Sahih-i Buhari

...

(68) Kitāb: Boşanmak

(68) ...

Aişe r.anha'dan, dedi ki: "Rasuluilah Sallallahu Aleyhi ve Sellem balı ve tatlıyı severdi. İkindi namazını kıldıktan sonra da hanımlarının evlerine girer, onlardan birisine yakın bulunurdu. Bir sefer Ömer kızı Hafsa'nın yanına girdi. Daha önce kaldığından daha uzun bir süre yanında kaldı. Ben bunun sebebini sorunca bana şöyle denildi: Yakınlarından bir kadın ona küçük bir tulum bal hediye etti. Ondan (şerbet yapıp) Nebi efendimize bir miktar içirdi. Bunun üzerine ben: Allah'a yemin ederim, ona karşı bir hile düzenleyeceğim, dedim. Zem'a kızı Sevde'ye: O sana gelip yaklaşacak, sana yaklaştı mı sen de: Sen meğafir (mi) yedin, de. O sana: Hayır diyecektir. O zaman ona: O halde benim senden aldığım bu koku da ne oluyor, de. O da sana: Hafsa bana bir miktar bal şerbeti içirdi, diyecektir. Sen de ona: Bu balı yapan arı Urfut denilen ağaca konmuş olmalıdır, de. Ben de aynı şeyleri söyleyeceğim. Ey Safiye, sen de böyle söyle. Aişe dedi ki: Sevde bana şunları söyledi: Allah'a yemin ederim, Rasulullah daha kapıda durur durmaz ben senden korktuğum için bana söylememi emrettiklerini hemen oracıkta söyleyivermek istedim. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona yaklaşınca, Sevde kendisine: Ey Allah'ın Rasulü, sen meğafir (mi) yedin, dedi. O, hayır deyince, Sevde: O halde senden aldığım bu koku da ne oluyor, dedi. Allah Rasulü: Hafsa bana bal şerbeti içirdi, deyince, Sevde: O halde bunu yapan arılar Urfut ağaçlarına konmuş olmalıdır, dedi. Dönüp yanıma gelince, ben de ona aynı şeyleri söyledim. Safiye'nin yanma gidince, Safiye de ona böyle dedi. Hafsa'nın yanına gidince: Ey Allah'ın Rasulü, sana o bal şerbetinden vereyim mi, diye sordu. Allah Rasulü: Hayır, onu istemiyorum, diye buyurdu. Aişe dedi ki: Sevde: Allah'a yemin olsun ki biz onu (bundan) mahrum ettik dedi. Ben de ona: Sus, sesini çıkarma, dedim." Fethu'l-Bari Açıklaması: "Hanımını haram kılması bir şey değildir" ibaresi,el-Küşmiheni'de bu şekildedir. (Yani değildir anlamındaki lafız: leyse şeklindedir) ama çoğunluk: Kelime, söz kastedilerek: "Leyset: o söz bir şey değildir" diye nakletmişlerdir. Bu sözden maksat da kocanın karısina: Sen bana haramsın yahut haram kılınmışsın ya da buna benzer söylediği sözlerdir. İbn Abbas bu kanaatine delil göstermek üzere yüce Allah'ın: "Andolsun Allah'ın Rasulünde sizin için güzel bir örnek vardır."(Ahzab, 21) buyruğunu okudu. Bununla haram kılma kıssasına işaret etmektedir. Buna dair geniş açıklamalar Tahrim suresinin tefsirinde geçmiş bulunmaktadır. Ayrıca Nikah bölümünde "erkeğin karısına öğüt vermesi" başlığı altında bu hususta İbn Abbas'ın, Ömer'den diye naklettiği uzunca hadisin şerhinde maksad ın bal ın haram kılınması mı yoksa Mariye'yi kendisine haram kılması mı idi şeklindeki farklı görüşleri de açıklamış bulunuyoruz. Ayrıca bunun sebebini teşkil eden olay hakkında başka şeyler de söylenmiş olduğunu belirtmiştik. Yüce Allah'a hamdolsun ki bu husustaki çeşitligörüşlerin bir arada telif edilme şekli ile alakalı geniş açıklamalarda da bulunmuştuk. Nesai, sahih bir sened ile Enes'ten. şöyle dediğini rivayet etmektedir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kendisi ile ilişki kurduğu bir cariyesi vardı. Hafsa ile Aişe onu kendisine haram kılıncaya kadar arkasını bırakmadılar. Bunun üzerine yüce Allah da: "Ey Nebi, Allah'ın sana helal kıldığını kendine niçin haram edersin" ayetini indirdi. Bu, bunun sebebi ile alakalı en sahih rivayet yoludur. Ayrıca• Taberi'nin sahih bir sened ile meşhur tabii Zeyd İbn Eslem'den diye rivayet ettiği mürsel bir şahidi de bulunmaktadır. Zeyd İbn Eslem dedi ki: . Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem oğlu İbrahim'in annesi ile zevcelerinden birisinin evinde cima'da bulundu. Hanımı: Ey Allah'ın Rasulü, benim evimde v.e benim yatağım üzerinde öyle mi, deyince, Allah RasCılü onu kendisine haram kildı. Zevcesi: Ey Allah'ın RasCılü, sana helal olan bir şeyi kendine nasıl haram edersin deyince, ona yaklaşmayacağına dair Allah adına yemin etti. Bunun üzerine: "Ey Nebi, Allah'ın sana helal kıldığı bir şeyi ne diye kendine haram edersin" ayeti nazil oldu. Zeyd İbn Eslem dedi ki: Bundan dolayı erkeğin karısına: Sen bana haramsın, demesi boş bir sözdür. Eğer yemin ederse, sadece yemin keffaretinde bulunması gerekir. İbn Abbas'ın: "Bir şey değildir" sözündeki olumsuz ifade ile boşamayı kastetmesi de, bundan daha genel bir husus u kastetmesi de muhtemelolmakla birlikte, birincisini kastetme ihtimali daha yüksektir. Bunu daha önce Tefsir bölümünde Hişam ed-Oestevaı yoluyla Yahya İbn Ebi Kesir'den bu sened ile gelen: "Haram kılması halinde keffarette bulunur" sözü de desteklemektedir. Bunu ayrıca elİsmailı, Muhammed İbn el-Mübarek es-SCırı yoluyla Muaviye İbn Sellam'dan bu babtaki hadisin senedi ile ve: "Erkek karısının kendisine haram olduğunu söylerse bu sadece keffaretini yerine getirmesi gereken bir yeminden ibarettir" lafzı ile zikretmiştir. Böylelikle İbn Abbas'ın: "Bir şey değildir" sözü ile talak değildir, demek istediği anlaşılmaktadır. "Onlara yaklaşırdı. " Yani onu öper, diğer rivayette görüldüğü gibi cima' sözkonusu olmaksızın mübaşerette bulunurdu. " ... yemiş ... " Yani senin bu şerbetini içtiğin balı yapan arılar el-Urfut diye bilinen ağaçlara konmuş. "el-Urfut" ise zamkı el-Meğafir diye bilinen bir ağaçtır. Yezid İbn RCıman'ın, İbn Abbas'tan naklettiği rivayetinde şöyle denilmektedir: "Allah RasCılünün en çok ağırına giden şey ise ondan kötü bir koku alınması idi." İbn Ebi Müleyke'nin, İbn Abbas'tan diye naklettiği rivayette de: "Kendisinden hoş bir koku gelmesinden hoşlanırdı" şeklindedir. "Aişe dedi ki: Sevde şöyle dedi: Allah'a yemin ederim, daha kapının ağzında ayakta dikilir dikilmez, senden korktuğum için", senin korkunla senden çekindiğimden "bana emrettiğini hemen söyleyivermek istedim." "Ona bir ihtiyacım yok." Anlaşıldığı kadarıyla Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, hanımlarının üçünün arka arkaya, içmiş olduğu bal şerbeti dolayısıyla kımdisinden kötü bir koku geldiğini söylediklerini işitince, işin kökünü kesmek için onu içmekten uzak kalmış, onu terke yönelmiştir. "Ben ona: Sus, dedim." Muhtemelen bu hilenin yayılmasından korkmuştu. Böylelikle Hafsa'ya karşı hazırlamış olduğu bu tedbirin açığa çıkmasından çekinmişti. Hadisten Çıkarılan Sonuçlar Hadis-i şeriften birtakım sonuçlar çıkarılmıştır: 1 - Kıskançlık kadınların mayasında olan bir şeydir. 2- Kıskanç olan bir kadın, kumasının kendisine yukarıdan bakmasının önüne geçmek için herhangi bir yolla hileye başvurabilir. 3- Sakıncalı olana düşmek korkusu ile işlerin üzerine kararlılıkla gidip şüpheli, mubah hususlardan kaçınıp onları terk etmek uygundur. 4- Bu hadiste Aişe'nin, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in nezdinde yüksek bir mertebesinin bulunduğu görülmektedir. Öyle ki onun kuması ondan çekiniyar ve bütün insanların en değerlisi olan kocasına karşı böyle bir işte dahi kendisine verdiği emre itaat edip yerine getiriyordu. 5- Sevde R.A.a validemizin oldukça vera' sahibi birisi olduğuna da bir işaret bulunmaktadır. Çünkü o, yaptığı işe pişman olduğunu göstermişti. Çünkü Nebi efendimizin bal sebebiyle Hafsa'nın yanında daha fazla oturması şeklindeki üstünlüğünü ortadan kaldırmayı önce uygun karşılamış ve bu hususta maksadın gerçekleşmesi için Hafsa'nın yanında kalışına sebep teşkil eden bal içmesinin kökünü ortadan kaldırması gerektiğini görmüş, ama bundan sonra bunun Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sevdiği ve canının çektiği bir şeyolan bal şerbeti içmesini yasaklaması sonucunu da uygun karşılamamıştır. 6- Hanımlar arasında paylaştırmanın esası gece hakkındadır. Gündüz ise hepsiyle birlikte bir arada olmak caizdir. Ancak daha önce açıklandığı gibi günü olanın ile olması dışında diğerleriyle cima'ın olmaması da şarttır

...
Referans:68 5268