Sahih-i Buhari

...

(41) Kitāb: Ekincilik

(41) ...

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Enes r.a.'den rivayet edildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Bir müslüman, bir ağaç diktiği veya bir şey ektiği zaman söz konusu şeyden bir kuş, insan ya da bir hayvan rızıklanırsa bu sayede o kişiye mutlaka sadaka (sevabı) verilir. " Tekrar: 6012 Diğer tahric: Tirmizi Ahkam, Müslim, Müsakat

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebu Ümame el-Bahill, "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in, bir saban ve ziraat aleti gördüğü zaman, "Bunlar bir topluluğun evine girince Allah mutlaka onları zillete düşürür" buyurduğunu işittim" demiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

[…-] İbn Sirin ve Ebu Salih'in Ebu Hureyre'den naklettiği rivayette ise, "çoban köpeği, ziraat köpeği veya av köpeği hariç" buyurmuştur. Ebu Hazim'in Ebu Hureyre'den yaptığı nakilde ise, "Av köpeği veya çoban köpeği (hariç)" buyurulmuştur. Tekrar:

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ezd-i Şenue kabilesinden Süfyan İbn Ebu Züheyr adlı sahabı, "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i şöyle buyururken işittim" demiştir: "Zirai gereklilik ya da çoban köpeği olma amacı bulunmadığı halde köpek edinen kimsenin, hergün amelinden bir kırat eksilir." (Saib İbn Yezid), "Ben ona, sen gerçekten bu sözü Resulullah'tan işittin mi?" diye sordum. O da bana, "Şu mescidin Rabbine yemin olsun ki evet işittim" diye cevap verdi" demiştir. Tekrar:

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebu Hureyre r.a.'den nakledildiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Bir kimse bir öküze binmişti. Öküz, adama bakarak, "Ben bu amaçla yaratılmadım, tarla sürmek için yaratıldım" demiştir. Ben, Ebu Bekir ve Ömer öküzün böyle söylediğine inandık. Bir keresinde de kurt bir koyunu yakalamıştı. Çoban kurdun arkasından gitti. Kurt çobana, "Benim dışımda hiçbir çobanın bulunmayacağı, yırtıcı hayvanların hüküm sürdüğü gün bu koyunu kim kurtarabilir?" dedi Ben, Ebu Bekir ve Ömer bu olaya inandık." Ebu Seleme, "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunları söylerken Ebu Bekir ve Ömer yanında değildi" demiştir. Tekrar: 3471, 3663, 3690 Diğer tahric: Tirmizi Menakib; Müslim, Fezail

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebu Hureyre r.a. şöyle anlatır: Ensar, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e, "(Hurmalıklarımızı) bizimle, (muhacir) kardeşlerimiz arasında paylaştır" dedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara, "Hayır" dedi. Bunun üzerine, ensar, "Hurmalıklarla ilgili sulama ve bakımı bize siz yapın. meyvelerini de paylaşalım" dediler. Muhacirler de, "İşittik ve itaat ettik" dediler. Tekrar:

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Abdullah İbn Ömer r.a. şöyle anlatır: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Beni Nadir yahudilerinin Büveyre adlı hurmalığını yaktırıp kestirmişti. Bununla ilgili olarak Hassan şu beyti söylemiştir: "Lüey oğulları, Büveyre hurmalıklarındaki yayılan yangına hiç aldırış etmediler. " Tekrar:

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Rafi' bin Hadic r.a. şöyle anlatır: Medine halkının çoğunluğunu teşkil edecek şekilde biz, ziraatle uğraşıyorduk. Arazinin, belirli bir kısmının ürünü mal sahibinin olacak şekilde tarlamızı kiraya verirdik. Bazen mal sahibine tahsis edilen kısma afet gelir, diğer taraf sağlam kalır bazen de tersi olurdu. Bize böyle bir işlemi yapmak yasaklandı. Altın ve gümüş mü? O gün altın, gümüş (ile kiraya verme şeklinde bir muamele) yoktu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Nafi', Abdullah İbn Ömer r.a.'in şöyle dediğini nakletmiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Hayber yahudileri ile, çıkacak olan meyve veya ekinin yarısı karşılığında müzaraa (muamele) akdi yapmıştır. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunlardan yüz vesk'i hanımlarına verirdi. Seksen veski hurma, yirmi veski ise arpadan oluşuyordu. Ömer r.a. Hayber arazisini paylaştırdı ve Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hanımlarını, "Buradaki arazi ve sulardan bir parça alma ya da Nebi zamanındaki uygulamanın aynen devam etmesi (mahsülden payalma) arasında muhayyer bıraktı. Onlardan bazıları, birinci şıkkı, bazıları ikinci şıkkı tercih etti. Aişe r.anha arazi almayı tercih etmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İbn Ömer r.a. şöyle demiştir: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Hayber yahudileri ile, ortaya çıkacak olan meyve veya ekinin yarısının onlarda kalması şartıyla muamele (müzaraa) akdi yapmıştır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Süfyan'ın naklettiğine göre Amr şöyle anlatır: Tavus'a, "muhabera akdini yapmayı bırakacak olursan insanlar, Hz. Nebi'in bunu yasakladığını zannedecekler" dedim. Bunun üzerine Tavus bana, "Ey Amr, ben onlara (arazimi) veriyorum, yardım ediyorum. Resulullah’ın (s.a.v.) bu uygulamayı yasakladığını zannedenlerden daha bilgili olan bir kimse, yani İbn Abbas bana, "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Çıkacak ürünün bir miktarı karşılığında araziyi vermeyi yasaklamadı. Fakat şöyle buyurdu: "Sizden birinin, arazisini kardeşine ücretsiz olarak vermesi, ücret karşılığında vermesinden daha hayırlıdır." dedi" demiştir. Tekrar:

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İbn Ömer r.a. şöyle demiştir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem. Hayber arazisini Yahudilere, ekmeleri ve çıkacak mahsülün yarısı onların olması şartıyla verdi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Rafi' r.a. şöyle anlatır: Biz, Medine'de en çok tarlası bulunan kimselerdik. İçimizden biri arazisini kiraya verirken, "Bu bölüm benim, şu bölüm senin" derdi. Belki bir taraf ürün verir, diğer taraf vermezdi. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu uygulamayı yasaklamıştır

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Abdullah İbn Ömer'in naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Üç kişi sefere çıkmış yürüyorlard!. Derken yağmura tutuldular. Bunun üzerine dağda bulunan bir mağaraya sığındılar. Dağdan bir kaya düşüp mağaranın ağzını tıkadı. Biri diğerlerine, "Allah için yaptığınız salih amellere bir bakıp araştırın ve bu amel ile Allah'a dua edin, umulurki Allah bu sayede kayadan kurtarır" dedi. Birincisi, "Ey Allah'ım! Benim bakmakta olduğum yaşlı annem - babam ve küçük çocuklarım vard!. Eve geldiğimde koyunları sağar çocuklarımdan önce anne babamın sütünü içirirdim. Bir gün biraz geç kalmıştım. Akşam vakti geldiğimde annem - babam uyumuşlardı. Her zamanki gibi sütü sağdım. Onları uyandırmak istemedim. Başlarında bekledim. Sütü çocuklara vermek de hoşuma gitmedi. Bundan dolayı çocuklar ayak ucumda ağlaşıp duruyordu. Bu durum, fecir doğana kadar devam etti. Allah'ım' Sen biliyorsun ki, bunu senin rızan için yaptım. Bize kapıyı biraz aç ki gökyüzünü görebileiim" dedi. Kapı biraz açıldı ve gökyüzünü gördüler. İkincisi, "Allah'ım' Bildiğin gibi, ben amca kızlarımdan birine, delicesine aşıktım. Kız bana, "Yüz dinar getirmedikçe emeline kavuşamazsın" dedi. Ben de çalıştım çabaladım, yüz dinarı biriktirdim. Kızın yanına gidip emelimi yerine getirmeye kalkıştığım sırada kız, "Ey Allah'ın kulu! Allah'tan kork. Hak yololan nikah olmadıkça kızlığımı bozma" dedi. Ben de kalktım ve bırakıp gittim. Allah'ım! Sen biliyorsun ki, bunu senin rızan için yaptım. Bize kapıyı biraz daha aç" dedi. Kapı biraz daha açıldı. Üçüncüsü, "Allah'ıml Sen biliyorsun ki, ben üç sa' tahıl karşılığında bir işçi tutmuştum. İş sonunda, "ücretimi ver" dedi. Ben de ücretini verdim, fakat o almaktan kaçındı. Ben bunları ektim. Mahsulü ile bir sığır sürüsü ve çoban satın aldım. Daha sonra çıktı geldi ve "Allah'tan kork" dedi. Ben de ona, "Şu sığır sürüsüne git, çobanı ile birlikte senindir" dedim. Bana, "Allah'tan kork' Benimle dalga geçme" dedi. "Hayır dalga geçmiyorum, al" dedim. O da aldı. Allah'ıml Sen biliyorsun ki ben bunu senin rızan için yapmıştım. Kapının kalan kısmını da aç" diye dua etti. Ve Allah kapıyı açtı

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Zeyd İbn Eslem'in naklettiğine göre babası şöyle anlatmıştır: Ömer r.a. şöyle demiştir: "Eğer daha sonra yaşayacak olan müslümanlar olmasaydı, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in Hayber'i paylaştırdığı gibi, ben de fethettiğim her yeri, hak sahiplerine (ehline) dağıtırdım." Tekrar: 3125, 4235, 4236. 131 el-Haşr

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Aişe r.anha'nın rivayet ettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Kim sahipsiz bir araziyi imar ederse o kimse söz konusu arazide, diğerlerinden daha çok hak sahibi olur." Urve r.a., "Ömer, hilafeti sırasında bu şekilde hüküm vermiştir" demiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Musa İbn Ukbe'nin, Salim İbn Abdullah ibn Ömer yoluyla naklettiğine göre İbn Ömer şöyle anlatır: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, vadinin ortasında bulunan Zu'l-huleyfe'de gecenin sonunda yaptığı konaklamada, rüyasında ona, "Muhakkak sen mübarek bir vadidesin" denilmiştir. Ravi Musa şöyle demiştir: Salim bizi, babası Abdullah'ın konakladığı yerde konaklattı. Abdullah Resulullah'ın konakladığı yeri arayıp bulur orada devesinden iner konaklardı. Söz konusu yer, vadinin ortasındaki mescidin alt tarafında, vadi ile yol arasında bir mevki idi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ömer r.a.'in naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Bu gece Akik vadisinde iken bana Rabbimden bir elçi geldi ve şöyle dedi: "Şu mübarek vadide namaz kıl ve "haccın içinde umre de vardır" de" dedi

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

İbn Ömer r.a. şöyle anlatır: Ömer r.a. Yahudi ve Hıristiyanları Hicaz topraklarından çıkarmıştır. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem da, Hayber fethedildiği zaman Yahudileri oradan çıkarmak istemişti. Fetihten sonra Hayber toprakları, Allah'a, Resulüne ve müslümanlara ait olmuştu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onları çıkarmak isteyince Yahudiler, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den, arazilere bakma karşılığında çıkacak olan mahsulün yarısı karşılığında orada kalmayı istediler. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara, "Bizim dilediğimiz sürece orada kalabilirsiniz" buyurdu. Yahudiler, Ömer onları, Teyma ve Eriha'ya çıkarana kadar orada kaldılar

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Rafi' İbn Hadic'in naklettiğine göre amcası Zuheyr "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bizim için kolay olan bir şeyi yasakladı" dedi. Ben de, "Nebi'in Sallallahu Aleyhi ve Sellem söylediği mutlaka doğrudur" dedim. Zuheyr devamla şöyle anlattı: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir gün beni çağırdı ve "Ziraatle ilgili uygulamanız nedir?" diye sordu. Ben de, "Tarlalarımızı, ırmağa yakın kısmın ürününü kendimize tahsis ederek veya hurma ve arpadan (belirli miktarda) vesk karşılığında kara veriyoruz" dedim. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Böyle yapmayın. Ya kendiniz ekin, ya başkasına (ücretsiz) ektirin, ya da boş bırakın" buyurdu. "Rafi', "Ben de, işittim ve itaat ettim" dedim" demiştir. Tekrar:

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Cabir r.a. şöyle anlatır: İnsanlar, (mahsülün) üçte biri, dörtte biri veya yarısı karşılığında müzarea akdi yapıyordu. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, "Kimin arazisi varsa ya kendisi eksin ya da ücretsiz olarak versin. Böyle yapmazsa ekmeden beklesin" buyurmuştur. Tekrar:

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Amr şöyle demiştir: Rafi' İbn Hadic hadisini Tavus'a aktardım. Bana, "Başkasına ektirebilir" dedi. İbn Abbas da, "Resuılullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, (müzaraa akdini) yasaklamadı. Fakat şöyle buyurdu: "Sizden biri için, arazisini ücretsiz olarak ekmesi için başkasına vermesi, karşılığında belirli bir şeyalarak vermesinden daha hayırlıdır" buyurdu

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Nafi'in naklettiğine göre İbn Ömer, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Muaviye'nin halifeliğinin ilk dönemlerinde çiftçilere arazisini kiraya verirdi. Tekrar: 2345 [-2344-] Rafi' İbn Hadic r.a. şöyle nakleder: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem araziyi çiftçiye kiraya vermeyi yasaklamıştı. Bunun üzerine İbn Ömer ile birlikte ben (Nafi') Rafi'in yanına gittik. İbn Ömer ona durum hakkında soru sordu. Rafi' de, "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem çiftçiye araziyi kiraya vermeyi yasaklamıştır" dedi. İbn Ömer, "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanında, arazilerimizi, çiftçilere, çıkacak olan mahsül ve elde edilecek olan samanın bir kısmı karşılığında kiraya verirdik" demiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Abdullah İbn Ömer r.a. "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanında iken, arazilerin kiraya verilebildiğini biliyordum" demiştir. Abdullah daha sonra Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bilmediği yeni bir hüküm koymuş olmasından endişe ederek araziyi kiraya verme uygulamasından vazgeçmiştir

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Rafi' İbn Hadic r.a. şöyle anlatır: İki amcamın bana naklettiğine göre onlar, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanında araziyi, çıkacak mahsül karşılığında veya arazi sahibinin, mahsülden bir kısmının kendisine kalmasını şart koşması ile kiraya veriyordu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunu yasaklamıştır. Rafi'e, "Peki, bu işlemin dinar veya dirhem karşılığında olması durumu nasıldır?" diye sordum. Rafi', "Dinar ve dirhem karşılığında olursa beis yoktur" dedi. Leys şöyle demiştir: "Yasaklama, helal - haram konusunda anlama gücü bulunan bir kimsenin, biraz araştırma yapması halinde, karşılıklı risk bulunması sebebiyle caiz göremeyeceği şeylerle ilgilidir." Tekrar:

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebu Hureyre r.a. şöyle anlatır: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir gün, yanında bir bedevi var iken şunları anlatmıştır: "Cennette olan bir kimse Rabbinden orada, ziraatte bulunmak üzere izin istedi. Allah ona, "İstediğin şeyleri elde etmedin mi?" buyurdu. Adam, "Evet, ama ziraat yapmak istiyorum" dedi. Bunun üzerine araziye tohum attı. Tohumlar hemencecik filizlendi, dağ gibi büyüdü ve hasat edilecek duruma geldi. Allah ona, "İşte al. Ey Adem-oğlul Hiçbir şey senin gözünü doyurmaz" dedi." Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanında bulunan bir bedevı, "Bu kişi, olsa olsa ya Kureyş'ten ya da ensardan bir kimsedir. Ziraatçi olan onlardır" dedi. Bu söz üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem gülümsedi. Tekrar:

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Sehl İbn Sa'd r.a. şöyle anlatır: Biz cuma günleri çok sevinirdik. Çevremizde yaşlı bir kadın vardı. Silk denilen çöğür kökünü toplardı. Biz küçük nehir kenarında ağaç dikerdik. Yaşlı kadın bunları bir kaba koyar, içine bir miktar da arpa atarak pişirirdi. Ravi, "İçinde iç yağı veya et yağı olup olmadığını bilmiyorum" demiştir.Cuma namazını kıldıktan sonra onu ziyaret ederdik. O da bize hazırladığı yemeği ikram ederdi. Bundan dolayı biz, cuma gününün gelmesine çok sevinirdik. Cuma namazı kılmadan önce yemek yemez, kaylule (öğle uykusu) yapmazdık

  1. Bāb: ...
  1. باب ...

Ebu Hureyre r.a. şöyle demiştir: Derler ki Ebu Hureyre çok hadis rivayet ediyor. Eğer ben bu konuda bile bile yanlış hadisler aktarıyorsam Allah, benden ve benim hakkımda kötü zan besleyen kimselerden hesap soracaktır. Yine derler ki, "onun rivayet ettiği kadar ne muhacirler ne de ensar hadis rivayet etmektedir". Muhacir kardeşlerim çarşı pazarda alım satımla meşguloluyordu. Ensar kardeşlerim ise (ziraat) vb. işleri ile uğraşıyordu. Ben ise miskin bir kimse olarak karın tokluğuna Resulullah'a bağlanmıştım, ondan hiç ayrılmazdım. Onlar yok iken dahi ben Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bulunurdum. Onlar unuttukları zaman, Efendimiz'in söylediklerini ben ezberlerdim. Bir gün Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), "Sözlerimi bitirinceye kadar elbisesini yere serip, sözümü tamamladıktan sonra onu göğsünde toplayan kimse asla sözlerimi unutmayacaktır" buyurdu. Bunun üzerine ben, yün elbisemin (bir kısmını) yere serdim. Üzerimde başka bir elbise bulunmuyordu. Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem sözünü bitirince elbiseyi alıp göğsümde topladım. Resulullah'ı Sallallahu Aleyhi ve Sellem hakk üzere gönderen Allah'a yemin olsun ki, Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’in O sözlerinden sonra bir daha hiçbir sözünü unutmadım. Vallahi, eğer şu ayetler olmasaydı size hiçbir hadis rivayet etmezdim: "İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta, insanlara açıkça gösterdiğimiz hidayet yolunu gizleyenlere hem Allah hem de bütün lanet ediciler lanet eder. Ancak tevbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar başkadır. Zira ben onların tevbelerini kabul ederim. Ben, tevbeyi çokça kabul eden ve çokça esirgeyenim. " [Bakara]