Sahih-i Buhari
...
(68) Kitāb: Boşanmak
(68) ...
Mücahid'den (yüce Allah'ın): "İçinizden vefat edip geriye zevcelerini bırakan kimselerin zevceleri ... " buyruğu hakkında şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Kadının, önceleri bu iddeti kocasının ahabaları yanında beklemesi vacip idi. Daha sonra yüce Allah: "İçinizden geride eşler bırakarak vefat edecekler, eşlerine (evlerinden) çıkarılmayarak bir yılına kadar faydalanmalarını vasiyet etsinler. Şayet (evlerinden) çıkarlarsa artık onların kendileri hakkında meşru bir şekilde yaptıklarından dolayı bir vebal yoktur. "(Bakara, 240) buyruğunu indirdi." Mücahid dedi ki: 'Yüce Allah bu buyruğu ile kadın lehine vasiyet olarak yedi ay yirmi gün daha ekleyerek bunu bir yıla tamamlamış oldu. Kadın arzu ederse vasiyetine göre kocasının meskeninde kalır, dilerse çıkar. İşte bu da yüce Allah'ın: "Çıkarılmayarak bir yılına kadar faydalanmalarını vasiyet etsinler. Şayet çıkarlarsa artık onların kendileri hakkında meşru bir şekilde yaptıklarından dolayı size vebal yoktur."(Bakara, 240) buyruğu ile ifade edilmiştir. Buna göre onun beklemesi vacip olan iddet, olduğu gibi kalmıştır." Evet (İbn Ebi Necih) Mücahid'den böyle dediğini iddia etmiş bulunmaktadır. Ata da dedi ki: İbn Abbas dedi ki: Bu (el-Bakara, 2/234. ayet) kadının ailesi yanında iddet beklemesini (öngören 240. ayeti) neshetmiştir. Buna göre kadın nerede isterse iddetini orada bekler. Yüce Allah'ın: "Çıkarılmayarak" buyruğu hakkında da Ata şöyle demiştir: "Dilerse kadın ailesi hakkında iddet bekler ve vasiyet süresi içerisinde sükna hakkını kullanır, dilerse çıkar. Çünkü yüce Allah: "Artık onların kendileri hakkında meşru bir şekilde yaptıklarından dolayı size bir veba! yoktur" diye buyurmuştur. Ata dedi ki: Daha sonra miras hükümleri geldi ve sükna hakkını da kaldırdı. Artık kadın dilediği yerde iddetini bekleyebilir ve onun lehine sükna hakkıda yoktur
Referans | : | 68 5344 |