Sahih-i Buhari

...

(65) Kitāb: Kur'an-ı Kerim 'in Peygamber ﷺ Tefsiri

(65) ...

Abdullah'tan nakledildiğine göre Kureyş, Müslüman olma konusunda kendisine ayak direyince Nebi Sallallahu Alyhi ve Sellem şöyle demişti: Ey Ulu Allahım! Yusuf Nebiin kavmine verdiği yedi kıtlık yılı ile onlara karşı bana yardım et! Bunun üzerine kıtlık meydana geldi. Kıtlık her şeyin tükenmesine neden oldu. Sonunda insanlar kemikleri yemeye başladılar. Durum öyle bir hal aldı ki; kişi, göğe baktığı zaman kendisi ile gök arasında bir duman görür hale geldi. Allah Teala şöyle buyurmuştur: Şimdi sen, göğün, insanları bürüyecek açık bir duman çıkaracağı günü gözetle!"(Duhan 10) "Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine (eski halinize) döneceksiniz. "(Duhan 15) Kıyamet günü onlardan hiç azap kaldırılır mı? Duman ve şiddetle yakalama sona erdi. Fethu'l-Bari Açıklaması: Hz. Yusuf'u arzulayan kadının ismi, meşhur olan görüşe göre Züleyha'dır. Rail olduğu da ileri sürülmüştür. Kocası azizin ismi ise Kıtfir'dir. İbn Mes'ud'un aşağıdaki ayet i şu şekilde okuduğu rivayet edilmiştir: ....... (Ne var ki ben onların haşri inkar etmelerine şaşarım, onlar ise seninle alayederler. ) (Saffat 12)" İmam Buhari'nin bu ayeti burada verme nedeni anlaşılmamıştır. Çünkü bu ayet Saffat suresindedir. Anlam bakımından da bu sureye uygun bir tarafı yoktur. Bir de İmam Buhari bu başlık altında Abdullah İbn Mes'ud'dan nakledilen hadisi verdi. Bu hadise göre; "Kureyş, Müslüman olma konusunda kendisine ayak direyince Nebi Sallallahu Alyhi ve Sellem şöyle demişti: Ey Ulu Allahım! Yusuf Nebiin kavmine verdiği yedi kıtlık yılı ile onlara karşı bana yardım et!" Bu hadisin de yukarıdaki başlıkta yer alan "Evinde bulunduğu kadın, onun nefsinden murat almak istedi," ayeti ile bir ilgisinin bulunduğu ortaya çıkmıyor. Ebu Abdillah İbn Reşıd'in seyahatnamesinden naklettiğime göre, Ebu'l-İsba' İsa İbn Sehl "Şerh"inde rivayetlerle konu başlığının ilişkisini kurmak için kendisini zorlamıştır. Onun açıklamasının özeti şu şekildedir: İmam Buhari "Evinde bulunduğu kadın, onun nefsinden murat almak istedi," ayetini konu başlığı olarak seçti. İbn Mes'ud'dan nakledilen, "Kureyş, Müslüman olma konusunda kendisine ayak direyince Nebi Sallallahu Alyhi ve Sellem şöyle demişti: Ey Ulu Allahım! Yusuf Nebiin kavmine verdiği yedi kıtlık yılı ile onlara karşı bana yardım et! .. " şeklinde başlayan hadisi de bu başlığın altında verdi. Bundan önce de İbn Mes'ud'un ......bel acibtü ve yesharun ayetini nasıl okuduğuna dair rivayeti naklettL Ancak'tam anlamın hasılolacağı yere gelince durdu ve anlamın hasılolmasını sağlayacak ifadeye yer vermedi. Anlamın hasılolacağı ifade ise "Kendilerine nasihat edildiğinde, uyarıları dikkate almazlar. Bir mucize görseler alayederler, "(Saffat 13-14) ayetidir. İşte bu ayetten söz konusu rivayet in konu başlığı ile ilişkisi ortaya çıkar. Şöyle ki; kardeşleri ve azizin hanımı tarafından Hz. Yusuf'a yapılanlar, kavmi tarafından Hz. Muhammed'e yapılanlara benzetilmiştir. Kardeşleri Yusuf Nebii doğup büyüdüğü topraklardan çıkarıp onu köleleştirecek kimselere satmışlardı. Kureyşlilerin Hz. Nebi'i vatanından çıkarmaları da buna benzemektedir. Hz. Yusuf, kardeşleri kendisine "Allah'a andalsun, haki katen Allah seni bize üstün kılmış, "(Yusuf 93) dedikleri zaman, onlara kötü davranmamıştı. Bunun gibi Hz. Nebi de Mekke'yi fethedince halkına kötü davranmamıştı. Hz. Yusuf pişman olarak kendisine gelen kardeşlerine "Bugün sizi kınamak yok, Allah sizi affetsinf"(Yusuf 92) diyerek dua etmişti. Benzer şekilde Hz. Nebi de Ebu Süfyan kendileri için ondan yağmur duası yapmasını isteyince, Allah'tan yağmur yağdırmasını istemişti. .....Bel acibtu ve yesharun ayeti "Seninle alayetmelerine ve sapıklıklarını sürdürmelerine rağmen onlara merhametli ve yumuşak davranmama şaşırdın," anlamına gelir. İbn Mes'ud'un kıraatine göre ise şu şekildedir: "Seninle tevessül ederek, sana gelen insanlara dua edip azabın onlardan uzaklaşmasına vesile olduğun zaman, kavmine karşı merhametli Ve yumuşak davranmana şaşırdım." Hz. Nebi'in bu şekilde kavmine karşı merhametli ve yumuşak davranması, Hz. Yusuf'un muhtaç olarak kendisine gelen kardeşleri ile kocasını kendisine karşı kışkırtan, iftira atan ve hapse girmesine neden olan azizin karısına karşı merhametli ve yumuşak davranmasına benzemektedir. Hz. Yusuf kendisine bunca kötülük yapan azizin karısını cezalandırmamıştır. Böylece zahiren birbirinden uzak olsalar da, iki ayetin anlam bakımından ilişkisi ortaya çıkmaktadır. Bu tür durumlar, İmam Buhari'nin kitabında çoktur. Allah'ın basiret gözünü açmadığı kimseler, bundan dolayı İmam Buhari'yi eleştirmişlerdir. Kirmani de şöyle demiştir: ....Acibtu fiili her ne kadar Saffat suresinde geçse de, İmam Buhari burada ona yer verdi. Böylece tıpkı ....... heyte kelimesi dammeli okunduğu gibi, İbn Mes'ud'un da bunu dammeli olarak okuduğuna işaret etti. Kirmanı'nin rivayet ile konu başlığı arasında kurduğu münasebet uygundur. Ancak İbn Sehl'in görüşü onun yorumundan daha iyidir

...
Referans:65 4693