Sahih-i Buhari

...

(77) Kitāb: Elbise

(77) ...

Ve ben Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte aynı kaptan yıkanırdım." Fethu'l-Bari Açıklaması: "Ayak altında çiğnenen suretler", yani bunlara ruhsat var mıdır? "Kıram (örtü)." İçinde nakış ve birtakım şekiller bulunan örtü ye denilir. Hevdec'in içinde serilen yahut onunla örtünülen renkli yünden bir kumaş olduğu da söylenmiştir. "Raf (sehve)." Evin bir tarafındaki bir sofa demektir. Hava ve ışık için açılan küçük bir pencere olduğu söylendiği gibi, raf olduğu da söylenmiştir. "Üzerinde timsaller (suretler) bulunan." Timsal, sureti yapılmış olan şey demek olup, açıkça belirgin yahut bir nakış yahut bir boya ya da bir kumaşta dokumadan daha genel kapsamlıdır. "Kıyamet gününde insanlar arasında azabı en şiddetli olacaklar, Allah'ın yaratmasına benzetenlerdir." Yani yaptıklarını Allah'ın yaptığına benzeterek yapanlardır. Dümuk hakkında el-Hattabi şunları söylemektedir: Bu, saçakları bulunan kalınca bir kumaştır. Yere yayıldığı vakit yaygı olur, asıldığı vakit perde olur. "Üzerinde suret bulunan" Müslim'de yer alan Ebu Üsame yoluyla gelen rivayette "kanatlı atlar bulunan." fazlalığı da vardır. Bu hadis, gölgesi bulunmadığı ve bununla birlikte çiğnenen, ayak altında serili bulunan ve kullanmak suretiyle değer verilmediği ortaya çıkan -yastık ve yaslanılan minderler gibi- şeylerden olması şartıyla, suret edinmenin caiz oluşuna delil gösterilmiştir. Nevevi dedi ki: Bu ashab ve tabiinden alimlerin cumhurunun görüşüdür. esSevri, Malik, Ebu Hanife ve Şafii'nin de görüşü budur. Bu hususta gölgesi olan suret ile olmayan suret arasında da fark yoktur. Eğer bir duvara asılı yahut giyilen bir şey yahut bir sarık ya da buna benzer küçümsenen konumda sayılmayan şeylerden olursa haramdır. Derim ki: Onun yaptığı bu nakiller ile ilgili birtakım itirazlar söz konusudur. Bunlardan birisi şudur: Maliki alimlerinden İbnu'l-Arabi'nin naklettiğine göre eğer suretin bir gölgesi varsa ister küçük düşürülen bir yerde kullanılsın, ister öyle olmasın icma ile haramdır. Bu icma ise ileride "bir suret yapan kimse" başlığında zikredeceğimiz üzere kız çocukların oyuncakları dışındakiler hakkındadır. Kurtubi, el-Mufhim adlı eserinde seramik gibi kalmak üzere edinilmeyen suretler hakkında iki görüşün bulunduğunu, bu iki görüşten kuwetli olanın bunların da yasak olduğunu belirten görüş olduğunu nakletmektedir. Derim ki: Acaba tatlılardan yapılan şeyler (suretler) seramik türü gibi mi yoksa kız çocukların oyuncakları gibi mi değerlendirilir? Bu, üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. İbnu'l-Arabi, gölgesi olmayan bir suretin, hali üzere kaldığı takdirde, ister tahkir edilen türden olsun, ister olmasın haram olduğu görüşünün sahih olduğunu belirtmiştir. Şayet başı kopartılır yahut şekli dağıtılacak olursa caizdir. Bu görüş aynı zamanda ez-Zühri'den nakledilmiş olup Nevevi de bu görüşün kuwetli olduğunu söylemiştir. Buna, bundan sonraki başlıkta zikredilecek olan yastık hadisi de tanıklık eder. İleride bu hadiste bulunan hükümler gelecektir. Diğer bir hususa gelince, İmamu'l-Harameyn gölgesi olmayıp kullanılmasına ruhsat verilen resmb, perde yahut yastık üzerinde bulunanlar olduğuna dair bir görüş nakletmiş bulunmaktadır. Duvar ve tavandakiler ise yasatır. Bundaki sebep de şudur: Bu suretle o resim yüksek bir yerde bulunur ve elbise üzerinde olmasının aksine tahkir edilme konumunun dışına çıkar. Çünkü elbise tahkir edilme sadedindedir. er-Ram de cumhurdan, suretin başının koparılması halinde yasak hükmünün kalkacağı görüşünü nakletmektedir. Nevevi der ki: Seleften kimileri yasak olanın, gölgesi olan resimler olduğu kanaatindedir. Gölgesi olmayanların edinilmesinde ise kayıtsız ve şartsız olarak bir sakınca yoktur. Ancak bu batıl bir görüştür. Çünkü Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in kullanılmasını reddettiği perdede bulunan suret, şüphesiz gölgesiz idi. Bununla birlikte o perdenin oradan kaldırılmasını emir buyurdu

...
Referans:77 5956