Sahih-i Buhari

...

(4) Kitāb: Abdest (Vudu')

(4) ...

Amr İbn Meymûn, Abdullah İbn Me'sud'un kendisine şunu anlattığını söylemiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Kabe'de namaz kılıyordu. Ebu Cehil ve arkadaşları Kabe'nin yakınında oturuyorlardı. Kendi aralarında "Hanginiz falan oğullarının deve kestikleri yerden bir işkembe getirip secdeye vardığı zaman Muhammed'in sırtına koyacak?" dediler. Bu konuşma üzerine içlerinden en şaki (kötü) olan birisi (Ukbe İbn Ebî Muayt) kalkarak işkembeyi getirdi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) secdeye yattığında o işkembeyi sırtına, iki kürek kemiği arasına koydu. (İbn Mes'ud dedi ki): "Ben bunu gördüğüm halde bir şey yapamıyordum. Ah ne olurdu o zaman bunu önleyecek gücüm olsaydı!" Onlar (katıla katıla) gülmeye başladılar, gülmekten birbirlerinin üzerine yıkılıyorlardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) secde ediyoı, başını kaldırmıyordu. Nihayet Fâtıma Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldi ve işkembeyi onun sırtından attı. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başını kaldırdıktan sonra üç kere "Allah'ım Kureyşl sana havale ediyorum" dedi. Nebi s.a.v.'in beddua etmesi onlara ağır geldi. Çünkü onlar, bu beldede yapılan duanın kabul edileceğine inanırlardı. Daha sonra Nebi s.a.v. birer birer isim sayarak şöyle dedi: "Allah'ım! Ebu Cehil'i sana havale ediyorum. Utbe ibn Rebîayı sa­na havale ediyorum. Şeybe İbn Rebîa'yı sana havale ediyorum. Velîd ibn Utbe'yi sana havale ediyorum. Ümeyye İbn Halefi sana havale ediyorum. Ukbe ibn Ebî Muayt'ı sana havale ediyorum". İbn Mes'ud diyor ki: Yedinci bir kişinin daha adını söyledi, ancak ben onun adını hatırlamıyorum. Canımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki Resûlullah s.a.v.'ın, ismini saydığı kişilerin (Bedir savaşında öldürülerek) Bedir çukuruna atılmış olduklarını gözlerimle gördüm. Tekrar:

...
Referans:4 240