Sahih-i Buhari
...
(63) Kitāb: Medine'deki Yardımcıların (Ensar) Faziletleri
(63) ...
Hişam, babasından dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Medine'ye (gitmek üzere) çıkmadan üç sene önce Hatice vefat etmişti. İki sene ya da ona yakın bir süre geçtikten sonra Aişe'yi o henüz altı yaşında iken nikahladı. Sonra dokuz yaşında iken onunla zifafa girdi." Fethu'l-Bari Açıklaması: "Aişe'nin Medine'ye" hicret edip "gelmesi" "Onunla" Medine'de "gerdeğe girmesi" Nebi efendimizin yanına Aişe'nin getirilmesi hicretin birinci yılı -ikinci yılı da denilmiştir- Şewal ayında olmuştur. "Ve (saçım) arttı." İfadede şu takdirde hazfedilmiş sözler vardır: Daha sonra o hastalıktan iyileştim. Saçım da beslenip çoğaldı ve bir perçemim oldu. "Kısmetin hayırlı olsun" yani kısmetin, nasibin hayır olsun. "Beni korkutacak bir şeyolmadı." Yani onun yanıma girişi dışında korkmamı gerektiren bir şeyle karşılaşmadım. O bununla durumu bilmeyen bir kimsenin yanına aniden girişini kinayeli olarak kastetmiş olmaktadır. Çünkü çoğunlukla böyle bir ani giriş, insanı korkutur. Sureti kendisine "bir bez parçası üzerinde" gös.teriliyordu."Onun sen olduğunu gördüm." Yüce Allah'ın izniyle ileride Nikah bölümünde (5125. hadiste) buna dair açıklamalar gelecektir. Ahmed ve Taberani hasen bir senedie Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etmektedir: "Hatice vefat ettiğinde Osman b. Maz'un'un hanımı Hakım kızı Havle dedi ki: Ey Allah'ın Resulü evlenmez misin? O da Olur, bildiğin bir kimse var mı diye sordu. Havle, evet, biri bakire, biri de duL. Bakire Allah'ın yarattıkları arasında en sevdiğin kişinin kızı olan Aişe'dir. Dul ise Zem'a kızı Sevde'dir. Allah Resulü, git, onların yanında benden söz et dedi. O da Ebu Bekir'in yanına gitti, bunun üzerine, o kardeşinin kızıdır, dedi. Allah Resulü ona, sen de ona sen benim İslam kardeşimsin, senin kızın da bana olur de, dedi. Bunun üzerine Ebu Bekir onun yanına gelerek ona Aişe'yi nik&hladı. Sonra Sevde'nin yanına gitti. Ona: Babana haber ver dedi. Babasına bunu anlatınca, babası da Sevde'yi Nebi ile evlendirdi." Bunu Taberatii de bir başka yoldan Aişe'den diye rivayet etmiştir. Aişe dedi ki: Resulullah sallallahu aleyhi ve selle m ve Ebu Bekir hicret ettiklerinde biz Mekke'de kalmıştık. (Alah Resulü) Medine'de yerIeştikten sonra Zeyd b. Harise ile Ebu Rafi'i• gönderdi. Ebu Bekir de Abdullah b. Ureykıt'ı gönderdi. Abdullah b. Ebi Bekre de beraberinde Ümmü ROman'ı, Ebu Bekir'in annesini, beni ve kızkardeşim Esma'yı bineklerine bindirerek getirmesine dair mektup yazdı. O da bizi alıp yola koyuldu. Zeyd ile Ebu Rafi' de Fatıma'yı, Üm mü Gülsum'u ve Zem'a kızı Sevde'yi götürdü. Zeyd hanımı Üm mü Eymen'i, iki çocuğu Eymen ile Usame'yi de aldı. Birlikte yol arkadaşlığı ettik ve nihayet Medine'ye geldik. Ben Ebu Bekir'in ailesi ile birlikte kaldım, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ailesi de onun yanında konakladılar. O gün kendisi mescidi ve mescidin etrafındaki odaları bina ediyordu. Zem'a kızı Sevde'yi bu odalardan birisine yerleştirdi. O sırada da onun yanında kalırdı. Ebu Bekir ona, hanımın ile gerdeğe girmeni engelleyen nedir diye sordu. Bunun üzerine benimle gerdeğe girdL" el-Maverdi der ki: Fukaha Aişe ile Sevde'den önce evlenmiştir. Muhaddisler ise Sevde ile Aişe'den önce evlenmiştir derler. Bu iki görüş şöylece telif edilebilir. O Aişe'yi nikahlamış olmakla birlikte onunla gerdeğe girmemişhAakat ondan önce Sevde ile gerdeğe girmişti. Derim ki: Taberani'den naklettiğim rivayet bu husustaki problemi ortadan kaldırmakta ve sözü geçen bu telifin uygun olduğunu ortaya koymaktadır. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır
Referans | : | 63 3896 |