Sahih-i Buhari
...
(68) Kitāb: Boşanmak
(68) ...
Aişe r.anha'dan rivayete göre; "Rifaa el-Kurazı bir kadın ile ev!endikten sonra onu boşadı. O da bir başka koca ile evlendi. Arkasından Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelerek ona kocasının kendisine yak/aşmadığını ve onun erkek/ik organının ancak bir elbise saçağı gibi olduğunu anlattı. Bu sefer Allah Rasulü: Hayır, sen onun balcağızını, o da senin bakağızını tatmayıncaya kadar (ondan boşanıp önceki kocana varamazsın) diye buyurdu." Fethu'l-Bari Açıklaması: "Onun erkek/ik organının ancak bir elbise saçağı gibi olduğunu söyledL" (Elbise saçağı diye tercüme edilen) "hudbe" lafzı, dokunmamış elbisenin ucu demektir. Gözkapağının kirpiği demek olan "hedebu'l-ayn"den alınmıştır. Bu sözleri ile onun erkek/ik organınıngevşek/ik ve sertleşmemek bakımından elbise saçağına benzediğini anlatmak istemiştir. Bu da şuna delil gösterilmiştir: İkinci kocanın cinsel ilişkisinin kadının birinci kocasına dönmesini helS.1 kılması için ancak erkek/ik organının sertleşmiş olması halindeki Ginsi münasebet ile gerçek/eşeceğini ortaya koymaktadır. Eğer organı sertleşmeyecek halde ise yahut erkek kısır ya da çocuk ise bu husustaki ilim adamlarının daha sahih kabul edilen iki görüşünden birisine göre yeterli sayılmaz. Şamlerce de daha sahih kabul edilen budur. "Sen onun balcağızını, o da senin balcağızını tatmadıkça" buyruğu ile ilgili olarak el-Ezherı şunları söylemektedir: Doğrusu şudur: Balcağız, haşefenin fercde kaybolması ile husule gelen dma'ın lezzetidir. Bu da bir parça bala benzetilmiştir. Balcağızın nutfe anlamında olduğu da söylenmiştir. Bu açıklama Hasan-ı Basri'nin görüşüne uygundur. İlim adamlarının cumhuru şöyle demektedir: Balcağızın tadını almak dma'dan kinayedir. Bu da erkeğin haşefesinin kadının fercinde kaybolmasıdır. Hasan-ı Basri inzalin de gerçekleşmesi şartını eklemiştir. Ancak bu şartı cemaatten ayrı, tek başına koşmuştur. Bu açıklamayı da İbnu'l-Münzir ve başkaları yapmıştır. İbn Battal da şöyle demektedir: Bu hususta Hasan-ı Basri'nin görüşü şazdır. Diğer fukaha ona muhalefet etmiş ve şöyle demiştir: Bu hususta haddi gerektiren, kişinin muhsan olmasını sağlayan, sadakın (mehrin) tamamının verilmesini gerektiren, haccı ve orucu bozan kadarı yeterlidir. Ebu Ubeyde dedi ki: Balcağız cima'ın lezzeti demektir. Araplar zevk aldıkları her şeye bal derler. İbnu'l-Münzir der ki: İlim adamları kadının birinci kocasına helal olabilmesi için dma'ın şart olduğunu icma' ile kabul etmişlerdir. Ayrıca bu hadis, kadının dma'da bir hakkının olmadığına delil gösterilmiştir. Çünkü bu kadın, kocasının kendisi ile ilişki kurmadığını ve erkeklik organının da sertIeşmediğini söyleyerek şikayette bulunmuş, erkeklik organının ihtiyacına cevap veremediğini söylemiştir. Ancak Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bundan dolayı nikahını feshetmemiştir. İbnu'l-Münzir der ki: Kocasından cima' etmesini isteyen kadının durumu hakkında ilim adamları farklı görüşlere sahiptirler. Çoğunluğa doğru eğer onunla zifafa girdikten sonra bir defa cima' ederse ona cima' yapamayan kimseye tanınan süre gibi süre verilmez. el-Evzaı, es-Sevri, Ebu Hanife, Malik, Şafil ve İshak'ın görüşü budur. Iyad der ki: Bütün ilim adamları kadının dma'da hakkının bulunduğu üzerinde ittifak etmişlerdir. Bu sebeple kadın, erkeklik organı kesilmiş ya da büsbütün bulunmayan birisi ile durumlarını bilmeksizin evlenecek olursa muhayyer bırakılır. İnnın denilen dnsı münasebette bulunamayan iktidarsıza ise iktidarsızlığının geçme ihtimali dolayısıyla bir yıl süre tanınır
Referans | : | 68 5317 |