Sahih-i Buhari

...

(63) Kitāb: Medine'deki Yardımcıların (Ensar) Faziletleri

(63) ...

Kays dedi ki: "Ben Said b. Zeyd'i etrafındakilere şöyle derken dinIedim: Ömer'in henüz daha Müslüman olmadan önce, beni ve kendi kız kardeşini Müslüman olmuşuz diye nasıl bağlamış olduğunu bir görseydiniz. Eğer Osman'a da yaptıklarınızdan dolayı Uhud çöküp yerinden gitse, gerçekten bu (yaptığınız işin büyüklüğüne göre) hak ve uygun bir şey olur." Fethu'l-Bari Açıklaması: 3864- "Üzerinde çizgili bir elbise olduğu halde" çizgili olarak dikilmiş burdeye "hulletun habirun" denilir. 38ti5- "Bu da ne demek?" Yani böyle bir şeyolmaz, kimse seni öldüremez, kimse sana ilişemez. "Ben onu himayeme alıyorum." Kimsenin ona haksızlık etmesine karşı onu korumama alıyorum. 3866- "Mutlaka onun zannettiği gibi olurdu." Bu da onun daha önce menkıbeleri anlatılırken muhaddes birisi olduğuna uygun bir açıklamadır. "Bunun hakkındaki zannım doğru çıkmadı." İbn Ömer yoluyla gelen Beyhaki'nin kaydettiği rivayette şöyle denilmektedir: "Ben feraset sahibi birisi idim. Şayet bu adam vaktiyle kahinlik yapan birisi değilse şu an için benim görüşüm doğru olamaz demektir." .. "Andolsun o onların kahini idi." Yani kavmine kahinlik yapardı. Hulasa Omer iki tahmınde bulundu. Bu iki tahmininden birisinin de iki ihtimali vardı. Şöyle demiş gibidir: Benim bu zannım ya yanlıştır, ya doğrudur. Eğer doğru ise şu anda bu kişi ya küfrü üzere devam etmektedir ya da daha önce bir kahin idi. Durum sonuncusunun doğru olduğunu ortaya çıkarmıştır. Muhtemelen o bu halini yürüyüşünün şeklinden ya da bu zanna sahip olmasını etkileyen daha başka bir karineden tespit etmiştir. Doğrusunu en iyi bilen AlIah'hr. "Ben sana and veriyorum." Muhammed b. Ka'b yoluyla gelen rivayette: "Bi_ zim daha önceki müşrikliğimiz senin daha önce yapmış olduğun kahinliğinden daha büyüktür" denilmektedir. "Mutlaka bana haber vermelisin." Yani ben senden bana •haber vermeni istiyorum. Başkasını kabul etmem. "Evet, ben cahiliye döneminde onların kahini idim." Kahin gaybı işlere dair haber getiren kimsedir. Cahiliye döneminde çok idiler. Onların önemli. bir çoğunluğu da bu hususta cinlerine tabi olurdu. Bazısı ise kendisine soru soranın sözlerinden hareketle meydana gelecek bazı işlerin daha önce ortaya çıkacak olan sebeplerini bildiği iddiasında bulunuyordu. Böyle olan kimseye de arraf adı verilir. İleride buna dair hükmün ne olduğu Tıp bölümünde (5758 nolu hadiste) açıkve anlaşılır bir şekilde gelecektir

...
Referans:63 3867