Sahih-i Buhari
...
(30) Kitāb: Oruç Tutmak
(30) ...
- Bāb: ...
- باب ...
Talha İbn Ubeydullah (r.a) anlatıyor; "Saçı başı dağınık çölden gelen bir A'rabî Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanına geldi ve aralarında şöyle bir konuşma geçti: - Ey Allah'ın Resulü, Allah'ın bana farz kıldığı namazlar hakkında bana bilgi veriniz! - "Sadece beş vakit namazdır. Ancak nafile kılmak istersen o başka". - Peki Allah'ın bana farz kıldığı oruç hakkında bilgi verir misiniz? - "Ramazan orucudur. Ancak nafile oruç tutmak istersen o başka". - Allah'ın bana farz kıldığı zekat hakkında bilgi veriniz! Talha İbn Ubeydullah sözlerine şöyle devam etti: Bu sorunun ardından Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona dinimizin emirlerini tek tek anlattı. Bunun ardından o A'rabî şöyle dedi: "Seni hak ile gönderip yücelten Allah'a yemin ederim ki ne nafile ibadet ederim ne de bu söylediklerinin dışına çıkıp farz görevleri eksiltirim!" Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de adamın verdiği bu karşılıktan sonra: "Eğer doğru söylüyorsa kurtuldu! - başka bir rivayete göre de - Eğer doğru söylüyorsa cennete girdi" buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer r.a.'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Aşure günü oruç tuttu ve ashabına da bu orucu tutmalarını emretti. Ancak Ramazan orucu farz kılınınca Aşure orucu terk edildi. Abdullah İbn Ömer bu günde ancak devamlı olarak tuttuğu oruca denk gelirse oruç tutardı." Tekrar: 2000 ve
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha'nın şöyle dediği nakledilmiştir: "Kureyşliler cahiliyye döneminde Aşure günü oruç tutarlardı. Daha sonra Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de Aşure orucunun tutulmasını emretti. Bu, Ramazan orucu farz kılınana kadar böyle devam etti ve Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Artık dileyen bu orucu tutsun dileyen tutmasın
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Oruç bir kalkandır. Oruçlu olan kimse oruca uygun olmayan işler yapmasın ve (aklı başında insana yakışmayan) cahilce işlere kalkışmasın! Eğer birisi kendisi ile kavga etmeye yeltenirse veya kendisine söverse 'ben oruçluyum' desin! Canımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki oruçlunun ağzının kokusu, Allah katında miskin kokusundan daha güzel kokar. (Allah Teala şöyle buyurmuştur:) Oruçlu kimse yemeyi ve içmeyi benim için terk etmiş, benim için şehvetinden isteklerinden vazgeçmiştir. Oruç tamamen benim içindir ve bu ibadetin karşılığını bizzat ben veririm. İyiliklere de on katı mükafat verilir" Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Huzeyfe (r.a) anlatıyor: Birgün Ömer r.a.; "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in fitneler hakkında bir şey söylediğini duyup öğrenen var mı?" diye sordu. Ben: "Resulullah'ın bu konu hakkında şöyle buyurduğunu işittim: "Kişinin kıldığı namaz, tuttuğu oruç ve verdiği sadaka; ailesi, malı ve komşusu konusunda düştüğü hatalara ve çektiği sıkıntılara (fitne) keffaret olur" deyince aramızda şöyle bir konuşma geçti: "Ben bunu sormamıştım ki! Ben denizin dalgaları gibi etrafımızı kuşatacak fitneleri soruyorum!" "Fakat seninle bu fitneler arasında kapalı bir kapı var!" "Peki bu kapı açılacak mı yoksa kırılacak mı?" "Kırılacak!" "Öyleyse kıyamet gününe kadar bir daha hiç kapanmayacak demektir!" Bu hadisin ravilerinden Şakîk şöyle demiştir: "Biz, Mesruk'tan "Hz. Ömer kapının kim olduğunu biliyor muydu?" diye Huzeyfe'ye sormasını rica ettik. Mesruk İbnü'l-Ecda bu soruyu yöneltince Huzeyfe: "Tabi ki, hem de dünün bu günden önce olduğunu bildiğinden daha iyi biliyordu!" diye cevap verdi
- Bāb: ...
- باب ...
Sehl (r.a) Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Cennette Reyyan adında bir kapı vardır. Kıyamet gününde bu kapıdan sadece oruç tutanlar girecektir; onlardan başka hiç kimse bu kapıdan geçemeyecektir, O gün: "Oruç tutanlar nerede?" diye sorulacak. Oruçlular da ayağa kalkacak ve bu kapıdan geçip cennete girecek. Onlar girdikten sonra bu kapı kapanacak ve hiç kimse bir daha bu kapıdan giremeyecek." Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Kim Allah yolunda bir çift mal infak ederse cennetin kapılarından şöyle seslenilir: Ey Allah'ın kulu, senin bu yaptığın gerçekten bir hayırdır. Namaza devam edenler (namaz ehli) namaz kapısından çağırılırlar, cihad edenler (cihad ehli) cihad kapısından çağırılırlar, oruçlarını aksatmayanlar (oruç ehli) Reyyan kapısından davet edilirler, sadaka verenler (sadaka ehli) sadaka kapısından ağırlanırlar." Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem böyle buyurduktan sonra Ebu Bekir (r.a.): "Anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Resulü! Bu kapılardan çağırılan kimselere hiçbir sıkıntı olmayacağı belli. Peki bahsettiğiniz kapıların hepsinden çağırılan biri olacak mı?" diye sordu. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: ''Evet, umarım sen onlardan biri olursun!" Tekrar: 3216, 3666, 7841 Diğer tahric edenler: Tirmizi, Menakıb; Müslim, Zekat
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Ramazan geldiğinde cennet'in kapıları açılır." Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre'den nakledildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Ramazan ayı girince göklerin kapıları açılır, cehennem'in kapıları kapatılır ve şeytanlar zincirlere vurulur
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu işitmiştir: "Hilali gördüğünüzde oruç tutun ve hilali yeniden gördüğünüzde oruç tutmayı bırakın. Hava bulutlu olduğu zaman hilal'i göremezseniz o ay'ı hesaplayarak belirleyin!'' Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Kim Kadir gecesini iman ederek ve sevabını Allah'tan umarak ihya ederse geçmiş günahları bağışlanır. Kim Ramazan orucunu iman ederek ve sevabını Allah'tan umarak tutarsa geçmiş günahları bağışlanır
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Abbas r.a.'ın şöyle dediği nakledilmiştir: "Hayır yapma konusunda Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem insanların en cömerti idi. Hele Ramazan girip Cebrail (A.S.) ile buluştuğunda daha da cömert olurdu. Cebrail (A.S.), Ramazan ayında her gece Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile buluşurdu ve Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona Kur'an'ı arz ederdi. İşte Cebrail (A.S.), Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile buluştuğu zaman Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem rüzgar gibi cömert olurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a.'den nakledildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Yalan söylemeyi ve bu yalancı şahidhği bırakmayan kimsenin yemeyi ve içmeyi bırakmasına Allah'ın asla ihtiyacı yoktur
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre'den nakledildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Allah Teala şöyle buyurdu: Oruç dışında insanların işlemiş olduğu bütün amelleri kendileri içindir. Oruç ise benim içindir ve onun karşılığını bizzat ben veririm. Oruç bir kalkandır, içinizden biri oruçlu olduğu gün oruca uygun olmayan işler yapmasın ve bağırıp çağırarak kavga etmesin! Eğer birisi kendisine söverse veya kendisi ile kavga etmeye yeltenirse 'Ben oruçluyum' desin! Canımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki oruçlunun ağzının kokusu Allah katında misk'in kokusundan daha güzel kokar. Oruçlunun iki sevinç anı vardır: Orucunu açtığı zaman iftar vaktinde sevinir ve Rabbine kavuştuğu zaman tuttuğu oruç dolayısıyla sevinç duyar
- Bāb: ...
- باب ...
Alkame İbn Kays en-Nehaî şöyle demiştir: Abdullah İbn Mes'ud (r.a.) ile birlikte yürüyordum. Bu sırada şöyle dedi: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, kendisi ile beraber bulunduğumuz bir sırada şöyle buyurdu: "Evlenmeye gücü yeten ve imkanı olan kimse hemen evlensin. Çünkü gözü ve namusu (haramdan) korumada evlilik en etkili yoldur. Evlenmeye gücü yetmeyenler ise oruç tutsunlar. Çünkü oruç kişinin şehvetini kırar." Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer r.a.'den nakledildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir gün Ramazan hakkında konuşmuş ve şöyle buyurmuştu: "Hilal'i görünceye kadar sakın oruç tutmayın ve hilal'i yeniden görünceye kadar da oruç tutmayı bırakmayın. Hava bulutlu olup da hilal'i göremezseniz o ay'ı hesaplayarak belirleyin
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer (r.a.)'den nakledildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur; "Ay yirmi dokuz gecedir. Hilal'i görünceye kadar oruç tutmayın. Hava bulutlu olduğundan hilal'i göremezseniz o ayı otuz güne tamamlayın
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer r.a.'in naklettiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem iki eliyle iki defa on sayısını işaret etmiş ve üçüncüsünde baş parmağını bükerek: "İşte bir ay bu kadardır" buyurmuştur. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Hilal'i gördüğünüzde oruç tutun ve hilal'i yeniden gördüğünüzde oruç tutmayı bırakın. Hilal'i göremezseniz Şa'ban ayını otuz güne tamamlayın!" DİKKAT: Şa'ban gibi dünya'nın en güzel isimlerinden birini geri zekalılıkla eşleştiren Kemal Sunal ve bunu tesis eden tüm kişileri ... ile anıyoruz. 2013 te Türkiye de sadece 120 civarında Şa'ban isimli kişi nüfusa kayıtlı bulunmaktadır. Osmanlı'yı da Rahmetle anıyoruz ki: Muhammed ismi ile alay edilme endişesi ile Mehmet ismini çıkardılar
- Bāb: ...
- باب ...
Ümmü Seleme r.anha'dan nakledildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir defasında eşlerine bir ay boyunca yaklaşmayacağına dair yemin etmişti (ila yapmıştır.). Yirmi dokuz gün geçtikten sonra eşlerine yaklaşınca kendisine: "Fakat bir ay boyunca eşlerinize yaklaşmamaya yemin etmiştiniz!" denince şöyle buyurdu: "Ay yirmi dokuz gündür !" Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Malik r.a.'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem eşlerine yaklaşmayacağına yemin etmişti. Yeminin ardından bir odada yirmi dokuz gece kaldı ve sonra oradan çıktı. Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü, siz bir ay boyunca eşlerinize yaklaşmayacağınıza yemin etmiştiniz?" dediklerinde şöyle buyurdu: "Ay yirmi dokuz gündür
- Bāb: ...
- باب ...
Abdurrahman İbn Ebu Bekre'nin babasından naklettiği bir rivayete göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: İki ay vardır ki bunlar eksik olmazlar. Bu aylar bayram ayları olan Ramazan ile Zülhicce'dir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer'in naklettiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Biz ümmî bir ümmetiz; ne yazarız ne de hesap ederiz. Ay şu kadar ve şu kadardır; (yani ya yirmi dokuz, yahut da otuz gün çeker)
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a.'den nakledildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Herhangi biriniz Ramazan'dan bir veya iki gün önce oruç tutmasın. Ancak (öteden beri alışkanlık haline getirdiği) orucunu tutmakta olan bir kimse o günde orucunu tutsun
- Bāb: ...
- باب ...
Bera İbn Azib (r.a) şöyle demiştir: "Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ashabı orucu önceden şöyle tutardı: İçlerinden birisi oruçlu iken iftar vakti geldiğinde İftar etmeksizin uyuyacak olursa gece birşeyler yemediği gibi ertesi gün akşam'a kadar yine hiçbir şey yemezdi. Bir defasında Kays İbn Sırma el-Ensarî oruçlu idi. İftar vakti geldiğinde hanımına: "Yiyecek birşeyimiz var mı?" diye sordu. Hanımı: "Yok, fakat gidip senin için birşeyler isteyebilirim!" dedi ve çıktı. Ancak Kays gündüz ağır İşlerde çalıştığı için yorgunluktan uyuya kalmıştı. Hanımı döndüğünde onu bu halde görünce: "Vah sana yazık oldu!" dedi. Ertesi gün Kays günün yarısı geçtikten sonra açlıktan bayıldı. Bu durum Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e anlatıldıktan sonra: "(Ey kocalar), oruç tuttuğunuz günlerin gecelerinde, eşlerinize yaklaşmak size helal kılındı" ayeti indi. Müslümanlar bu ayetin inişine çok sevindiler. Ayrıca ayetin "Günün ağarması gecenin karanlığından fark edilinceye kadar yeyin için…"(Bakara 187) diye devam eden kısmı da nazil oldu." Diğer tahric: Tefsiru’l-Kur’an; Nesai, Siyam
- Bāb: ...
- باب ...
Adiyy İbn Hatim r.a.'in şöyle dediği nakledilmiştir: "...Sizin için beyaz iplik siyah iplikten seçilinceye kadar ...(Bakara 187)" ayeti inince biri siyah diğeri beyaz olan iki ip aldım ve yastığımın altına koydum. Gece boyunca da bu İplere baktım, fakat bu ipleri birbirinden iyice ayırdedemedim. Ertesi gün Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yanına gidip yaptıklarımı anlattım. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana şöyle dedi: "Bu ayette kasdedilen gecenin karanlığı ile gündüzün aydınlığıdır
- Bāb: ...
- باب ...
Sehl İbn Sa'd'ın şöyle dediği nakledilmiştir: "Sizin için beyaz iplik siyah iplikten seçilinceye kadar yeyin için. Sonra gece girinceye kadar orucu tamamlayın" ayeti inmiş fakat ........ (şafak vaktine kadar) kısmı inmemişti. Bu ayet indikten sonra bazı kimseler oruç tutmak istediklerinde ayaklarına beyaz ve siyah ipler bağlarlar ve ipler birbirinden ayırdedilinceye kadar yemeye devam ederlerdi. Bundan sonra Allah Teala , (şafak vaktine kadar) kısmını vahyetti ve insanlar ayette gece ve gündüzün kasdedildiğini anladılar
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha'nın şöyle dediği nakledilmiştir: "Bilal, ezanı gece vakti okurdu. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem (insanların zihinlerindeki soru işaretlerine son vermek İçin) şöyle buyurdu: "Abdullah İbn Ümmi Mektum ezan okuyuncaya kadar yiyin ve için!" Hadisin ravilerinden Kasım İbn Muhammed şöyle demiştir: "Bilal ile İbn Ümmi Mektum'un ezanları arasında biri çıkıp diğeri inecek kadar bir süre vardı." باب: تأخير السحور. 18- Sahurda Acele Etmek
- Bāb: ...
- باب ...
Sehl İbn Sa'd'ın şöyle dediği nakledilmiştir: "Ben ailemle birlikte sahur ederdim ve sonra Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile beraber sabah namazını kılabilmek için hızla mescide giderdim
- Bāb: ...
- باب ...
Zeyd bin Sabit'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Biz Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem İle birlikte sahur yaptık. Sahur bittikten sonra Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem namaza kalktı." Hadisin ravilerinden Enes: "Peki ezan ile sahur arasında ne kadar süre geçti?" diye sorunca Zeyd İbn Sabit şu cevabı verdi: "Elli ayet okunabilecek kadar bir süre
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer r.a.'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem hiçbir şey yemeden ve içmeden aralıksız oruç tuttu. Bunun üzerine ashab-ı kiram da aynı şekilde peşpeşe oruç tuttu. Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem ise onlara şöyle dedi: "Ben sizin durumunuzda değilim. Zira bana yediriliyor ve içiriliyor
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Malik r.a.'in naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Sahur yapınl Çünkü sahurda bereket vardır
- Bāb: ...
- باب ...
Seleme İbnü'l-Ekva' şöyle demiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Aşure günü birisini görevlendirerek ashaba şu duyuruyu yapmasını söylemişti: "Kim birşeyler yemişse (günün kalan kısmını oruç tutarak) tamamlasın veya oruç tutsun, kim şu an'a kadar herhangi birşey yememişse bundan sonra da yemesin
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Bekir İbn Abdurrahman'ın şöyle dediği nakledilmiştir: "Ben babamla birlikte Aişe ve Ümmü Selem'e'nin yanına giderdim." [Bu rivayetin bundan sonraki kısmı başka bir senedle de rivayet edilmiştir. Buna göre Ebu Bekir İbn Abdurrahman İbnü'l-Harİs İbn Hişam, babası Abdurrahman'ın Mervan İbnü'l-Hakem'e şöyle dediğini nakletmiştir: Aişe ve Ümmü Seleme r.anhuma'nın haber verdiğine göre: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem eşiyle cima ettiği için cünüp olduğu halde, şafak doğduktan sonra boy abdesti alır ve oruç tutardı." Bunun üzerine Mervan, Abdurrahman İbnü'l-Haris'e: "Allah'a yemin ederim ki, bunu söyleyerek Ebu Hureyre'yi uyaracaksın!" dedi. Mervan, o sırada Medine valisi idi. Fakat babam Abdurrahman böyle bir şey yapmayı istemedi. Sonra biz bir şekilde Ebu Hureyre ile Zu'l-huleyfe'de bir araya gelme imkanı bulduk. Ebu Hureyre'nin orada arazisi vardı. Babam, Ebu Hureyre'ye: "Sana bir konuyu arzetmek istiyorum. Eğer Mervan bana bu konuda yemin ettirmeseydi ben de sana arzetmeye gerek duymazdım" dedi ve Aişe ile Ümmü Seleme'nin söylediklerini nakletti. Ebu Hureyre ise (kendisinin aksi yönde görüş benimsemesine sebep olan durumu anlatmak için); "Fadl İbn Abbas bana böyle anlatmıştı. Fakat Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımları bunu daha iyi bilirler" dedi. Ebu Hureyre'den nakledilen rivayet şöyledir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem cünüp olarak sabaha çıkan kimsenin oruç tutmamasını emrederdi." Fakat ilk rivayetin senedi daha güçlüdür
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'nin şöyle dediği nakledilmiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem oruçlu iken eşini öper ve tenini tenine dokundururdu. Ancak O Sallallahu Aleyhi ve Sellem cinsel ihtiyaçları konusunda hepinizden daha çok kendisine hakim idi." İbn Abbas [cinsel İhtiyaç diye tercüme edilen kelimesiyle aynı kökten gelen] kelimesinin "ihtiyaç - hacet" anlamına geldiğini söylemiştir. Tavus ise terkibine: "Kadınlara İhtiyacı kalmayan ve ilgi duymayan İyice yaşlanmış, bunamış veya spastik - ebleh kimse" anlamını vermiştir. Cabir İbn Zeyd şöyle demiştir: "Oruç tutan bir kimse, bakma dolayısıyla boşalsa bile orucunu tamamlar
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha'nın: "Gerçekten Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem oruçlu iken eşlerinden birini öpmüştü" dediği ve ardından da güldüğü nakledilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in eşlerinden Ümmü Seleme'nin kızı Zeyneb annesinin şöyle dediğini nakletmiştir: "Ben, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte kadife bir örtünün altında uzanıyordum. Bu sırada benden adet kanı gelmeye başladı. Ben de yavaşça örtünün altından çıkıp adetli iken kullandığım elbiseleri giydim. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana: 'Ne oldu sana, adet mi oldun?' diye sordu. Ben de: 'Evet' deyip tekrar kadife örtünün altına girdim." Ümmü Seleme ve Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem aynı su kabından boy abdesti alırlardı ve Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem oruçlu iken Ümmü Seleme'yi öperdi
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha'nın şöyle dediği nakledilmiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Ramazan gecelerinde ihtilam dışında bir nedenle (cinsel ilişki yoluyla) cünüp olur ve bu şekilde şafak doğduktan sonra boy abdesti alarak orucunu tutardı
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Bekir İbn Abdurrahman anlatıyor: "Babamla birlikte Aişe'nin yanına gittik. Bize şöyle dedi: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem üzerine şahitlik ederim ki, kendisi ihtilam yoluyla değil cinsel ilişki sebebiyle cünüp olarak sabahlar ve sonra orucunu tutardı." [-1932-] Sonra Ümmü Seleme'nin yanına da gittik. O da aynı şeyleri söyledi
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Oruçlu bir kimse unutarak yer ve içerse orucunu tamamlasın. Zira ona Allah yedirmiş ve içirmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Humran'ın şöyle dediği nakledilmiştir: "Osman r.a.'ı abdest alırken gördüm: Önce ellerine üç defa su döküp yıkadı. Sonra ağzını çalkalayıp burnuna su çekti. Ardından üç defa yüzünü yıkadı. Sonra sağ kolunu üç defa dirseğine kadar yıkadı. Peşinden sol kolunu üç defa dirseğe kadar yıkadı. Sonra başına meshetti. Sonra sağ ayağını üç defa yıkadı ve son olarak da sol ayağını üç defa yıkadı. Abdestini bitirince şöyle dedi: "Ben Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in işte benim aldığını bu abdest gibi abdest aldığını gördüm. O Sallallahu Aleyhi ve Sellem abdest aldıktan sonra şöyle buyurmuştu: "Kim benim aldığını gibi abdest alır ve ardından içinden (dünyevi) hiçbir şey geçirmeden iki rekat namaz kılarsa geçmiş günahları kesinlikle bağışlanır." باب: قول النبي صلى الله عليه وسلم: (إذا توضأ فليستنشق بمنخره الماء). ولم يميز بين الصائم وغيره. 28- Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in: "Bir Kimse Abdest Aldığında Burnuna Su Çeksin” Hadisi
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan nakledildiğine göre yandığını söyleyen bir sahabî Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e geldi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Ne oldu sana?!" diye sorunca, o sahabi; "Ben Ramazan'da eşimle cima ettim" dedi. Bu sırada Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bir sele hurma getirildi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Nerede o yanan adam?" deyince, o zat: "Buradayım" diyerek ortaya çıktı. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de ona: "Bunu sadaka olarak dağıt!" buyurdu. Diğer tahric: Ebu Davud savm; Müslîm, savm; Tirmizî, savm; Ahmet b. Hanbel, II, 208, 241, 281, 516; Muvatta, sıyâm 28, 29; Dârimî, savm
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre'nin şöyle dediği nakledilmiştir: "Biz Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'İn huzurunda otururken bir adam çıkageldi ve: "Ey Allah'ın Resulü, ben tükendim, bittim!" dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Ne oldu sana?!" diye sorunca adam: "Ben oruçlu iken eşimle cinsel ilişki kurdum!" diyerek karşılık verdikten sonra Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile aralarında şu konuşma geçti: Azat edebileceğin bir köle bulabilir misin? Hayır! Peki iki ay hiç ara vermeden oruç tutabilir misin? - Hayır! - Altmış yoksulu doyurma imkanın var mı? - Hayır! Bundan sonra Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir süre bekledi. Biz de orada iken Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bir sele dolusu hurma getirildi. Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Soruyu soran adam nerede?" deyince adam: "Buradayım" diyerek ortaya çıktı. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de ona: "Bunu al ve sadaka olarak dağıt!" buyurdu. Adam: "Benden daha fakir olanlara mı ey Allah'ın Resulü?! Allah'a yemin ederim ki, Medine'nin şu iki kara tepesi arasında benim ailemden daha fakir ve yoksul bir aile bulamazsın!" deyince Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem dişleri görünecek kadar güldü ve ardından: İyi öyleyse, bunu ailene yedir!" buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in huzuruna bir adam geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü, işe yaramaz bir adam Ramazanda eşiyle cinsel ilişkiye girdi!" dedi ve sonra Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile aralarında şu konuşma geçti: - Bir köleyi hürriyetine kavuşturma imkanı bulabilir misin? - Hayır! - Peki iki ay hiç ara vermeden oruç tutmaya gücün yeter mi? - Hayır! - Altmış yoksulu doyurma imkanın var mı? - Hayır! Bu sırada Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bir sele dolusu hurma getirildi. Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem: ona: "Bunu al ve kendi adına muhtaçlara yedir!" buyurdu. Adam: "Bizden daha muhtaç olanlara mı ?! Medine'nin şu iki kara tepesi arasında bizden daha yoksul olanı yok ki!" deyince Resul-i Ekrem: "İyi öyleyse, bunu ailene yedir!" buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Abbas'tan nakledildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ihamlı iken kan aldırdığı gibi oruçlu iken de kan aldırmıştır. Diğer tahric: Tirmizî, Savm; Müslim, Hac
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Abbas'ın şöyle dediği nakledilmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem oruçlu iken kan aldırdı
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Malik'e: "Siz oruçlu iken kan aldırmayı uygunsuz (kerih) bir davranış olarak görür müydünüz?" diye sorulmuş o da: "Hayır, oruçluyu zayıf düşüreceği söz konusu olmadıkça görmezdik" diye karşılık vermiştir. Ravilerden Şebabe İbn Süvvar el-Fezarî şöyle bir eklemede bulunmuştur: "Şube bize (soruda): "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanında..." ifadesinin bulunduğunu söyledi
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ebu Evfa'nın şöyle dediği nakledilmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte bir yolculukta bulunuyorduk. Bu sırada Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem birisine: İnip bana suyla karıştırarak biraz sevîk hazırlar mısın?' dedi. Adam: '’Ama ey Allah'ın Resulü, güneş!'’ diye karşılık verdi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem tekrar: İnip bana suyla karıştırarak biraz sevîk hazırlar mısın?' dedi. Adam da aynı karşılığı verdi: 'Ama ey Allah'ın Resulü, güneş!' Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem aynı talebini üçüncü kez iletti: inip bana suyla karıştırarak biraz sevîk hazırlar mısın?' Adam da bineğinden indi ve suyla karıştırarak sevikî hazırladı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunu içtikten sonra elini (doğu tarafına) uzatarak: 'Gece karanlığının bu taraftan bastırdığını görürseniz artık oruçlunun iftar etme vakti gelmiştir' buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha'dan rivayet edildiğine göre Hamza İbn Amr el-Eslemî şöyle demiştir: "Ey Allah'ın Resulü, ben devamlı oruç tutuyorum
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan nakledildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, çok oruç tutan bir sahabi olan Hamza İbn Amr el-Eslemî'nin: "Yolculukta iken oruç tutulur mu?" şeklindeki sorusuna: "Dilersen oruç tutarsın, dilersen tutmazsın" diye cevap verdi. Diğer tahric: Tirmizî, Savm; Müslim Siyam
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Abbas'tan nakledildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ramazan'da oruçlu olarak Mekke'ye doğru yola çıktı. Kedîd'e varınca orucunu bozdu. Bunun üzerine insanlar da oruçlarını bozdular. İmam Buhari: "Kedîd, Usfan ile kudeyd arasında su kaynağı (göze) bulunan bir yerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebü'd-Derda'nın şöyle dediği nakledilmiştir; "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte çok sıcak bir günde sefere çıkmıştık. İnsanlar kavurucu sıcaktan korunmak için ellerini başlarının üzerine koymak zorunda kalıyorlardı. O gün İçimizde Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile Abdullah İbn Revaha dışında oruçlu kimse yoktu
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir İbn Abdullah r.a.'ın şöyle dediği nakledilmiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem seferlerinden birinde, gölge altına alınmış bir adamın başına toplanan bir kalabalık gördü ve: 'Nedir bu?' diye sordu. Oradakiler: 'Bu adam oruçlu' dediler. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de: "Yolculuk sırasında oruç tutmak birr değildir" buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Malik'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Biz Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte yolculuk yapardık ve bu sırada oruç tutanlar tutmayanları, oruç tutmayanlar da tutanları kınamazdı
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Abbas r.a.'ın şöyle dediği nakledilmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Medine'den Mekke'ye doğru yola çıktı. Usfan'a ulaşıncaya kadar oruçlu idi. Fakat daha sonra su istedi ve İnsanların görmesini sağlamak için aldığı suyu eliyle kaldırdı ve orucunu bozdu. Mekke'ye kadar böyle devam etti. Tüm bunlar Ramazan'da olmuştu." Abdullah İbn Abbas şöyle derdi: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kimi zaman oruç tutmuş kimi zaman da tutmamıştı. Bu bakımdan isteyen oruç tutar, isteyen tutmaz
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha'nın şöyle dediği nakledilmiştir: "Benim Ramazan'da tutamayıp kazaya kalan oruçlarım olurdu ve bunları ancak Şa'ban ayında kaza edebilirdim." Hadisin ravilerinden Yahya: "Hz. Aişe'nin kaza orucunu bu şekilde geciktirmesi Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den kaynaklanıyordu" demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Saîd el-Hudrî'den nakledildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Kadın, adet dönemine girdiği zaman namaz kılmadığı gibi oruç da tutmuyor, değil mi? İşte bu da onun dininin eksik olduğunu gösterir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha'dan nakledildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Bir kimse ölür ve tutması gereken oruç borcu olursa velisi onun adına tutar
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Abbas anlatıyor: "Birisi Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanına gelerek: 'Ey Allah'ın Resulü, annem öldü ve tutması gereken bir aylık oruç borcu var. Ben onun adına bu bir ayı kaza edebilir miyim?' diye sordu. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de: "Evet tutabilirsin. Kaza edilmesi bakımından Allah'ın borcu daha önemlidir
- Bāb: ...
- باب ...
Asım İbn Ömer İbnü'l-Hattab'ın babasından naklettiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Gece karanlığı bu taraftan bastırıp, gündüz şu taraftan geri çekilir ve güneş batarsa artık oruçlunun iftar etme vakti gelmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ebu Evfa'nın şöyle dediği nakledilmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte bir yolculukta bulunuyorduk. Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu yolculuk sırasında oruçlu idi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem güneş batınca orada bulunanlardan birisine: 'Kalkıp bize suyla karıştırarak biraz sevik hazırlar mısın?' dedi. Adam: 'Ey Allah'ın Resulü, akşam olmasını bekleseydiniz!' diye karşılık verdi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem tekrar: İnip bize suyla karıştırarak biraz sevik hazırlar mısın?' dedi. Adam da aynı karşılığı verdi. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, aynı talebini üçüncü kez iletti: 'İnip bize suyla karıştırarak biraz sevîk hazırlar mısın?' Adam bu sefer: 'Fakat hala gündüz vaktindesiniz!' dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de yine: İnip bize suyla karıştırarak biraz sevîk hazırlar mısın?' dedi. Bunun üzerine adam bineğinden indi ve suyla karıştırarak sevîki hazırladı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunu içtikten sonra (doğu tarafını) göstererek: 'Gece karanlığının bu taraftan bastırdığını görürseniz artık oruçlunun iftar etme vakti gelmiştir' buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ebu Evfa'nın şöyle dediği nakledilmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte bir yolculuğa çıktık. Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu yolculuk sırasında oruçlu idi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem güneş batınca orada bulunanlardan birisine: 'İnip bize suyla karıştırarak biraz sevîk hazırlar mısın?! dedi. Adam: 'Ey Allah'ın Resulü, akşam olmasını bekleseydiniz!' diye karşılık verdi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem tekrar: 'İnip bize suyla karıştırarak biraz sevîk hazırlar mısın?' dedi. Adam: 'Fakat hala gündüz vaktindesiniz!’ dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de yine: 'İnip bize suyla karıştırarak biraz seuîk hazırlar mısın?' dedi. Bunun üzerine adam bineğinden indi ve suyla karıştırarak sevîki hazırladı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de parmağıyla doğu tarafını göstererek: 'Gece karanlığının bu taraftan bastırdığını görürseniz artık oruçlunun iftar etme uakti gelmiştir' buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Sehl Ibn Sa'd'dan nakledildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur; İftar vakti girer girmez oruçlarını açtıkları sürece insanlar hayır üzerindedir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ebu Evfa'nın şöyle dediği nakledilmiştir: "Bir yolculukta Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte idim. Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem akşam vaktine kadar orucunu tuttu. Sonra birisine: 'İnip bize suyla karıştırarak biraz sevîk hazırlar mısın?' dedi. Adam: 'Ey Allah'ın Resulü, akşam olmasını bekleseydiniz!' diye karşılık verdi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem tekrar: İnip bize suyla karıştırarak biraz sevik hazırlar mısın?' dedi ve ekledi: 'Gece karanlığının bu taraftan bastırdığını görürsen artık oruçlunun İftar etme vakti gelmiştir' buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Hz. Ebu Bekir'in kızı Esma anlatıyor: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanında havanın kapalı olduğu bir gün orucumuzu açmıştık. Fakat daha sonra güneşin batmadığını anladık." Bu olayı nakleden ravilerden Hişam (İbn Urve ibnü'z-Zübeyr İbnü'l-Awam)'a: 'Peki oruçlarını kaza etmeleri emredildi mi?' diye sorulunca: 'Kaza etmeleri zorunlu mu ki!' diye karşılık vermiştir. Ma'mer şöyle demiştir: "Hişam'ın, oruçlarını kaza edip etmediklerini bilmiyorum, dediğini işittim
- Bāb: ...
- باب ...
Rübeyyi' binti Muavviz r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem aşure gününün sabahı ensarın oturduğu köylere şu haberi gönderdi: "Oruçsuz olarak sabahlayan günün geri kalan kısmını (bir şey yiyip içmeksizin) tamamlasın. Oruçlu olarak sabahlayan ise orucunu tutsun". Rübeyyi' şöyle dedi: Bundan sonraki zamanlarda biz o günü oruçlu geçirir, çocuklarımıza da oruç tuttururduk. Onlara (açlığı unutturmak için) yünden oyuncaklar yapardık. Onlardan biri açlıktan ağladığında kendisine oyuncağı verir, böylece iftara kadar onları oyalardık
- Bāb: ...
- باب ...
Enes r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: 'Visal orucu tutmayın". Sahabe: "Sen orucu (iftar etmeden diğer oruca) birleştiriyorsun" deyince, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Ben sizden biriniz gibi değilim. Bana yediriliyor ve içiriliyor (yahut ben yedirildiğim ve içirildiğim halde geceliyorum)" buyurmuştur. Tekrar
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem visal orucunu yasakladı. Sahabe: "Sen visal orucu tutuyorsun" dediler. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Ben sizin gibi değilim. Ben yedirilir, içirilirim" buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Saîd r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şu sözünü işittiğini söyledi: "Visal orucu tutmayın. Biriniz visal orucu tutmak istediğinde seher vaktine kadar tutsun". Sahabe: "Sen visal orucu tutuyorsun ey Allah'ın Resulü" dediler. Bunun üzerine Nebi: "Ben sizin durumunuzda değilim. Ben gecemi beni doyuran ve bana su verenin yedirmesi ve içirmesiyle geçiririm" buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem visal orucunu sahabeye olan merhametinden dolayı yasakladı. Sahabe: "Sen visal orucu tutuyorsun" deyince, Nebi; "Ben sizin durumunuzda değilim. Beni Rabbim yedirir ve içirir" buyurdu. (Buhari şöyle dedi): Osman "Onlara olan merhametinden" ifadesini zikretmemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. şöyle dedi: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem visal orucu tutmayı yasakladı. Bunun üzerine Müslümanlardan bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Sen visal orucu tutuyorsun" dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Hanginiz benim gibi olabilir! Ben gecemi, Rabbim'in beni yedirip içirmesiyle geçiriyorum" dedi. Sahabe visal orucunu bırakmaktan kaçınınca Nebi onlara bir gün visal orucu tutturdu, ertesi gün de tutturdu. Sonra (şevvalin) hilal(i) görüldü. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Eğer hilal gecikseydi, size daha çok tutturacaktım". Bunu onlar visal orucu tutmaktan vazgeçmedikleri için adeta ceza olarak söyledi. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem iki kere: "Visal orucu tutmaktan sakının" buyurdu. Kendisine; "Sen visal orucu tutuyorsun" denilince, "Ben gecemi Rabbim’in beni yedirip içirmesiyle geçiriyorum. Amellerden gücünüzün yeteceği şeyleri yapın" buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Said el-Hudrî r.a., Resulullah'ın Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle dediğini duymuştur: "Visal orucu tutmayın. Biriniz visal orucu tutmak istediğinde seher vaktine kadar tutsun". Sahabe: "Sen visal orucu tutuyorsun ey Allah'ın Resulü" dediler. Bunun üzerine Nebi: "Ben sizin durumunuzda değilim. Ben, beni doyurucu beni doyurduğu halde ve bir su veren bana su verdiği halde gecelerim" buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Avn İbn Ebu Cuhafe babasından şunu nakletmiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Selman ile Ebu Derda'yı r.a. birbirine kardeş kıldı. Selman bir gün Ebu Derda'yı ziyaret etti. Ümmü Derda'nın üzerinde eski püskü elbiseler görünce ona "bu halin de neyin nesi?" diye sordu. Ümmü Derda: "Kardeşin Ebu Derda'nın dünyaya ihtiyacı yok" dedi. Ebu Derda gelince, ona yemek yapıp önüne koydu. Selman: "buyur ye" dedi. Ebu Derda: "Ben oruçluyum" dedi. Selman: "Sen yemedikçe ben de yemeyeceğim" dedi. Bunun üzerine Ebu'd-Derda yedi. Gece olunca Ebu Derda namaza kalkmak İstedi. Selman ona "uyu" dedi, Ebu'd-Derda uyudu. Bir süre sonra yine kalkmak istedi, Selman yine "uyu" iedi. Ebu'd-Derda da uyudu. Gecenin sonuna doğru gelince Selman "şimdi kalk" dedi. İkisi birlikte kalkıp namaz kıldılar. Selman, Ebu Derda'ya: "Rabbinin senin üzerinde hakkı vardır, nefsinin senin üzerinde hakkı vardır, ailenin senin üzerinde hakkı vardır. Her hak sahibine hakkını ver" dedi. Ebu Derda, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelerek durumu ona anattı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Selman doğru söylemiş" buyurdu. Tekrar: 6139 Diğer tahric: Tirmizi Zühd
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem öyle oruç tutardı ki "artık oruçsuz zaman geçirmeyecek" derdik. Bazen de öyle bırakırdı ki "bir daha oruç tutmayacak" derdik. Resulullah'ın Ramazan ayı dışında tüm ayı oruçlu geçirdiğini görmedim. Şa'ban ayından daha çok oruç tuttuğunu da görmedim. Tektar:
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem hiçbir ayda Şaban ayından daha çok oruç tutmazdı. Şaban ayının tümünü oruçlu geçirirdi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Şöyle buyururdu: "Amellerden gücünüzün yettiğini yapın. Şüphesiz ki siz usanmadıkça Allah usanmaz." Nebi'in Sallallahu Aleyhi ve Sellem en sevdiği (nafile) namaz, az da olsa devamlı kılınanı idî. O, bir namaz kıldığında buna devam ederdi
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbas r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ramazan ay'ı dışında hiçbir ay'ı tam olarak oruçlu geçirmemiştir. O, "vallahi galiba bir daha orucu bırakmayacak" dedirtecek kadar oruç tutar, "vallahi galiba bir daha oruç tutmayacak" dedirtecek kadar orucu bırakırdı
- Bāb: ...
- باب ...
Enes r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ay içinde öyle iftar ederdi ki (günlerini oruç tutmaksızın geçirirdi ki) bir daha oruç tutmayacağını zannederdik. Öyle oruç tutardı ki o ay içinde bir daha iftar etmeyeceğini zannederdik. Geceleyin onun namaz kılmasını görmeyi İstesen mutlaka görürdün, uyuduğunu görmek istesen de mutlaka görürdün
- Bāb: ...
- باب ...
Humeyd şöyle demiştir: Enes'e Nebi'in Sallallahu Aleyhi ve Sellem orucunu sordum o şöyle dedi: Ay içinde onu oruçlu görmek istesem görürdüm. Oruçsuz görmek istesem mutlaka görürdüm. Geceleri namaz kılarken görmek istesem görürdüm, uyurken görmek istesem mutlaka görürdüm. Resulullah'ın Sallallahu Aleyhi ve Sellem avucundan daha yumuşak bir ipeğe asla dokunmadım. Resulullah'ın kokusundan daha güzel bir misk koklamadım
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Amr İbn As r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem benim yanıma girerek ...deyip hadisin devamını söylemiştir. Burada kastedilen şu hadistir: "Seni ziyaret edenin senin üzerinde hakkı vardır. Zevcenin senin üzerinde hakkı vardır". Ben: "Davud orucu nedir?" diye sordum. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem : "Senenin yarısını oruçlu geçirmektir". باب: حق الجسم في الصوم. 55- Oruç Konusunda Bedenin Hakkı
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Amr İbnü'l-As şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana: "Ey Abdullah! Senin gündüzleri oruç tuttuğun ve geceleri namaz kıldığın bana bildirilmedi mi zannediyorsun?" dedi. Ben: "Evet ey Allah'ın resulü" dedim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Böyle yapma. Bazen oruç tut, bazen bırak. Bazen namaz kıl, bazen uyu. Çünkü bedeninin senin üzerinde hakkı vardır. Gözlerinin senin üzerinde hakkı vardır. Zevcenin senin üzerinde hakkı vardır. Seni ziyarete gelenin senin üzerinde hakkı vardır. Her aydan üç gün oruç tutman yeter. Yaptığın her bir iyilik on katı iledir. Öyleyse bu bütün yılı oruçlu geçirmek gibidir". Ben bununla yetinmeyerek daha çok ibadet etmeye çalıştım. Bana da sonradan ağır oldu. Ben: "Ey Allah'ın resulü! Ben (daha fazlasını tutacak) kuvvete sahibim" dedim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "O zaman Allah'ın Nebii Davud'un orucunu tut, bundan daha fazla tutma" dedi. Ben: "Allah'ın Nebii Davud'un orucu nasıldır?" diye sordum. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Yıl’ın yarısını oruçlu geçirmektir". {Ravi diyor ki): Abdullah yaşlandıktan sonra şöyle dedi: "Keşke Nebi'in ruhsatını kabul etseydim
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Amr şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e benim "vallahi yaşadığım sürece gündüzleri oruç tutacak, geceleri de namaz kılacağım" dediğim haber verilmiş. Ben: "Evet bunu söyledim, anam babam sana feda olsun ey Allah'ın Resulü" dedim. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Buna güç yetiremezsin. Bazen oruç tut, bazen terk et. Bazen namaz kıl bazen uyu. Her aydan üç gün oruç tut. İyiliklere on kat sevap verilir. Bu ise bütün yılı oruçlu geçirmek gibidir" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın resulü benim bundan daha faziletlisini yapmaya gücüm yeter" dedim. Resulullah: "O halde bir gün oruç tut, iki gün bırak" dedi. Ben: "Ben bundan daha faziletlisini de yapabilirim" dedim. Resulullah: "Bir gün oruç tut, bir gün bırak. Bu Davud (A.S.)'ın orucudur. Bu en faziletli oruçtur" buyurdu. Ben: "Ben bundan daha faziletlisini yapabilirim" dedim. Resulullah: "Bundan daha faziletlisi yoktur buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Amr r.a. şöyle demiştir: Benim peşpeşe (sürekli) oruç tuttuğum ve geceleri namaz kıldığım Hz. Nebi'e Sallallahu Aleyhi ve Sellem iletilmiş. Ya o bana haber gönderdi yahut da ben onunla karşılaştım. Bana şöyle dedi: "Senin sürekli oruç tutup, iftar etmediğin ve sürekli namaz kıldığın bana iletilmedi mi zannediyorsun? (Böyle yapma). Bazen oruç tut, bazen bırak. Bazen namaz kıl, bazen uyu. Çünkü gözlerinin senin üzerinde payı vardır. Nefsinin senin üzerinde payı vardır. Ailenin senin üzerinde payı vardır". Ben: "Ben bundan daha fazlasını yapabilecek güçteyim" dedim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Öyleyse Davud (A.S.)'ın orucundan tut" buyurdu. Ben: "O nasıldır?" diye sordum. Hz. Nebi: "Davud bir gün oruç tutar, bir gün bırakırdı. Düşmanla karşılaştığında kaçmazdı". Ben: "Ben kim bu mertebe kim ey Allah'ın Nebisi!" dedim. (Ravi:) Ata dedi ki: 'Tüm ömrü oruçla geçirme hakkında ne dedi bilmiyorum". Nebi s.a.v. iki kere şöyle buyurdu: "Tüm ömrünü oruçla geçiren kişinin orucu yoktur
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Amr r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana: "Her aydan üç gün oruç tut" buyurdu. Ben: "Bundan daha fazlasına gücüm yeter" dedim. Ben böyle demeye devam ettim, nihayet Nebi s.a.v. şöyle buyurdu: "Bir gün oruç tut, bir gün bırak. Her ay Kur'an'ı oku (hatmet)". "Bundan daha fazlasını yapabilirim" dedim. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Öyle ise Kur'an'ı üç günde bir hatmet" buyurdu. باب: صوم داود عليه السلام. 59- Davud Aleyhisselam'ın Orucu
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn- Amr İbnü'l-As r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana: "Sen sürekli oruç tutuyor ve geceleri de namaz kılıyormuşsun" dedi. Ben: "Evet" dedim. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Böyle yaparsan gözlerin yorulur, nefsin aciz kalır. Ömür boyu (veya senenin tümünü) oruç tutan kişinin orucu yoktur. Ayda üç gün oruç tutmak zaten bütün yılı oruçlu geçirmek gibidir". Ben: "Bundan daha fazlasını yapabilirim" dedim. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Madem öyle o zaman Davud (A.S.)'ın orucunu tut. O bir gün oruç tutar, bir gün bırakırdı. Düşmanla karşılaştığında da kaçmazdı
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu'l-Melîh (kendisine hadis rivayet ettiği kişiye) şöyle demiştir; Babanla birlikte Abdullah İbn Amr'ın yanına gittik. Bize şunu anlattı: Benim oruç tuttuğum Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e İletilmiş. O benim yanıma geldi. Ben hemen içi lifle dolu deriden bir minderi onun için serdim. O ise yere oturdu. Minder ikimizin arasında kaldı. Bana şöyle buyurdu: "Her aydan üçgün oruç tutmak sana yetmiyor mu?". Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Daha fazlasını yapabilirim" dedim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Beş gün tut" dedi. Ben: "Daha fazlasını yapabilirim" dedim. Hz. Nebi: "Yedi gün tut" dedi. Ben: "Daha fazlasını yapabilirim" dedim. Hz. Nebi: "Dokuz gün tut" dedi. Ben: "Daha fazlasını yapabilirim" dedim. Hz. Nebi: "On bir gün tut" dedi. Ben: "Daha fazlasını yapabilirim" dedim. Hz. Nebi: "Davud A.S.'ın orucunun üzerinde bir oruç yoktur. Bu da yi/m yarısını oruçlu geçirmektir. Buna göre bir gün oruç tut, bir gün bırak" buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. şöyle demiştir: Dostum bana üç şeyi tavsiye etmiştir: Her aydan üç gün oruç tutmak, günde iki rekat kuşluk namazı kılmak ve vitir namazını uyumadan önce kılmak
- Bāb: ...
- باب ...
Enes r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ümmü Süleym'in evine gitti. Ümmü Süleym, Hz. Nebi'e hurma ve yağ getirdi. Hz.Nebi: "Yağınızı yağdanlığa, hurmanızı da kabına geri bırakın. Ben oruçluyum" buyurdu. Daha sonra da evin bir köşesinde farz namazı dışında bir namaz kıldı, Ümmü Süleym ve ev halkı için dua etti. Ümmü Süleym şöyle dedi: Ey Allah'ın elçisi, benim özel bir isteğim var. Hz. Nebi: Nedir?" diye sordu. Ümmü Süleym: "Hizmetçin Enes (için dua etmen)" dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem dünya ve ahiret için hayırlı olan ne varsa benim için bunları zikrederek dua etti ve şöyle dedi: "Allah'ım ona mal ve çocuklar ver. Onu bereketli kıl!". (Enes şöyle dedi): "Gerçekten ben ensarın malı en çok olanlarındanım. (EvlatIarıma gelince) Kızım Ümeyne bana, Haccac'ın Basra'ya gelişine kadar yüz yirmi küsür tane öz çocuğumun vefat ederek toprağa gömüldüğünü söyledi". Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
İmran İbn Husayn r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Imran'a (yahut da İmran dinler iken bir adama) şunu sordu: "Ey falan! Bu ayın sonunda oruç tutmadın mı?". (İmran dedi ki): Hz. Nebi'in "Ramazan ayı" dediğini zannediyorum. Soru sorulan adam: "Hayır Ey Allah'ın Resulü" dedi. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Öyleyse iftar edince iki gün oruç tut" buyurdu. (Hadisi rivayet eden Salt "Ramazan ay'ı dediğini zannediyorum" ifadesini rivayet etmemiştir). Sabit, Mutarrıf aracılığıyla İmran'dan, o da Hz. Nebi'den "Şaban ayının sonunda oruç tutmadın mı?" İfadesini rivayet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Muhammed İbn Abbad şöyle demiştir: Cabir r.a.'e sordum: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Cum'a günü oruç tutmayı yasakladı mı?". Cabir: "Evet" dedi. (Hadisi rivayet eden Ebu Asim dışındaki raviler şöyle demişlerdir: Bununla tek olarak Cuma günü oruç tutulmasını kastetmiştir)
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dediğini işittim: "Sizden biri (yalnızca) Cuma günü oruç tutmasın. Ancak bir gün öncesi veya bir gün sonrası ile birlikte tutsun
- Bāb: ...
- باب ...
Cüveyriye bintü'l-Haristen r.a. rivayet edildiğine göre Hz. Nebi Cuma günü, oruçlu olan Cüveyriye'nin yanına geldi. Ona "Dün de oruç tuttun mu?" diye sordu. Cüveyriye: "Hayır" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yarın oruç tutmak istiyor musun?" diye sordu. Cüveyriye: "Hayır" dedi. Hz. Nebi: "O zaman orucunu boz" dedi. Ebu Eyyub'un rivayetine göre Cüveyriye kendisine bu konuyu anlatmış, buna göre Hz. Nebi onun orucunu bozmasını emretmiş, o da orucunu bozmuştur
- Bāb: ...
- باب ...
Alkame şöyle demiştir: Aişe r.anha'ya sordum: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem oruç için belirli günleri tahsis ediyor muydu?". Aişe r.anha şöyle cevap verdi: "Hayır. Onun ameli sürekli idi. Hanginiz Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in güç yetirebildiğİ şeyleri yapmaya güç yetirebilir ki!". Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ümmü'l-Fadl'ın azatlısı Umeyr, Ümmü'l-Fadl'ın kendisine şunu anlattığını söylemiştir: Birileri, Ümmü'l-Fadl'ın yanında Arefe gününde Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in oruçlu olup olmadığı hakkında tartıştılar. Bazıları "Hz. Nebi oruçlu" dediler, bazıları da "oruçlu değil" dediler. Bunun üzerine Ümmü'l-Fadl devesi üzerinde vakfe apan Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bir bardak süt gönderdi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de bunu içti
- Bāb: ...
- باب ...
Meymune r.anha şöyle demiştir: İnsanlar Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in arefe günü oruç tutup tutmadığı konusunda şüphe ettiler. Bunun üzerine Meymune, Vakfe alanında vakfe apan Hz. Nebi'e bir süt kabı ile süt gönderdi. Hz. Nebi de insanlar kendisine bakarken süt'ü içti
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ezher'in azatlısı Ebu Ubeyd şöyle demiştir: Ömer İbn Hattab r.a. ile bir bayrama şahit oldum. O şöyle dedi: "Şu İki gün Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in oruç tutmayı yasakladığı günlerdir: Birisi orucunuzdan iftar ettiğiniz bayram günü, diğeri de kurbanınızdan yediğiniz gün". Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Said r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ramazan ve Kurban Bayramı günlerinde oruç tutmayı, tek bir elbiseye bürünmeyi, tek bir elbise giyen kimsenin makadını yere koyup bacaklarını dikerek oturmasını yasakladı. [-1992-] (Ebu Said sözüne devamla) Sabah ve ikindi namazlarından sonra (nafile) namaz kılmayı da yasakladı
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. şöyle demiştir: İki oruç ve iki satım yasaklanır: Ramazan ve kurban bayramı günlerinde oruç tutmak, mülamese ve münabeze satışı yapmak
- Bāb: ...
- باب ...
Ziyad İbn Cübeyr şöyle demiştir: Bir adam İbn Ömer'e gelerek şöyle dedi: Bir kimse örneğin Pazartesi günü oruç tutmayı adadı. Bu gün de bayrama denk geldi. Bu durumda ne olur? İbn Ömer şöyle dedi: Allah adağı yerine getirmeyi emretmiştir, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de bugün oruç tutmayı yasaklamıştır. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Said el-Hudrî r.a. Hz. Nebile birlikte on iki gazaya katılmıştır. O şöyle demiştir: Nebi'den Sallallahu Aleyhi ve Sellem hoşuma giden dört şey işittim. O Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: 1- Kadın yanında kocası veya mahremi bulunmaksızın iki günlük yola, yolculuğa çıkmasın. 2- Şu iki günde oruç tutmak caiz değildir: Ramazan bayramı ve kurban bayramı günlerinde. 3- Sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar, ikindiden sonra da güneş batıncaya kadar (nafile) namaz kılınmaz. 4- İbadet niyetiyle ancak üç mescid'e yolculuk yapılır: Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve benim mescidim (Mescid-i Nebevi)
- Bāb: ...
- باب ...
Hişam, babasının şöyle söylediğini bildirdi: Aişe r.anha Mina günlerinde (teşrik günlerinde) oruç tutardı. Hişam'ın babası Urve de o günlerde oruç tutardı
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha'dan ve İbn Ömer'in oğlu Salim'in İbn Ömer'den rivayet ettiğine göre onlar şöyle demişlerdir: Teşrik günlerinde, hedy kurbanını bulamayan kimseler dışındakilerin oruç tutmasına ruhsat verilmedi
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer r.a. şöyle dedi: Teşrik günlerinde oruç tutmak, Umre yaptıktan sonra Arefe gününe kadar ihramdan çıkan sonra hac için yeniden ihrama giren (yani temettu haccı yapan) kimse içindir. Bu kişi hedy kurbanı bulamaz ve daha önce de oruç tutmamış olursa Mina günlerinde oruç tutar
- Bāb: ...
- باب ...
Salim, babası (İbn Ömer) aracılığıyla Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "Kişi isterse Aşura günü oruç tutar
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle dedi: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem önceleri aşura günü oruç tutmayı emretmişti. Ramazan orucu farz kılınınca dileyen aşura gününde oruç tuttu, dileyen tutmadı
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle dedi: Kureyş cahiliyye döneminde aşura gününde oruç tutardı. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem da cahiliye döneminde bu orucu tutardı. Medine'ye gelince bu orucu kendisi tuttu ve o gün oruç tutulmasını emretti. Ramazan orucu farz kılınınca, aşura orucu terk edildi. Dileyen o gün oruç tuttu, dileyen tutmadı
- Bāb: ...
- باب ...
Muaviye İbn Ebu Süfyan r.a. hac yaptığı yıl aşura gününde minberde şöyle dedi: Ey Medineliler! Alimleriniz nerede? Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dediğini işittim: "Bu gün aşura günüdür, Allah bu günün orucunu farz kılmamıştır, ancak ben oruçluyum. Dileyen oruç tutsun, dileyen tutmasın
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbas r.a. şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Medine'ye gelince Yahudilerin aşura günü oruç tuttuğunu gördü. Onlara: "Bu nedir?" diye sordu. Yahudiler: "Bu güzel bir gündür. Allah İsrailoğullarını düşmanlarından bu gün kurtardı, bu sebeple Musa bugün oruç tuttu" dediler. Bunun üzerine Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Ben Musa'ya (Musa'nın yaptığını yapmaya) sizden daha layığım" dedi. O gün oruç tuttu ve aşura gününde oruç tutulmasını emretti. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Musa r.a. şöyle dedi: Yahudiler aşura gününü bayram olarak kabul ederlerdi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de (ashabına): "Siz de bugün oruç tutun" buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbas r.a. şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in, diğer günlerden faziletli bulduğu hiçbir günde aşura orucuna devam ettiği gibi oruca devam ettiğini görmedim. Yine bu ayda, yani Ramazan ayında oruca devam ettiği gibi de hiçbir ayda oruca devam ettiğini görmedim
- Bāb: ...
- باب ...
Seleme İbnü'l-Ekva' (r.a.) şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Eslem kabilesinden bir adama şunu emretti: "İnsanlara şunu ilan et: Kim bir şey yiyip içtiyse günün geri kalan kısmında oruç tutsun. Kim bir şey yiyip içmediyse bu günü oruçlu geçirsin. Çünkü bu gün aşura günüdür