Sahih-i Buhari

...

(68) Kitāb: Boşanmak

(68) ...

Said İbn Cubeyr'den, dedi ki: "İbn Ömer'e: Bir adam karısına zina isnad ederse (hüküm nedir) diye sordum. o: Allah'ın Nebii Sallallahu Aleyhi ve Sellem Aclan oğullarına mensup (bu durumdaki) karı-kocayı ayırdı ve: Allah bilir ki sizden biriniz yalancıdır. Aranızdan tevbe eden kimse var mı, diye sordu. Fakat her ikisi de tevbe etmedi. Allah Rasulü bu sefer: Allah da biliyor ki biriniz yalancıdır. Aranızdan tevbe eden var mı? İkisi de kabul etmedi. Bunun üzerine onları birbirinden ayırdı, dedi." Eyyub dedi ki: "Bana Amr İbn Dinar dedi ki: Hadiste senin tahdis etmediğini gördüğüm bir husus daha vardır. O da şöyle dedi: Adam: Benim malım (kadına verdiğim mehir) ne olacak, dedi. Allah Rasulü: Senin malın yoktur. Eğer doğru söylüyor isen sen onunla zifafa girmiş bulunuyorsun. Eğer yalan söylüyorsan, o senden daha da uzaktır, diye buyurdu." Fethu'l-Bari Açıkalamsı: "Kendisi ile zifafa girilmiş kadının mehri." Yani ona bu mehri vermenin vacip oluşu ya da bu mehrin hak edilmesi. "Zifafa girmenin nasılolduğu" sözleri ile buhusustaki görüş ayrılığına işaret etmektedir. Başlıktaki hadiste geçen "sen onunla zifafa girmiş bulunuyorsun" ifadeleri, bir kimse zifaf adasının kapısını kapatır ve kadının üzerine perdeyi indirecek olursa, o kadına mehir vermek icap eder ve kadının da iddet beklemesi gerekir, kanaatine delil gösterilmiştir. el-Leys, el-Evzaı, KClfeliler ve Ahmed de bu görüştedir. Bu görüş aynı zamanda Ömer, Ali, Zeyd İbn Sabit, Muaz İbn Cebel ve İbn Ömer'den de rivayet edilmiştir. KClfeliler der ki: Sahih halvet olduğu takdirde cinsel ilişki kursun yahut kurmasın, tam bir mehir vermek gerekir. Ancak onlardan birisinin hasta, oruçlu, ihramlı olması yahut kadının ay halinde bulunması müstesnadır. O takdirde kadına yarım mehir verilir ve tam bir iddet beklemesi gerekir. Yine şunu delil göstermişlerdir: Kapının kapatılması ve kadının bulunduğu yerde perdenin indirilmesi, çoğunlukla cima'ın gerçekleşmesi ile sonuçlanır. Bundan dolayı böyle yüksek bir ihtimal fiilen gerçekleşmiş gibi değerlendirilir. Çünkü böyle bir durumda insanın tabiatında bu iş yapılmadan kalınamaz. Çünkü bu halde şehvet baskındır ve gereğini yerine getirmeye uygun sebepler de eksiksiz olarak ortadadır. Şafii ile bir kesimin kanaatine göre ise cima' olmaksızın tam mehir icap etmez. Bunun için de yüce Allah'ın: "Sonra o hanımları onlara dokunmadan önce boşarsanız tayin ettiğiniz mehrin yarısını veriniz. "(Bakara, 237) buyruğu ile: "Sonra kendilerine dokunmadan onları boşarsanız sizin için onlar aleyhine sayacağınız bir iddet olmaz. "(Ahzab,49) buyruklarını delil göstermiştir. Bu görüş aynı şekilde İbn Mesud, İbn Abbas, Şureyh, eş-Şa'bı ve İbn Sırin'den de rivayet edilmiştir

...
Referans:68 5349