Sunan Ibn Majah
...
(27) Kitāb: Chapters on Slaughtering
(27) ...
- Bāb: ...
- باب ...
Ümmü Kürz (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Ben Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurduğunu işittim: «Oğlan bebek için birbirine (yaşça) denk iki davar ve kız bebek için bir davar boğazlanır.»
- Bāb: ...
- باب ...
Âişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bize, oğlan bebek için iki davarı ve kız bebek için bir davar akika olarak boğazlamamızı emretti
- Bāb: ...
- باب ...
Selman bin Âmir (ed-Dabbî) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre kendisi Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den şu buyruğu İşitmiştir: «Şüphesiz (doğan) bebekle beraber bir akîka bulunur. Bu itibarla onun adına bir akîka kanını dökünüz ve bebekten ezayı gideriniz.»
- Bāb: ...
- باب ...
Semure (bin Cündüb) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: «(Doğan) her bebek akikasına karşılık rehindedir. Doğumunun yedinci günü onun adına akikası boğazlanır, »
- Bāb: ...
- باب ...
Yezîd bin Abd el-Müzenî (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: «Bebek adına akîka (denilen kurban) boğazlanır da bebeğin başına akîka kam değdirilmez.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi hasen'dir. Çünkü ravi Yakub bin Humeyd hakkında ihtilal vardır. Senedin kalan ravileri Buhari ile Müslim'in şartıüzerinedir. Zevaid yazarı; Bu Yezid'in bundan başka hadisi İbn-i Ma. ceh yanında yoktur. Kütüb-i Sitte'nin kalanlarında Ise onun hiç bir hadisi yoktur, demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Nübeyşe (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Bir adam Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e seslenerek: Yâ Resûlallah! Biz câhiliyet devrinde Receb ayında bir atîre boğazlardık. Bize ne buyurursun? dedi. Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Allah (Azze ve Celle) (nin rızâsı) için hangi ayda olursa olsun kurban kesiniz, Allah'a itaat ediniz ve yediriniz» buyurdu. Sahâbîler: Yâ Resûlallah! Biz câhiliyet devrinde bir devenin ilk yavrusunu (putlar adına) boğazlardık. Bununla ilgili bize ne buyurursun? dediler. Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Her sâime (yâni yılın çoğunda otlanmakla geçinen deve, sığır veya davardan yüz adedlik sürü) de, senin sürünün beslediği bir yavru (kurban) vardır. Bu yavru çiftleşme (veya yük taşıma) çağına varınca onu boğazlayıp etini sadaka edersin (râvî demiş ki: Sanırım şeyhim: Yolda kalmışlara —sadaka edersin— dedi.) Şüphesiz bu, bir hayırdır» buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallaltahu Aleyhi ve Sellem): «(İslâm'da) ne feraa, ne de atire var dir.» Hişam kendi hadisinde şunu da rivayet etmiştir: Feraa devenin ilk yavrusudur. Atîre de ev halkının Receb ayında boğazladığı davardır
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «(İslâm'da) ne feraa, ne de atîre vardır» buyurmuştur. İbn-i Mâceh dedi ki: Bu hadîs (şeyhim) el-Medenî'nin tek başına rivayet ettiği hadîslerdendir. Not: Bu hadisin isnadı sahih ravileri sikadır
- Bāb: ...
- باب ...
Şeddâd bin Evs (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: «Allah (Azze ve Celle), şüphesiz her şey hakkında ihsanı (yâni iyi ve yumuşak davranmayı) emretmiştir, (veya inşânı her şeyden üstün tutmuştur). Bu itibarla siz (kısas veya had olarak bir kimseyi) öldüreceğiniz zaman öldürmeyi güzel (yâni maktule en kolay biçimde) yapınız, (hayvan) Boğazlayacağınız zaman da boğazlamayı güzel yapınız. Biriniz (hayvanı boğazlayacağı) bıçağını keskinleştirsin ve boğazladığı hayvanı rahat ettirsin.»
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Saîd-i Hudrî (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: (Bir gün) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), bir adam'ın yanından geçti. Adam bir davarı kulağından tutup sürüklüyordu. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Hayvancağızın kulağını bırak da boynunun kenarından tut», buyurdu. Not: Zevaid'de şöylü denilmiştir: Bunun senedinde Musa bin Muhammed bin İbrahim vardır. Bu ravi, zayıftır
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bıçakları bilemeyi ve hayvanlardan saklanmasını emrederek: «Biriniz hayvanı boğazladığı zaman, boğazlamayı hızlı yapsın» buyurmuştur. Not: Zevald'de şöyle denilmiştir: Bu ıkı senedin dönüm noktası İbn-l Lehia'dır. Bu ravl zayıftır. Şeyhl Kurre de zayıftır
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Abbâs (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Kendisi; "Ve şüphesiz şeytanlar dostlarına fısıldarlar,'' âyeti hakkında şöyle demiştir: Müşrikler (şeytanların onlara fısıldamalarına atfen) diyorlardı ki: Üzerine Allah'm ismi anılan kesilmiş hayvanları (Allah'a hürmeten) yemeyiniz ve üzerine Allah'ın ismi anılmayan hayvanları yeyiniz. Bunun üzerine Allah (Azze ve Celle) buyurdu ki: Üzerine Allah'ın ismi anılmayan hayvanları yemeyiniz.[En-Am]
- Bāb: ...
- باب ...
Mu'minlerin anası Âişe (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Bâzı kimseler: Yâ Resûlallah! Bir takım insanlar bize (kesilmiş) et getirirler. (Hayvan boğazlanırken) üzerine Allah'ın isminin anılıp anılmadığını bilmeyiz. (Bu duruma ne buyurulur)? dediler. Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bismillah deyiniz ve (eti) yeyiniz» buyurdu. Et getirenler yeni müslüman olmuşlardı (yâni şer'i hükümleri pek bilmiyorlardı)
- Bāb: ...
- باب ...
Muhammed bin Sayfî (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben (bir defa) iki tane tavşanı bir merve (denilen bıçak gibi keskin, beyaz taş) ile boğazladım. Sonra tavşanları Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına götürdüm. O, bunları yememi emretti
- Bāb: ...
- باب ...
Zeyd bin Sâbit (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: (Bir kere) bir kurt köpek dişiyle bir davarı ısırmış, sonra davar sahihleri davarı bir merve (denilen bıçak gibi keskin, beyaz taş) ile boğazlamışlar. Sonra Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onlara, o hayvan'ın etini yemeleri için müsaade etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Adiy bin Hatim (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben (bir defa): Yâ Resulallah, biz av avlarız da bıçak bulamayız. Ancak zırâr (denilen sert ve keskin taş) veya asa'nın şıkkı (yâni uzunlamasına) ikiye bölünmüş değneğin keskin parçasını buluruz, (ne buyurulur?) dedim. Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Kan'ı dilediğin şeyle iyice akıt ve (hayvanı boğazlarken) üzerine Allah'ın ismini an» buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Râfi bin Hadîc (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Biz bir yolculukta Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in beraberinde idik. Ben (bir ara): Yâ Resulallah, biz savaşlarda oluruz ve beraberimizde bıçaklar bulunmaz, (Acaba keskin taş veya keskin değnek parçasıyla hayvan boğazlayabilir miyiz?) dedim. Bunun üzerine Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Üzerine Allah'ın ismi anılarak kam iyice akıtan bir şey ile boğazlanan hayvan etini ye, fakat diş veya tırnakla boğazlanam yeme. Çünkü diş, bir kemiktir. Tırnak da (kafir olan) Habeşistan halkının bıçaklarıdır» buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Saîd-i Hudrî (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), bir davarın derisini soymakta olan bir adam'ın yanından geçti. Bu arada Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) adam'a: Çekil ta ki ben sana (deri soyma usûlünü) göstereyim, buyurdu ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) elini deri ile et arasına öyle soktu ki kolu koltuk altına kadar derinin altında kayboldu ve: «Ey adam, deriyi böyle soy» buyurdu. Sonra geçip gitti ve abdest almadan (yâni yenilemeden) cemaata namaz kıldırdı
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ensâr'dan (Ebü'l-Heysem Mâlik bin et-Teyyihân (r.a.) isimli) bir zât'a (misafirliğe) gitmiş. Adam da Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) için bir hayvanı boğazlamak üzere bıçak almış. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) adama: «Sakın, sağım hayvanı kesme» buyurmuştur
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Bekir bin Ebî Kuhâfe (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendisine ve Ömer (bin eI-Hattab)'a: «Bizimle beraber el-Vâkıfi'ye geliniz» buyurmuş. Ebû Bekir demiş ki: Biz (Resûl-i Ekrem ile beraber) ay ışığında gittik. Nihayet el-Vakıfi'nin bahçesine vardık. El-Vâkıfî: Merhaba, ehlen dedi. (yâni hoşgeldiniz diyerek sevincini açıkladı) . Sonra bıçak alarak davar sürüsü içinde dolaştı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (ona): «Halûb (yâni sütlü hayvanı) boğazlamaktan sakın,» buyurdu veya «Zatü'd-Derr (yâni süt sahibi hayvanı) boğazlamaktan sakın,» buyurdu. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde rivayeti çok zayıf olan Yahya bin Abdillah bulunur
- Bāb: ...
- باب ...
Ka'b bin Mâlik (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Bir kadın bir davarı (koyun veya keçiyi keskin) bir taşla boğazlamış, sonra durum Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e anlatılmış. Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunda bir beis görmemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Râfi bin Hadîc (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Biz bir yolculukta (Huneyn savaşı dönüşünde) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in beraberinde idik. Bir deve kaçtı. (Onu yakalamaya gidenleri âciz bıraktı). Bunun üzerine bir adam ona bir ok attı. (Allah, deveyi o okla öldürdü). Sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Şüphesiz bu (eti yenen evcil) hayvanların şaşılacak huyları vardır.»
- Bāb: ...
- باب ...
Ebü'l-Uşerâ'nın bahası (r.a.)'dan: Şöyle demiştir: Ben: Yâ Resûlallah, hayvanın şer'î kesimi, ancak boğazda veya lebbe (yâni boynun göğüse en yakın yerin)de (değil mi)dir? dedim. Resul i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); «Hayvanın uyluğundan da vursan sana yeter» buyurdu. Diğer tahric: Tirmizî, sayd; Ebu Davud, Dehaya; Nesaî, dahaya; Dârimî, edahi; Ahmed b. Hanbel, IV
- Bāb: ...
- باب ...
EbÛ Saîd-i Hudrî (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayvanlara müsle etmeyi yasaklamıştır. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde Müsa. bin Muhammed bin İbrahlm bulunur. Bu ravi, zayıftır
- Bāb: ...
- باب ...
Enes bin Mâlik (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayvanları sabr (yâni bağlayıp hedef ederek ölünceye kadar ok'a, taşa ve benzerine tutma) İşini yasaklamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Abbâs (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir «İçinde ruh bulunan hiç bir şeyi hedef etmeyiniz.»
- Bāb: ...
- باب ...
Câbir bin Abdillah (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayvanlardan herhangi birisini hedef yapmak suretiyle öldürülmesini yasaklamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), cellâle (yâni dışkı yiyen hayvan) etlerini ve sütlerini yasaklamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Bekr-i Sıddîk'ın kızı Esma' (r.a.)'dan Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayatta iken biz (Medîne-i Münevvere'de) bir feres (yâni at veya kısrağh boğazlayıp etinden yedik)
- Bāb: ...
- باب ...
Câbir bin Abdillah (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Biz Hayber (savaşı) zamanında hayl (yâni at, kısrak) ve yabanî eşekler('in etlerini) yedik. (Ve Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizi evcil eşeklerin etini yemekten menetti
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû İshâk eş-Şeybânî (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben evcil eşeklerin etlerinin hükmünü Abdullah bin Ebî Evfâ (r.a.)'a sordum. Şöyle cevab verdi: Hayber (savaşı) günü bir açlık bizi yakaladı, biz Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in beraberinde bulunuyorduk. Bâzı kimseler Medine'nin dışından (evcil) eşekler elde ettiler. Biz de bunları boğazladık ve tencerelerimiz (bunların etleriyle) kaynamakta idi. Tam bu esnada Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in çağırıcısı: «Tencerelerinizi deviriniz ve (evcil) eşeklerin etlerinden hiç bir şey tatmayınız» diye duyuruda bulundu. Biz de tencerelerimizi devirdik. (Ebû îshâk eş-Şeybânî demiştir ki:) Ben Abdullah bin Ebi Evf â'ya: Resûlullah onu (yâni evcil eşeklerin etlerini) kesinlikle (mi) haram kıldı? dedim. Abdullah bin Ebî Evfâ: Biz (sahâbiler) kendi aramızda görüşüp dedik ki: Evcil eşekler dışkı yediği için Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu kesinlikle haram kıldı. Tahric: Bu hadis’i Buhari ve Müslim de rivayet ettiler
- Bāb: ...
- باب ...
Mıkdâm bin Madikerib el-Kindi (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bâzı şeyleri yasaklamış ve nihayet evcil eşekleri de (bu meyanda) anmıştır. Bu hadis zevaid türündendir. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahihtir. Ravi el-Hasan bin Cabir'i, İbn-i Hibban, sıkalar, yani güvenilir ravilerarasında anmıştır. Ben de onun hakkında konuşan görmedim. Senedin kalan ravileri Müs!im'in şartı üze. rinedir
- Bāb: ...
- باب ...
Berâ' bin Âzib (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bize, evcil eşeklerin etlerini çiğ ve pişmiş olarak atmamızı emretti. Bundan sonra da bize bunu yemeyi emretmedi. Tahric: Bu hadis’i Buhari ve Müslim de rivayet ettiler
- Bāb: ...
- باب ...
Seleme bin el-Ekva' (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Biz Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in beraberinde Hayber savaşma katıldık. (Hayber'in fethedildiği gün) akşamleyin sahâbîler (bir hayli) ateşler yaktılar. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Ne için ateş yakıyorsunuz?» diye sordu. Sahâbîler : Evcil eşeklerin etleri (ni pişirmek) üzere, diye cevab verdiler. Bu cevab üzerine Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Çömleklerdekini dökünüz ve çömlekleri de kırınız,» buyurdu. Sahâbîlerden biri: Veya çömleklerdekini dökeriz ve çömlekleri yıkarız? dedi. Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Veya dediğin gibi (yapınız)» buyurdu. Tahric: Bu hadis’i Buhari ve Müslim de rivayet ettiler
- Bāb: ...
- باب ...
Enes bin Mâlik (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in çağırıcısı şöyle duyuruda bulundu: «Allah ve Resulü sizi evcil eşeklerin etlerinden menediyorlar. Çünkü necis (pis)tir.» Tahric: Bu hadis’i Buhari ve Müslim de rivayet ettiler
- Bāb: ...
- باب ...
Atâ (r.a.)'den rivayet edildiğine şiire: Câbir bin Abdillah (r.a.); Biz at etlerini yerdik, dedi. Atâ (diyor ki) Ben: Ya katırlar ? dedim. Câbir: Hayır, dedi
- Bāb: ...
- باب ...
Halid bin el-Velîd (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) atların, katırların ve eşeklerin etlerini yasaklamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Saîd-i Hudrî (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Biz Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e, cenin (yâni eti yenen hayvan'ın rahmindeki yavrun)un hükmünü sorduk. O: «Dilerseniz onu yeyiniz. Çünkü onun kesimi anasının kesimidir» buyurdu