Sahih-i Buhari

...

(79) Kitāb: İzin İsteme

(79) ...

İbn Mes'ud'dan dedi ki: "Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, -elim onun iki eli arasında olduğu halde- Kur'an'dan bir sureyi öğretireesine bana teşehhüdü şöylece öğretti: et-Tahiyyatu lillahi vessalavatu vettayyibat; esselamu aleyke eyyuhennebiyyu ve rahmetullahi ve berekatuh; esselamu aleyna ve ala ibadillahissalihln. Eşhedu en la ilahe illallah ve eşhedu en ne Muhammeden abduhu ve rasuluh: Bütün esenlik dilekleri, güzel dualar ve övgüler yalnız Allah'ındır. Ey Nebi! Selam sana, Allah'ın rahmetleri ve bereketleri de üzerine olsun. Selam bizim ve Allah\n salih kullarının üzerine. Şehadet ederim ki Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur ve yine şehadet ederim ki Muhammed onun kulu ve Rasulüdür. Allah Rasulü, aramızdayken biz böyle derdik. Ama ruhu kabzedildikten sonra esselamu alennebiyyi demeye başladık." Fethu'l-Bari Açıklaması: İbn Battal dedi ki: Eli tutup yakalamak, musafahanın ileri derecesidir. İlim adamlarına göre bu müstehabtır. Ama elin öpülmesi hususunda görüş ayrılıkları vardır. Malik hem bunu, hem de bu hususta gelen rivayetleri kabul etmemiştir. Başkaları ise el öpmeyi caiz kabul etmiş ve Ömer'den gelen şu rivayet i delil göstermişlerdir: "Düşmanın önünden kaçtıkları gazadan Medine'ye geri döndüklerinde, biz savaş kaçkınlanyız, demişlerdi. Allah Rasulü s.a.v. ise: Hayır, aksine sizler (taktik gereği geri çekilip) tekrar hücum edenlersiniz. Ben mu'minlerin kendisine sığındığı birlikleriyim, buyurdu. Ömer dedi ki: Biz de onun elini öptük." (İbn Battal devamla) dedi ki: "Ebu Lubabe, Ka'b İbn Malik ve iki arkadaşı Allah tevbelerini kabul edince, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in elini öpmüştür." Bunu el-Ebheri' zikretmiş bulunmaktadır. Ebu Ubeyde de Medine'ye geldiğinde, Ömer r.a.'ın elini öpmüştü. Zeyd İbn Sabit de İbn Abbas bineğinin özengisini tutunca, İbn Abbas'ın elini öpmüştü. el-Ebheri' dedi ki: Malik'in el öpmeyi mekruh görmesi, tekebbür ve kendisini azametli görmek suretinde olması halindedir. Ama dinine bağlılığı, ilmi yada şerefi dolayısıyla Allah'a yakınlık isteği ile bir kimsenin elini öperse, bu caizdir. İbn Battal dedi ki: Tirmizi'nin Safvan İbn Assal yoluyla gelen hadisteki rivayetine göre; "İki Yahudi Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelip ona dokuz alamete dair soru sordular..." hadisini zikretmekte ve hadisin sonunda: "iki Yahudi onun elini, ayağını öptüler" denilmektedir. Tirmizi de: Bu hasen, sahih bir hadistir, demiştir. Derim ki: İbn Ömer hadisini Buhari, el-Edebu'l-Müfred'de ve Ebu Davud rivayet etmişlerdir. Ebu Lubabe ile ilgili hadisi Beyhaki ed-Delail'de ve İbnu'lMukri rivayet etmişlerdir. Ka'b ve iki arkadaşına dair hadisi İbnu'l-Mukri', Ebu Ubeyde ile ilgili hadisi Cami'inde Süfyan, İbn Abbas ile ilgili hadisi Taberi ve İbnu'l-Mukri, Safvan ile ilgili hadisi de Nesai, İbn Mace ve sahih olduğunu belirterek el-Hakim rivayet etmişlerdir. Hafız Ebu Bekir İbnu'l-Mukri bizim de sema yoluyla aldığımız "el öpme"ye dair bir cüz toplamış olup, bunda pek çok hadis ve eseri kaydetmiş bulunmaktadır. Bu husustaki hadislerin en ceyyidlerinden birisi de ezZari' el-Abdi' ile ilgili hadistir. Bu zat Abdulkays heyetinde bulunuyordu. O şöyle demiştir: "Biz kaldığımız yerlerden alelacele gidip Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in elini ve ayağını öpmeye koyulduk." Usame İbn Şerik rivayet, ettiği hadiste şöyle demektedir: "Kalkıp, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in elini öptü." Hadisin senedi kavidir. Cabir'in rivayet ettiği hadiste de "Ömer, kalkıp Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in elini öptü" demektedir. Nevevi' dedi ki: Bir adamın zahidliği ve salih bir kimse oluşu sebebiyle yahut ilmi, şerefi, kendisini haramlardan koruması ve buna benzer dini sebepler için elini öpmek, mekruh değildir, hatta müstehabtır. Eğer zenginliği, gücü kuweti ya da dünya ehli nezdindeki makam ve mevkii dolayısıyla olursa, ileri derecede mekruhtur. Ebu Said el-Mütevelll ise: Caiz olmaz, demiştir

...
Referans:79 6265