Sahih-i Buhari

...

(78) Kitāb: Edeb

(78) ...

Aişe r.anha'dan, dedi ki: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: Şüphesiz ben senin kızgınlığını da, hoşnutluğunu da bilir, anlarım. Aişe dedi ki: Ben: Bunu nasıl bilirsin ey Allah'ın Rasulü, diye sordum. O şöyle buyurdu: Eğer sen hoşnut isen: Evet, Muhammed'in Rabbi hakkı için dersin, eğer kızgın isen, hayır İbrahim'in Rabbi hakkı için dersin, buyurdu. Aişe dedi ki: Evet, ben ancak senin ismini söylememekle kalırım, diye cevap verdim." Fethu'l-Bari Açıklaması: "Asi olana darılmanın caiz oluşu." Buhari bu başlık ile caiz olan dargınlığı açıklamak istemiştir. Çünkü bu husustaki umumi yasak, dargınlığı için meşru bir sebebi bulunmayan kimseler hakkında özeldir. Böylelikle burada dargınlığı haklı kılan bir sebebin olduğu da ortaya çıkmaktadır. Bu da masiyet işleyen bir kimseden darılmaktır. Onun böyle bir masiyet işlediğini bilen bir kimsenin, o masiyetten vazgeçmesi için darılması caizdir. İyad dedi ki: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e kızmak, büyük bir masiyet olmakla ve Aişe'nin Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e kızmasında böyle bir sakınca bulunmakla birlikte bağışlanmasının sebebi, onu bu tutuma itenin kadınların mayasında bulunan kıskançlık oluşu dolayısıyladır. Böyle bir kıskançlık ise ancak aşırı sevgiden dolayıdır. Bu sebeple onun bu kızgınlığı, ayrıca nefreti beraberinde getirmediğinden bağışlanmıştır. Çünkü asıl küfre ya da masiyete götüren, Nebie karşı nefret beslemektir. Nitekim onun: "Ben sadece senin adından ayrı kalırım" demesi de onun kalbinin Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in sevgisiyle dolu olduğunun delilidir

...
Referans:78 6078