Sahih-i Buhari

...

(65) Kitāb: Kur'an-ı Kerim 'in Peygamber ﷺ Tefsiri

(65) ...

el-Esved'den rivayet edildiğine göre, o şöyle demiştir: Biz Abdullah İbn Mes'ud'un ders halkasında idik. Bu sırada Huzeyfe İbnu'l-Yeman çıkageldi. Yanıbaşımızda durup bize selam verdi. Sonra şöyle dedi: Yemin ederim ki, sizden daha hayırlı bir toplum münafıklıkla imtihan edilmişti. [Huzeyfenin bu sözüne hayret eden] Esved, Subhanallah! Allah Teala kitabında 'Şüphe yok ki münafıklar Cehennemin en alt katındadırlar, i buyuruyor, dedi. Abdullah İbn Mes'ud ise Huzeyfe'nin söylediği doğru söze tebessüm ile karşılık verdi. Sözünü bitirdikten sonra Huzeyfe camiin bir köşesine geçip oturdu. Bir müddet sonra Abdullah İbn Mes'ud kalktı. Onun arkadaşları da dağıldı. Huzeyfe bana bir çakıl taşı attı. Ben de yanına gittim. Bana şöyle dedi: Abdullah İbn Mes'ud "Sizden daha hayırlı bir toplum münafıklık ile imtihan edildi. Sonra onlar tevbe ettiler ve Allah da tevbelerini kabul etti," sözümü anladığı halde sadece gülmek ile yetindi. Buna hayret ettim. Fethu'l-Bari Açıklaması: İbn Abbas'ın .........edderki'l-esfeli mine 'n-nar ifadesi hakkında yaptığı açıklamayı, ıbn Ebı Hatim Ali ıbn Ebı Talha'dan nakletmiştir. Alimler, din ile alay ettikleri için münafıkların kafirlerden daha çok azab çekeceğini ifade etmişlerdir.' İbn Abbas'ın ........nefekan kelimesi hakkında yaptığı açıklamayı İbn Ebı Hatim, İbn Cüreyc ve Ata kanalıyla nakletmiştir. Bu kelime Nisa suresinde değil, En'am suresindeki bir ayette geçmektedir. İmam Buharı bu kelime ile ilgili açıklamayı burada anmak suretiyle, nifak!münafıklık kelimesinin türetildiği köke işaret etmiş olabilir. Çünkü nifak, kişinin içinde bulunan inanç ve düşüncenin tersini yansıtması anlamına gelir. Kirmanı bu izahı yapmıştır. Ancak bazılarının ileri sürdüğü şu yorum da yabana atılacak türden değildir: Nifak, Arap tavşanının yuvası anlamına gelen nafika kökünden türemiştir. Nifakın kovuk anlamına gelen ...nefeka kökünden türediği de ifade edilmiştir. Bu son görüş "en-Niha.ye" de anlatılmıştır. Huzeyfe'nin "Yemin ederim ki, sizden daha hayırlı bir toplum münafıklıkla imtihan edilmişti," sözü hakkında şunları söyleriz. Sahabe nesli, tabieın tabakasından daha hayırlıdır. Buna rağmen Yüce allah onları imtihan etmiştir. Kimileri dinden dönmüş, kimileri de münafık olmuştu. Böylece hayırlı olma özelliklerini yitirmişlerdi. Sonra bazıları tevbe etmiş ve yeniden hayırlı olma özelliğini kazanmışdı. Öyle anlaşılıyor ki, Huzeyfe hitap ettiği insanları aldanmaktan sakındırmıştır. Çünkü insanların düşünceleri değişir, kalpleri çevrilir. Bu yüzden Huzeyfe, imandan ayrılmaktan onları sakındırmıştı. Çünkü kişinin yaptığı ameller, inanç bakımından son haline göre değerlendirilir. Huzeyfe o insanlara, imanları konusunda kendilerine çok güvenseler bile, yine de allah'ın planından emin olmamaları gerektiğini bildirmiştir. Çünkü onlardan önce yaşamış olan sahabe nesii, kendilerinden daha hayırlı idi. Buna rağmen onlardan dinden dönen ve münafık olan kimseler çıkmıştı. Sahabe neslinden sonra gelen çağlarda ise, bu tür olayların olma ihtimali daha fazladır. Huzeyfe'nin sözlerinden, küfür, iman, ihlas ve nifakın Allah'ın yaratması, akidiri ve iradesi ile meydana geldiği anlaşılır. Bu ayetten hemen sonra gelen "Ancak teube edip hal/erini düzeltenler, Allah'a sımsıkı sanhp dinlerini {ibadetlerini} yalnız onun için yapanlar başkadır. İşte bunlar (gerçekte) müminlerle beraberdirler, " (Nisa 146) ayeti de, zındıkların tevbe edebileceğini ve tevbelerinin kabul edileceğini gösterir. Çünkü bu ayette başka oldukları belirtilenler, bir önceki ayette bahsi geçen münafıklardan ayrı tutulmuştur. Birçok alim bu ayetten bu sonucu çıkarmıştır. "Ahkamu'l-Kur'an" müellifi Cessas da bu alimlerden biridir

...
Referans:65 4602