Sahih-i Buhari

...

(65) Kitāb: Kur'an-ı Kerim 'in Peygamber ﷺ Tefsiri

(65) ...

İbn Abbas'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: Bir grup Hz. Nebi'e alayetmek için soru sorardı. Bir keresinde adamın biri: "Benim babam kim?" devesi kaybolan başka biri: "Benim devem nerede?" diye sormuştu. Bunun üzerine Allah Teala şu ayeti indirdi: "Ey iman edenler! Açıklandığında hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Eğer Kur'an indirilirken onlan sorarsanız size açıklanır. (Açıklanmadığına göre) Allah onlan affetmiştir. Allah çok bağışlayıcıdır, halimdir {affı ve müsamahası geniştir)." Fethu'l-Bari Açıklaması: İbn Arabi' bu ayet hakkında şunları söylemiştir: "Bazı gMiller, bu ayete dayanarak henüz meydana gelmemiş olaylar hakkında soru sormanın haram olduğuna inandılar. Halbuki durum, böyle değildir. Çünkü bu ayet, yasaklanan hususun, cevabında zorluk ve sıkıntı olan sorular olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Yeni gelişmelere ilişkin yöneltilen sorular ise böyle değildir. " Hakikat, İbn Arabi"nin söylediği gibidir. Ancak onun adeti gereği kullandığı "gMiller" ifadesi hoş değildir. Nitekim İmam Kurtubi' de bu hususa işaret etmiştir. Müslim, Sa'd İbn Ebi' Vakkas'tan Hz. Nebi'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Müslümanlara en fazla haksızlık yapan Müslüman, haram olmayan bir konu hakkında soru sorup o konunun kendi sorusu yüzünden haram kılınmasına neden olan kimsedir." Bu hadis, ayet ile neyin kastedildiğini açıklamaktadır. Bunda, İbn Arabi"nin işaret ettiği hususla ilgili bir bilgi yoktur. Kitabu'l-ilim'de "Babam kim?" sorusunu Hz. Nebi'e soran kişinin, Abdullah İbn HuzMe olduğu geçmişti. İbn Ebi' Hatim başka bir senet ile Katade kanalıyla Enes'ten şunu nakIetmiştir: Hz. Nebi'e soru sordular. Onu bıktırıncaya kadar soru sormaya devam ettiler. Nihayet Nebi s.a.v. minbere çıktı ve şöyle buyurdu: "Sadece size haber verdiğim konular hakkında bana soru sorun!" O an sağıma ve soluma baktım. Bir de ne göreyim! Herkes elbisesinin bir ucu ile başını örtmüş ağlıyordu. Bu rivayette Abdullah İbn Huzafe'nin olayı ve Hz. Ömer'in sözü de anlatılmıştır. İmam Taberi', Ebu Salih kanalıyla Ebu Hureyre'den şöyle nakletmiştir: Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem yüzü kıpkırmızı kesilmiş olarak ve öfkeli bir halde minbere çıkıp oturdu. Derken bir adam gelip ona: "Ben nerdeyim?" diye sordu. Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Cehennemdesin," dedi. Sonra bir adam daha kalkıp "Benim babam kim?" diye sordu. Hz. Nebi "Huzafe'dir,'' dedi. Hz. Ömer de kalkıp: "Rab olarak Allah'tan, din olarak İslam'dan, Nebi olarak MuhammedIden, önder olarak da Kurlan'dan razı olduk. Ey Allah'ın Elçisi! Biz daha yeni Cahiliyye ve şirkten kurtulduk. Babalarımızın kim olduğunu Allah bilir." Bu sözlerden sonra Hz. Nebi'in öfkesi dindi ve "Ey iman edenler! Açıklandığında hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Eğer Kur'an indirilirken onları sorarsanız size açıklanır. (Açıklanmadığına göre) Allah onları affetmiştir. Allah çok bağışlayıcıdır, halimdir (affı ve müsamahası geniştir)," ayeti indi. Bu rivayet, yukarıda verilen Musa İbn Enes hadisil44 için iyi bir şahittir. Bu ayetin sebeb-i nüzulü hakkında iki görüş daha nakledilmiştir: 1- Taberi' ve Sai'd İbn Mansur, Husayf ve Mücahid kanalıyla İbn Abbas'ın bu ayette geçen "şeyler" lafzı ile bahi'ra, vasi'le, saibe ve ham kastedilmiştir, sözünü rivayet etmişlerdir. 2- İkrime şöyle demiştir: İnsanlar, Nebi'den sallallahu aleyhi ve sellem mucize istiyorlardı. Böyle istekte bulunmaları yasaklanmıştır. Kureyşliler kendileri için Safa tepesini altın yapmasını, Yahudiler de gökten kendilerine bir kitap indirmesini vs. istiyordu. İbn Ebi' Hatim, Abdülkerim kanalıyla İkrime'nin şöyle dediğini nakletmiştir: "Bu ayet, babası hakkında soru soran kişi hakkında inmiştir." Sai'd İbn Cübeyr'den ise bu ayetin, bahi'ra ve diğer hayvanlara ilişkin soru soran kimseler hakkında indiğini nakletmiştir. Miksem'den ise, onun, milletlerin Nebilerinden mucize istemeleri hakkında bu ayetin nazil olduğunu söylediğini aktarmıştır. Miksem'in bu görüşü ihtimal dahilindedir. .İbn Ebi' Hatim'in Atıyye kanalıyla naklettiği rivayete göre, ashab-ı kirama, gökten sofra indirilmesini isteyip sonra da onuinkar eden Hıristiyanlar gibi isteklerde bulunmaları yasaklanmıştır. Nitekim Maverdi' de bu görüşü tercih etmiştir. İbnu'l-Münır ise bu ayetin meydana gelmiş veya meydana gelecek konular hakkında çok soru sorulmasını yasaklamak için indiği görüşünü tercih etmiştir. Bu görüşünü desteklerken, İmam Buharıinin "Kitabu'l-i'tisam"da, "Çok Soru Sormanın Mekruh Görülmesi" başlığı aldında zikrettiği hadisleri delilolarak kullanmıştır. Bu görüş kabul edilebilir. Ancak ayetin inişinin tekerrür ettiğini söylemeye engel bir durum da yoktur. Şu kadarı var ki, bu konuda Buharı'deki rivayetler, diğer kitaplardaki rivayetıere göre daha sahihtir. Hadisten Çıkan Sonuçlar 1- Müslümanların kusurlarının gizlenmesi tercih edilmelidir. 2- Müslümanlara zorluk çıkarmak mekruhtur. 3- Meydana gelmemiş olayların peşine düşmek ve onlar hakkında soru sormak mehuhtur. 4- Kişinin fakih görünmek gayesiyle cevap vermek için kendisini zorlaması mekruhtur

...
Referans:65 4622