Sahih-i Buhari
...
(64) Kitāb: Peygamber (ﷺ) Tarafından Yönetilen Askeri Seferler (El-Megazi)
(64) ...
Bera b. Azib dedi ki: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Yahudi Ebu Rafi"e Ensardan birkaç kişiyi gönderdi. Onların başlarına da Abdullah b. Atik'i kumandan tayin etti. Ebu RMi' Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e eziyet ediyor ve ona karşı (düşmanlara) yardım ediyordu. Hicaz'da kendisine ait bir kalede kalıyordu. --Güneşin battığı ve insanların davarları ile birlikte geri döndükleri bir sırada-- yanma yaklaştıklarında Abdullah arkadaşlarına: Yerinizde oturunuz. Ben kapıcmın yanma gidip içeri girebilirim ümidiyle onunla güzelce konuşacağım, dedi. Sonra kapıya yaklaşıncaya kadar yürüdü. Daha sonra bir ihtiyacını gideriyormuş gibi elbisesine büründü. Herkes içeri girmiş bulunuyordu. Kapıcı kendisine: Ey Allah'ın kulu, eğer içeri girmek istiyorsan haydi gir,. Çünkü ben kapıyı kapatmak istiyorum, dedi. Ben de içeri giriverdim ve saklandım. Herkes içeri girdikten sonra kapıcı kapıyı kapattı, sonra da anahtarları bir direğe astı. (Abdullah b. Atık) der ki: Kalkıp anahtarları aldım, kapıyı açtım ve Ebu Rafi"in yanmda -ki kalenin üst taraflarında bir yerde olurdu- geceleyin sohbet yapılırdı. Gece sohbet arkadaşları yanından ayrılıp gidinceonun yanma çıkmaya. başladım. Her bir kapı açtıkça onu içeriden üzerime kapatıyordum. Kendi kendime: Eğer kavmi beni fark edecek olsalar dahi onu öldürmeden benim yanıma ulaşamazlar, diye düşündüm. Nihayet onun yanına vardım. Karanlık bir odada ailesi arasında bulunuyordu .. Fakat onun odanın neresinde olduğunu bilemiyordum. 'Ebu Rafi" diye seslendim. Bu kim, dedi. Ben de sesin olduğu tarafa atıldım ve kılıcımla ona ilk darbeyi indirdim .. Fakat dehşet içinde olduğumdan o darbem bir işe yaramadı. Ebu Rafi' feryadı bastırdı. Ben de odadan dışarıya çıktım. Fazla uzağa gitmeden geri dönüp yine yanına girdim. Bu sefer: Ey Ebu Rafi', bu ses ne oluyor, dedim. 'Vay senin ananın haline bundan önce bir adam bu odada bana bir kılıçla bir darbe indirdi' dedi. (Abdullah b. Atık) dedi ki: Ben de ona bir darbe daha indirdim, ağır yaralamakla birlikte tam öldüremedim. Daha sonra kılıcın keskin tarafını karnına sapladım ve sırtına kadar ulaştı. Böylece onu öldürdüğümü anladım. Kapılan teker teker açmaya (ve kaçmaya) başladım. Nihayet ben basamaklar bitmiş, yere varmış olduğumu zannedip ayağımı uzatırken son basamak olduğunu bilmediğimden ayın etrafı aydınlattığı o gecede düştüm ve baldırımı kırdım. Hemen bir sank ile onu sardım, sonra yürüdüm ve nihayet kapının önünde oturdum. Onu öldürüp öldürmediğimi anlayıncaya kadar bu gece çıkmayacağım, dedim. Horoz ötmeye başlayınca, ölümü ilan eden kişi, surun üzerine dikilerek: Hicaz halkının tüccan Ebu Rafi"in ölümünü ilan ederim, dedi. Ben de arkadaşlarımın yanına giderek: Haydi koşunuz,Allah Ebu Rafi"i katletti, dedim. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanına vardım, ona olanları anlattım. Bana: Ayağını uzat, dedi. Ben de ayağımı uzattım (eliyle) onu sıvazladı. Sanki hiç ağnsını duymamış gibi oldum
Referans | : | 64 4039 |