Sahih-i Buhari

...

(86) Kitāb: Allah Tarafından Belirlenen Sınırlar ve Cezalar (Hudûd)

(86) ...

Abdullah b. Mes'ud şöyle demiştir: Ben "Ya Resulallah! Hangi günah en büyüktür?" diye sordum. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem 'Allah seni yarattığı halde, Allah'a bir ortak uydurmandır" buyurdu. Ben "Sonra hangi (günah büyüktür)?" diye sordum. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Seninle beraber yemek yemesinden korktuğu için çocuğunu öldürmendir" buyurdu. Ben "Bundan sonra hangisi (büyüktür)?" dedim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Komşunun eşiyle zina etmendir" buyurdu. Fethu'l-Bari Açıklaması: İmam Buharl'nin başlığındaki "zünad" kelimesi "zanı" kelimesinin çoğuludur. Tıpkı "rumat"ın "ramin"in çoğulu olduğu gibi. İmam Buhari "Onlar zina etmezler" cümlesi ile Furkan suresindeki ayete işaret etmektedir. Bu ayetin baş tarafı "Yine onlar ki Allah ile beraber başka bir tanrıya yalvarmazlar" şeklindedir. Ayetin buraya alınmasından maksat, içinde yer alan "Bunları yapan günahımın cezasını) bulur" cümlesidir. İmam Buhari bu bölümde dört hadise yer vermiştir. Bunlardan birinci hadisin açıklaması İlim bölümünde geçmişti. İkincisi "Kul zina ettiği sıra (kamil) bir mu'min olduğu halde zina edemez" şeklindeki İbn Abbas hadisidir. Bu hadisin açıklaması da Hudud bölümünün başındaki Ebu Hureyre hadisi açıklanırken geniş bir şekilde yapılmıştı. Tirmizi, Ebu Hureyre hadisini naklettikten sonra şöyle der: "Zina eden kimse, zina ettiği sırada mu'min olduğu halde zina edemez" hadisinin açıklaması sadedinde hiç kimsenin zina, hırsızlık ve içki içme fiilinden dolayı herhangi bir kişiyi kafir kabul ettiğini bilmiyoruz. Tirmizi şöyle devam eder: Ebu Cafer Muhammed el-Bakır' ın bu konuda böyle bir kişi imandan çıkıp, İslama girer dediği rivayet edilir. Buna göre Muhammed el-Bakır, imanı İslamın içinde daha dar bir çerçeve olarak kabul etmiş olmaktadır. Kişi iman dairesinden çıkınca geriye daha geniş olan İslam dairesi kalmaktadır. Bu yaklaşım, çoğunluğun buradaki imandan maksat, imanın aslı değil, kamil alanıdır şeklindeki görüşlerine uygun düşmektedir. Doğruyu en iyi Allahu Teala bilir. "Hangi günah daha büyüktür?" İbn Battal'ın nakline göre Mühelleb şöyle demiştir: Bazı günahların bu hadiste şirkten sonra sıralanan iki günahın her birinden daha büyük olması mümkündür. Çünkü bilginler arasında homoseksüelliğin (livata), zinadan daha günah olduğu noktasında ihtilaf yoktur. Nebi s.a.v. burada sanki en büyük kelimesiyle çok işlenen ve o anda açıklamasına ihtiyaç beliren günahı kastetmiş gibidir. Tıpkı Abdulkays heyeti geldiğinde kendi beldelerinde çok yaygın olduğu için onlara içki içmeyle ilgili yasaklar getirmekle yetindiği gibi. Bize göre ise Mühelleb'in bu yaklaşımı birkaç yönden tartışıhr: 1. Önce onun sözünü ettiği icmadan başlayalım. Her halde o iddiasına bir tek imamdan açık ve sahih bir nakil getiremez. Tam tersine bilginler topluluğundan nakledilen görüş onun iddia ettiğinin aksidir. Zira çoğunluğa göre had cezası zina fiili için sözkonusudur. Bu konuda ileri sürülen görüşlerden tercih edilene göre had cezası homoseksüellikte zinaya kıyaslanarak sabittir. Kuralolarak makisu'n-aleyh (zina), makis'ten (livata) daha büyük olur veya onunla eşit olur. Livata suçunda aktif ve pasif olanın katledileceklerine veya recm edileceklerine dair haber zayıftır. 2. Homoseksüellikte ne gibi bir mefsedet varsa onun aynısı zinada da bulunmaktadır. Hatta daha beteri mevcuttur. Sözkonusu hadiste zikredilen mefsedet dışında bir kötülük olmasa bile zinadaki mefsedet son derece ağırdır. Bunun bir benzeri başka bir günahta olamaz. Var olduğunu kabul etsek bile bu mefsedet, zina mefsedetinden daha ağır olamaz. 3. Böyle bir yaklaşım hiç zorunluluk yokken büyük günahı ifade eden açık ve net nasla çatışma sözkonusudur. 4. Onun içki içme yasaklığı ile ilgili olarak verdiği örneğe gelecek olursak, Nebi s.a.v. Abdulkays heyetine bazı yasakları bildirmekle yetinmiştir. Ancak bu ifadede sadece o günahla yetindiğine dair açık bir beyan olmadığı gibi işaret de yoktur. Anlaşılan hadiste sözü edilen üç günah, büyüklük açısından orada sıralandığı gibidir. Nebi s.a.v.'in belirtmediği günah içinde daha büyük olarak nitelenecek bir başka günah olsaydı, verilen cevap sorulan soruya uygun düşmezdi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in zikretmediği günahlardan zikrettiğine eşit derecede olan bulunması mümkündür. Bunu biz de kabul edebiliriz. Bu durumda şöyle bir günah takdir etmek mümkündür: Söz gelimi hadiste zikredilen kişinin çocuğunu öldürmesi fiilinden sonra ikinci mertebede çirkinlikte de onun aynısı veya benzeri (ancak adı zikredilmeyen) bir Jünah daha bulunabilir. Fakat bu, Nebi s.a.v.'in ikinci mertebede zikretmediği günahlar arasında üçüncü mertebede zikrettiğinden daha büyük bir günah olmasını gerektirir. Bunda herhangi bir sakınca yoktur. Edep bölümünde ana ve babaya asi olmanın büyük günahların en büyüğü olduğu yolundaki ifadeye gelince, o J vav harfiyle zikredilmiştir. Dolayısıyla bu günahın kendisinden aşağıdakilerden daha büyük bir günah olarak dördüncü mertebede bulunması mümkündür. Bu hadisin kalan kısmının açıklaması tevhid bölümünde inşaallah gelecektir

...
Referans:86 6811