Sahih-i Buhari

...

(77) Kitāb: Elbise

(77) ...

Ebu Zür'a'dan, dedi ki:' "Ebu Hureyre ile birlikte Medine'de bir eve girdim. Evin üst taraflarında suret yapan bir suret yapıcı gördüm. Ebu Hureyre dedi ki: Ben Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i şöyle buyururken dinledim: (Yüce Allah buyuruyor ki): Benim yarattığım gibi yaratmaya kalkışandan daha zalim kim olabilir? Haydi bir habbe yaratsınlar, haydi bir zerre yaratsınlar. Daha sonra (Ebu Hureyre) bir kap su getirilmesini istedi. Ellerini, kollarını, koltuk altlarına kadar yıkadı. Ben: Ey Ebu Hureyre! Bu (bu şekilde kollarını yıkaman) Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den işittiğin bir şey midir, diye sordum. O: Bu, süsün varacağı son yerdir, dedi. " Bu Hadis 7559 numara ile de var. Fethu'l-Bari Açıklaması: "Evinde, kendisinde haç suretinde bozmadık hiçbir şey bırakmazdı." Buradaki "tesalıb" lafzı "salıb: haç"ın çoğuludur. Sanki Araplar, üzerinde haç sureti bulunan şeylere mastarı ad olarak kullanıp "taslıb" adını vermiş gibidirler. İbn Battal dedi ki: Bu hadiste Nebi s.a.v.'in ister gölgesi bulunsun, ister bulunmasın her türlü sureti bozduğuna, ister ayak altında çiğnenen olsun, olmasın elbiselerde, duvarlarda, yaygılar üzerinde, kağıt ve başka şeyler üzerine bulunsun onları bozduğuna delalet vardır. Derim ki: Bu görüş "tesavır: suretler" lafzı ile sabit olmuş rivayete dayanmaktadır. Ama "tesalıb: haçlar" lafzından böyle bir anlam çıkmamaktadır. Çünkü tesallb lafzında mutlak suret lafzından ayrı bir anlam bulunmaktadır. Zira salıb (denilen haç), suretlerden ayrı olarak Allah'tan başka kendisine ibadet olunan şeylerdendir. Allah'tan başka suretlerin hepsine ibadet edilmiş değildir. O halde ileride açıklaması geleceği üzere canlı olduğu için yasak kabul eden ve canlı olmadığı için yasak kabul etmeyen kimselerin görüşüne bunda delil bulunmaz. Eğer "nakz: silmekılten maksat izale etmek ise, bunların silinmesi de, duvarda bir nakış yahut onun hükmünde olanın silinmesi, yahut şeklinin kaybolmasına sebep olacak şekilde üstünün sıvanması da bunun kapsamına girer. "Sonra bir kap getirilmesini istedi ... süsün varacağı son yerdir." Cerır yoluyla gelen rivayette; "bu, süsün varacağı en son yerdir" denilmektedir. Ebu Hureyre bununla daha önce Abdest bölümünde ğurre ve tahdlin fazileti hakkında geçmiş olan hadise (136.hadis) işaret ediyor gibidir. Bunu, rivayet ettiği diğer hadis olan: "Müminin hilyesi (süsü) abdest alırken yıkadığı yere kadar ulaşır." hadisi desteklemektedir ki, bunun da açıklaması daha önceden geçmiş bulunmaktadır

...
Referans:77 5953