Sahih-i Buhari
...
(65) Kitāb: Kur'an-ı Kerim 'in Peygamber ﷺ Tefsiri
(65) ...
Abdullah İbn Ka'b İbn Malik, tevbesi kabul edilenlerden biri olan ve Hz. Nebi'in yaptığı seferlerden Bedir ve zorluk [Teblik] seferi hariç hiçbir seferinden geri kalmayan babası Ka'b İbn Malik'in şöyle söylediğini nakletmiştir: Kuşluk vakti Nebi'e sallallahu aleyhi ve sellem doğruyu söylemeye karar verdim. Allah Reslilü'nün sallallahu aleyhi ve selle m kuşluk vakti dışında, düzenlediği seferden döndüğü pek nadirdi. O, ilk önce Mescid'e giderdi. Sonra orada iki rekat namaz kılardı. Hz. Nebi benimle ve iki arkadaşımla konuşulmasını yasakladı. Bizim dışımızda sefere katılmayan başka herhangi biri ile konuşulmasını ise yasaklamadı. İnsanlar bizimle konuşmaya yanaşmıyordu. Bir müddet bu, böyle devam etti. Nihayet bu süre bana uzun geldi. Ölüp de Hz. Nebi'in sallallahu aleyhi ve sellem cenaze namazımı kıldırmamasından veya onun vefat edip de bu durumda insanlar arasında kalmaktan, hiç kimsenin benimle konuşmamasından ve cenaze namazımı kılmamasından daha fazla beni üzen bir durum olamazdı. Sonra Allah Teala bizim tevbemizi kabul ettiğini bildiren ayetini gecenin son 1I3'ünün kaldığı bir sırada Ümmü Seleme'nin yanında olan Nebiiine indirdi. Ümmü Selerne güzel davranan ve durumumla ilgilenen biriydi. Bundan dolayı Hz. Nebi; "Ey Ümmü Selemel Ka'b'm tevbesi kabul edildi," buyurmuş, o da; "Ona birini gönderip bu müjdeyi vereyim mi?" diye sormuştu. Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem de şöyle cevap vermişti: "Öyle yaparsan insanlar kalabalık edip sizi ezerler ve gecenin geri kalan kısmında uyumanıza engelolurlar." Sonunda Hz. Nebi, sabah namazını kıldırdıktan sonra insanlara Allah Teala'nın bizim tevbemizi kabul ettiğini ilan etti. Bizim bağışlandığımız haberini verirken yüzü ışıidıyordu. Öyle ki yüzü, ay parçası gibi parlıyordu. Bizzat üçümüz mazeret beyan edip de [mazeretieri] kabul edilen kimselerle aynı hükme tabi tutulmamıştık. Allah Teala bizim tevbemizin kabul edildiğini bildiren ayeti indirince, Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e yalan söyleyip asılsız mazeretler ileri süren kimselerden, bir kimsenin kötülenebileceği en kötü şekilde bahsedilmişti. Allah Teala onlar hakkında şöyle buyurmuştur: (Seferden) onlara döndüğünüz zaman size özür beyan edecekler. De ki: (Boşuna) özür dilemeyin! Size asla inanmayız; çünkü Allah, haberlerinizi bize bildirmiştir. (Bundan sonraki) amelinizi Allah da görecektir, Resulü de. (Tevbe)
Referans | : | 65 4677 |