Sahih-i Buhari
...
(76) Kitāb: Tıp
(76) ...
Yahya b. Ya'mer'den rivayete göre; "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in zevcesi Aişe r.anha, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e taun'a dair soru sorduğunu haber vermiştir. Allah'ın Nebii Sallallahu Aleyhi ve Sellem de ona taun'un Allah'ın daha önce dilediği kimseler üzerine gönderdiği bir azap olduğunu, daha sonra Allah/ın onu mu'minlere bir rahmet kıldığını haber verdi. Binaenaleyh bir kulun bulunduğu beldede taCı n ortaya çıkar, o da sabrederek Allah/ın kendisi için yazdığından başkasının kendisine isabet etmeyece'ğini bilerek şehrinde kalırsa, mutlaka ona şehit gibi ecir verilir," Fethu'l-Bari Açıklaması: "Taun'a sabreden kimsenin ecri." Yani ister kendisi taun'a yakalanmış olsun, ister ikamet ettiği beldede baş göstermiş olsun ... "Allah onu mu'minlere rahmet kıldı." Bu ümmetten iman edenlere rahmet kıldı. Ebu Asıb yoluyla gelen İmam Ahmed'in naklettiği hadiste şöyle denilmektedir: "Bu sebeple taun mu'minler için bir şehitlik, onlara bir rahmettir; kafir kimse için ise bir azaptır." Bu hadis tatınun ancak Müslümanlara has bir rahmet olduğu hususunda açık ifadeler taşımaktadır. Eğer kafirlere isabet edecek olursa, onlar için ancak ahiretten önce dünyada acilen verilen bir azap olur. Bu ümmetin isyankarlarına gelince, taun onun için bir şehitlik olur mu, yoksa şehitlik olması özellikle kamil mu'mine mi mahsustur? Bu husus iyice düşünülmesi, tetkik edilmesi gereken bir konudur. İsyankardan maksat, büyük günah işleyen ve işlemekte ısrar ediyorken tauna yakalanan kimsedir. İşlemekte olduğu günahların uğursuzluğundan ötürü şehitlik mertebesi ile şereflenmeyeceğini söylemek ihtimal dahilindedir. Çünkü yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Yoksa kötülük işleyenler, kendilerini iman edip salih ameIIer işleyenler gibi kılacağımız!. .. mı sandılar?"(Casiye, 21) Aynı şekilde İbn Ömer yoluyla rivayet edilen hadiste de taun'un fuhşiyatın açıkça işlenmesinden dolayı ortaya çıktığına delil teşkil eden ifadeler bulunmaktadır. Söz konusu bu hadisi İbn Mace ve Beyhakı şu lafızIa rivayet etmişlerdir: "Bir toplum arasında fuhşiyat, açıkça işlenecek hale gelecek şekilde ortaya çıkacak olursa mutlaka aralarında taun ve geçmişlerinde görülmemiş hastalıklar baş gösterir." Hadisin senedinde Halid b. Yezid b. Ebi Malik de bulunmaktadır. Bu, Şam bölgesi fakihlerinden idi. Ancak Ahmed, İbn Maın ve başkalarına göre zayıf bir ravidir. Hakim'in naklettiği senedi ceyyid olan Bureyde'nin rivayet ettiği hadis de şu lafızdadır: "fuhşiyat bir toplum arasında açıkça işlenir hale geldi mi mutlaka Allah da onlara ölümü musallat kılar." İmam Ahmed de Aişe rad,yallahu anha'dan şu merfu' hadisi zikretmektedir: "Aralarında zina çocukları çoğalmadığı sürece ümmetim bir hayra sahip kalmaya devam edecektir. Ama aralarında zina çocukları çoğalacak olursa Allah'ın onların hepsini kuşatacak umumi bir ceza gönderme ihtimali çok yakın olur." Bu hadisin senedi hasendir. Bu hadislerden anlaşıldığına göre taun, bazen masiyet sebebi ile bir ceza olarak da baş gösterebilir. O halde nasıl şehitliğe sebep olur? Şöyle demek ihtimali vardır: Bu hususta varid olmuş haberlerdeki genel ifadeler dolayısıyla taun sebebiyle ölen kimse, şehitlik derecesine nailolabilir. Özellikle bundan önce yer alan Enes'in rivayet ettiği hadiste: "taun her Müslüman için bir şehitliktir" denilmektedir. Günahlar işleyip duran kimselerin şehitlik mertebesine kavuşmaları, konum itibariyle imanı kamil mu'mine eşitolmalarını da gerektirmez. Çünkü şehitlerin dereceleri de farklı farklıdır. Nitekim taundan ölen günahkar bir kimse de, isyankar bir kimsenin, Allah yolunda, Allah'ın adı en yüksek olsun diye cihad ederken ileri atılıp geri dönmesi de söz konusu değilken ölen mücahid gibidir. Şanı yüce AIIah'ın, Muhammed ümmetine rahmetinin bir tecellisi de onlara cezalarını dünyada acilen vermesidir. Ayrıca bu, tauna yakalanan kimsenin şehitlik ecrini almasına da aykırı değildir. Özellikle de onların çoğu böyle bir hayasızlık işlerken yakalanmış olsa dahi. -Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır ya- bu taunun bunların hepsini kuşatacak bir hal alması, münkere karşı tepki göstermeyip oturmalarındandır. "Sabredici olarak", yani bundan tedirgin olmaksizın ve huzursuzluğa kapılmaksızın aksine AIIah'ın emrine teslimiyet ile kazasına rıza göstererek katlanan demektir. Bu da taun sebebiyle ölen kimselerin şehit ecrini almaları için söz konusu edilmiş bir kayıtlır. Bu sabır kaydı da taunun ortaya çıktığı yerde kalması, ondan kaçmak maksadıyla dışarı çıkıp gitmemesidir. Nitekim bundan önceki başlıkta bu hususa dair açık yasak geçmiş bulunmaktadır. "Kendisine Allah'ın kendisi için yazdığından başkasının isabet etmeyeceğini bilerek" Bu da bir başka kayıtlır. Bu da tMnun çıktığı yerde kalmak ile alakalı hali ifade eden bir cümledir. Eğer o yerde kalmakla birlikte huzursuz olur, sabır göstermez ya da o şehirden çıkıp gitse, kesinlikle bu hastalığa yakalanmayacağını zannederek çıkmayışına pişman olur ve orada kaldığı için bu hastalığa yakalanacağını düşünürse, böyle bir kimse taun sebebiyle ölse dahi şehit ecrini elde edemez
Referans | : | 76 5734 |