Sahih-i Buhari
...
(56) Kitāb: Cihâd ve Sîretler
(56) ...
Ebu Said el-Hudri anlatıyor: "Bir gün Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem minbere çıkıp ayakta durarak: "Benden sonra yeryüzünün ni'metlerinin sizlere olanca genişliği ile açılmasından korkuyorum" buyurdu ve dünyanın insanı cezbeden süslerinden, güzelliklerinden ve vereceği bereketlerden söz etti. Orada bulunanlardan birisi kalkıp: "Ey Allah'ın Resulü, hayır şerre mi dönüşecek, lütfedilen nimetler ceza haline mi gelecek?" diye sordu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir süre sustu. Biz kendisine vahiy geldiğini düşündük. Cemaat de susmuştu; sanki başlarının üzerinde kuşlar varmış gibi hiç ses çıkmıyordu. Sonra Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem yüzünün terini sildi ve: "Az önce soruyu soran nerede?! Hiç mal gerçekten, tümüyle hayır olur mu? (Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunu üç defa söyledi) Gerçek hayır, hayırdan başka bir sonuç doğurmaz / hayır sadece hayır getirir. Dünya malı baharda biten yeşil/ikler gibidir. Onu doyumsuzca yiyen hayvanlar çatlayıp ölür ya da ölecek hale gelir. Onlar karınları doyunca Güneşe doğru dönerek arka bacaklarını dikip pislerler ve idrarlarını yaparlar sonra da yeniden otlamaya başlarlar. İşte bu dünya malı da yeşilliktir, tatlıdır. Dünya malına sahip olup da onu hakka uygun bir şekilde ve gereği gibi elde ederek Allah yolunda ve yetimler ile miskinler için sarf eden bir Müslüman ne güzel, ne iyi bir insandır. Dünya malını hakka uygun bir şekilde, gereği gibi elde etmeyenler ise yediği halde doymayan insanlara benzerler. Böyle kimseler için kazandıkları mallar kıyamet gününde aleyhte şahilik edeceklerdir" buyurdu
Referans | : | 56 2842 |