Sahih-i Buhari

...

(65) Kitāb: Kur'an-ı Kerim 'in Peygamber ﷺ Tefsiri

(65) ...

Saıd İbn Cübeyr'in şöyle söylediği rivayet edilmiştir: İbn Ömer yanımıza [veya bize doğru] geldi. Bir adam ona; Fitne ile savaşmayı nasıl görüyorsun? diye sordu. O da şu şekilde cevap verdi: Fitnenin ne olduğunu biliyor musun? Muhammed sallalli\hu aleyhi ve sellem müşriklere karşı savaşırdı. Onlara hücum etmek fitneydi. Ama sizin iktidarı ele geçirmek için savaşmanız fitne değildir. Fethu'l-Bari Açıklaması: Rivayetlerden çıkan sonuca göre; İbn Ömer'e soru yöneiten kişi, itaat edilmesi gerektiğine inandığı devlet başkanına muhalefet eden kimselerle savaşılması gerektiğini düşünmektedir. İbn Ömer ise iktidar mücadelesi için yapılan savaşlara katılmamayı uygun görmektedir. "Kitabu'l-fiten"de bu konu geniş biçimde ele alınacaktır. Kişinin İbn Ömer'e Hz. Osman ve Hz. Ali hakkındaki düşüncelerini sorması, onun Hariciler'den olduğu görüşünü destekler. Çünkü Hariciler, Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer'in hilafetini kabul ederlerdi. Hz. Osman ve Ali'nin hilafetine ise gerektiği şekilde bakmazlardı. Bu yüzden İbn Ömer, kendisine soru soran kişiye Hz. Osman ve Hz. Ali'nin menkıbelerini, Hz. Nebi'in yanındaki değerlerini ve Hz. Osman'ın Uhud savaşında kaçmasının mazur görüldüğünü anlatarak cevap vermiştir. Çünkü Yüce Allah Kur'an-ı Kerım'de açık bir ifade ile onları bağışladığını bildirmiştir. "Menakıbu Osman" başlığı altında, bu adamın, İbn Ömer'e Hz. Osman hakkında yönelttiği soru ile onun Uhud savaşından kaçtığı, Bedir savaşı ile Rıdvan biatına katılmadığı ve İbn Ömer'in de onu mazur gösteren açıklaması geçmişti. O rivayette soru soran kişi ile bu rivayette soru soran kişi aynı olabileceği gibi, bunların farklı kimseler olması da ihtimal dahilindedir. Ancak soru soran kişilerin farklı kimseler olması tercihe şayandır. Çünkü "Menakıbu Osman" başlığı altında geçen rivayette, soru soran kimse Hz. Ali aleyhinde konuşmamıştı. Öyle anlaşılıyor ki o, Rafizı idi. O rivayette savaştan söz edilmemesi, olayların farklı olduğu anlamına gelmez. Çünkü rivayetin bir sonraki tarikinde savaştan söz edilmiş, Hz. Osman olayından bahsedilmemiştir. Evla olan, bu iki olayın farklı farklı olaylar olduğu görüşünü benimsemektir. Çünkü her ne kadar sorulan konu bir olsa da, İbn Ömer'e soru soran kimselerin adlarını veren kişiler, farklı isimler vermişlerdir. Hadisin, "Bu da onun kızı [veya kız çocuğuldur," kısmını Nesai şu şekilde rivayet etmiştir: Hz. Ali'nin Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem katındaki derecesine bir bak! .. Onun evinden başka Mecid'e kapısı açılan kimin evi var ... " Bu da göstermektedir ki, Buharl'nin ravilerinden biri tashifte bulunmuştur. .....Beytuhu (evi) ifadesini .....bintuhu (kızı) şeklinde okumuştur. İtimat edilen rivayet, .....beytuhu (evi) şeklinde olandır. Çünkü bunun böyle olduğunu açıklayan rivayetIere yer verdik. "Menakıbu Ebı Bekr" bölümünde de, Hz. Ali'nin evi ile ve bu evin Hz. Nebi'in eşlerinin evinin arasında olmasıyla ilgili bazı bilgiler geçmişti

...
Referans:65 4651