Sahih-i Buhari

...

(70) Kitāb: Yiyecek, Yemek

(70) ...

Ebu Mes’ud el-Ensari’den dediki: Ensar arasında Ebu Şuayb diye Anılan bir adam vardı. Bu adamın da kasap bir kölesi vardı. Kölesine: Bana Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i da beşinci kişi olarak davet edeceğim şekilde bir yemek hazırla, dedi. Adam Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i beşin beşincisi olarak davet etti. Bunların arkasına bir kişi daha takıldı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem (ev sahibine): Sen bizi beşin beşincisi olarak davet ettin. Bu adam da arkamızdan geldi. Arzu edersen ona izin verirsin, arzu edersen onu dışarıda bırakırsın, diye buyurdu. Adam: Hayır, ona izin verdim, diye cevap verdi." Hadisten Çıkarılan Sonuçlar Hadisten pek çok sonuç çıkarblmıştır: 1- Kasaplık mesleğini icra ederek kazanç sağlamak caizdir. 2- Mesleği olan kölenin gücü yettiği şekilde çalıştırılması ve o meslekten kazandıklarından yararlanmak da caizdir. 3- Misafirlik meşrudur ve misafir edilmeye ihtiyacı olan kimselerio. misafir edilmesi de tekiden müstehaptır. 4- Başkasına yemek hazırlayan bir kimse, yemeği o başkasına göndermek ile onu evine davet etmek arasında muhayyerdir. 5- Bir kimse bir başkasını ziyafete davet etmiş ise, onunla birlikte özel arkadaşlarının ve onun meclis arkadaşlarının bulunduğunu görürse, o kimseleri de davet etmesi müstehaptır. 6- Hadiste geçen: "Ben onun yüzünden aç olduğunu anladım" ifadesi dolayısıyla, delil e göre hüküm verilebilir. 7- Ashab-ı kiram onun bereketinden yararlanmak ümidiyle Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yüzüne uzun uzun bakarlardı, ama aralarında -Müslim'in naklettiği rivayette Amr b. el-As 'ın açıkça ifade ettiği gibi- utancından, hayasından ötürü uzun süre yüzüne bakamayanlar da vardı. 8- Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bazı hallerde açlık çekerdi. 9- İmamın, soylu birisinin, yaşça büyük bir kimsenin, kendilerinden daha aşağı mertebede bulunanların davetlerini kabul edip, kasaplık gibi pek üstün olmayan meslek sahiplerinin yemeklerinin yenilebileceği de belirtilmektedir. 10- Bu gibi meslekleri icra etmek hoşlanılmayan şeylerden sakınan kimselerin değerini düşürmediği gibi, sırf bu meslekleri icra ediyorlar diye bu meslek sahiplerinin şahit1iği de düşmez. 11- Bir topluluk için ziyafet yemeği hazırlayan bir kimsenin daha fazlasına gücü yetmiyor ise onlara yetecek kadar yemek hazırlaması ve o miktardan daha aşağısını -bir kişinin yemeği iki kişiye yeter prensibine dayanarak- hazırlamaması gerekir. 12- Belli bir niteliğe sahip bir topluluk eğer ziyafete davet edilmiş ise daha sonra da davet esnasında kendileri ile beraber olmayan bir kişi ile karşı karşıya kalırlarsa bu şahıs o davetin genel çerçevesine girmez. 13- Yapılan davete davetsiz olarak katılan bir kimseyi davet sahibi dışarıda İUtmakta muhayyerdir. Davet sahibinin izni olmadan içeri girerse onu dışarı çıkartabilir. 14-Davetsiz olarak katılan bir kimse derhal bu katılımdan alıkonulmaz. Çünkü bu adam Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in peşinden gitmiş ve davet sahibinin gönül hoşluğuyla ona izin vermesi ihtimali dolayısıyla onu geri çevirmemiştir. 15- Bu hadisin davetsiz misafirliğin caiz oluşu konusunda asıl bir dayanak olarak alınması gerekir. Ama buna ihtiyacı olan kimseler için de kayıtlanması gerekir. 16- Hadis ayrıca ziyafete davet olunan kimsenin davet edenin, bu işe razı olduğunu bilmesi hali dışında, başkasını peşine takmamasına ve bu durumda davetsiz misafirin haram yemiş olacağına da delil gösterilmiştir. 17- Davet edilen bir kimse eğer kendisi ile beraber gelenlerden bir kişiye izin vermeyecek olursa, kendisi daveti kabul etmemezlik etmez. Müslim'in, Enes'in rivayet ettiği: "Farslı birisi güzel sulu yemek yapardı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bir yemek hazırlayıp, onu o yemeğe davet etti. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Aişe'yi göstererek: Bu da mı deyince, adam hayır dedi. Bu sefer Nebi de: (O halde ben de) hayır (diyorum) diye buyurdu." hadisine gelince, buna da şöyle cevap verilir: Orada davet bir ziyafete değildi. Farisi sadece bir kişiye yetecek kadarıyla yemek hazırlamıştı. Eğer Aişe'nin de gelmesine izin verecek olursa, Nebie yetmeyeceğinden korkmuştu. Muhtemelen aradaki fark şu da olabilir: Aişe davetsiz misafirden farklı olarak, davetin yapıldığı esnada hazır bulunuyordu. 18- Bu gibi durumlarda kendisinden izin istenen kişinin Ebu Şuayb'in yaptığı şekilde sonradan davetsiz olarak gelene izin vermesi gerekir. Böyle bir iş de mekarim-i ahlaktandır

...
Referans:70 5434