Sahih-i Buhari
...
(62) Kitāb: Peygamberin Sahabeleri
(62) ...
Osman -ki İbn Mevheb'dir-'den dedi ki: "Mısır halkından bir adam geldi ve Beyt'i haccetti. Oturmaktlan bir topluluk gördü. Bunlar kimlerdir, diye sordu. Bunlar Kureyş'tir, dediler. Aralarındaki bu yaşlı adam kimdir, diye sordu. Abdullah b. Ömer'dir dediler. Adam: Ey İbn Ömer dedi, ben sana bir hususa dair soru soracağım, sen de bana onun hakkında (bildiklerini) anlat. Osman'ın Uhud günü kaçtığını biliyor musun? İbn Ömer: Evet dedi. Peki, Bedir'de bulunmadığını ve Bedir'e tanık olmadığını da biliyor musun? Evet, dedi. Adam: Peki, onun Rıdvan bey'atinde de bulunmadığını, orada hazır olmadığını da biliyor musun, diye sordu. İbn Ömer, evet dedi. Adam: Allahu ekber dedi. İbn Ömer dedi ki: Gel de sana açıklayayım: Onun Uhud günü kaçışını ele alalım. Şehadet ederim ki Allah onu affetmiş ve ona mağfiret etmiştir. Bedir'de bulunmayışına gelince, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kızı onun nikahı altında idi ve hastalanmıştı. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona: Senin için de Bedir'de fiilen bulunan kimsenin ecri ve (ganimetten) payı vardır, diye buyurdu. Rıdvan bey'atinde bulunmayışına gelince, şayet Mekke vadisinde Osman'dan daha aziz birisi bulunsaydı onun yerine onu gönderirdi. Resulullah, Osman'ı gönderdi. Rıdvan bey'ati ise Osman'ın Mekke'ye gidişinden sonra olmuştu. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem sağ elini göstererek: Bu Osman'ın elidir dedi ve onu diğer eline vurarak, bu (bey'at) da Osman içindir, dedi. İbn Ömer adama: Şimdi bunları beraberinde al ve git, dedi
Referans | : | 62 3698 |