Sunan Ibn Majah

...

(24) Kitāb: The Chapters on Jihad

(24) ...

Câbir bîn Abdillah (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: (Babam) Abdullah bin Amr bin Haram {r.a.), Uhud (savaşı) günü şehîd edilince Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (bana): «Yâ Câbir! Allah Azze ve Celle'nin babana söylediği sözü sana haber vermiyeyim mi?» diye sordu. Ben: Evet, (bildir) dedim. Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: «Allah, hicâb (perde) ardından olmaksızın (şehidlerden) hiç kimse ile katiyen konuşnıamıştir. Ve (lâkin) babanla perdesiz ve doğrudan doğruya (elçisiz olarak) konuştu ve ona: Ey (sevgili) kulum! Benden ikram iste, sana vereyim, buyurdu. Baban (da): Ya Rabbim! (Arzum şudur: Beni diriltirsin, ben de ikinci defa senin uğrunda şehîd edilirim, dedi. Allah : İnsanların dünya'ya hiç dönmeyecekleri hükmü şüphesiz benim tarafımdan önceden verilmiştir, buyurdu. Baban: Yâ Rabbî! O halde (bizim durumumuzu) arkamda kalanlara ulaştır (bildir), dedi. Bunun üzerine Allah (Azze ve Celle): وَلاَ تَحْسَبَنَّ الَّذيْنَ قُتِلُوا في سَبيلِ اللهِ أَمْوَاتاً [Al-i İmran 169] ayetini(n tamamım) indirdi.»" Meali şöyledir: “Fakat Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Hayır onlar diridir. Rableri katında rızıklanmaktadırlar.” BU HADİS MÜKERRERDİR DİĞERİ İÇİN TIKLA

...
Referans:24 2800