Sahih-i Buhari

...

(80) Kitāb: Dualar

(80) ...

Ebu Humeyd es-Saidi'den rivayet edildiğine göre sahabiler nasıl salat getireceklerini sorduklarında Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Allahım! Muhammed, eşleri ve zürriyetine aynen İbrahim ailesi gibi salat et. Muhammed, eşleri ve zürriyetini aynen İbrahim ailesi gibi bereketlendir. Sen hamid ve mecidsin" demelerini öğütledi. Fethu'l-Bari Açıklaması: Bu babda müstakil olarak Nebi s.a.v.'den başkalarına salat getirilmesinin ya da Resulullah s.a.v. ile birlikte onun ardından başkalarına da salat edilmesinin hükmü işlenmektedir. Resulullah s.a.v. dışındakilerden maksat diğer Nebiler, melekler ve mü'minlerdir. İbn Abbas salMın Resulullah s.a.v.'e özelolduğu kanaatindeydi. İbn Ebi Şeybe'nin rivayet ettiğine göre İbn Abbas şöyle demiştir: "Bana göre saıM yalnızca Resuluılah s.a.v.'e getirilir". Bu haberin isnadı sahihtir. Nakledildiğine göre İmam Malik de bu düşüncededir ve "Biz başkasına saıM getirmekle taabbüd etmiş olmayız" demiştir. Ömer İbn Abdilaziz'den de benzer bir rivayet gelmiştir. Yine Malik'in bunu mekruh gördüğü ifade edilmiştir. Kadi İyaz ise alimlerin çoğunun müspet kanıda olduğunu söylemiştir. Süfyan ise Nebiler dışında başkasına saıM getirmenin mekruh olduğunu belirtmiştir. Kadi İyaz şöyle der: "Ben, İmam Malik ve Süfyan'ın görüşüne meyyalim. Bu muhakkik mütekellim ve fakihlerin kanaatidir. Alimlerimiz Nebilerin dışındakilerin rıza ve mağfiret ile anılacaklarını; Nebilerden başkalarına müstakil olarak salat getirmenin ise doğru bir davranış olmadığını belirtmişlerdir. Bu Beni Haşim devleti zamanında ihdas edilmiş bir bidattır. Meleklere saıM meselesinde ise açık bir hadis bilmemekteyim. mu'minlere gelince bu konuda da ihtilaf vardır. Bir görüşe göre salat yalnızca Nebi s.a.v.'e yapılır. Daha önce geçtiği üzere İmam Malik bu kanıdadır. Bir gruba göre ise müstakil olarak mu'minlere saıM getirilmez. Ancak naslarda açıkça belirtilmiş olanlara tabi olarak getirilebilir. Çünkü Kur'an'da şöyle buyurulmaktadır: "Nebi'i birbirinizi çağırdığınız gibi çağırmayın". Yine selamı öğrettiğinde "Selam bize ve salih kullar üzerine olsun" dediği halde salatı yalnızca kendisine ve ehl-i beytine has kılmıştır. el-Müfhim adlı eserinde Kurtubi ile Hanbelilerden Ebu'l-Meali'nin tercihleri de bu istikamettedir. Bu konu Ahzab suresinin tefsirinde ayrıca incelenmiştir. Sonraki dönem alimlerinden İbn Teymiye de bu kanaattedir .• Müstakil olarak mu'minlere salMı onaylamayıp başkalarına tabi kılınmak suretiyle kabul edenler de vardır. Ebu Hanife ve bir grup alim böyle düşünmektedir. Bazıları da müstakil olarak mu'minlere selamı mekruh görmüştür. Bu son görüş İbn Hanbel'den de nakledilmiştir. Hiçbir kayıt koymaksızın cevaz verenler de vardır. Buhari'nin bab başlığı ve verdiği hadisler böyle düşündüğünü göstermektedir. Bu meselede İbnü'l-Kayyım şu değerlendirmeyi yapar: Doğrusu Nebilere, meleklere, Resulullah s.a.v.'in eşlerine, ailesine, zürriyetine ve mu'minlere genelolarak salat etmenin caiz olduğu görüşüdür. Nebiler dışında hiç kimse için şiar haline gelir endişesiyle müstakil olarak saıM getirilmez. Özellikle de RaflZllerin yaptığı gibi saıM getirilenin, benzerleri hatta daha faziletli olanları ayrı tutuluyorsa (Onlar Hz. Ali'yi sahabilerden hatta Nebi s.a.v.'den ayrı tutup saıM getirirlerdi). Ancak hayatta olanlar için şiar olma endişesi yoksa beis de yoktur

...
Referans:80 6360