Sahih-i Buhari

...

(83) Kitāb: Yemînler ve Nezirler

(83) ...

Enes İbn Malik şöyle rivayet etmiştir. Ensardan bir kadın çocukları ile beraber Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanına geldi. Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem üç kez şöyle buyurdu: "Nefsimi elinde bulundurana yemin ederim ki siz benim en sevdiğim kimselersiniz." Fethu'l-Bari Açıklaması: Nebi s.a.v. nasıl yemin ederdi?: Devamlı ettiği yemin nasıldı? Ya da en çok nasıl yemin ederdi? Bu bölümde dört yemin lafzından söz edilmiştir. Bunlardan biri "Nefsimi elinde bulundurana yemin ederim" lafzıdır. "Muhammed'in nefsini elinde bulundurana yemin ederim" lafzı da bununla aynıdır. Bu lafzın başında bazen bazen L..i bazen e r-:i getirilmiştir. İkinci lafız "Hayır, kalpleri değiştirene yemin ederim» lafzıdır. Uçüncüsü "Allah'a yemin ederim» lafzıdır. Dördüncüsü "Kabe'nin Rabbine yemin ederim» lafzıdır. i! .uıl lafzının yemin anlamı taşıması lafzından değil, yemin edilmesinden kaynaklanır. Bu lafızların ilki hadislerde en çok varit alandır. İkincisi ile ilgili rivayette bu lafzın da çok kullanıldığına değinilmiştir. İbn Hazm Allah'ın, Kur'an ve sahih sünnette yer alan isimleri ve sıfatları ile yemin edilmiş olacağını, buna muhalefetin kefaret gerektireceğini belirtmişlerdir. Malikilerin ve Hanefilerin görüşü de budur. Bu görüş Şafilerden garip olarak nakledilmiştir. Şafiilerin meşhur görüşüne ve Hanbelilere göre üç çeşit yemin vardır: Bunlardan biri er-Rahman, alemlerin rabbi, mahlukatın yaratıcısı gibi Allah'a has isim ve sıfatlarla edilen yemindir. Bu lafızlar ister tek başına söylensin ister Allah kastedilerek söylensin bunlarla edilen yemin gerçekleşmiş sayılır, bağlayıcıdır. İkincisi Allah hakkında kullanıldığı gibi başka varlıklar için de sınırlı olarak kullanılan rab, hak gibi isim ve sıfatlarla edilen yeminlerdir. Bunlar Allah kastedilerek söylendiğinde bunlarla yemin gerçekleşmiş olur aksi takdirde gerçekleşmez. Üçüncüsü el-hayy, el-mümin, el-mevcut gibi başka varlıklar için de kullanılan isim ve sıfatlarla edilen yeminlerdir. Allah dışında bir varlık kastedilmişse ya da mutlak olarak kullanılmışlarsa bunlarla edilen yemin gerçekleşmiş sayılmaz. Ancak Allah adına yemin etmek kastedilerek bu lafızlarla yemin edilmişse sahih olan görüşe göre bu 'lafızlarla edilen yemin de bağlayıcıdır. Bu başlık altında toplam yirmi hadis naklediimiştir. Birinci hadis (Sa'd dedi ki) Sa'd İbn Ebi Vakkas'tır. Bu hadis Ömer'in menkıbeleri arasında yer almıştır. Orada yeterince şerh edilmiştir. (3683. hadis) (Hayır! Kalpleri evirip çevirene yemin ederim ........ İbn Mace bu hadisi Zühri'den naklen bir başka tarikle ve şu lafızia rivayet etmiştir: "Nebi s.a.v.'in en çok kullandığı yemin 'Hayır, kalpleri bir halden bir hale evirip çevirene yemin ederim!" ........ lafzıdır.'' Nebi s.a.v.'in bu lafzın başında "Hayıri ... demesi önceki sözü nefyetmek içindir. ........... lafzı yemin lafzıdır. Kalpleri çevirmekten kasıt özelliklerinin ve durumunun değişmesidir. Bizzat kalbin değişmesi değildir. Hadis kalbin isteme, sebep oluşturma ve diğer özellikleriyle amellerinin Allah'ın yaratmasıyla gerçekleşeceğine delalet etmektedir. Hadiste Allah'ın Kur'an ve sünnette sabit olan sıfatları ile ona layık bir şekilde besmele çekmenin caiz olduğu hükmü yer almaktadır. Bu hadiste Allah'ın sıfatlarından biri ile yemin edip daha sonra yemininden dönen kimseye kefaret gerekeceği de belirtilmiştir. Bu meselenin temelinde bir ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf hangi sıfatlarla yemin gerçekleşeceği ile ilgilidir. Doğru olan kalpleri "bir halden bir hale evirip çeviren" sıfatı gibi Allah'a has olup başkası hakkında kullanılmayan sıfatlarla yemin edileceğidir. Dördüncü ve beşinci hadisler (Cabir İbn Semüre ve Ebu Hureyre rivayetleri) Kisra helak olduktan sonra da başka kisra yoktur: Bu hadis Nebilik alametleri bölümünün sonunda geçmiştj,(3618. hadis) Burada yeniden ele alınma nedeni Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yemin etmesidir. Hayır, nefsimi elinde bulundurana yemin ederim ki, beni kendinden de daha çok sevmelisin: En üstün dereceye ulaşmak için senin söylediğin yeterli değildir. Buna benim söylediğim hususu da eklemelisin. Bazı zahitler bu hadisin "helak olacağını bilsen dahi benim rızamı kendi arzularından öne geçirme dikçe beni sevdiğini iddia edemezsin" anlamına geldiğini söylemişlerdir. Bu yorum İman kitabının başlarında da yer almıştl.(15. hadis) Ömer radıyallahu anh: "Evet, Allah'a yemin ederim ki, şimdi seni kendimden de daha çok seviyorum" dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Şimdi oldu, ey Ömer" dedi: Ed-Davudi şöyle demiştir: Ömer'in bu mertebeye ulaştığına emin olamadığından Allah adına yalan yere yemin etmemek için önce durup kendini istisna etmiştir. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona olması gerekeni söyleyince kendini bir kez daha yoklamış ve Nebii kendi nefsinden de daha çok sevdiğine kesin kanaat getirmiş ve yemin etmiştir. El-Hattabi şöyle demiştir: İnsanın kendisini sevmesi doğaldır. Bir başkasını sevmesi ise sebeplere bağlı ve ihtiyaridir. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem in-' san doğasını değiştirmek ve çevirmek imkansız olduğu halde, ihtiyari bir sevgi istemiştir. Bu değerlendirmeye şöyle bir cevap verilebilir: Ömer'in ilk verdiği cevap tabiata uygundu. Daha sonra düşünmüş, bir takım delillerden hareketle Hz. Nebii kendinden de daha çok sevdiğini anlamıştı. Kendisinin dünyada ve ahirette helakten kurtulmasına vesile olan ve tercih edilmesi gerekeni haber veren Hz. Nebidi. Ömer bunu anlayıp da gerekeni söyleyince Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona "Şimdioldu, .ey Ömer" demiştir. Sekizinci ve dokuzuncu hadisler Ebu Hureyre ve Zeyd İbn Halid'den nakledilen işçi kıssasının şerh i Hudud bölümünde genişçe ele alınacaktır. (6842. hadis) Ne dersiniz, Eslem, Gıfar, Müzeyne ve Cüheyne kabileleri: Bu hadiste yer alan i) kelimesi ........ anlamındadır. Eslem ve diğerlerinden kasıt meşhur kabilelerdir. Bu hadis Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in gönderilişi ile ilgili hadislerin baş tarafında yer almıştır. Burada ele alınma amacı hadiste Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yemin ederek hayırlı olanı açıklamasıdır. Hayırlı olmanın anlamı çoğunluğun (genelin) çoğunlukla kıyas edilmesi ile olur. Diğer tarafta hayırlı olan kabiledeki bir fertten daha hayırlı bir fert bulunabilmesi mümkündür. On birinci hadis Bir memur görevlendirdi: Bu hadis Allah'ın izniyle Ahkam bölümünde genişçe şerh edilecektir. On beşinci hadis Sa'd İbn Muaz'ın mendilleri ile ilgili el-Bera İbn Azib'in rivayetidir. Bu hadis Menakıp ve Libasta şerh edilmiştir. Bu hadislerde Allah adına yemin etmenin caiz olduğu hükmü yer almaktadır. Bazıları ''Allah'ı yeminlerinizle, iyilik etmenize, takva sahibi olmanıza ve insanların arasını bulmaya engel yapmayın."(Bakara, 224) ayetinden hareketle yemin etmeyi mekruh kabul ederler. Zira kişi çoğu kere yeminine bağlı kalmakta aciz olabilir. Burada varit olanlardan hareketle şu netice elde edilir: İtaat konusunda, bir ihtiyaç gereği olarak bir şeyi vurgulamak ya da tazim edilmeyi hak edene tazimde bulunmak için veya bir davada doğru sözlü ise hakim huzurunda yemin etmek caizdir

...
Referans:83 6645