Sahih-i Buhari

...

(25) Kitāb: Hacc

(25) ...

İbn Abbas r.a.'den nakledildiğine göre kendisine temettu' haccı hakkında soru sorulduğunda o şöyle cevap vermiştir: Veda haccında, muhacirler, ensar ve Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımları ihrama girmişlerdi. Biz de ihrama girmiştik. Mekke'ye ulaşınca Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Hedy kurbanı’nın gerdanlıklarını geçirmiş olanlar (kurbanlarını gönderenler) hariç, hac için girdiğiniz ihramı, umreye çeviriniz" buyurdu. Daha sonra Kabe'yi tavaf ettik. Safa ile Merve arasında sa'yettik. (İhramdan çıktıktan sonra) Kadınlarımızla beraber olduk ve dikişli elbiseler giydik. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Hedy kurbanının gerdanlıklarını geçirmiş olanlar (kurbanlarını gönderenler) kurbanlar kesilinceye kadar ihram'dan çıkmasın" buyurdu. Daha sonra terviye günü (Zilhicce'nin 8. günü) öğleden sonra hac için ihram'a girmemizi emretti. Hac ibadetlerini (menasiki) bitirdikten sonra Ka'be'yi tavaf ettik, Safa ile Merve arasında say yaptık. Böylece haccımız tamamlanmış oldu. Şu ayette buyurulduğu gibi hedy kurbanı kesmek üzerimize vacip oldu. "(Hac yolculuğu için) emin olduğunuz vakit kim hac günlerine kadar umre ile faydalanmak isterse kolayına gelen kurbanı kesmek gerekir. Kurban kesemeyen kimse hac günlerinde üç, ülkesine döndüğü zaman yedi olmak üzere tam on gün oruç tutsun"[Bakara 196] Çünkü bu kimse, aynı yıl içinde hem umre hem de hac yapmıştır. Allah Teala bu hükmü Kur'an ile indirmiş, sünnet bunu ortaya koymuş ve bu uygulamayı Mekke'li olmayanlar için mubah kılmıştır. Ayet şöyledir: "Bu söylenenler, ailesi Mescid-i Haram civarında oturmayanlar içindir."[Bakara 196] Allah'ın buyurmuş olduğu hac ayları, Şevval, Zilkade ve Zilhicce'dir. Bu aylarda temettu' yapan kimselerin ya bîr kurban kesmesi ya da oruç tutması gerekir

...
Referans:25 1572