Sahih-i Buhari

...

(71) Kitāb: Akîka Kurbânı

(71) ...

Ebu Hureyre r.a.'den rivayete göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Feral da yoktur, atlre de yoktur" diye buyurmuştur. (Zührl) dedi ki: Fera' develerin ilk doğurduğu yavrunun adı idi. Onlar bunu tağutlarına (putlarına) keserlerdi. Atlre ise Receb ayında olurdu. Fethu'l-Bari Açıklaması: "Onlar bunları tağutlarına keserlerdi." Ebu Davud ravilerin bazısından şu fazlalığı zikretmiştir: "Sonra onu yerler ve derisi de ağaçların üzerine bırakılırdı." Hadiste nehyin illetine de işaret vardır. Şafiı buradan, kesimin Allah için olması halinde caiz olacağı hükmünü çıkarmıştır. Böylelikle bu hadis ile: "Fera' bir haktır" hadisini bir arada telif etmiş olmaktadır. Bu da Ebu Davud, Nesai ve Hakim'in rivayet ettiği bir hadistir. Hakim'in rivayetinde de aynı şekilde şöyle denilmektedir: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e ferala dair soru soruldu da o; Fera' bir haktır, senin deveni iki yaına basmış bir dişi deve olana yahut üç yaşına basmış bir erkek deve olana kadar bırakıp Allah yolunda ona yük taşıtman, yahut dul bir kadına onu vermen, senin için eti tüyüne yapışacak halde iken kesme nden ve böylece dişi devenden onu ayırmandan daha hayırlıdır." Şafii, Beyhakl'nin, el-Müzenı'nin ondan diye, onun yoluyla naklettiğine göre şöyle demiştir; Fera' cahiliye dönemi insanlarının kestikleri ve bu yolla mallarının bereketlenmesini diledikleri bir işti. Onlardan herhangi birisi dişi devesinin ya da koyununun ilk yavrusunu daha sonra geleceklerde bereket ihsan edilir ümidiyle keserdi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bunun hükmüne dair soru sordular. O da onlara bu hususta onlar için bir kerahet bulunmadığını haber verdiği gibi, Allah yolunda sırtına yük vurulacak hale gelinceye kadar onu bırakmalarımmüstehap olmak üzere emir vermiştir. Hadisteki "bir haktır" buyruğu ise, batıl değildir anlamınadır. Bu da soranın sorusuna göre veriImiş bir cevaptır. Bu hadis ile "fera' da yoktur, anre de yoktur" şeklindeki diğer hadis arasında da bir muhalefet söz konusu değildir. Çünkü hadis vacip bir fera' da yoktur, vacip bir anre de yoktur anlamındadır. Nevevl şöyle demiştir: Şafiı "Harmele"de fera' ve anrenin müstehap olduğunu açıkça ifade etmiştir. Ebu. Davud, Nesai, İbn Mace'nin sahih olduğunu belirterek Hakim ve İbnu'I-Münzir'in Nubeyşe'den şöyle dediğine dair naklettikleri rivayet de bunu desteklemektedir: "Bir adam Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e: Bizler cahiliye döneminde iken Receb ayında bir anre keserdik. Bize ne emredersin, diye sordu. Allah Rasulü: Siz hangi ayda olursa olsun Allah için kesebilirsiniz, diye buyurdu. Adam: Biz cahiliye döneminde fera' diye bir kurban keserdik, dedi. Allah Rasulü: Her bir saimede (meralarda yayılan davarlarda) senin davarlarının arasında beslenen bir fera' vardır. Bu yük taşıyabilecek hale geldiği vakit sen de onu keser, etini tasadduk edersin, böylesi daha hayırlıdır, diye buyurdu." Bu hadis-i şeriften anlaşıldığına göre Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem fera' ve anreyi kökünden iptal etmemiştir. Bunların her birisine dair bazı nitelikleri kaldırmıştır. Fera'ın iptal ettiği niteliği, ilk doğduğu sırada kesilmesi niteliğidir. Anrenin iptal ettiği niteliği ise özellikle Receb ayında kesilmesi niteliğidir

...
Referans:71 5474