Sahih-i Buhari

...

(65) Kitāb: Kur'an-ı Kerim 'in Peygamber ﷺ Tefsiri

(65) ...

İbn Mes'ud'dan rivayet edildiğine göre, bir adam kadının birini öpmüş, sonra da Hz. Nebi'e gelip bu durumu haber vermişti. Bunun üzerine şu ayet indi: Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri (günahları) giderir. Bu, öğÜt almak isteyenlere bir hatırlatmadır. Adam: "Bu hüküm, yalnız benim için mi geçerlidir?" diye sordu. Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Ümmetimden kötülük işleyenler için geçerlidir," cevabını verdi. Fethu'l-Bari Açıklaması: Ayette geçen "Gündüzün iki ucunda" ifadesi ile neyin kastedildiği hakkında farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bir yoruma göre gündüzün iki ucu ile sabah ve akşam, bir başka yoruma göre ise sabah ve ikindi vakitleri kastedilmiştir. İmam Malik ve İbn Habıb'e göre ise sabah günün bir ucu, öğle ve ikindi ise günün diğer ucudur. Ayette geçen .....zulef kelimesi ile neyin kastedildiği konusunda da farklı yorumlar yapılmıştır. Mesela; İmam Malik'e göre akşam ve yatsı vakitleri kastedilmiştir. Bazı Hanefı alimleri bu ayetten vitir namazının vacib olduğunu çıkarmıştır. Çünkü .....zulef çoğuldur. Çoğulun en azı da üçtür. Bu yüzden, akşam ve yatsı vakitlerine vitir de eklenir. Hanefilerin bu çıkarımının pek isabetli olmadığı açıktır. İsmam nüshası ile Müslim'de Mutemir İbn Süleyman et-Teymi'nin babasından aktardığı rivayete göre bir adam, bir kadını öpmüş veya eliyle ona dokunmuştu. Ya da buna benzer bir şey yapmıştı. Öyle anlaşılıyor ki o adam, yaptığı bu işin keffaretini soruyordu. Abdurrezzak'm senediyle birlikte Ma'mer kanalıyla Süleyman et-Teymı'den aktardığı rivayete göre ise adam, kadının kalçasına vurmuştu. İmam Müslim ve Sünen sahipleri, Simak İbn Harb, İbrahim en-Nehaı ve Nkame-Esved kanalıyla İbn Mes'ud'dan şöyle nakletmişlerdir: Hz. Nebi'e bir adam geldi ve şöyle dedi: "Bahçenin birinde bir kadın gördüm. Onunla her şeyi yaptım. Ancak cinsel ilişkiye girmedim. Onu öptüm ve ona iyice sarıldım. Nasıl diliyorsan hakkımda öyle karar ver!" Taberı, A'meş kanalıyla İbrahim enNehaı'den şunu nakletmiştir: "Ensardan Mu'teb'in oğlu falancagelip 'Ey Allah'ın elçisi! Yanıma bir kadın geldi. Bir adamın karısıyla yaptığı her şeyi onunla yaptım. Ancak onunla cinsel ilişkiye girmedim," dedi. Adam, "Bu hüküm yalnız benim için mi geçerli?" sorusunu, namazın günahı gidermesi konusunun sadece kendisine ait olup olmadığını öğrenmek için sormuştur. Bundan, olayın kahramanının bunu sorduğu anlaşılmaktadır. "Ümmetimden kötülük işleyenleriçin geçerlidir," ifadesi "Kitabu's-salat"ta yine bu senetle "Ümmetimden kötülük işleyen herkes için geçerlidir," şeklinde geçmişti. Mürcie fırkası ayetin "İyilikler kötülükleri (günahları) giderir," kısmının zahirine tutunmuştur. Bu yüzden; "İyilikler ister büyük olsun, ister küçük, bütün günahlara keffaret olur," demişlerdir. Çoğunluk ise ayetteki bu mutlak kullanımı "Büyük günahlardan kaçındığın sürece, her namaz bir önceki ile arasındaki günahlara keffdret olur," hadisindeki mukayyede hamletmiştir. Bir grup da; "Eğer büyük günahlardan sakınırsan, iyilikler büyük günahların dışındaki diğer günahlara keffaret olur. Şayet büyük günahlardan sakınmazsan, küçük iyilikler hiçbir kötülüğü silmez," demiştir. Diğer bazı alimler ise şöyle demiştir: "Eğer büyük günahlardan sakınmazsan, iyilikler hiçbir büyük günahı yok etmez. Ancak küçük günahları yok eder." demiştir. Bu hadis, öpme, dokunma ve buna benzer durumlarda haddin gerekmediğine ve tevbe edip pişman olarak gelerek bu tür fiillerden birini işleyenkimseden tazir cezasının düştüğüne delilolarak sunulmuştur. Ayrıca İbnu'l-Münzir bu hadise dayanarak namahrem bir kadın il aynı örtü altında bulunan kimseye had cezasının verilerneyeceği hükmünü çıkartmıştır

...
Referans:65 4687