Sahih-i Buhari
...
(77) Kitāb: Elbise
(77) ...
Ebu Zerr r.a.'dan, dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem uyurken, üzerinde beyaz bir elbise bulunduğu halde yanına gittim. Daha sonra yanına gittiğimde uyanmıştı. Dedi ki: La ilahe illallah deyip de daha sonra bu hal üzere ölen bir kul, muhakkak cennete girer. Ben: Zina etse ve hırsızlık yapsa dahi mi, dedim. O: Zina etse ve hırsızlık yapsa dahi, dedi. Ben yine: Zina etse ve hırsızlık yapsa dahi mi, dedim. O: Zina etse ve hırsızlık yapsa dahi, buyurdu. Ben tekrar: Zina etse ve hırsızlık yapsa dahi mi dedim. O yine: Ebu Zerr'in burnu yere sürtünse dahi zina etse ve hırsızlık yapsa bile, buyurdu." Ebu Zerr bu hadisi naklettiği zaman: "Ebu Zerr'in burnu yere sürtünse dahi" derdi. Ebu Abdullah (el-Buhari) dedi ki: "Bu, ölüm esnasında ya da daha önce tevbe edip pişman olması ve la ilahe illallah demesi halinde böyledir. O takdirde ona mağfiret olunur." Fethu'l-Bari Açıklaması: "Beyaz elbiseler." Ahmed, Sünen sahipleri ve sahih olduğunu belirterek Hakim, Semura'dan merfu' olarak şu hadisi rivayet etmişlerdir: "Size beyaz elbise giymenizi tavsiye ederim. Onları giyiniz. Çünkü onlar daha hoş ve daha temizdir. Ölülerinizi de onlarla kefenleyiniz." Başlıkta yer alan iki hadisten birincisi Sa 'd b. Ebi Vakkas'ın rivayet ettiği bir hadis olup daha önce Uhud gazvesinde de geçmişti. Orada bu iki adamın adı da verilmekte, bunların birisinin Cebraiı, diğerinin Mikailolduğu belirtilmektedir. "Ebu Zerr'in burnu yere sürtünse dahi" tabiri toprağa sürtünürcesine zelil olsa dahi, demektir. Buhari'nin "bu, ölümden önce yahut ölüm esnasında tevbe etmesi halinde böyledir" sözü küfürden tevbe etmesi "ve pişman olması" demektir. Bu sözleri ile "la ilahe illallah deyip, sonra da bu hal üzere ölen bir kul muhakkak cennete girer" buyruğunu açıklamak istemiştir. Buhari'nin bu işaretiyle anlatmak istediklerinin özeti şudur: Hadis, Rabbini tevhid edip hadiste kendisine işaret edilen günahlardan tevbe etmiş olarak ölen kimse hakkında yorumlanır. Bu hadis ile böyle bir kimseye cehenneme uğramaksızın cennete girmesi vaat edilmiş bulunmaktadır ve bu, ehl-i sünnetin ittifakı ile Allah'ın haklarını ilgilendiren hususlardandır. Kul hakları söz konusu ise çoğunluğun görüşüne göre onları sahiplerine vermek şarttır. Bunun da birincisi gibi olduğu söylenmiştir. O durumda yüce Allah, hak sahibini dilediği şekilde mükafat1andırır. Sözü geçen günahları işleyip de tevbe etmeksizin ölene gelince, hadisin zahirinden anlaşıldığına göre, o da bu kapsama dahildir. Ama ehl-i sünnetin görüşüne göre Allah'ın meşletine bağlıdır. (Dilerse onu cehennemde günahı kadar azaplandırır, dilemezse azaplandırmaz.) Buna Ubade b. es-Samit'in daha önce İman bölümünde geçmiş olan hadisi de delil teşkil etmektedir. Çünkü orada şu ifadeler yer almaktadır: "Kim de bu günahlardan bir şey işlemiş olarak gelirse, eğer dünyada bunların cezası ona verilmemiş ise işi yüce Allah'a kalmıştır. Dilerse onu cezalandırır, dilerse onuaffeder
Referans | : | 77 5827 |