Sahih-i Buhari

...

(81) Kitāb: Kalbi İnceltmek (Ar-Riqaq)

(81) ...

Ebu Hureyre r.a. şöyle anlatmıştır: Bir defasında birtakım insanlar: "Ya Resulallah' Kıyamet gününde biz Rabbimizi görecek miyiz?" diye sordular. Resuluilah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Önünde görmeye engel hiçbir bulut yokken güneşi görmeniz hususunda itişip kakışma suretiyle herhangi bir sıkışıklığa düşer misiniz?" diye sordu. Sahabiler "Hayır ya Resulallahı" dediler. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem tekrar: "Önünde engel hiçbir bulut yok iken ayın ondördüncü gecesi onu görme hususunda itişip kakışma suretiyle herhangi bir sıkışıklığa uğrar mısınız?" diye sordu. Sahabiler "Hayır ya Resulallah!" deyince, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle dedi: "İşte sizler onu kıyamet gününde muhakkak böyle apaçık, sıkışmaksızın göreceksiniz. Allah bütün insanlan bir araya toplayacak ve: 'Her kim her neye tapıyar idiyse onun ardına düşsün!' buyuracak. Artık güneşe tapmakta olan güneşin ardına düşer, ay'a tapmakta olan ay'ın ardına düşer, tağutlara tapmakta olanlar onların ardına takılıp gider. Yalnız bu ümmet, içlerinde münafıkları da olduğu halde yerinde durup kalacaktır. Allah onlara önce tanıdıklarından başka surette gelip 'Ben sizin Rabbinizimi' buyuracak. Onlar 'Biz senden Allah'a sığınırız. Rabbimiz bize gelinceye kadar bizim yerimiz burasıdır, Rabbimiz bize geldiğinde biz onu tanırız!' diyecekler. Allah onlara bu defa da tanıdıkları surette gelip 'Ben sizin Rabbinizim!' buyuracak. Onlar da 'Sen bizim Rabbimizsin' diyecekler ve ona tabi olacaklar ve cehennem köprüsü kurulur." Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu ki: "(Ümmetini onun üstünden) en önce geçirecek ben olacağım. O gün resullerin duaları 'Allahumme! Sellim sellim (= ya Allah selamet ver, selamet ver) , den ibaret olacaktır. Sırat köprüsünde Sa'dan dikenlerine benzer birçok çengeller vardır. Siz Sa'dan dikenlerini gördünüz mü?" Sahabiler "Evet görmüşüzdür ya Resulallah!" dediler. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem devamla dedi ki: "İşte bu çengeller Sa'dan dikenlerine benzerler. Ancak şu var ki ne kadar büyük olduklarını yalnız Allah bilir. İşte bu çengeller insanları (kötü) amellerinden dolayı kapıp alırlar. Kimi kötü ameli sebebiyle helak olur, kimi yere çalındıktan sonra kurtulur. Nihayet Allah Teala kulları arasında hüküm ve adaletini tamamlayıp sırf ilahi rahmeti olarak cehennem ehlinden dilediklerini cehennemden çıkarmayı irade ettiğinde meleklerine, ilahi rahmete nailiyetleri murad olunanlardan Allah'a bir şey ortak edinmemişleri 'La ilahe illallah' diye şehadet etmişleri cehennemden çıkarsınlar diye emir buyuracaktır. Melekler bunları cehennemde üzerlerindeki secde izleri, alametleriyle tanıyıp çıkaracaklardır. Allah Adem oğlundan secde eserini yemeyi ateşe haram kılmıştır. Melekler onları ateşten kavrulup kapkara olarak çıkaracaklardır. Sonra üzerlerine hayat suyu denilen bir su dökülecek ve sel uğrağında biten yabani reyhan tohumları nasıl çabuk biter/erse (yeniden) öyle biteceklerdir ve onlardan yüzü ateşe dönük bir kimse kalır ki o 'Ya Rab! Beni şu ateşin kokusu zehirleyip duruyor, yalını beni yakıp duruyor, benim yüzümü bu ateşten döndür!' diyecek. O kimse mütemadiyen yüzünü ateşten çevirmesi için Allah'a dua edip duracak. Sonunda Allah ona 'Senin istemekte olduğun şeyi sana verirsem ondan başka bir şey daha istemen olacak mı?' buyuracak. O kul 'İzzetine yemin ederim ki, senden ondan başkasını istemem!' diyecek. Allah onun yüzünü ateşten döndürecek. Sonra bunun ardından o kul 'Ya Rab! Beni cennetin kapısına yanaştır!' diyecek. Allah 'Sen ondan başka bir şey istemeyeceğine azmedip, kesin söz vermiş değil miydin? Yazık sana ey Ademoğlu! Sen ne kadar sözünde durmaz, ahdine vefa etmez kişisin!' buyurocak. O kul Allah'a devamlı dua edip durocak. Allah 'Bu isteğini sana verirsem, ondan .. başkasını ister misin?' buyuracak. O kul 'Hayır! İzzetine yemin ederim ki ondan başka bir şey istemem!' deyip, ondan başka hiçbir şey istemeyeceğine dair Allah'a birçok ahidler ve misaklar verecek. Bunun üzerine Allah onu cennetin kapısına yaklaştıracak. O kimse cennet kapısından yanaşıp da ondaki güzellik/eri görünce Allah'ın dilediği kadar bir müddet sükut edecek. Sonra 'Ya Rab! Beni cennetin içine girdir!' diyecek. Sonra Allah da 'Sen ondan başka hiçbirşey istemeyeceğine kesin söz vermiş değil miydin? Yazık sana ey Ademoğlu! Sen ne sözünde durmaz kimsesin!' buyuracak. O da 'Ya Rab beni mahlukatının en bedbahtı kılma' diyecek ve bu söz üzerine dua ve niyazını tekrar ede ede nihayet Allah Teala ona gülecek. Allah ona gülünce de o kimseye cennete girmesine izin vermiş olacaktır. Cennete girdiği zaman da o kul'a 'Filan şeyden temenni etI' denilir. O da temenni eder, sonra ona 'Filan şeyden de temenni et' denilecek. O da uzun uzun temennilerde bulunacak. Nihayet bütün temennileri kesilince Allah Teala ona 'Bunların hepsi ve bir o kadar dahası da hep senindir!' buyurocaktır." Ebu Hureyre dedi ki: Bu kimse, cennet ehlinin cennete en son girecek ferdidir

...
Referans:81 6573