Sahih-i Buhari
...
(63) Kitāb: Medine'deki Yardımcıların (Ensar) Faziletleri
(63) ...
Ebu Useyd Resulullah'ın şöyle buyurduğunu söyledi: "Ensar'ın evlerinin hayırlısı Neccar oğullarıdır. Sonra Abdu'l-Eşhel oğulları, sonra el-Haris b. el-Hazrec oğulları, sonra Saide oğullarıdır. Bununla birlikte Ensarın bütün evlerinde bir hayır vardır. Sa'd b. Ubade -ki İslama erken girmişlerden idi- dedi ki: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in başkalarının bizden faziletli olduğunu söylediğini görüyorum. Ona, o, sizlerin pek çok kimseden daha faziletli olduğunuzu söylemiştir, denildi." Fethu'l-Bari Açıklaması: "Said b. Ubade" b. Du!eym b. Harise b. Ebi Huzeyme b. Sa'lebe b. Tarif b. el-Hazrec b. Saide "nin bir menkıbesi" Künyesi Ebu Sabit'tir. Ashab-ı kiramın meşhurlarından biri olan Kays b. Sa'd'ın da babasıdır. Sa'd, Hazreclilerin büyüğü, cömertliğiyle meşhur bir kimse idi. Şam topraklarından sayılan Havran denilen yerde Ömer radıyallahu anhlın halifeliği döneminde h. 14 yahut 15. yılda vefat etmiştir. Daha sonra Buhari onun hakkında Ebu Useyd'in Ensarın evlerine dair rivayet ettiği hadisi zikretmektedir. Az önce geçmiştir. Burada onu tekrar etmesinin sebebi bu rivayet yolunda: "Ki İslamda önceliği olan birisi idi" demiş olmasıdır. "Aişe dedi ki: O bundan önce salih bir kimse idi." Bu İfk hadisinin bir bölümüdür. Bu hadis bütünüyle yüce Allah'ın izniyle Nur suresinin tefsirinde gelecektir. Aişe bu hadiste Sa'd b. Ubade ile Useyd b. Hudayr arasındaki konuşmaları zikretmiştir. Ordaki rivayete göre Useyd b. Hudayr şöyle demiştir: "Eğer bu kişi Hazrec'den olan kardeşlerimizden ise sen de bize düşeni emret. Bunun üzerine Sa'd b. Ubade kendisine: Sen onu öldüremezsin, dedi" ve bunun sonucunda aralarındaki tartışma alevlendi, nihayet Nebi sallallahu aleyhi ve sellem onları susturdu. Aişe bu sözleriyle Said b. Ubade'nin o sözü söylemeden önce de salih bir kişi olduğuna işaret etmiş olmaktadır. Ancak bu onun bu sıfatın dışına çıkmış olmasını gerektirmez. Zira bu haberde o sözü söylediğinden sonraki durumu ile alakalı bir ifade bulunmamaktadır. Göründüğü kadarıyla onun bu niteliği devam etmişir. Çünkü o bu sözü söylemekte mazur idi. Çünkü bunu söylerken kendisine göre bir yorumda bulunmuştu. Bundan dolayı musannıf (Buhari) bu sözü menkıbeleri arasında zikretmiş bulunmaktadır. Bu sözü söylemeden önce de ayıplanmasını gerektirecek bir hali ortaya çıkmamıştır. Sa'd'ın bu sözü söylemekteki mazereti de açıkça ortadadır. Çünkü onun kanaatine göre Evs'den olan kardeşi, her iki kesim arasında olanlar dolayısıyla Hazrec kabilesinin değerini düşürmek istediğini sanmıştı ve bu sebeple ona cevap yetiştirmişti. * * *Not: İbn Hacer burada Sa'd b. Ubade'nin adını vermiş olmakla birlikte işaret olunan İfk hadisinde bu husus ile ilgili ifadeleri ayrıca zikretmemiştir. Bu hususa dair olan ibarelerin tercümesi şöyledir: "Ensardan Said b. Muaz ayağa kalkarak, ey Allah'ın Reslılü dedi. Bu hususta ben senin istediğini yapmaya hazırım. Eğer bu kişi Evslilerden ise boynunu vururum, şayet kardeşlerimiz Hazredilerden ise bize emret, senin emrini yerine getiririz. (Aişe) dedi ki: Hazredilerin efendisi olan ve bundan önce de salih bir kişi olan -fakat hamiyet duygusunun tesiri altında kalan. Said b. Ubade ayağa kalkarak, Sa'd (b. Muaz)'a: Allah'a yemin ederim onu öldüremezsin. Buna gücün de yetmez, dedi. Bunun üzerine Useyd b. Hudayr -ki o Said b. Muaz'ın amcasının oğlu idi- ayağa kalktı ve SaId b. Ubade'ye: Allah hakkı için yalan söylüyorsun. Andolsun biz onu öldüreceğiz. Şüphesiz ki sen de münafık bir kimsesin ve münafıklar adına onları savunarak mücadele ediyorsun, dedi. .. " (Sk. 4750 numaralı hadis). * * *Not bitti
Referans | : | 63 3807 |