
- باب ...
Ukbe İbnu'l-Haris r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte ikindi namazını kıldım. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) selam verince hızlıca mihrab'dan kalkarak hanımlarından birinin odasına gitti. Sonra oda'dan çıktı. Onun hızlıca gidişinden dolayı cemaatin yüzündeki şaşkınlığı görünce şöyle dedi: "Ben namazda iken bizde bulunan bir külçe altın aklıma geldi. Bunun geceleyin bizde kalmasını istemedim, dağıtılmasını emrettim
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu söyledi: "Namaz için ezan okunduğunda şeytan ezan sesini işitmemek için seslice yellenerek arkasını dönüp gider. Müezzin susunca (ezanı bitirince) geri gelir. Namaz'a çağrıldığı (kamet getirildiği) sırada arkasını dönüp gider. (Müezzin) susunca (kamet bitince) geri gelir, Kişi namazda iken hatırlamadığı şeyler hakkında şeytan ona "şu işini hatırla" deyip durur, öyle bir an olur ki kişi kaç rekat kıldığını bilemez olur." Ebu Seleme İbn Abdurrahman şöyle demiştir: "Siz'den biri böyle yaparsa otururken iki secde yapsın." Ebu Seleme bunu Ebu Hureyre r.a.'den işitmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Said el-Makburî, Ebu Hureyre (r.a.)'den şunu rivayet etmiştir: İnsanlar "Ebu Hureyre için çok hadîs rivayet ediyor" diyorlar. Ben bir adama rastladım da adam'a: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu gece yatsıda ne okudu?" diye sordum, adam "bilmiyorum" dedi. Ben: "Namazda yok muydun?" diye sordum. Adam: "Vardım" dedi. Ben: "Ben onun Sallallahu Aleyhi ve Sellem ne okuduğunu biliyorum. Falanca sureyi okudu" dedim