Sahih-i Buhari

...

(76) Kitāb: Tıp

(76) ...

Aişe'den, dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem rukye yaparken: Allah'ın adıyla, bu arzımızın toprağıdır, boğazımızın da tükürüğüdür. Rabbimizin izniyle hastamız şifa bulur, derdi." Fethu'l-Bari Açıklaması: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in rukyesi", yani rukye yaparken okuduğu sözler. "Şifa veren sensin." Bu ibareden şanı yüce Allah'a Kur'an-ı Kerim'de bulunmayan isimleri vermenin şu iki şarta bağlı olarak caiz olduğu anlaşılmaktadır: Bu şartlardan birincisi bu isimlerde bir eksiklik ve kusur vehmi veren bir anlam bulunmamalıdır. İkincisi de bunun Kur'an-ı Kerim'de bir aslının olması gerekir. Burada da (şifa veren: eş-Şafi) böyledir. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de: "Hastalandığım zaman bana şifa veren Odur."(Şuara, 80) diye buyurulmuştur. "Senden başka şifa veren yoktur." Bu da ilacın ve tedavinin, yüce Allah'ın takdirine denk düşmemesi halinde herhangi bir faydasının olmayacağırm, ancak ona bağlı olarak fayda verebileceğine işaret etmektedir. "Bu arzımızın toprağıdır.". Nevevi der ki: Hadisin anlamı şudur: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bizzat kendi tükürüğünü şehadet parmağı üzerine koyduktan sonra parmağını toprağın üzerine koydu. Ona az bir şey bulaştı. Sonra da bununla hasta olan yere ya da yaraya sürdü ve sün'ne esnasında sözü geçen sözleri söyledi. Kurtubi dedi ki: Hadisten bütün hastalıklar dolayısıyla rukye yapmanın caiz olduğu ve bunun, aralarında yaygın ve görülen bir şeyolduğu anlaşılmaktadır. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in serçe parmağını yere koyduktan sonra, hasta yerin üzerine koyması da rukye yaparken böyle hareket etmenin müstehap oluşuna delildir

...
Referans:76 5746