Sunan Ibn Majah

...

(33) Kitāb: Etiquette

(33) ...

Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den şu buyruğu işittim, demiştir: «Allah (Azze ve Celle) buyurdu ki: Ben salâtı (yâni Fatiha suresini) kendim ile kulum arasında ikiye taksim ettim ve kuluma istediğini veririm.» Ebû Hureyre demiştir ki: Sonra Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: «(Fatiha'yı) okuyunuz: Kul; الْحَمْدُ للهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ = "El-Hamdu lillahi Rabbi’l-Alemin (Hamd sadece ve sadece alemlerin Rabbi olan Allah’a aittir)" der. Bunun üzerine Allah (Azze ve Celle)): Kulum bana hamdetti ve kuluma istediğini veririm, buyurur. Sonra kul: الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ = "er-Rahmani’r-Rahim (Rahman ve Rahimdir)" der. Bunun üzerine Allah: Kulum bana sena etti, kuluma dilediğini veririm, buyurur. Kul (bundan sonra). مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ = ‘’Maliki yevmi’d-din (din gününün sahibi )’’ der. Bunun üzerine Allah: Kulum beni ta'zim etti. İşte bu (yâni Fatihanın buraya kadar olan kısmı) baha (hamd, sena ve ta'zim etmeye) aittir. Şu âyetin de yarısı bana, yarısı kulumadır: Kulum إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ ''İyyake nea’budu ve iyyake ne’s-tain (Yalnız sana kulluk ederiz ve yalmz senden yardım dileriz,'' der. Yâni işte bu, benim ve kulum arasmdadır. Kuluma dilediğini veririm. Fatiha sûresinin sonu (yâni bundan sonraki kısmı) da kuluma (âit dilekleri) dır. Kul: اهْدِنَا الصَّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ. صِرَاطَ الَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ غَيْرَ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ ‘’ihdine’s-sirate’l-mustakime sirate’l-lezine en amte aleyhim ğayril mağdubi aleyhim veleddaaaalliin (Bizi dosdoğru yola, gazabına uğramış olan (yahûdîler)den ve dalalete düşen (Hıristiyanlar) dan başka olup, nimetlendirdigin (Nebiler, sıddikler, şehîdler ve sâlih) kulların yoluna hidâyet eyle (yâni İslâm dini üzerinde sabit kıl),) der. İşte bu âyetler (deki dilek) kuluma (ait)dir ve kuluma dilediğini veririm

...
Referans:33 3784