Sahih-i Buhari

...

(67) Kitāb: Nikâh

(67) ...

Ebu Bekr'in kızı Esma R.A.a'dan, dedi ki: "ez-Zubeyr benimle evlendiğinde yeryüzünde mal namına, köle namına hiçbir şeyi yoktu. Su çeken bir devesi ile atı dışında hiçbir şeye sahip değildi. Bundan dolayı atının yemini ben koyar, suyu ben çekerdim. Su kovasını ben onarıp dikerdim, hamuru ben yoğururdum. Ancak güzel ekmek pişiremezdim. Ensardan bazı hanım komşularım benim ekmeğimi pişirirdi. Bunlar oldukça sadakatli kadınlardı. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ez-Zubeyr'e ikta' olarak verdiği araziden hurma çekirdeğini başımın üzerinde taşırdım. Bu arazi evimden üçte iki fersahlık mesafede idi. Bir gün hurma çekirdekleri başımın üzerinde olduğu halde geliyordum. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile karşılaştım. Beraberinde ensardan da birkaç kişi vardı. Beni çağırdı. Sonra da beni arkasına, terkisine bindirmek için (devesini çöktürmek amacıyla) "ıh ıh" dedi. Ancak ben erkeklerle beraber yürümekten utandım. Ayrıca ez-Zubeyr'i ve onun kıskançlığını da hatırladım. -ez-Zubeyr insanların en kıskancı idi- Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem benim utandığımı anladığından yoluna devam etti. Zübeyr'e gelerek: Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem beni gördü. Hurma çekirdeklerini başımın üzerine koymuş taşıyordum. Beraberinde de ashabından birkaç kişi vardı. Arkasına bineyim diye devesini çöktürdü, ben de ondan utandım ve senin kıskançlığını da hatırladım, dedim. Zübeyr bana şu cevabı verdi: Allah'a yemin ederim, senin hurma çekirdeklerini taşıman, onunla beraber binmenden bana daha ağır gelir. Esma dedi ki: (Bu halim) sonunda Ebu Bekr bana atın bakımını üstlenen bir hizmetçi gönderinceye kadar sürdü. Onu göndermekle sanki beni kölelikten kurtarmış oldu

...
Referans:67 5224