Sahih-i Buhari

...

(65) Kitāb: Kur'an-ı Kerim 'in Peygamber ﷺ Tefsiri

(65) ...

Mesru.k'tan rivayet edildiğine göre, o şöyle demiştir: Abdullah İbn Mes'ud'un yanına gittim. O şöyle dedi: Bilmediğin bir konuda "Allah daha iyi bilir," demen ilmin bir parçasıdır. Allah Teala Peygpmberi'ne sallallii.hu aleyhi ve selle m şöyle buyurmuştur: "(Resulüm!) De ki: Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum. Ve ben olduğundan başka türlü görünenlerden de değilim. "(Sad 86) Kureyş Hz. Nebi'e İslam'a girmeme konusunda üstün geldi ve ona karşı gelmeyi sürdürdü. Bunun üzerine Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Ey Allahım! Yusuf Nebi döneminde verdiğin yedi kıtlık yılının benzeri yedi yıl ile bana yardım et!" diyerek onlara beddua etti. Bunun üzerine kıtlık başladı. Müşrikler içinde bulundukları zor şartlardan dolayı kemikleri ve ölü hayvan etlerini yediler. Hatta kimi açlıktan kendisi ile gök arasında duman görmeye başladı. İşte böylesi bir halde iken "Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Doğrusu biz artık inanıyoruz, "(Duhan 12) dediler. Sonra Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e şöyle buyuruldu: "Biz bu azabı kaldınrsak, onlar tekrar eski hallerine dönerler." Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem Rabbine dua etti ve bunun üzerine Allah Teala onların azabını bitirdi. Onlar da tekrar eski hallerine döndüler. En sonunda Allah Teala Bedir savaşında onlardan intikamını aldı. İşte bu durum şu ayetlerde anlatılmaktadır: "Şimdi sen, göğün, insanları bürüyecek açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bu, elem verici bir azaptır. İşte o zaman insanlar:} Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Doğrusu biz artık inanıyoruz (derler). Nerede onlarda öğüt almak? Oysa kendilerine gerçeği açıklayan bir elçi gelmişti. Sonra ondan yüz çevirdiler ve: Bu, öğreti/miş bir deli! dediler. Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine (eski halinize) döneceksiniz. Fakat biz büyük bir şiddetle yakalayacağımız gün, kesinlikle intikam!mız! alırız. "(Duhan 10-16) Fethu'l-Bari Açıklaması: Abdullah İbn Mes'ud'un "Bilmediğin bir konuda "Allah daha iyi bilir," demen ilmin bir parçasıdır," sözü, Rum suresinin tefsirinde başka bir senetle Nmeş'ten nakledilmişti: Mesruk'tan şöyle nakledildi: "Adamın biri Kinde'de konuşurken 'Kıyametin kopacağı gün bir duman çıkacak ve münafıkların duyma ve görme duyularını işlevsiz hale getirecek Müminleri ise nezleye tutulmuş hale dönüştürecek,' dedi. Bu sözler yüzünden korkuya kapıldık Hemen İbn Mes'ud'un yanına gittim. O esnada yaslanmış rahatça oturuyordu. (Duyduklarımı ona anlatınca) birden sinirlendi ve ciddi bir biçimde oturdu. Sonra şöyle dedi: Kim biliyorsa, konuşsun. Kim de bilmiyorsa 'En iyi Allah bilir'desin. Çünkü kişinin bilmediği bir konuda 'Ben bilmiyorum,' demesi, ilimdir." İmam Buhari burada açık olana gizli olanı tercih etme adetini sürdürdü. Halbuki bu sure,yukarıdaki rivayetin burada zikredilmesi bakımından Rum suresinden daha uygundur. Çünkü bu surede duhandan/dumandan bahsedilmiştir. Ancak İmam Buharl'nin yöntemi böyledir: Önce bir rivayeti bir yerde verir, sonra bununla yetinerek onu Ziyadelerden arınmış halde kendisine daha uygun bir yerde zikreder. Böylece zihinleri canlı tutmayı, insanların daha fazla rivayeti düşünmesini hedefler. İbn Mes'ud'un bu görüşü, Hz. Ali'den gelen ve Abdurrezzak İbn Hemmam ile İbn Ebı Hatim tarafından Haris İbn Ali kanalıyla nakledilen şu rivayetle reddedilmiştir: "Kıyametin duhan/duman alameti henüz çıkmamıştır. Bu duman çıkınca Müslüman adeta nezle olacak; kafir ise duman sona erinceye kadar şişecek" Abdurrezzak İbn Hemmam, İbn Müleyke'den onun şöyle dediğini rivayet etmiştir: Bir gün İbn Abbas'ın yanına gittim. Bana "Dün gece sabaha kadar uyumadım," dedi. Orada bulunanlar şöyle dedi: "Kuyruklu yıldız doğdu. Biz de duhan/dumanın çıkmasından korktuk" Bu rivayette tashıf söz konusu olabilir. Zira bu rivayette duhan kelimesi yerine deccal kelimesinin bulunması gerekir

...
Referans:65 4822