Sahih-i Buhari

...

(67) Kitāb: Nikâh

(67) ...

İbn Ömer r.a.'dan rivayete göre "Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şiğar evliliğini yasaklamıştır. Şiğar ise aralarında mehir olmaksızın bir kimsenin kızını başkası ile onun da kızını kendisi ile evlendirmesi şartıyla evlendirmesidir. " Tekrarı: 6960 Diğer tahric: Müslim, nikah; Tirmizi, nikah; Ebu Davud, nikah (2074); İbni Mace nikah (1883); Nesai, nikah; Darimi, nikah; Muvatta, nikah 24; Ahmed b. Hanbel, II, 6. Fethu'l-Bari Açıklaması: "Şiğ.ar ise bir kimsenin kızır;ı ... evlendirmesidir." Beyhaki'nin n Yepd yoluyla ıbn Cüreyc'den, onun ıbn ez-Zubeyr'den, onun Cabir'den Nebi'e merfu olarak rivayet ettiğine göre; "Şiğar evliliği yasaklanmıştır. Şi ğar, bu kızı, bu kız karşılığında mehirsiz olarak nikahlamaktır. Bunu ötekinin mehri olarak verir, ötekini de diğerinin mehri olarak verir." Ebu'ş-Şeyh de nikah bölümünde Ebu Reyhane yoluyla gelen şu hadisi zikretmektedir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şiğar yapmayı yasaklamıştır. Şiğar yapmak ise bir kimsenin bu erkeği, bu kız ile; bu kızı da bu erkek ile mehir olarak evlendir, demesidir." Kurtubj' dedi ki: Şiğarın bu şekildeki açıklaması doğrudur ve dilcilerin naklettiklerine de uygundur. Eğer bu açıklama merfu ise (yani Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem tarafından yapılmış ise) zaten maksat budur. Eğer sahabinin görüşü ise bu da makbuldür. Çünkü sahabi söylenen sözün hangi anlama geldiğini daha iyi bilir ve durumu daha iyi anlar. Fukaha, şiğarın yasak olan şekli hususunda hadisteki açıklamanın zahirine itibar edilip edilmeyeceği bakımından farklı görüşlere sahiptir. Çünkü bununla ilgili olarak iki açıklama yapılmıştır. Birincisine göre iki veliden her biriSini velayeti altındaki kızı diğerine, kendi velayeti altındaki kızı da kendisi ile evlendirme şartını koşarak evlendirmesidir. İkincisi ise her ikisi hakkında da mehr sözkonusu olmamasıdır. Fukahadan kimisi, her ikisini birlikte bir şart olarak göz önünde bulundurmuştur. Öyle ki, mesela velilerden her biri ve lay eti altındaki kızı diğeri ile mehir sözkonusu edilmeksizin dahi olsa ve şart koşmadan evlendirecek olursa yahut onlardan her biri velayeti altındaki diğeri ile sözkonusu şart ile birlikte, ama mehir zikredecek olursa yasağın kapsamına girmediğini kabul eder. Şafiilerin çoğunluğunun görüşüne göre nehyin illeti, nikahlanan kadınların ortak özelliğidir. Çünkü onların her birisi akde konu olur. Her birinin diğerine helalolması mehir olarak kabul edilmiştir; ama bu nikah akdine muhalif bir haldir. Akdin batıl olmasını gerektiren mehrin sözkonusu edilmeyişi değildir. Çünkü mehir sözkonusu edilmeden de nikah akdi sahih olur. el-Kaffal dedi ki: Bu gibi nikahların batıl oluşundaki illet, şarta bağlı akid yapmaktır. Sanki onların her birisi diğerine: Benim kızımın seninle olan nikahı, senin kızının benimle olan nikahı akd olmadıkça akd olmaz, demiş gibi olur. irakl'nin naklettiğine göre Ahmed, bu akdin batıl oluş illetinin mehrin zikredilmeyişi olduğunu açıkça ifade etmiştir. İbn Teymiye ise el-Muharrar adlı eserde, illetin, her iki kızın diğerine helal olmasındaki ortak kılınma halleri olduğunu tercih etmiştir. İbn Dakiki'l-'İd şöyle demektedir: Ahmed'in açıkça ifade ettiği husus, hadiste sözü edilen açıklamanın zahirine uygun alandır. Çünkü hadiste: "Aralarında mehir bulunmamak şartıyla" diye buyurmaktadır. Bu ifade, nikahın fasid olmasının bu cihetle olduğu izlenimini vermektedir. Bununla birlikte bunun fesad oluş cihetinden ayrılmaması sebebiyle zikredilmiş olma ihtimali de vardır. Daha sonra şunları söylemektedir: Özetle söylenecek olursa, mehrin olmayışının, bu nikahın yasaklanışında bir etkisi vardır. İbn Abdilberr der ki: İlim adamları şiğar nikahının caiz olmadığını icma' ile belirtmiş bulunmaktadırlar. Fakat sahih oluşu hususunda görüş ayrılıkları vardır. Cumhur bu nikahın batıl olduğu kanaatindedir. Malik'ten gelen bir rivayete göre duhulden önce fesh olur, ama duhulden sonra feshedilmez. İbnu'l-Münzir bunu el-Evzai'den diye de nakletmiştir. Hanefiler ise bu nikahın sahih olduğu, ama mehr-i mislin de vacip olduğu görüşündedirler. Aynı zamanda bu ez-Zühri'nin, Mekhul'ün, es-Sevri'nin ve el-leys'in görüşü olup, Ahmed, İshak ve Ebu Sevr'den gelen bir rivayet de böyledir. Şuna dikkat etmek gerekir ki; şiğarın açıklamasında kızın sözkonusu edilmesi, bir örnektir. Daha önce geçen bir başka rivayette kızkardeş sözkonusu edilmişti. Nevevi der ki: Bu hususta kızların dışında kızkardeşlerin, erkek kardeşin kızlarının ve diğerlerinin öz kızlar gibi olduğunu ilim adamları ittifakla belirtmişlerdir. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır

...
Referans:67 5112