Sahih-i Buhari
...
(93) Kitāb: Hükümler
(93) ...
Abdurrahman b. Sehl'e Sehl b. Ebi Hasme ve kavminin büyüklerinden bazı kimselerin verdikleri habere göre Abdullah b. Sehl ve Muhayyisa uğradıkları bir kıtlık ve fakirlikten dolayı hurma satın almak için Hayber'e doğru yola çıkarlar. (Orada birbirlerinden ayrılıp, kendi işleriyle meşgul olmaya başlarlar.) Sonunda Muhayyisa'ya, Abdullah b. Sehl'in öldürülüp bir çukura -yahut bir pınar içine- atılmış olduğu haberi gelir. Bunun üzerine Muhayyisa Yahudilere gelir ve onlara "Valiahi onu sizler öldürdünüz!" der. Yahudiler de ona "Valiahi onu biz öldürmedik!" derler. Bundan sonra Muhayyisa dönüp ( Medine'ye) kendi kavminin yanına gelir ve onlara hadiseyi anlatır. Ardından Muhayyisa ve kardeşi Huvayyisa -ki Huvayyisa, Muhayyisa'dan daha büyüktü- ve (maktulün kardeşi) Abdurrahman b. Sehl gelirler. Hayber'de bulunmuş olan Muhayyisa Nebie bu davayı anlatmaya başlar. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Muhayyisa'ya hitaben "İlk sözü büyüğe bırak, ilk sözü büyüğe bırak!" buyurur. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu emriyle yaşça büyük olan kardeşini kastetmektedir. Bunun üzerine Huvayyisa söz alır, ondan sonra Muhayyisa konuşur. Bunun ardından Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara "Ya Yahudiler arkadaşınızın diyetin i öderler yahut da bize harb ilan etmiş olurlar!" buyurur ve bunu Yahudilere mektup yazıp gönderir. Onlardan Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e "Abdullah'ı biz öldürmedik" diye cevap gelir. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Huvayyisa, Muhayyisa ve Abdurrahman üçlüsüne hitaben "Sizler bu cinayetin Hayber Yahudileri tarafından işlendiğine yemin eder de arkadaşınızın kan bedeline hak kazanır mısınız?" diye sorar. Onlar da "Bizler buna yemin edemeyiz" derler. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Öyle ise Yahudiler (onu öldürmediklerine dair) size yemin ederler" buyurur. Davacılar "Onlar Müslüman değillerdir" deyince, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem öldürülenin diyetini kendi imkanlarından yüz deve olarak öder ve sonunda bu develer onların evlerine sokulur. Sehl bu develerden bir dişi deve bana ayağıyla vurdu demiştir. Fethu'l-Bari Açıklaması: "Hakimin 'eminIer' denilen memurlara yazı yazması." Başlıkta geçen "ummal" "amiı" kelimesinin çöğulu olup, bir beldenin valisi demektir. Onun görevi, o beldenin harac vergisini ve zekatlarını toplamak veya halka namaz kıldırmak ya da düşmana karşı cihad için kumandan tayin etmek gibi görevlerdir. "Umena" ise hakimin insanların işlerini görmek için tayin ettiği memurlardır. İmam Buhari bu konuda Abdullah b. Sehl, onun Hayber'de öldürülmesi, Huvayyisa'nın ve beraberinde 'bulunanların bu maksatla harekete geçmeleri olayı ile ilgili Sehl b. Ebi Hasme hadisine yer vermiştir. Bu habere yer verilmesinden maksat "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunu Yahudilere yazıp gönderir" cümlesidir. Bir başka ifadeyle Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kendisine nakledilen haberi onlara yani Hayber'lilere yazıyla bildirmiştir. Bu konunun açıklaması hadisin şerhiyle birlikte Kasame Bölümünde geçmişti. İbnü'l-Müneyyir şöyle demiştir: Bu hadiste Rasulullahın vekiline ve eminine mektup yazdığına dair bir şey yoktur. O, sadece davalıların bizzat kendilerine mektup yazmıştır, fakat hasımlara mektup yazma ve bunu esas almanın meşruluğundan naiblere ve katiplere başkalarının hakkında yazı yazmanın caizliği evleviyetle anlaşılır
Referans | : | 93 7192 |