Sahih-i Buhari

...

(86) Kitāb: Allah Tarafından Belirlenen Sınırlar ve Cezalar (Hudûd)

(86) ...

{Ebu Hureyre ile Zeyd b. Halid r.a.'in nakline göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem' e evlenmemiş bir cariyenin zina durumu sorulunca, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle cevap verdi: "Bir cariye zina ettiği takdirde ona sapa cezası uygulayın. Sonra yine zina ederse ona yine sapa cezası uygulayın. Ardından yine zina ederse ona yine sapa cezası uygulayın. Sonra onu kıldan örülmüş bir ip karşılığında bile olsa satın. " Fethu'l-Bari Açıklaması: "Cariye zina ettiğinde" yani cariye zina ettiğinde bunun hükmünün ne olduğu. "Bir cariye zina ettiği takdirde ona sapa cezası uygulayın." Denildi ki: Nebi s.a.v.'in hüküm verirken zina kelimesini "ihsan" kelimesiyle kayıtlamaksızın tekrarlaması, bunun hükme herhangi bir etkisi olmadığına ve cariyede had cezası gerektiren fiilin mutlak zina olduğuna dikkat çekmek içindir........... ona ayette belirtilen uygun cezayı veriniz demektir ki bu, hür kadına verilen sapa cezasının yarısıdır. Ebu Hureyre'den nakledilen bir başka rivayete göre Nebi s.a.v. .......... buyurmuştur ki manası ona had cezasını uygulasın demektir. .............fecliduha" emrinde hitap, cariyeye malik olan kimseyedir. Dolayısıyla buradan efendinin mülkiyeti altında olan cariye ve kölelere had cezası uygulamasının mümkün olduğu sonucu çıkarılmıştır. Cariyenin cezası nassa dayanırken köle cariye gibi değerlendirilmiştir. Selef bilginleri köle ve cariyelere had cezasını kimin uygulayacağı konusunda ihtilaf etmişlerdir. Bazı bilginler bu cezayı ancak devlet başkanı veya onun yetki verdiği bir kişi uygulayabilir demişlerdir. Hanemerin görüşü bu doğrultudadır. Evza! ve Sevrl'nin bir efendi ancak zina cezasını uygulayabilir dedikleri nakledilmiştir. Tahav! görüşüne delil olarak Müslim b. Yesar'dan naklettiği şu ifadeyi göstermiştir: Sahabeden birisi olan Ebu Abdullah derdi ki: "Zekatı toplamak, şer'! cezaları uygulamak, ganimet almak ve Cuma namazını kıldırmak sultanın yetkisindedir." Tahav! bu hükme sahabe içinden muhalif birisi bulunduğunu bilmiyoruz demiştir. İbn Hazm ise onu tenkit ederek "Tam tersine bu görüşe oniki sahabe muhalefette bulunmuştur" demiştir. Başka bilginler ise had cezasını -devlet başkanı buna izin vermese bile- efendilerin uygulayabileceğini söylemişlerdir. İmam Şafil'nin görüş)} bu doğrultudadır. Abdurrezzak'ın sahih bir isnadla nakline göre İbn Ömer şöyle demiştir: "Bir cariye zina ettiğinde kocası yoksa efendisi ona had cezasını uygular. Evli olduğu takdirde ona ceza uygulama yetkisi devlet başkanına aittir."(Abdurrezzak, Musannef, VII, 395) İmam Malik'in görüşü de bu doğrultudadır. Ancak cariyenin kocası, kendi efendisinin kölesi ise o zaman ona ceza uygulamak efendiye aittir. İbnü'l-Arabl'nin ifadesine göre İmam Malik'in cariye evli ise cezasını devlet başkanı uygulamaz demiştir. Bunun sebebi kocanın cariyenin kadınlığına onu gayri meşru çocuktan ve fasid sudan (sperm) koruma açısından ilişkisinin olmasından dolayıdır. Fakat Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hadisi uyulmaya daha önceliklidir. Bununla evli ve evli olmayan bütün cariyelere genellik ifade eden sözü geçen hadisi kastetmekteyiz. Hadisin bazı rivayet yollarında "Onlardan muhsan olan ve olmayanlar dahil" şeklinde bir ifade geçmektedir. Hadisten Çıkan Sonuçlar 1. Zina fiili bir kusurdur ve köle zina ettiği takdirde kıymetinden indirilme yapılması yolundaki emir gereği sahibine geri iade edilir. Nevev!, başkalarına tabi olarak bu şekilde hüküm vermiştir. 2. Fasık kimselerle haşir neşir olmak ve düşüp kalkmak yasaktır

...
Referans:86 6838