Sahih-i Buhari
...
(34) Kitāb: Alışverişler
(34) ...
- Bāb: ...
- باب ...
Said İbnü'I-Müseyyeb ve Ebu Seleme İbn Abdurrahman, Ebu Hureyre r.a.'in şu sözünü rivayet etmişlerdir: Sizler "Ebu Hureyre, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den çok hadis rivayet ediyor. Muhacirler ve Ensar'a ne oluyor ki Ebu Hureyre kadar hadis rivayet etmiyorlar?" diyorsunuz. Benim muhacir kardeşlerim çarşı pazarda alışverişle meşgul olurken ben karın tokluğuna Resulullah'ın yanından ayrılmazdım. Onların bulunmadığı şeylere ben şahit olurdum, onların unuttuklarını ezberlerdim. Ensar kardeşlerim ise malları (tarlaları, bahçeleri) ile meşgul olurlardı. Ben suffe'de kalan fakirlerden bir fakir idim. Onlar (ensar) unuttuğunda ben aklımda tutardım. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir konuşmasında şöyle buyurmuştu: "Kim benim şu konuşmam bitmeden önce elbisesini yere yayar, sonra da toplarsa benim söylediğimi aklında tutar". Bunun üzerine ben hemen üzerimdeki çizgili cübbeyi yere yaydım. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem konuşmasını bitirdiğinde cübbeyi alıp göğsüme bastırdım. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in o konuşmasından hiçbir şeyi unutmadım
- Bāb: ...
- باب ...
Abdurrahman İbn Avf r.a. şöyle demiştir: Medine'ye geldiğimizde Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem benimle Sa'd İbnü'r-Rebî'i kardeş yaptı. 5a d İbnü'r-Rebi bana: "Ben ensar içinde malı en çok olanlardanım. Malımın yarısını sana vereyim. İki eşimden hangisi hoşuna giderse ondan boşanayım. İddeti bitip de sana helal olunca onunla evlenirsin" dedi. Ben: "Benim buna ihtiyacım yok. Medine'de ticaret yapılan bir çarşı var mı?" diye sordum. Sa'd: "Kaynuka çarşısı var" dedi. Abdurrahman sabahleyin Kaynuka çarşısına gitti. Akşam gelirken yanında keş ve yağ getirdi. Sonra bu çarşıya gitmeye devam etti. Çok geçmeden Abdurrahman üzerinde sarı bir şeyin izi bulunduğu halde geldi. Resulullah ona: "Yoksa evlendin mi?" buyurdu. Abdurrahman: "Evet" dedi. Resulullah: "Kiminle?" diye sordu. Abdurrahman: "Ensardan bir hanımla" dedi. Resulullah: "Ne kadar mehir verdin?" diye sordu. Abdurrahman: "Bir çekirdek ağırlığınca altın" dedi. Resulullah ona: "Bir koyunla da olsa bari bir velime (düğün yemeği) ver" buyurdu. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Enes r.a. şöyle demiştir: Abdurrahman İbn Avf Medine'ye geldi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onunla ensardan Sa'd İbnü'r-Rebî'i kardeş kıldı. Sa'd, zengin bir kimse idi. Sa'd, Abdurrahman'a: "Malımı seninle yarı yarıya paylaşayım ve seni evlendireyim" dedi. Abdurrahman: "Allah senin ailene ve malına bereket versin. Sen bana çarşının yolunu göster" dedi. Abdurrahman çarşıdan gelirken yanında keş ve yağ ile döndü. Bunu ev halkına getirdi. Çok geçmeden üzerinde sarı bir iz ile geldi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu da nedir?" diye sordu. Abdurrahman: "Ey Allah'ın Resulü, ensardan bir hanımla evlendim" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne kadar mehir verdin?" diye sordu. Abdurrahman: "Altından bir çekirdek" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir koyunla da olsa bari bir velime (düğün yemeği) ver" buyurdu. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbas r.a. şöyle demiştir: Ukaz, Micenne ve Zülmecaz cahiliye dönemindeki çarşılardı. İslam dini geldiğinde Müslümanlar sanki bu çarşılara gitmeyi günah saydılar. Bunun üzerine: "Rabbinizden bir lütuf istemenizde (rızık aramanızda) bir günah bir vebal yoktur" ayeti indirildi. İbn Abbas bu ayetin sonunda "hac mevsiminde" ifadesini de okumuştur
- Bāb: ...
- باب ...
Nu'man İbn Beşîr r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Helal bellidir, haram da bellidir. Bu ikisi arasında şüpheli olan bazı şeyler vardır. Kim günah olup olmadığı şüpheli olan bir şeyi terk ederse, günah olduğu kesin olan bir şeyi daha çok terk eder. Kim günah olup olmadığı şüpheli olan bir şeye karşı cür'et ederse, günah olduğu kesin olan bir şeye düşebilir. Günahlar Allah'ın koruluğudur. Kim koruluğun etrafında koyun otlatırsa çok geçmeden koyunlar koruluğa dalabilir." Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ukbe İbnü'l-Haris r.a.'den şu rivayet edilmiştir: Zenci bir kadın gelerek Ukbe'yi ve hanımını emzirdiğini iddia etti. Bunun üzerine Ukbe durumu Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bildirdi. Hz.Nebi yüzünü Ukbe'den çevirerek tebessüm etti ve "Sana böyle söylendiği halde sen nasıl evliliğine devam edersin?" buyurdu. O sıra Ukbe, Ebu İhab et-Temîmî'nin kızı ile evliydi
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle dedi: Utbe İbn Ebî Vakkas, kardeşi Sa'd İbn Ebî Vakkas'a "Zem'a'nın cariyesinin oğlu bendendir. Onu yanına al" diye vasiyette bulundu. Mekke'nin fethedildiği yıl Sa'd İbn Ebî Vakkas onu yanına alarak: "Bu benim kardeşimin oğludur. Onu yanıma almamı vasiyet etti" dedi. Bunun üzerine Abd İbn Zem'a kalkarak: "O benim kardeşim ve babamın cariyesinin oğludur. O, (anası) babamın döşekliği iken doğmuştur" dedi. Bunun üzerine ikisi Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e müracaat ettiler. Sa'd: "Ey Allah'ın Resulü o benim kardeşimin oğlu. Ölmeden onu yanıma almamı bana vasiyet etti" dedi. Abd İbn Zem'a: "O benim kardeşim ve babamın cariyesinin oğludur. O, (anası) babamın döşekliği iken doğmuştur" dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "O senindir, ey Abd İbn Zem'a buyurdu." Daha sonra da şöyle dedi: "Çocuk döşeğe (kimin yatağında doğduysa ona) aittir. Zina eden için ise mahrumiyet vardır". Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem daha sonra eşi Sevde binti Zem'a'ya: "Ey Sevde! Ona karşı örtün" buyurdu. Çünkü Hz. Nebi, çocuğun Utbe'ye benzediğini görmüştü. Bunun üzerine çocuk ölünceye kadar Sevde'yi göremedi
- Bāb: ...
- باب ...
Adîy İbn Hatim r.a. şöyle dedi: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e av'a atılan oku sordum. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Av'a keskin yeri isabet ederse av’ı ye. Ok enine isabet eder de avı öldürürse yeme, çünkü bu durumda o hayvan kafasına vurmak suretiyle ölmüş hayvan (gibidir)." Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Ben ava köpeğimi gönderiyorum ve besmele de çekiyorum. Sonra köpeğimle birlikte avın yanında gönderirken besmele çekmeliğim başka bir köpek daha görüyorum. Avı hangisinin aldığını (avladığını) bil-niyorum. (Bu durumda avı yiyebilir miyim?)" dedim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Onu yeme. Çünkü sen yalnızca kendi köpe-\in için besmele çektin. Başka köpek için besmele çekmedin buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Enes r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem yere düşmüş bir hurmanın yanından geçerken şöyle buyurdu: "Bunun zekat hurması olması ihtimali olmasaydı onu yerdim". Hemmam, Ebu Hureyre aracılığıyla Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "Bazen eve gittiğimde yatağımın üzerine düşmüş bir hurma görüyorum. Onu yemek için ağzıma götürdüğümde bunun zekat hurması olması ihtimali aklıma geliyor da bırakıyorum". Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Abbad İbn Temîm amcasından şunu rivayet etti: Hz. Nebi'e namazda kendisine vesvese gelen kimsenin namazını bozup bozmaması soruldu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Hayır. Bir ses işitinceye veya koku duyuncaya kadar (namazını terk etmesin)". Zührî şöyle demiştir: Abdest ancak bir yellenme olduğunda yahut ses işittiğinde gerekli olur
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle dedi: Bir topluluk: "Ey Allah'ın Resulü! Bazıları bize et getiriyorlar. Biz, hayvanları keserken besmele çekip çekmediklerini bilmiyoruz. (Bu etleri yiyelim mi?)" diye sordular. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Bu etler üzerine besmele çekip yiyin." Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir r.a. şöyle demiştir: Biz Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte (Cuma) namazını kılarken, Şam'dan yiyecek getiren bir kervan geldi. İnsanlar ona doğru gitti. Öyle ki Hz. Nebi ile birlikte on iki kişi kaldı. Bunun üzerine "Onlar bir ticaret veya eğlence gördüklerinde hemen (dağılıp) ona giderler..." ayeti indi.[Cuma]
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki kişi aldığının helal'den mi yoksa haram'dan mı olduğuna aldırış etmeyecek
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu'l-Minhal şöyle demiştir: Ben sarf işi ile uğraşırdım. Zeyd İbn Erkam'a bunu sordum. O, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu dedi: (Diğer bir rivayet şöyledir) Ebu'l-Minhal şöyle demiştir: Bera İbn azib ve Zeyd İbn Erkam'a sarf işlemini sordum. İkisi şöyle dediler: Biz, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem döneminde ticaretle uğraşırdık. Resulullah'a sarf işlemini sorduk, o şöyle buyurdu: "Peşin (elden ele) olursa bir sakınca yoktur. Vadeli olursa uygun olmaz" 2060. hadisin tekrarı: 2180, 2497, 3939 2061. hadisin tekrarı:
- Bāb: ...
- باب ...
Ubeyd İbn Umeyr şunu söylemiştir: Ebu Musa el-Eş'arî, Ömer r.a.'in yanına girmek için izin istedi. Ömer meşgul olduğu için izin vermedi. Bunun üzerine Ebu Musa geri döndü. Ömer işini bitirince "Abdullah İbn Kays'ın (Ebu Musa'nın) sesini duymadım mı? Ona izin verin de gelsin" dedi. Kendisine Ebu Musa'nın geri döndüğü söylendi. Ömer, Ebu Musa'yı çağırdı. Ebu Musa "bize böyle yapmamız emredilirdi" dedi. Ömer: "Buna dair bana şahit getir" dedi. Ebu Musa, ensarın oturduğu meclise gelerek onlara bunu sordu. Ensardan orada oturanlar "buna bizim en küçüğümüz olan Ebu Said el-Hudrî bile şahitlik eder" dediler. Ebu Musa, Ebu Said'i yanında götürdü. (Ebu Said, Ebu Musa'nın söylediğinin doğru olduğuna şahitlik etti). Ömer: "Resulullah'ın bu emri bize gizli mi kaldı? Çarşı pazarda alış-veriş yapmak (yani ticaret için çıkmak) beni oyaladı" dedi. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a., Hz. Nebi'den Sallallahu Aleyhi ve Sellem "İsrailoğullarından bir adamın ticaret İçin deniz yolculuğuna çıktığını ve ihtiyacını giderdiğini" rivayet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir r.a. şöyle anlattı: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte Cuma namazı kılarken bir kervan geldi. On iki kişi dışında herkes dağılıp kervanm yanına gitti. Bunun üzerine: "Onlar bir ticaret veya eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona giderler ve seni ayakta bırakırlar" (Cum'a 11) ayeti indi
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Kadın, bir bozgunculukta bulunmaksızın kendi evindeki yiyecekten infak ederse, infak ettiğinin sevabını alır. Kocası da bunu kazanmanın sevabını alır. Hazin (yiyecek vb. şeyleri koruyan bekçi vb. kimseler) için de aynı şey söz konusudur. Bunlar birbirinin sevabını eksiltmez
- Bāb: ...
- باب ...
Hemmam, Ebu Hureyre aracılığıyla NebiSallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "Kadın, kocasının kazancından (Allah yolunda) kocasının emri olmaksızın infak ederse, bunun ecrinin yarısını alır.” Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Enes b. Malik r.a. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu duyduğunu söylemiştir: "Kim rızkının genişletilmesini ve ömrünün uzatılmasını isterse akrabası ile ilişkisini devam ettirsin." Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha'nın bildirdiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir Yahudi'den bedelini bir müddet sonra ödemek üzere yiyecek (buğday) satın aldı ve demirden yapılmış zırhını rehin olarak bıraktı. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Enes'ten r.a. rivayet edildiğine göre o, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e arpa ekmeği ve uzun süre kalmaktan kokusu değişmiş bir miktar yemek götürdü. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Medine'de bir yahudiye zırhını rehin olarak bırakmış, bunun karşılığında ondan ailesi için arpa almıştı. (Ravi): "Andolsun onun (Enes'in) şöyle dediğini işittim: Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in dokuz hanımı kendisi ile birlikte olduğu halde, ailesinin yanında hiçbir gece ne bir sa' buğday ne de bir sa' ekin bulunmamıştır". Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle demiştir: Ebu Bekir Sıddîk r.a. halife seçilince şöyle dedi: "Andolsun halkım bilir ki benim kazancım ailemin geçimini sağlamaktan aciz değil idi. Şu anda ise Müslümanların işleri ile meşgul oluyorum. Bundan böyle Ebu Bekir'in ailesi bu maldan (devlet hazinesinden) yiyecek. Benim de bugünden sonra mesleğim Müslümanların işlerini görmek olacaktır
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ashabı kendi elleriyle çalışırlar, bu sebeple de vücutlarında koku olurdu. Bu yüzden onlara (Cum'a günleri Cum'a namazına gelirken) "yıkansanız İyi olur" denildi
- Bāb: ...
- باب ...
Mikdam r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "Hiç kimse kendi el emeği ile kazanıp yediğinden daha hayırlı bir şey yememiştir. Allah'ın Nebii Davud Aleyhisselam da kendi el emeğinden yerdi
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "Davud Nebi A.S. kendi el emeğinden başkasını yemezdi". Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "Siz'den birinin bir kucak odun toplayıp sırtında taşıması, kendisine verecek ya da vermeyecek birinden bir şey dilenmesinden daha hayırlıdır
- Bāb: ...
- باب ...
Zübeyr İbn Avvam r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dediğini söylemiştir: "Sizden birinin boynuna ipini alıp (ormana gitmesi ve orada) bir kucak odun toplaması, sonra da getirip bunu satması, bu sayede Allah'ın onun yüzünü insanlara zillet ile eğmekten koruması, insanlar kendisine bir şey versin yahut vermesin dilencilik etmesinden daha hayırlıdır
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir Ibn Abdullah r.a., Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dediğini belirtmiştir: "Sattığında, satın aldığında ve hakkını talep ettiğinde müsamahakar davranan kişiye Allah merhamet etsin
- Bāb: ...
- باب ...
Huzeyfe r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "Sizden önceki kavimlerden bir kişinin ruhunu (ölümünden sonra) melekler aldı. Melekler adam'a sordu: Sen hayır adına herhangi bir şey yaptın mı? Adam: Ben yanımda çalıştırdığım kişilere, ödeme gücüne sahip olsalar da borçlulara süre tanımalarını ve kolaylık göstermelerini emrederdim, dedi. Bunun üzerine melekler de birbirine " ona kolaylık gösterin" dediler". Ebu Abdullah (Buharî) şöyle dedi: Ebu Malik, Ribî'den şöyle rivayet etti: Zengine kolaylık sağlar, fakire süre tanırdım". Ebu Avane, Abdülmelik'ten, o da Rib'î'den şöyle rivayet etti: "Zengine süre tanır, fakirden alacağımdan vazgeçerdim". Nuaym İbn Ebu Hind, Rib'i'den şöyle rivayet etti: "Zenginden ne verirse kabul eder, fakirden olan alacağımdan ise vazgeçerdim." Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "(Eski zamanlarda) insanlara borç veren bir tacir vardı. Alacaklı olduğu kişiler içinde ödeme zorluğu içinde olan biri bulunduğunda hizmetçilerine: "Ondan olan alacağımızdan almayıp, vazgeçin. Ola ki Allah da bizim günahlarımızdan vazgeçer derdi." Allah onun günahlarından vazgeçti." Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Hakîm İbn Hızam r.a., Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dediğini belirtmiştir: Alıcı ve satıcı birbirinden ayrılmadıkça -veya ayrılıncaya dek- muhayyerdirler. Satım akdinde doğru söylerlerse, (açıklamaları gereken şeyleri) açıklarlarsa yaptıkları satım bereketli olur. Şayet (açıklamaları gereken şeyleri) gizlerler ve yalan söylerlerse yaptıkları satımın bereketi gider." Tekrar. 2082, 2108, 2110, 2114 Diğer tahric: Tirmizî, Buyu; Müslim, Buyu’
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Saîd r.a. şöyle demiştir; Bize rızık olarak katışık hurma verilirdi. Biz de bunun iki sa'ınıı bîr sa' hurma karşılığında satardık. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "İki sa'ı bir sa' karşılığında, iki dirhemi bir dirhem karşılığında satmayın
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Mes'ud r.a. şöyle demiştir: Ensardan, Ebu Şuayb diye bilinen bir adam gelerek kasap olan kölesine şöyle dedi: "Bana beş kişiye yetecek kadar yemek yap. Ben Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem dahil beş kişiyi yemeğe davet etmek istiyorum. Ben onun yüzünde açlığın izini gördüm." Ebu Şuayb Hz. Nebi ile birlikte beş kişiyi çağırdı. Onlarla birlikte başka bir adam daha geldi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Şuayb'a: "Bu da bizimle geldi. İzin vermek istersen izin ver, dilersen dönsün" buyurdu. Ebu Şuayb: "Hayır (dönmesin). Ben ona izin verdim" dedi. Tekrar: 2456, 5434, 5461 (Bu hadisle ilgili geniş açıklama 2201 nolu Hadis te.) باب: ما يمحق الكذب والكتمان في البيع. 22- Yalan Ve Gerçeği Gizlemenin, Satıştaki Bereketi Gidermesi
- Bāb: ...
- باب ...
Hakîm İbn Hizam r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "Alıcı ve satıcı birbirinden ayrılmadıkça muhayyerdirler. Şayet doğru olurlar ve gerçeği açıklarlar ise yaptıkları satış bereketli kılınır. Gerçeği gizler ve yalan söylerlerse satışlarının bereketi giderilir." 23 - باب: قول الله تعالى: {يا أيها الذين آمنوا لا تأكلوا الربا أضعافا مضاعفة واتقوا الله لعلكم تفلحون} /آل عمران: 130/. 23- Yüce Allah'ın: Ey İman Edenler Kat Kat Arttırılmış Olarak Faiz Yemeyin' Sözü
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "Öyle bir zaman gelecek ki kişi elde ettiği malı helalden mi yoksa haramdan mı elde ettiğine aldırış etmeyecek
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle demiştir: Bakara suresinin son ayetleri (faizle ilgili ayetleri) inince Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem İnsanlara bunu mescid'de okudu, sonra İçki ticareti yapmayı da haram kıldı
- Bāb: ...
- باب ...
Semure bin Cündeb r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şu sözünü rivayet etmiştir: "Bu gece iki adam gördüm. Onlar bana geldiler ve beni Arz-ı mukaddese götürdüler. Beni öyle bir yere götürdüler ki kandan bir nehre vardık. Orada dikilen bir adam vardı. Nehrin ortasında da önünde taşlar bulunan bir adam vardı. Nehirdeki adam döndü, nehirden çıkmak istediğinde, kenardaki adam onun ağzına bir taş fırlattı, bunun üzerine adam önceki yerine döndü. Nehirdeki adam ne zaman çıkmak istese, kenardaki adam taş fırlatıyor bunun üzerine o eski yerine dönüyordu. Bu nedir? diye sordum. (Melek): Nehirde gördüğün, faiz yiyen kişidir, dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Avn İbn Ebî Cuhayfe şöyle demiştir: Babam, hacamat yapan bir köle satın aldı, onun hacamat yaptığı aletlerin kırılmasını emretti. Bu aletler kırıldı. Ben ona bunun sebebini sorduğumda bana şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, köpeğin parasını, kan almakdan elde edilen parayı yasakladı. Yine o, dövme yapan ve yaptıranı, faiz yiyeni, yedireni bu işleri yapmaktan alıkoydu. Resim yapan ile dövme yapan ve yaptıranları lanetledi. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dediğini işittim: "Yemin mal'a rağbeti arttırsa bile bereketi götürür
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ebî Evfa r.a. şöyle demiştir: Bir adam malını pazara getirerek, Müslümanlardan birini malını almaya rağbet ettirmek için "vallahi malıma şu kadar para verildi (de satmadım)" diye aslında bu kadar verilmediği halde yalan yere yemin etti. Bunun üzerine şu ayet indirildi: "Allah'a karşı verdikleri sözü ve yeminlerini az bir bedelle değiştirenlere gelince, işte bunların ahirette bir payı yoktur. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için acı bir azap vardır."[Al-i İmran 77] Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Hüseyin İbn Alî, Ali'nin şöyle dediğini anlattı: "Ganimetten payıma bir deve düşmüştü. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de humustan (ganimetin kendisine düşen beşte birinden) bana bir deve verdi. Ben Resulullah'ın kızı Fatıma ile evlenmek istediğimde Benî Kaynuka kabilesinden birisi ile birlikte çıkıp izhir otu toplamak konusunda anlaştım. Ben bu otu kuyumculara satarak velime yemeği için para kazanmak istemiştim". Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbas r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle söylediğini bildirmiştir: "Allah Mekke'yi haram kıldı. Ne benden önce ne de benden sonra hiç kimse için helal kılmadı. Bana da yalnızca gündüzün bir bölümünde helal kılındı. Mekke'nin otu koparılmaz, ağacı kesilmez, avı ürkütülmez. Mekke'de birinin düşürdüğü mal ancak etrafa duyurmak için alınabilir." Abbas İbn Abdülmuttalib şöyle dedi: "İzhir otu hariç. Onu kuyumcularımız kullanır ve biz evlerimizin tavanları için kullanırız" dedi. Bunun üzerine Nebiimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem de: "İzhir hariç" buyurdu. İkrime şöyle demiştir: 'Avı ürkütülmez" ne demek bilir misin? Bir gölgede bulunan av hayvanını kaçırıp onun yerine gölgeye senin geçmendir. Halid "kuyumcularımız ve kabirlerimiz için" şeklinde rivayet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Habbab r.a. şöyle demiştir: Ben cahiliye döneminde demirci idim. As Ibn Vail'de alacağım vardı. Ben alacağımı istemek için ona gittiğimde bana "Muhammed'i inkar etmedikçe sana alacağını vermem" dedi. Ben "Allah seni öldürüp de diriltinceye kadar ben Muhammed'i inkar etmem" dedim. O "Ben ölüp de dirilinceye kadar beni bırak. Bana dirildikten sonra mal ve çocuk verilecek. Sana borcumu bundan öderim" dedi. Bunun üzerine şu ayetler indirildi: (Resulüm!) ayetlerimizi inkar eden ve "Muhakkak surette bana mal ve evlat verilecek" diyen adamı gördün mü? O, ğaybı mı bildi, yoksa Allah'ın katından bir söz mü aldı?"[Meryem 77,78] Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Malik r.a. şöyle demiştir: Bir demirci, yemek hazırlayarak Nebii Sallallahu Aleyhi ve Sellem'İ yemeğe davet etti. Ben de Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte bu yemeğe gittim. Hz. Nebi'in Sallallahu Aleyhi ve Sellem önüne ekmek, kabak çorbası ve kurutulmuş et konuldu. Ben, Hz. Nebi'in tabağın içinde kabakları araştırdığını gördüm. O günden beri kabağı severim. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Sehl İbn Sa'd r.a. şöyle demiştir: Bir kadın Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bir bürde getirdi. (Sözün burasında Sehl) etrafındakilere: Bürde nedir bilir misiniz? diye sordu. Etrafındakiler: Evet, astarı bulunan kaftandır, dediler) Kadın: Ey Allah'ın elçisi! Ben senin giymen için bunu kendi ellerimle dokudum, dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de ihtiyacı olduğu için onu aldı. Bu kaftanı giyerek yanımıza çıktı. Orada bulunanlardan bir adam: Ey Allah'ın elçisi onu bana ver de ben giyeyim, dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Tamam, dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) topluluğun içinde bir süre oturdu, sonra dönüp evine gitti. Kaftanı üzerinden çıkarıp katladı ve o adama gönderdi. Orada bulunanlar adama: Hiç de iyi bir şey yapmadın. Onun, isteyen bir kimseyi geri çevirmeyeceğini bildiğin halde ondan istedin, dediler. Adam: Vallahi ben bunu ölünce kefenim olsun diye istedim, dedi. Nitekim o elbise onun kefeni oldu. MÜSLİM RİVAYETLERİ ve İZAH İÇİN BURAYA TIKLAYIN
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hazim şöyle dedi: Birkaç kişi Sehl İbn Sa'd'a minber hakkında soru sormak için geldiler. Sehl şöyle dedi: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir kadına (Sehl kadının adını da söyledi) "Marangoz olan kölene söyle, cemaate hitap ederken üzerine oturmam için odunlar(dan minber) yapsm" diye haber gönderdi. Kadın da kölesine, Medine'ye yakın ormandaki ağaçlardan bunu yapmasını emretti. Marangoz bunu yapıp kadına getirdi. Kadın da Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e yolladı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunun mescide konulmasını emretti. (Hutbeye çıkarken) üzerine oturdu
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir İbn Abdullah r.a. şöyle dedi: Ensar'dan bir kadın, Nebi'e Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e: "Ey Allah'ın elçisi! Senin için {hutbe okurken) üzerine oturacağın bir şey yaptırayım mı? Benim marangoz bir kölem var" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İstersen yap" buyurdu. Kadın, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem için minber yaptırdı. Cuma günü Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem yeni yapılan minbere oturdu. Daha önce üzerine çıkıp hutbe okuduğu hurma kütüğünden öyle bir ses çıktı ki nerede ise kütük parçalanacaktı. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem minberden İndi, kütüğün yanına geldi ve kütüğü bağrına bastı. Kütük, susturulmak İstenen çocuk gibi İnliyordu. Nihayet sustu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Daha önce duyduğu zikirlerden ayrı kaldığı için ağladı
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir yahudiden veresiye buğday satın aldı, zırhını ona rehin olarak verdi
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir İbn Abdullah r.a. şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte bir savaşta bulunuyordum. Devem yavaşladı, yorgun düştü. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem yanıma gelerek: ''Cabir'', dedi. Ben: Buyur, dedim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)i: Ne oldu? Diye sordu. Ben: Devem yavaşladı, yorgun düştü. Bu sebeple geride kaldım, dedim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devesinden inerek sopası ile deveme dürttü, sonra bana: Bin, dedi. Ben de bindim. Andolsun, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in üzerine varmasın diye deveyi zor dizginliyordum. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana: Evlendin mi? diye sordu. Ben: Evet, dedim. Hz. Nebi: Bakire ile mi, dul ile mi? diye sordu. Ben: Dul ile, dedim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): Kendisi ile oynaşacağın, onun da seninle oynaşacağı bir kız ile evlenseydin yal, dedi. Ben: Benim birçok kız kardeşim var. Ben onları bir arada tutabilecek, saçlarını tarayacak ve bakımını yapacak birisi ile evlenmek istedim, dedim. Nebi: Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Şimdi Medine'ye dönüyorsun. Aman akıllı davran, buyurdu. Daha sonra bana: Deveni satar mısın? diye sordu. Ben: Evet, dedim. Hz. Nebi, bir ukiyye karşılığında devemi satın aldı. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Medine'ye benden önce vardı. Ben de ertesi sabah vardım. Mescid'e gittik. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i mescid'in kapısında gördüm. Bana: ''Şimdi mi geldin?'' diye sordu. Ben: Evet, dedim. Bana: Deveni bırak. Mescid'e gir, iki rekat namaz kıl, buyurdu. Ben mescid'e girdim ve iki rekat namaz kıldım. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Bilal'e kendisi için bir ukiyye tartmasını emretti. Bilal de benim için tarttı, biraz da fazla verdi. Ben arkamı dönüp giderken Hz. Nebi: Bana Cabir'i çağırın, buyurdu. Ben içimden "şimdi deveyi bana geri verecek" dedim. (Resulullah'tan paramı aldıktan sonra) devemi geri vermesi (benim de parayı ona geri vermem), benim için zor bir şey olurdu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana: "Deveni geri al. Parası da senindir" buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbas r.a. şöyle demiştir: Ukaz, Micenne ve Zülmecaz cahiliye döneminde bulunan çarşılardı. İslam gelince, Müslümanlar bu çarşılarda ticaret yapmayı günah saydılar. Bunun üzerine Allah (C.C.) şu ayeti indirdi: "Rabbinizden gelecek bir lutfu aramanızda size herhangi bir günah yoktur."[Bakara 198] İbn Abbas bu ayeti okurken "hac zamanında" ifadesini ekliyordu
- Bāb: ...
- باب ...
Süfyan, Amr'dan şunu nakletmiştir: Burada (Mekke'de) Nevvas adında bir adam vardı. Onun suya kanmayan develeri vardı. ibn Ömer r.a. bu develeri onun ortağından satın aldı. Ortağı gelerek Nevvas'a "O develeri sattık" dedi. Nevvas "Kim'e?" diye sordu. Adam: "Falanca kişiye" dedi. Nevvas "Yazıklar olsun. Vallahi bu İbn Ömer'dir" dedi. Sonra İbn Ömer'e gelerek: "Ortağım seni tanımadığından sana suya kanmayan develer satmış" dedi. Ibn Ömer: "Öyleyse onları geri al" dedi. Nevvas onları götürürken İbn Ömer: "Tamam develeri bırak. Biz Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in "Hastalığın bulaşması yoktur" şeklindeki hükmüne razı olduk" dedi. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Katade r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte Huneyn savaşına çıktık. Ben zırhımı sattım, bununla Seleme oğulları diyarında bir bahçe satın aldım. Bu, Müslüman olduktan sonra elde ettiğim ilk mal idi. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Musa'nın oğlu Ebu Bürde, babasından, o da Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmişlerdir: "İyi arkadaş ve kötü arkadaş, misk satan ile demir körükleyen kimseye benzer. Misk satan kimsenin mutlaka sana bir yararı dokunur; ya ondan misk satın alırsın yahut kokusunu duyarsın. Demircinin körüğü ise ya evini veya elbiseni yakar yahut da onun kötü kokusunu duyarsın". Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Malik r.a. şöyle demiştir: Ebu Taybe (adındaki köle), Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kan'ını aldı. Resulullah ona bir sa' hurma verilmesini emretti. Köle'nin sahiplerine de onun günlük haracını hafifletmelerini emretti. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbas r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem kan aldırdı. Kan'ını alan kişiye (bir sa' hurma) verdi. Şayet kan alma işinden elde edilen kazanç haram olsaydı Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, o'na Vermezdi
- Bāb: ...
- باب ...
Salim, babası Abdullah İbn Ömer'den şunu rivayet etmiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Ömer r.a.'e ipek bir elbise gönderdi. O elbiseyi Ömer'in giydiğini görünce: "Ben o'nu sana giymen için göndermedim. Onu ancak ahiretten nasibi olmayanlar giyer. Ben ondan başka şekilde yararlanman için onu sana gönderdim " buyurdu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bununla elbisenin satılmasını kastetmişti
- Bāb: ...
- باب ...
Rivayet edildiğine göre muminlerin annesi Aişe r.anha üzerinde resimler bulunan yastıklar satın aldı. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunları görünce kapıda durdu, ev'e girmedi. Aişe, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yüzünde hoşnutsuzluğu görünce şöyle dedi: - Allah'a ve Resulüne tevbe ederim. Hangi günahı işledim? Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Bu yastıklar da neyin nesi?" diye sordu. Aişe: Oturman ve yaslanman için satın aldım, dedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Bu resimleri yapanlara kıyamet gününde azap edilecek. Onlara: Yarattıklarınıza can verin, denilecek" dedi. Daha sonra şöyle buyurdu: "İçinde resimler bulunan ev'e melekler girmez." Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Enes r.a. Nebi'in Sallallahu Aleyhi ve Sellem şu sözünü aktarmıştır: "Ey Neccar oğulları! İçindeki bina yıkıntısı ve hurma ağaçları ile birlikte bahçenize fiyat biçin ve kaç para olduğunu bana bildirin
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu nakletmiştir: "Alıcı ve satıcı birbirinden ayrılmadığı sürece yahut da satım akdini muhayyerlik esasına göre yapmadıkları sürece muhayyerdirler". Nafi' şöyle dedi: İbn Ömer, bir mal satın aldığında ondan hoşlanırsa, satıcının yanından ayrılırdı. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Hakîm İbn Hizam r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den nakletmiştir: Alıcı ve satıcı birbirinden ayrılmadıkları sürece muhayyerdir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şu sözünü nakletmiştir: "Alıcı ve satıcı birbirinden ayrılmadıkları sürece yahut biri diğerine "akdi sürdürmeyi yahut sürdürmemeyi seç" demedikleri sürece muhayyerdirler." İbn Ömer, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem "yahut da satım akdi muhayyerlik esasına sahip olmadığı sürece" buyurdu, demiş de olabilir
- Bāb: ...
- باب ...
Hakîm İbn Hizam, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den nakletmiştir: ''Alıcı ve satıcı birbirinden ayrılmadıkları sürece muhayyerdirler. Şayet doğru söylerler ve açıklamaları gereken şeyleri açıklarlar ise alış verişleri bereketli kılınır. Yalan söylerler ve açıklamaları gereken şeyleri gizlerlerse alış verişlerinin bereketi giderilir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer r.a., Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu söyledi: "Muhayyerlik şartıyla yapılan satım akdi hariç, alıcı ve satıcıdan her biri, birbirinden ayrılmadığı sürece diğerine karşı muhayyerliğe sahiptir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "İki kişi alış veriş yaptığında bir arada bulunup da diğerinden ayrılmadıkları sürece her biri muhayyerlik hakkına sahiptir. Şayet onlardan biri diğerine muhayyerlik hakkı tanır ve bu şart üzere satım akdi yaparlarsa akit kesinleşmiş olur. Akdi yaptıktan sonra akdi terk etmeksizin birbirinden ayrıldıklarında satım akdi kesinleşmiş olur
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "Muhayyerlik şartı ile yapılan satım akdi hariç, alıcı ile satıcı birbirinden ayrılmadıkları sürece aralarında satım akdi yoktur
- Bāb: ...
- باب ...
Hakîm İbn Hizam şunu rivayet etmiştir: "Birbirlerinden ayrılıncaya kadar alıcı ve satıcı muhayyerdir (hadîsin ravîlerinden Hemmam diyor ki: Yazdıklarım arasında "üç kere tercihde bulunur" ifadesini de buldum) Şayet gerçeği söylerler ve söylemeleri gerekenleri (gizlemeden) açıklarlarsa yaptıkları satım bereketli kılınır. Yalan söylerler ve gizlerlerse belki kar ederler ancak satımlarının bereketi giderilir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte bir yolculukta idik. Ben (babam) Ömer'e ait, binmesi zor olan bir deve yavrusuna binmiştim. Ben deveyi kontrol edemiyordum, deve topluluğun önüne geçiyordu. Ömer buna engel olup deveyi geri çeviriyor, ancak deve yine öne geçiyordu. Ömer de tekrar engel olup geri çeviriyordu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Ömer'e: "Bana onu saf buyurdu. Ömer: O senindir ey Allah'ın elçisi! dedi. Hz. Nebi: "Bana onu sat buyurdu. Ömer de onu Resulullah'a sattı. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de bana; "Deve senindir ey Ömer'in oğlu Abdullah! Dilediğin gibi kullan" buyurdu. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer r.a. şöyle demiştir: Ben, müminlerin emiri Osman İbn Affan'a onun Hayber'deki bir malı (arazisi) karşılığında vadideki bir malımı (arazimi) sattım. Satım akdini yapınca, ben onun akdi bozmasından korkarak gerisin geriye dönüp evinden çıktım. Uygulama (sünnet), alıcı ve satıcının birbirinden ayrılmasına kadar muhayyer olması şeklindeydi. Satım akdini kesinleştirdikten sonra bir de baktım ki ona hakkından daha az vermişim (onu aldatmışım)! Çünkü ben onu Semud arazisine üç günlük bir mesafeye yollarken o beni Medine'ye üç günlük bir mesafeye yollamış
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Ömer'den rivayet edildiğine göre bir adam Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e yaptığı satım akitlerinde aldandığını söyledi. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: Karşı tarafa: ''Aldatmaca yok!'' de, buyurdu. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "Bir ordu savaşmak üzere Kabe'ye doğru yola çıkar. Beyda'ya gelince başından sonuna kadar herkes yerin dibine batırılır." Aişe dedi ki; Ey Allah'ın Resulü! İçlerinde pazara gitmek için yola çıkanlar ve ordudan olmayanlar olduğu halde ordudakilerin tümü nasıl yerin dibine batırılır? diye sordum. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Onların başından sonuna kadar hepsi yerin dibine batırılır. Sonra (kıyamet gününde) niyetlerine göre diriltilirler
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Birinizin cemaatle kıldığı bir namaz, çarşısında veya evinde kıldığı namaz'dan yirmi küsur derece daha üstündür. Bu da şöyle olur: Kişi güzelce abdest alır, yalnızca namaz kılmak amacıyla mescide gider, onu harekete geçiren yalnızca namaz olur. İşte bu durumda attığı her bir adım için bir derece yükseltilir veya ondan bir günah düşer. Siz'den biri, namaz kıldığı yerde bulunduğu sürece, abdestini bozmadıkça ve namaz kıldığı yerde başkasına eziyet ve zarar vermediği müddetçe melekler onun için şöyle dua ederler: Allah'ım onun günahlarını bağışla, Allah'ım ona merhamet et." Yine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Sizden biriniz namazını beklediği müddetçe o kişi namazda imiş gibi sevap alır
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Malik r.a. şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem pazardaydı. Bir adam "Ey Ebu'l-Kasım!" diye seslendi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona dönüp baktı. Adam: "ben şu kişiye seslenmiştim" deyince Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Benim adımı koyun, ancak benim künyemi vermeyin" buyurdu. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Enes r.a. şöyle dedi: Bir adam el-Bakî'de "Ey Ebu'l-Kasım!" diye seslendi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona dönüp baktı. Adam: "Ben seni kastetmedim" deyince Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Benim adımı koyun, ancak benim künyemi vermeyin" buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre ed-Devsî r.a. şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir gündüz vakti çıktı. Ne o benimle konuştu, ne de ben onunla konuştum. Nihayet Kaynuka çarşısına geldi. Fatima'nın evinin avlusunda oturup: "Küçük orada mı? Küçük orada mı?" diye sordu. Fatima, Hasan'ı bir süre geciktirdi. Ben Fatima'nın Hasan'a bir kolye takacağını yahut yıkayacağını sanıyordum. Hasan koşarak geldi. Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onu kucaklayıp öptü ve: "Allah'ım onu ve onu sevenleri sev!" buyurdu. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, yiyecek maddesi satın alan kişinin malını teslim almadıkça satmasını yasakladı. Tekrar: 2126, 2133, 2136 2118, 2119, 2120, 2121, 2122, 2123, 2124’e ait
- Bāb: ...
- باب ...
Ata' bin Yesar şöyle demiştir: Abdullah bin Amr ibnu'l-As ile karşılaştım. Ona: ''Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in tevratta anlatılan özelliklerinden bahset'' dedim. O şöyle dedi: Tamam bahsedeyim. Vallahi O Tevrat'ta da Kur'an da bahsedilen şu nitelikleri ile anlatılmıştır: ''Ey Nebi biz seni bir şahid, müjdeleyici, bir uyarıcı, ümmiler için bir koruyucu olarak gönderdik. Sen benim kulum ve resulümsün sana ''mütevekkil'' adını verdim. O Nebi asık suratlı katı kalpli değildir. Çarşı pazarda yüksek sesle bağırmaz. Kötülüğü kötülükle savmaz, affeder ve bağışlar. İnsanların ''Allah'tan başka ilah yoktur'' sözünü kabul etmesiyle yanlış yolda olan milleti doğruya yöneltmedikçe Allah onun canını almayacak. Allah onunla kör gözleri sağır kulakları ve kapalı kalpleri açacak Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir r.a. şöyle demiştir: (Babam) Abdullah bin Amr ibn Haram borçlu olarak öldü. Ben, alacaklıları alacaklarından indirim yapmaları konusunda Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den yardım istedim. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem alacaklılardan bunu istedi ancak onlar buna yanaşmadı. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Bana şöyle buyurdu: ''Git (bahçenden topladığın) hurmalarını bölüklere ayır. Acve hurmasını bir bölük, İbn-i Zeyd hurmasını bir bölük yap sonra bunları bana getir. Bende böyle yaptım sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e getirdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi, hurmaların başında yahud ortasında oturdu, sonra ''alacaklılara vermek için tart'' buyurdu. Bende alacaklılar için tarttım. Onlara alacaklarını tam olarak verdim. Geriye hurmalarım hiç eksilmemiş gibi kaldı. Şa'bi Cabir (r.a.) aracılığı ile Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem tarttıkça Cabir borcunu ödüyordu Vehb aracılığıyla Cabir (r.a.) Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: ''..Onun için hurmaları dalından kes ve borcunu tam olarak öde.'' Tekrar: 2395, 2396, 2405, 2601, 2709, 2781, 3580, 4053, 6250 Diğer tahric: Buhari vesaya; Nesai Vesaya İbn Mace, Sadakat
- Bāb: ...
- باب ...
Mikdam İbn Ma'dikerib r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "Yiyeceğinizi tartın ki sizin için bereketli kılınsın
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Zeyd r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "İbrahim Mekke'yi haram kıldı ve onun için dua etti. İbrahim'in Mekke'yi haram kıldığı gibi ben de Medine'yi haram kıldım ve İbrahim'in Mekke için dua etmesi gibi ben de Medine'nin müddü ve sa'ı için dua ettim
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Malik r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dua ettiğini rivayet etmiştir: "Allah'ım onların -yani Medine'lilerin- ölçeklerini bereketli kıl! Onların sa'ını ve müddünü bereketli kıl
- Bāb: ...
- باب ...
Salim, babasından şunu rivayet etmiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem devrinde, yiyecek maddelerini götürü olarak (ölçüp tartmaksızın) satın alanların evlerine götürünceye dek satmamaları için dövüldüğünü gördüm
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbas r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir kimsenin satın aldığı yiyecek maddesini teslim almadıkça satmasını yasaklamıştır. Hadisi rivayet eden Tavus diyor ki: İbn Abbas'a: "Bu niçin yasaklandı?" diye sordum. O şöyle cevap verdi: "Bu dirhemlerin dirhemler karşılığında, yiyecek maddesinin de vadeli olarak satımıdır." Ebu Abdullah (Buhari) der ki: Hadis'in Arapça aslında yer alan "mürce'en" kelimesi, Tevbe suresi 106. ayette ertelemek anlamında kullanılmıştır. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "Yiyecek maddesi satın alan kimse teslim almadıkça onu satmasın
- Bāb: ...
- باب ...
Ömer İbn Hattab, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle söylediğini bildirmiştir: "Altın ile gümüşün karşılıklı satışı peşin olmadıkça ribadır. Buğday ile buğdayın karşılıklı satışı peşin olmadıkça ribadır. Hurma ile hurmanın karşılıklı satışı peşin olmadıkça ribadır. Arpa ile arpanın karşılıklı satışı peşin olmadıkça ribadır" Tekrar: 2135. Hadisin geçtiği diğer yerler:
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbas r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yasakladığı şey, yiyecek maddesinin teslim alınmadan önce satılmasıdır. İbn Abbas ekleyerek şöyle dedi: Bana göre diğer her şey de yiyecek maddesi gibidir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer r.a.'in rivayet ettiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Yiyecek maddesi satın alan, teslim alıncaya kadar onu satmasın
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem devrinde, yiyecek maddelerini götürü olarak (ölçüp tartmaksızın) satın alanların evlerine götürünceye dek satmamaları için dövüldüğünü gördüm
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, (Mekke'de iken) Ebu Bekir'in evine neredeyse her gün günün iki tarafında (sabah veya akşam) gelirdi. Medine'ye hicret etmesine izin verildiğinde bize aniden öğle vaktinde geldi. Hz.Nebi'in geldiği Ebu Bekir'e bildirildi. Ebu Bekir: "Bir şey oldu ki Hz.Nebi bize (bu vakitte) geldi" dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Ebu Bekir'in yanına girip ona "Yanındakileri dışarı çıkar" dedi. Ebu Bekir: "Yanımda yalnızca iki kızım (Aişe ve Esma) var" dedi. Hz. Nebi: "Biliyor musun, benim Mekke'den çıkmam (hicret etmem) için izin verildi" buyurdu. Ebu Bekir: "Ben de seninle birlikte gelecek miyim ey Allah'ın Resulü?" diye sordu .. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet sen benimle geleceksin" buyurdu. Ebu Bekir: "Ey Allah'ın Resulü' Benim iki devem var. Bunları hicret etmek için hazırlamıştım. Bunlardan beğendiğin birini al" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben parası ile birini aldım" buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer r.a., Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şu sözünü nakletmiştir: "Birbirinizin satışı üzerine satış yapmayın. " Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, şehirlinin köylü adına satış yapmasını yasakladı. Ayrıca şöyle buyurdu: 1. Neceş yapmayın. 2.Kişi (din) kardeşinin yaptığı satış üzerine satış yapamaz. 3.(Din) kardeşinin evlilik teklif ettiği kadına evlilik teklif edemez. 4. Kadın, kumasının kabındaki kendisine kalsın diye kocasından kuması boşamasını isteyemez." Tekrar
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir İbn Abdullah r.a. şöyle demiştir: Bir adam, kendisinin ölümünden sonra kölesini hür kıldı. Daha muhtaç hale geldi. Hz.Nebi, onun kölesini alarak "Bunu kim benden satın alır?" buyurdu. Nuaym İbn Abdullah bunu belirli bir paraya satın aldı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de köleyi ona verdi. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer r.a. şöyle demiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem neceş'i yasakladı". Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, vadesi, devenin karnındaki yavrunun yavrusunun doğumuna kadar belirlenerek yapılan satım'ı yasakladı. Bu, cahiliye devrinde halk'ın yaptığı bir satım idi. Cahiliye devrinde kişi, hayvan'ın karnındaki yavrunun doğum yapması zamanında bedelini vermek şartıyla deve satın alırdı
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Said r.a.'den rivayet edildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem münabezeyi yasakladı. Münabeze, satıcının sattığı elbiseyi, içini çevirmeksizin ve göstermeksizin satmak üzere bir adam'a fırlatmasıdır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mülameseyi de yasakladı. Mülamese de kişinin iyice bakıp incelemeksizin dokunmak suretiyle elbiseyi satın almasıdır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem iki şekilde giyinmeyi yasakladı: 1. Kişinin tek bir elbiseye bürünmesi, 2. Daha sonra bunu omuzlarının üzerine atması. İki satımı da yasakladı: 1.L imas (mülamese) satımı. 2. Nibaz (münabeze) satımı
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, mülamese ve münabeze'yi yasakladı
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Said radiyallahu anh şöyle dedi: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem iki giyinme şeklini ve iki satışı yasakladı: (Yasakladığı satışlar şunlardır:) Mülamese ve münabeze
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a.,Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "Deve ve davarların memelerinde süt biriktirmeyin. Kim bu şekildeki bir deve veya koyunu satın alırsa, hayvanı sağdıktan sonra şu ikisinden birini seçme hakkına sahip olur: Dilerse hayvanı elinde tutar, dilerse hayvanı bir sa' hurma ile birlikte geri verir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Mes'ud r.a. şöyle demiştir: Memesinde süt biriktirilmiş bir koyun satın alan kimse bunu geri vermek istediğinde bir sa' hurma ile birlikte geri versin. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem satıcıların elindeki malları pazara getirmeden önce onların yoluna çıkıp onlardan mal satın almayı yasakladı. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dediğini söylemiştir: "Kervanları (pazarın dışında) karşılamayın, Birbirinizin satımı üzerine satım yapmayın. Neceş yapmayın (satın alma niyetiniz bulunmadığı halde malın fiyatını arttırmayın). Şehirli kimse köylü adına satış yapmasın, Davarları, sütlü görünsün diye sağmaksızın bırakmayın, Kim böyle bir hayvan satın alırsa, hayvanı sağdıktan sonra şu ikisinden birini seçer: Razı olursa hayvanı elinde tutar, istemezse hayvanı, bir sa' hurma ile birlikte geri verir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dediğini belirtmiştir: "Sütlü görünsün diye sütü sağılmamış bir koyun satın alan ve onu sağan kimse (durumu anladıktan sonra), razı olursa hayvanı elinde tutar. Razı olmazsa sağması karşılığında bir sa' hurma verir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu söyledi: "Cariye zina edip de zina ettiği anlaşıldığında efendisi ona (cariyeye uygulanacak ceza olan elli) sopa vursun, onu kötülemesin. Tekrar zina ederse yine sopa vursun, kötülemesin. Üçüncü defa zina ederse, kıldan yapılmış bir ip karşılığında bile olsa onu satsın. " Tekrar: 2153, 2233, 2234, 2555, 6837, 6839 Diğer tahric: Ebu Davud, Hudud; Tirmizî, Hudud
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre ve Zeyd İbn Halid r.a. şunu rivayet etmişlerdir: Hz.Nebi'e, muhsan olmayan cariye zina ettiğinde ne yapılacağı soruldu. O Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Zina ettiğinde sopa vurun. Tekrar zina ederse yine sopa vurun. Tekrar zina ederse kıldan bir ip karşılığında bile olsa onu satın. " Tekrar
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yanıma gelince durumu ona bildirdim Bana: "Onu satın al sonra da azad et. Vela yalnızca azad eden içindir." Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem yatsı namazını kıldırdıktan sonra hutbe vermek için ayağa kalktı. Layık olduğu şekilde Allah'a hamd ettikten sonra şöyle buyurdu: "Bazılarına ne oluyor ki Allah'ın kitabında bulunmayan şartlar ileri sürüyorlar! Kim Allah'ın kitabında bulunmayan bir şart ileri sürerse bu şart geçersizdir. İsterse yüz şart ileri sürmüş olsun. Allah'ın şartı daha uygun ve sağlamdır." (Geniş hali: 2168. hadis'te)
- Bāb: ...
- باب ...
Nafi', Abdullah İbn Ömer r.a.'den şunu rivayet etmiştir: Aişe r.anha, Berire'yi efendilerinden satın almak için onlarla pazarlık yaptı. Hz. Nebi o sıra namaz için çıkmıştı. Hz. Nebi namazdan dönünce Aişe ona: "Efendileri, ancak velası onlara ait olmak şartıyla satmaya razı oluyor" dedi. Bunun üzerine Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: Vela yalnızca azad edene aittir." Hadisi rivayet eden Hemmam dedi ki: Nafi'e "Cariyenin kocası hür olsun köle olsun azat edilen cariye evliliğini devam ettirip ettirmeme konusunda seçim hakkına sahip olur mu?" diye sordum. Nafi "nereden bileyim?" diye cevap verdi
- Bāb: ...
- باب ...
Kays, Cerir'den şunu rivayet etmiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e; Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in onun Resulü olduğuna şahitlik etmek, namaz kılmak, zekat vermek, işitip itaat etmek ve her Müslümana karşı hayırhah olmak (nasihatta bulunmak) üzere biat ettim
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbas r.a. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğunu söyledi: "Şehre mal getiren kervanları şehir dışında karşılamayın. Şehirli, köylü adına satış yapmasın." (Hadisi rivayet eden Tavus dedi ki): İbn Abbas'a "Şehirlinin köylü adına satış yapmaması ne demektir? diye sordum. İbn Abbas: "Şehirli, köylü için komisyonculuk yapamaz" dedi. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer r.a. şöyle dedi: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şehirlinin köylü adına satış yapmasını yasakladı." Abdullah İbn Abbas da bunu (şehirlinin köylü adına ücretle satış yapamayacağını) kabul etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "Kişi (din) kardeşinin satışı üzerine satış yapmasın. Satın alma niyetinde olmadığınız malın fiyatını arttırmayın. Şehirli, köylü adına satış yapmasın
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Malik r.a. şöyle demiştir: Şehirlinin köylü adına satım yapması, bize yasaklandı
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. şöyle demiştir: Hz. Nebi, mal getirenlerin şehir dışında karşılanmasını ve şehirlinin köylü adına satım yapmasını yasakladı
- Bāb: ...
- باب ...
Tavus'un oğlu, babası Tavus'tan şunu rivayet etmiştir: İbn Abbas'a, "Şehirli köylü adına satım yapmasın" hadisinin anlamı nedir? diye sordum. İbn Abbas: "Şehirli onun adına komisyonculuk (simsarlık) yapamaz," dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah r.a. şöyle demiştir: Sütü sağılmayarak biriktirilen bir hayvan satın alan kişi (onu geri vermek istediğinde) hayvanla birlikte bir sa' hurma versin. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, satım için şehre gelen kervanların şehir dışında karşılanmasını yasaklamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dediğini söyledi: "Birbirinizin satımı üzerine satım yapmayın. Mal satmak üzere şehre gelen kervanı, malını pazara indirinceye dek,şehir dışında karşılamayın
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah r.a. şöyle demiştir: Biz, şehre mal getirenleri şehir dışında karşılayıp getirdikleri yiyecek maddelerini onlardan satın alırdık. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, yiyeceklerin satıldığı pazara getirilmedikçe bu malları satmamızı yasakladı. Ebu Abdullah (Buhari) şöyle demiştir: Bu, pazarın en üst tarafıdır. Bu husus Ubeydullah'ın rivayet ettiği hadiste belirtilmektedir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah r.a. şöyle demiştir: Yiyeceklerin satıldığı yer, pazarın en üst tarafı idi. Kimileri yiyecekleri bulundukları yerde satıyorlardı. Bunun üzerine Hz. Nebi, yiyecek maddesini nakletmedikçe bulunduğu yerde satılmasını yasakladı
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle demiştir: Berire bana gelerek: "Sahiplerimle her yıl bir okka ödemek üzere dokuz okka karşılığında mükatebe akdi yaptım. Bana yardım et" dedi. Ben: "Efendilerin kabul ederse ben bu paranın hepsini öderim. Sonra vela hakkın da bana ait olur" dedim. Berire, efendilerine gidip bunu söyledi. Onlar bunu kabule yanaşmadılar. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem otururken Berire gelerek bana: "Senin söylediğini efendilerime söyledim. Onlar ancak vela hakkımın onlara ait olması şartıyla bunu kabul edeceklerini söylediler" dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem konuşulanları işitti, ben işin ayrıntısını ona anlattım. Hz. Nebi: "Onu satın al. Vela'nın da efendilerine ait olması şartını kabul et. Ancak vela hakkı sadece azad edene ait olur" buyurdu. Ben de onun Sallallahu Aleyhi ve Sellem dediğini yaptım. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem namazı kıldırdıktan sonra ayağa kalktı. Allah'a hamdü senada bulundu. Daha sonra şöyle buyurdu: "Bazılanna ne oluyor ki Allah'ın kitabında bulunmayan şartları ileri sürüyorlar! Allah'ın kitabında bulunmayan bir şart, yüz tane de şart ileri sürülse batıldır. Allah'ın hükmü daha layıktır, Allah'ın şartı daha güvenilirdir. vela ancak azad edene aittir." Mükatebe akdi: Bir köle veya cariyenin efendilerine belirli süre içinde belirli miktarda mal veya parayı ödemesi durumunda özgürlüğüne kavuşması için yapılan bir sözleşmedir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer r.a. şöyle dedi: Mu'minlerin annesi Aişe r.anha (Berire adında) bir cariye satın alarak azad etmek istedi. Cariyenin sahipleri "vela hakkı bize ait olmak şartıyla sana satarız" dediler. Aişe r.anha bunu Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bildirince O şöyle buyurdu: "Bu seni engellemesin. Vela hakkı ancak azad edene aittir
- Bāb: ...
- باب ...
Ömer r.a. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şunu rivayet etmiştir: "Buğday'ın buğday ile satımı ribadır, ancak peşin olursa başka. Arpa'nın arpa ile satımı ribadır, ancak peşin olursa başka. Hurmanın hurma ile satımı ribadır, ancak peşin olursa başka." باب: بيع الزبيب بالزبيب والطعام بالطعام. 75. KURU ÜZÜMÜN KURU ÜZÜM KARŞILIĞINDA, HUBUBATIN HUBUBAT KARŞILIĞINDA SATIMI -------------------- Hububat diye tercüme ettiğimiz kelime aslen yiyecek anlamına gelen "ta'am" sözcüğüdür. Ancak klasik fıkıhta genellikle ta'am denilince hububat, özelde de buğday kastedilmektedir. Biz de tercümemizde bu durumu esas aldık
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer r.a. şöyle dedi: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem müzabeneyi yasakladı. Müzabene, yaş hurma'nın kuru hurma karşılığında ölçekle, yaş üzümün kuru üzüm karşılığında ölçekle satılmasıdır. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer r.a. şöyle dedi: Hz. Nebi müzabeneyi yasakladı. Müzabene, meyvenin yaşını kurusu karşılığında ölçekle satmak ve şöyle demektir: "Şayet fazla gelirse fazlalık benimdir, az gelirse benim aleyhimedir
- Bāb: ...
- باب ...
Malik İbn Evs r.a. şöyle dedi: Yüz dinarım vardı. Bunları sarf yoluyla değiştirerek dirhem almak istedim. Talha İbn Ubeydullah beni çağırdı ve karşılıklı olarak sarf yapma konusunda anlaştık. O benim elimdeki parayı aldı, parayı elinde evirip çevirmeye başladı ve bana "paralarımın bekçisi ormandan gelsin de sana ödeyeyim" dedi. Ömer r.a. bizim konuşmalarımızı işitiyordu. Bana şöyle dedi: "Sakın paranı alıncaya kadar onun yanından ayrılma. Çünkü Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Altın ile altının değişilmesi ribadır. Ancak peşin olursa başka. Buğday ile buğdayın değişilmesi ribadır. Ancak peşin olursa başka. Arpa ile arpanın değişilmesi ribadır. Ancak peşin olursa başka. Buğday ile buğday'ın değişilmesi ribadır. Ancak peşin olursa başka
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Bekre r.a., Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle dediğini söylemiştir: "Altın ile altını, eşit olmadıkça satmayın. Gümüş ile gümüşü, eşit olmadıkça satmayın. Altın ile gümüşü, gümüş ile altını nasıl isterseniz öyle satın. " Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer r.a., Ebu Said el-Hudri'den bunun benzerini (gümüşle gümüşün ancak eşit ve peşin olarak değişilebileceğini) Resulullah'tan hadis olarak rivayet etmiştir. Abdullah, Ebu Said ile karşılaşarak ona sordu: "Ebu Saidl Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den aktardığın şu haberin aslı nedir?" Ebu Said: "Sarf konusunda olanı mı soruyorsun? Resulullah'ın şöyle söylediğini işittim": "Altın ile altın eşit olarak değişilir. Gümüş ile gümüş eşit olarak değişilir. " Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Said, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: "Altın ile altını ancak eşit olarak değişin. Birini diğerinden fazla yapmayın. Gümüş ile gümüşü ancak eşit olarak değişin. Birini diğerinden fazla yapmayın. Bunlardan (akit meclisinde) mevcut olmayanı, akit meclisinde peşin olarak bulunan karşılığında değişmeyin
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Said el-Hudrı r.a. şöyle dedi: Dinar ile dinar, dirhem ile dirhem eşit satılır. Hadisi rivayet eden Salih, Ebu Said el-Hudrı'ye "İbn Abbas bu görüşte değil" dedim. Ebu Said şöyle dedi: Ben bunu İbn Abbas'a sordum. Ona dedim ki: "Sen bunu Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den mi işittin yoksa Allah'ın kitabında mı buldun?,i . İbn Abbas şöyle dedi: "Bunların hiçbiri değiL. Siz, Allah'ın Resulünü benden daha iyi bilirsiniz. Ancak Usame bana Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğu nu söyledi: "Vadeli değişim dışında faiz yoktur
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu'l-Minhal şöyle dedi: Bera' bin Azib ve Zeyd İbn Erkam r.a.'e sarf hakkında sordum. Her biri (soruyu diğerine sormamı, çünkü) diğerinin kendinden daha hayırlı olduğunu söyledi. Her ikisi de şunu söylüyordu: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem altın ile gümüş'ün vadeli olarak değişimini yasakladı
- Bāb: ...
- باب ...
Abdurrahman İbn Ebu Bekre babasından şunu rivayet etmiştir: Hz. Nebi; peşin olması dışında altın ile altın'ın, gümüş ile gümüşün değişimini yasakladı. Bize altın ile gümüşü, gümüş ile de altını nasıl istersek o şekilde alıp-satmamızı emretti
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer r.a., Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu söyledi: "Olgunlaştığı belli oluncaya kadar ürünü satmayın. Yaş hurmayı kuru hurma karşılığında satmayın
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer r.a. şöyle dedi: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem müzabene'yi yasakladı. Müzabene kuru hurma karşılığında yaş hurmanın ölçekle satılmasıdır. Yine kuru üzüm karşılığında yaş üzümün ölçekle satılmasıdır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Said el-Hudrı r.a. şöyle dedi: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Müzabene ve muhakala'yi yasakladı. Müzabene, kuru hurma karşılığında dalda. bulunan yaş hurmayı satın almaktır
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbas r.a. şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Muhakala ve müzabeneyi yasakladı
- Bāb: ...
- باب ...
Zeyd İbn Sabit r.a. şöyle dedi: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ariyye sahibine, ürün miktarını tahmin yoluyla hesaplayarak satmasına izin verdi
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir r.a. şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), meyve olgunlaşıncaya kadar satımını yasakladı. Meyveden hiçbir şey altın ve gümüşten başka bir şey karşılığında satılamaz. Ancak araya hariç
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem beş vesk'te ve daha azında araya satışına izin verdi. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Süfyan, Yahya İbn Said'den, o Beşir'den, o Sehl İbn Ebi Hasme'den şunu rivayet etti: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, yaş hurmanın kuru hurma karşılığında satımını yasakladı, ariyyeye ise izin verdi. Bu, kişinin kendisinin ve ailesinin yaş olarak yiyebilmesi için miktarını tahmin ile belirlemek suretiyle yaş hurma satın almasıdır." Süfyan şu sözü tekrarladı: Ancak Hz. Nebi, kişinin ailesi ile birlikte yaş hurma yiyebilmesi için miktarını tahmin ile belirlemek suretiyle yaş hurma satın almasına izin verdi. Süfyan şöyle dedi: Ben daha çocukken Yahya'ya şunu söyledim: Mekke'liler kendilerine araya satışı hakkında Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in izin verdiğini söylüyorlar. Süfyan: Mekke'liler bunu nereden biliyor? dedi. Ben: Bunu Cabir'den rivayet ediyorlar, dedim. Bunun üzerine sustu daha sonra şöyle söyledi: Cabir'in Medine’li olduğunu belirtmek istedim. Süfyan'a "onun rivayet ettiği hadiste Nebi s.a.v.'in yaş meyveyi olgunlaşıncaya kadar satmayı yasakladığı yer almıyor muydu?" diye soruldu, "hayır" diye cevap verdi. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Yezid İbn Sabit r.a. şöyle demiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ariyye olarak verilmiş yaş hurmaların, ne kadar geleceği keyl olarak tahmin edilip satılmasına izin vermiştir." Musa İbn Ukbe ise, "Ariyyeler, gidip (kuru hurma karşılığında) yaş hurmaları satın alınan belirlenmiş hurma ağaçlarıdır" demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Zeyd İbn Sabit r.a. şöyle anlatır: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem devrinde halk meyve alışverişinde bulunurdu, (Meyvelerin) teslim alınma zamanı gelince alıcı, "Meyvelere duman değmiş, hastalık isabet etmiş’, afete maruz kalmış" diyerek tartışma çıkarırdı. Bu konudaki davalar iyice artınca, onlara doğru yöntemi göstermek için, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Hayır, artık meyveleri, kızarıp tatlanmaya başlamadan önce alıp satmayın" buyurdu. Bunun üzerine Zeyd İbn Sabit, meyvelerini, Süreyya yıldızı doğup da meyvelerin sarısı Kırmızısından açığa çıkana kadar satmazdı
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Ömer r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, kızarıp tatlanmaya başlamadan önce meyvelerin satımını yasaklamıştır. Bu konudaki yasak, hem satıcıya hem de alıcıya yöneliktir
- Bāb: ...
- باب ...
Enes r.a. şöyle der: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, henüz kızarmadan hurma meyvelerinin satılmasını yasaklamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir İbn Abdullah r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kızarma ve sararma olup da yenilmeye başlanmadıkça meyvelerin satılmasını yasaklamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Malik r.a. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şöyle nakletmiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, kızarıp tatlanmaya başlamadan önce meyvelerin satışını yasaklamıştır. Kızarmadan ya da sararmadan önce hurmanın satımını yasaklamıştır." باب: إذا باع الثمار قبل أن يبدو صلاحها ثم أصابته عاهة فهو من البائع. 87.BİR KİMSE HASTALIKTAN EMİN OLMADAN ÖNCE MEYVEYİ SATAR DA BİR AFET GELİP MEYVEYİ YOK EDERSE SATICIDAN GİDER
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Malik r.a. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den şöyle nakletmiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, kızarıp tatlanmaya başlamadan önce meyvelerin satışını yasaklamıştır. Kızarmadan önce de hurmanın satımını yasaklamıştır. " Daha sonra Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Eğer Allah (o sattığın) meyveleri vermeyecek olsa, kardeşinden aldığın malı (parayı) neyin karşılığında almış olacaksın?l
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Şihab şöyle der: Bir kimse, kızarıp tatlanmaya başlamadan önce meyve satın alsa, daha sonra meyve afete maruz kalsa, zarar, satıcıya aittir. İbn Ömer r.a.'in naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Kızarıp tatlanmaya başlamadan önce meyvelerin alım satımını yapmayın. Kuru hurma karşılığında da meyve satmayın
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha'dan nakledildiğine göre, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, bedelini vadeli ödemek üzere bir Yahudi'den bir miktar yiyecek maddesi almış, karşılığında da zırhını rehin olarak bırakmıştır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu. Said el-Hudri ve Ebu Hureyre'nin (r.a.) naklettiğine göre, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir sahabiyi Hayber vergilerini toplamak için görevlendirmişti. O, Hayber'den, cenıb adı verilen iyi cins hurmalar getirdi. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona, "Hayber'in bütün hurmaları böyle midir?" diye sordu. Adam, "Vallahi, hayır, Ey Allah'ın Resulü! Bunu, diğer hurmalardan iki sa' verip bir sa', üç sa' verip iki sa' almak suretiyle elde ettik" diye cevap verdi. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Böyle yapma. Önce elindeki hurmaları para karşılığında sat. Daha sonra da (bu dirhemler/e) cenib denilen hurmaları satın al" buyurdu. 2201 Tekrarları: 2302, 4246, 7350. 2202 Tekrarları: 2303, 4245, 4247 ve
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer'in r.a. azatlı kölesi Nafi' şöyle demiştir: "Döllenmiş olan hurma ağacı satıldığı zaman, meyvenin de satıma dahil olduğu söylenmemiş ise meyveler, ağacın döllenmesini sağlayan kimseye ait olur. Malı bulunan kölenin ve ekini bulunan tarlanın satılması da böyledir." Nafi' İbn Cüreyc'e bu üç hususu belirtmiştir. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer r.a. şöyle anlatır: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Müzabene satışını yasakladı: (Bu satış şöyledir:) Kişi, eğer söz konusu olan hurma bahçesi ise, ağaçtaki yaş hurmayı, kuru hurma karşılığında ölçekle satar; üzüm bağı ise, yaş hurmaları, kurusu karşılığında ölçekle satar; ekin ise, kurusu karşılığında ölçekle satar. İşte bunların hepsini Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem yasaklamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer r.a.'in nakletliğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Bir kimse, hurma ağacını aşıladıktan sonra ağacın kendisini satarsa, müşteri aksini şart koşmadıkça meyveler aşılayan kimseye ait olur
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Malik r.a. şöyle anlatır: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "muhakale", "muhadara", "mülamese", "münabeze" ve "müzabene" satışını yasakladı
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Malik r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, kızarmadıkça ve sararmadıkça hurmanın satılmasını yasaklamış ve "Eğer Allah o meyveleri sana vermeyecek olursa kardeşinden aldığın malı nasıl helal helal yiyeceksin" buyurmuştur
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer r.a. şöyle anlatır: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanında idim, hurma ağacının özünü - göbeğini yemekteydi. Daha sonra "Ağaçlar içinde öyle bir ağaç var ki tam mu'min bir kimse gibidir" buyurdu. Ben, "O, hurma ağacıdır" demek istedim. O sırada içlerinde en genç olanı ben olduğum için söylemeye çekindim. Daha sonra Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "O, hurma ağacıdır" buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Malik r.a. şöyle anlatır: Ebu Taybe, Resulullah'a hacamat yaptı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona bir sa' kuru hurma verilmesini emretti. Ebu Taybe'nin efendisine de, onun ödemekle yükümlü olduğu haracı bir miktar azaltmalarını emretti
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle anlatır: Muaviye'nin annesi Hind, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e: "Kocam Ebu Süfyan cimri bir adamdır. O'nun malından gizlice alsam bana günah olur mu?" diye sordu. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona: "Kendine ve çocuklarına örf'e göre yetecek kadar al" buyurdu Tekrar
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle demiştir: "Zengin olan (veli) iffetli olmaya çalışsın, yoksul oları da örfe göre yesin" [Nisa 6] ayeti yetimi gözeten ve malını idare eden veli hakkında nazil olmuştur. Veli eğer fakirse, örfe uygun olarak yetimin malından yiyecektir. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem taksim edilmemiş bütün mallarda şuf'a hakkı bulunduğuna hükmetmiştir. Sınırlar belirlenip yollar ayrılınca artık şüf'a hakkı yoktur Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir İbn Abdullah r.a. şöyle demiştir: Resu!ullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, taksim edilmemiş bütün mallarda şuf'a hakkı bulunduğuna hükmetmiştir. Sınırlar belirlenip yollar ayrılınca artık şuf'a hakkı yoktur. باب: إذا اشترى شيئا لغيره بغير إذنه فرضي. 98. BAŞKASININ MALINI İZNİ OLMADAN SATMAK VE MAL SAHİBİNİN DAHA SONRA BU SATIŞA RAZI OLMASI
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Ömer r.a.'in naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Üç kişi sefere çıkmış yürüyorlardı. Derken yağmura tutuldular Bunun üzerine bir mağaraya sığındılar. Bir kaya gelip mağara'nın ağzını tıkadı. İçlerinden biri, "Yaptığınız en faziletli amel ile Allah'a dua edin" dedi. Birincisi, "Ey Allah'ım' Benim yaşlı annem - babam vardı. Evden çıkar koyunlarımı güder gelir sağardım. Süt'ü, önce ana-babama sonra çocuklarıma,. aileme ve eşime götürür ikram ederdim. Bir gece biraz geç kalmıştım. Geldiğimde annem - babam uyumuşlardı. Onları uyandırmak istemedim. Çocuklar ayak ucumda ağlaşıp duruyordu. Bu durum, fecir doğana kadar devam etti. Allah'ım! Sen biliyorsun ki, bunu senin rızan için yaptım. Bize kapıyı biraz aç ki gökyüzünü görebilelim" dedi. Kapı biraz açıldı. İkincisi, "Allah'ım' Bildiğin gibi, ben amca kızlarımdan birine, delicesine aşıktım. Kız bana, "Yüz dinar getirmedikçe emeline kavuşamazsın" dedi. Ben de çalıştım çabaladım, yüz dinarı biriktirdim. Kızın yanına gidip emelimi yerine getirmeye kalkıştığım sırada kız, "Allah'tan kork. Hak yoldan nikah olmadıkça kızlığımı bozma" dedi. Ben de kalktım ve bırakıp gittim. Allah'ım' Sen biliyorsun ki, bunu senin rızan için yaptım. Bize kapıyı biraz daha aç" dedi. Kapının üçte biri daha açıldı. Üçüncüsü, "Allah'ım! Sen biliyorsun ki, ben üç sa' tahıl karşılığında bir işçi tutmuştum. İş sonunda ücretini verdim, fakat o almaktan kaçındı. Ben bunları ektim. MahsuIü ile bir sığır sürüsü ve çoban satın aldım. Daha sonra çıktı geldi ve "Ey Allah'ın kulu' Hakkımı ver" dedi. Ben de ona, "Şu sığır sürüsüne git, çobanı ile birlikte senindir" dedim. Bana, "Benimle dalga mı geçiyorsun" dedi. "Hayır, onlar senindir" dedim. Allah'ım' Sen biliyorsun ki ben bunu senin rızan için yapmıştım. Şu kapıyı aç" diye dua etti. Kapı tamamen açıldı. " Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Bekir r.a.'in oğlu Abdurrahman r.a. şöyle anlatır: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile beraberdik. Bu arada dağınık ve uzun saçlı, uzun boylu bir müşrik koyunlarını sürerek bize doğru geldi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona, "Satıyor musun, hediye mi?" diye sordu. - Belki de, "hediye mi" demiş olabilir. - Adam, "Hayır, satılıktır" dedi. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ondan bir koyun satın aldı. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. şöyle anlatır: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "İbrahim (a.s.) Sare ile birlikte yolculuğa çıkmıştı. Bir hükümdarı bulunan bir beldeye girdiler. Hükümdara, "İbrahim senin kadınlarından daha güzel bir kadınla şehre girdi" dediler. Hükümdar bir elçi gönderip, "Ey İbrahim' Yanındaki kadın kimdir?" diye sordurdu. İbrahim de, "Kız kardeşim" diye cevap verdi. Daha sonra Sare'ye dönüp, "Senin, benim kardeşim olduğunu söyledim Sakın beni yalancı çıkarma. Vallahi, yeryüzünde benim ve senin dışında hiçbir mu'min yok" dedi. Daha sonra İbrahim Sare'yi hükümdar'a gönderdi. Hükümdar Sare'ye doğru ilerledi. Sare'de abdest alıp namaz kıldı ve: "Allah'ım! Sana ve Resulüne iman ettim ve kocam dışında hiçbir kimseyi namusuma dokundurmadım Şu kafiri bana musallat etme" diye dua etti. Bunun üzerine hükümdarın boğazı tıkanıp hırlamaya ve ayakları ile tepinmeye başladı. Ravi el-A'rec dedi ki: Abdurrahman'ın oğlu Ebu Seleme Ebu Hureyre'nin şöyle söylediğini nakletmiştir: Sare şöyle dedi: "Ey AlIahım! Şimdi hükümdar ölürse, benim öldürdüğümü söylerler" dedi. Daha sonra Allah onun eski haline gelmesine izin verdi. Kalktı yine Sare'ye yöneldi. Sare'de abdest alıp namaz kıldı ve: "Allahımı Sana ve Resulüne iman ettim ve kocam dışında hiçbir kimseyi namusuma dokundurmadım. Şu kafiri bana musallat etme" diye dua etti. Bunun üzerine hükümdarın boğazı tıkanıp hırlamaya ve ayakları ile tepinmeye başladı. Abdurrahman, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini nakletmiştir: Sare şöyle dedi: "Ey Allah'ıml Şimdi hükümdar ölürse, benim öldürdüğümü söylerler" dedi. Daha sonra Allah onun eski haline gelmesine izin verdi. Bu olay iki - üç kez tekrar etti. Daha sonra hükümdar, "Vallahi, sizin bana gönderdiğiniz şeytandan başka bir şey değildir. Bunu götürün İbrahim'e geri verin, Sare'ye de Hacer adındaki cariyeyi verin" dedi. Sare İbrahim'in yanına gelince, "Gördün mü, Allah kafiri nasıl zelil etti, bir de bana hizmetçi olarak cariye verdi?" dedi Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle anlatır: Sa'd İbn Ebu Vakkas ve Abd İbn Zem'a bir oğlan çocuğunun kime ait olduğu konusunda davalaşmıştı. Sa'd, "Ey Allah'ın Resulül Bu çocuk, kardeşim Utbe'nin oğludur. Bunun, kendisine ait olduğuna dair bana ahit vermişti. Utbe'ye olan benzerliğine bir bakın" dedi. Abd İbn Zem'a ise, "Bu benim kardeşim Ey Allah'ım Resulü' Babamın cariyesinden, onun yatağında iken doğmuştur" dedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem benzerliğe bir baktı, çocuğun apaçık Utbe'ye benzediğini gördü. "Ey Abd' Bu çocuk sizindir. Çocuk, kimin yatağında doğmuşsa onlara ait olur. Zina eden ise mahrum kalır" buyurdu. Zem'a'nın kızı Sevde'ye de, "Bu çocuğa karşı örtülü bulun" buyurdu. Bunun üzerine Sevde o çocuğu bir daha hiç görmedi
- Bāb: ...
- باب ...
Sa'd, babasının şöyle dediğini nakletmiştir: Abdurrahman İbn Avf, Suheyb'e şöyle dedi: "Allah'tan kork ve babandan başkasına ait olduğunu iddia etme." Bunun üzerine Suheyb, "Benim bu yönde söylediklerim elbette benim çok hoşuma giden şeyler değil. Fakat ben küçükken çalınmışım" dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Hakim İbn Hizam şöyle anlatır: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e, Ey Allah'ın Resulü Cahiliyye dönemirnde iken yaptığım akraba ziyareti, köle azadı ve sadaka vermek gibi iyiliklerden dolayı bana sevap var mı" diye sordum. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Yaptığın hayırlar sayesinde Müslüman oldun" buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah İbn Abbas r.a. şöyle nakleder: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem murdar bir koyun'a rastgeldi. Orada bulunanlara, "Derisinden faydalansanız ya" buyurdu. Sahabileer, "O, murdardır" diye cevap verince, Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Onun sadece yenilmesi haramdır buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Nefsim elinde bulunan (Allah)'a yemin olsun ki, adil bir hakem olarak İsa) İbn Meryem'in inip, haç'ı kıracağı, domuz'u öldüreceği, cizyeyi kaldıracağı ve malların iyice çoğalıp mal kabul edecek hiçbir kimsenin bulunmayacağı bir zaman yaklaşmıştır. " Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
İbn Abbas r.a. şöyle anlatır: Bir kimsenin, içki (şarap) sattığı haberi Omer'e ulaştı. Bunun üzerine Ömer r.a., "Allah falan kimsenin canını alsın. O kişi, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in, "Allah yahudilerin canını alsın. Onlara iç yağı haram kılınmıştı da eritip sattılar" buyurduğunu bilmiyormu’’ demiştir. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a.'in naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Allah yahudilere la'net etsin. Onlara iç yağı haram kılınmıştı da eritip sattılar, parasını yediler." Ebu Abdullah, "Lanet etsin" şeklinde tercüme ettiğimiz ..... ifadesine, tercümede belirtmiş olduğumuz bu anlamı vermiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Said İbn Ebu'l-Hasen şöyle anlatır: İbn Abbas r.a.'ın yanında idim. Ansızın.bir adam geldi ve: "Ey İbn Abbas' Ben el emeği ile geçimini temin eden bir kimseyim. Ben şu resimleri yapmaktayım" dedi. Bunun üzerine İbn Abbas r.a. ona, "Ben sana sadece, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den işittiğim şu sözü nakledeceğim: "Bir kimse resim yaptığı zaman, Allah o kişi'ye, yaptığı resme ruh üfleyinceye kadar azap edecektir. Ve o ona asla ruh veremeyecektir." Bunun üzerine adam'a bir sıkıntı bastı, yüzü sarardı. İbn Abbas r.a. ona, "İllaki yapacaksan, bari ağaç -canlı olmayan şeylerin resimlerini- yap" dedi. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe r.anha şöyle demiştir: "Bakara suresinin sonundaki ayetler (275-286. ayetler) nazil olunca Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem cemaatin arasına çıktı ve ''Şarap ticareti haram kılınmıştır'' buyurdu. باب: إثم من باع حرا. 106. HÜR BİR KİMSEYİ SATMANIN GÜNAHI
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.) Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Allahu Teala şöyle buyurdu: Şu üç kimsenin kıyamet günü davacısı ben olacağım: (Birincisi) Benim adıma yemin edip de aldatan (sözünü yerine getirmeyen); (ikincisi) hür bir kimseyi satıp parasını yiyen; (üçüncüsü) bir işçi tutup ondan istifade ettiği halde ücretini vermeyen kimse. " Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Malik r.a. şöyle anlatır: (Hayber) esirleri içinde Safiyye de vardı. O, önce Dihyetü'l-Kelbi'nin, sonra da Hz. Nebi'in mülkiyetine geçti
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Said el-Hudri r.a. şöyle anlatır: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanında oturuyordum. "Ey Allah'ın Resulü' Bize (savaş) esirleri verildi. Onları satıp paralarını almak istiyoruz. Onlarla (cima da) azil yapmamız konusunda ne buyurursunuz?" diye sordum. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Böyle mi yapıyorsunuz! Böyle yapmanızda bir günah yok. Çünkü Allah'ın dünyaya gelmesini takdir ettiği her canlı mutlaka gelecektir" buyurdu. Tekrar:
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir r.a., "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem müdebber köleyi satmıştır" dedi. [-2231-] Cabir İbn Abdullah r.a., "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem müdebber köleyi satmıştır" dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Amr ibnu Dînâr, Câbir ibn Abdillah'tan; Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem.a.v.) hürriyeti efendisinin ölümüne bağlanmış olan müdebber köleyi sattı, derken işitmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Zeyd İbn Halid ve Ebu Hureyre r.a.'in bizzat işittiklerine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e "muhsan olmayan bir cariyenin zina etmesinin hükmü sorulmuştu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem de, "Ona celde cezası verin. Tekrar zina ederse tekrar celde cezası verin. üçüncü veya dördüncü kez aynı fiili işlerse onu satın" buyurmuştur
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i şöyle söylerken işittim: "Sizden birinin bir cariyesi zina edip bu apaçık ortaya çıktığı zaman ona celde haddi uygulayın. Onu azarlayıp kınamayın. Tekrar zina ederse yine celde haddi uygulayın, azarlayıp kınamayın. Üçüncü kez zina yapar da bu yaptığı işi apaçık ortaya çıkarsa kıldan yapılmış bir ip karşılığında bile olsa onu satın
- Bāb: ...
- باب ...
Enes İbn Malik r.a. şöyle anlatır: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hayber'e varıp da şehri fethetmeyi Allah O'na nasip ettiği zaman kendisine, Safiyye binti Huyey İbn Ahtab'ın güzelliğinden bahsedildi. O, kocası öldürülmüş bir gelin idi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onu kendisi için seçti ve onunla birlikte yolculuğa çıktı. Seddü'r-Revha denilen yere varınca Safiyye (hayızdan çıktığı için) helal hale geldi ve Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem onunla münasebette bulundu. Daha sonra küçük bir deri üzerinde hurma, yoğurt kurusu ve yağ karışımı "hays" denilen bir yiyecek yaptırdı ve bana, "Etrafındaki insanlara (düğünümü) ilan et" buyurdu. Bu yemek, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in, Safiyye ile ilgili düğün ziyafeti oldu. Daha sonra Medine'ye doğru yola çıktık. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem, şu halde iken gördüm. Arkasında, Safiyye için bir aba' hazırlamıştı. Sonra devesinin yanına oturdu ve dizini koydu. Safiyye de, deveye binmek için Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in dizine ayağını bastı
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir İbn Abdullah r.a. Mekke'nin fethedildiği yıl Resulullah'ı şöyle buyururken işitmiştir: "Allah, şarab’ın, murdar hayvanın, domuzun ve putların satılmasını haram kılmıştır." Bu sırada bir kimse Hz. Nebi'e, "Ey Allah'ın Resulül Murdar hayvanın yağı gemi cilalanmasında, deri yağlanmasında ve aydınlanmada kullanılıyor, buna ne dersiniz?" diye sordu. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Hayır, bu haramdır. Allah yahudilere lanet etsin. Allah iç yağını haram kıldığı zaman erittiler, sattılar ve bedelini yediler" buyurdu. Tekrar: 4296, 4633 Diğer tahric: Tirmizî, Buyu’; Müslim, Müsakat
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Mes'ud r.a. şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) köpek bedelini, zina parasını ve kahine verilen ücreti yasakladı. Tekrar: 2282, 5346, 5761 Diğer tahric: Tirmizi Nikah; Müslim, Müsakat
- Bāb: ...
- باب ...
Avn İbn Ebu Cuhayfe r.a. şöyle anlatır: Babam Ebu Cuhayfe'yi "hacamat yapan bir köle satın alırken gördüm. Daha sonra ona, kan alma aletlerini kırmasını emretti ve aletler kırıldı. Ona, neden böyle yaptığını sorunca bana, "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, kandan bedel almayı, köpek bedelini, cariyenin (haram yoldan elde ettiği) kazancı yasakladı. Dövme yapanı ve yaptıranı; faiz yiyeni ve yedireni ve resim yapanı lanetledi" diye cevap verdi