Sahih-i Buhari

...

(91) Kitāb: Ru'yâ Ta'bîri

(91) ...

İbn Ömer'in nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle demiştir: "Uyuduğum bir sırada bana silt dolu bir kadeh verildi. Bu kadehten o kadar içtim ki, süte kanma eserlerinin ta tırnaklarından sızdığını hala duyuyorum. Sonra artanını Ömer'e verdim." Sahabiler "Ya Resulallah! Bunu ne ile tabir ettin?" diye sordular. Resulullah "İlim ile" cevabını verdi. Fethu'l-Bari Açıklaması: "Rüyada süt görme." Yani rüyada süt görüldüğünde bu ne ile tabir edilecektir? Mühelleb şöyle demiştir: Süt fıtrat, sünnet, Kur'an ve ilme delalet eder. Biz de şunu ekleyelim: Bazı merfu hadislerde sütün fıtratla tabir edildiği yer almaktadır. Nitekim Bezzar'ın, Ebu Hureyre'den nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Rüyada görülen süt fıtrattır" buyurmuştur. Taberani'de Ebu Bekre'nin nakline göre Resulullah "Her kim rüyasında süt içtiğini görürse bu fıtrattır" buyurmuştur. Eşribe bölümünün baş tarafında Ebu Hureyre hadisinde Resulullah'ın süt kadehini alınca Cebrail'in ona "Sana fıtratı gösteren Allah'a hamdolsun" dediği yer almaktaydı. "Bunu ne ile tabir ettin?" İbnü'l-Arabi şöyle der: Süt, Allahu Teala'ın kan ve fışkı gibi pis şeylerden süzüp, çıkarmış olduğu hoş bir nzıktır. Bu açıdan süt ilme benzer. İlim de Allahu Teala'ın cehaletin karanlığından ortaya çıkardığı bir nurdur. Rüyada ilme bir örnek getirilmiştir. Bazı arifler şöyle derler: Sütü fışkı ile kan arasından süzüp çıkaran yaratıcı, marifeti de şek ve cehalet arasından çıkanp yaratmaya ve o ameli, gafletten ve hatadan korumaya da kadirdir. Bu mesele o kişinin dediği gibidir fakat ilmin öğrenmekle elde edileceği yolunda bir düzenli kural vardır. O arifin sözünü ettiği şey ise harikulade olarak bazen vuku bulabilir. Bu takdirde sözkonusu ilim keramet kabilinden olur. İbn Ebi' Cemre şöyle der: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem rüyada görülen sütü, kendisine bir şarap, bir de süt kadehi getirildiğinde ve kendisi sütü tercih ettiğinde Cebrail ona "Fıtratı seçtin" demesine kıyasen ilimle te vii etmiştir. Hadisten Çıkan Sonuçlar 1- Makamı ve mertebesi büyük olan bir kimse, gördüğü rüyayı kendisinden daha aşağı olan kimselere anlatabilir. 2- Bir alim bazı meseleleri gündeme getirerek etrafında bulunan kişilere bunun tabirini teklif ederek onları deneyebilir. 3- Öğrencinin sahip olduğu tevil ilmini hocasının eseri olarak takdim etmesi edeptendir. İbnü'I-Arabi' şöyle der: Öyle anlaşılıyor ki Resulullah s.a.v. sahabilerden o rüyayı tevil etmesini istemedi. Onun asıl istediği söz konusu rüyanın tabirini kendisine sormalarıdır. Nitekim sahabiler Hz. Nebi'in maksadını anlamışlar, ona bunun tevilini sormuşlar, Resulullah da cevabını vermiştir. İlim talibi olan kimselerin her durumda bu edebe uymaları uygun ve isabetlidir. İbnü'I-Arabi' şöyle devam eder: 4- Hz. Nebi'in Allah'l bilme noktasındaki derecesine hiçbir kime ulaşamaz. Zira o sütü o derece içmiştir ki ona kanıp doyma, tırnaklarının ucundan sızmıştır. İçtiği sütün artığını Hz. Ömer' e vermesi ise onun Allah'ı bilme noktasında ulaştığı dereceye işaret etmektedir ki Hz. Ömer Allah konusunda hiç kimsenin kınamasına aldırmazdı. 5- Rüyaların arasında geçmişe, şimdiye ve geleceğe delalet edenler vardır. Resulullah'ın gördüğü bu rüya geçmişe tevil edilmiştir. Zira onun bu rüyası gerçekleşmiş olan bir hususu canlandırmaktadır. Çünkü Resulullah kendisine verilen ilme sahip olmuştu. Hz. Ömer de böyle idi. Efendimizin görmüş olduğu bu rüyanın faydası, kendisine verilen ilimle, Ömer' e verilen ilim arasındaki münasebetin derecesinin bilinmesidir

...
Referans:91 7006