Sahih-i Buhari
...
(64) Kitāb: Peygamber (ﷺ) Tarafından Yönetilen Askeri Seferler (El-Megazi)
(64) ...
İbn Abbas'tan, o Ömer r.a.' dan: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem vefat edince Ebu Bekir 'e dedim ki: Kalk seninle beraber kardeşlerimiz Ensarın yanına gidelim. Onlardan Bedir'e katılmış, salih iki adam ile karşılaştık. (İbn Abbas dedi ki): Ben bunu Urve b. ez-Zubeyr'e anlattım, o' da: O iki kişi Uveym b. Saide ile Ma'n b. Adiy idiler, dedi." Fethu'l-Bari Açıklaması: "Ensardan" Bedirle katılmış olan "bazı adamlar ... " Çünkü ileride geleceği üzere Abbas, Bedir'de esir alınmıştı. Müşrikler onu da beraberlerinde Bedir'e götürmüşlerdi. İbn İshak'ın, İbn Abbas yoluyla rivayet ettiğine göre "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Bedir günü ashabına: Ben Haşim oğullarından bir takım kimselerin istemeyerek savaşa getirildiklerini biliyorum. Bu sebeple kim onlardan birisiyle karşılaşacak olursa onu öldürmesin, diye buyurdu." Ahmed'in rivayet ettiği hadiste de Bera'nın şöyle dediği zikredilmektedir: "Ensardan bir adam el-Abbas'ı esir almış olarak geldi. el-Abbas ise şöyle dedi: Beni esir alan bu adam değildir. Aksine beni alnının üzerinde saçlarının yan tarafları dökülmüş bir adam esir aldı. Nebi sallallilhu aleyhi ve sellem Ensardan olan o adama: Allah seni çok şerefli bir melek ile desteklemiştir, diye buyurdu." Ensardan el-Abbas'ı esir alan bu kişi Ebu'I-Yeser künyeli olup, adı Ka'b b. Amr el-Ensari'dir. İbn Abbas'ın rivayet ettiği hadiste de şöyle denilmektedir: "Babama: Ebu'IYeser seni nasıl esir aldı? Halbuki sen isteseydin onu avucunun içine dahi alabilirdin, dedim. el-Abbas: Hayır, böyle deme yavrucuğum, dedi." İbn İshak da İbn Abbas'ın rivayet ettiği hadiste şunları zikretmektedir: "Nebi s.a.v.: Ey Abbas dedi. Hem kendinin, hem de kardeşlerinin oğulları Akil b. Ebi Talib ile Nevfel b. Haris'in, bir de antlaşmaları olan Utbe b. Amr'ın fidyelerini öde .. Çünkü sen zengin birisisin. Abbas: Ben Müslüman idim,. Fakat bunlar beni zorlayarak getirdiler, dedi. Allah Resulü: Senin dediğin durumu en iyi bilen Allah'tır. Eğer söylediğin bir gerçekse şüphesiz Allah seni mükafatlandıracaktır,. Fakat senin durumunun zahirinden anlaşılan bize karşı olduğundur, diye buyurdu." "Bir dirhem dahi bırakmayacaksınız." el-Abbas'ın fidyesinden almadık bir şey bırakmayacaksınız. Bunda hikmetin şu olduğu söylenmiştir: Nebi sallallilhu aleyhi ve sellem, Sadece hanımlar tarafından onlara yakınlığı dolayısı ile değil de, kendi amcası olduğundan ötürü bu hususta bir iltimas olacağından korkmuştur. Bu olayda, akrabanın akrabasını rahatsız edecek şeyleri -içten içe onu rahatsız edecek hallerden hoşlanmasa dahi- açığa vurmaması gerektiğine işaret vardır. Nebi efendimizin, Ensarın Abbas'ın fidyesini bağışlamak istemelerini kabul etmeyişi, benzer durumda olanlar için bir tedib mahiyetindedir
Referans | : | 64 4021 |