Sunan Ibn Majah

...

(36) Kitāb: Tribulations

(36) ...

Alkame bin Vakkas (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Eşraftan bir adam (bir gün) kendisine uğramış ve Alkame ona: Şüphesiz senln (bana) bir yakınlığın var. Gerçekten senin (benim üzerimde) bir hakkın da vardır. Ben senin şu emirler (sınıfı) yanına girdiğini ve onlann yanında Allah'ın dilediği kadar (yani bol bol) konuştuğunu görüyorum. Halbuki ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in arkadaşı Bilal bin el-Haris el-Müzeni (r.a.)'den şu hadisi işittim: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: Şüphesiz biriniz Allah'ın hoşnud olduğu (güzel) sözlerden bir sözü ulaştığı yüce mertebeye ulaşacağını sanmayarak söyleyiverir. Allah (Azze ve Celle) de o söz'e karşılok o kimse için kıyamet'e kadar rızasını yazar (lütuf eder). şuphesiz biriniz de Allah'ın gazabına sebep olan (fena) kelimelerden bir laf'ı, ulaştığı (büyük vebal) derecesine ulaşacağını sanmayarak söyleyiverir. Allah (Azze ve Celle) de o laf'a karşılık o kimse aleyhine huzuruna çıkacağı zaman'a kadar gazabnu yazar.» Alkame (adama) : Artık vay haline (Devlet adamlarıyla görüştüğünde) ne söylediğine ve ne konuştuğuna bak, iyi düşün. Çünkü nice sözler var ki Bilal bin el-Haris (r.a.)'den işittiğim hadis, beni o sözleri söylemekten (cidden) menetti, dedi. Diğer tahric: Bu hadisi Tirmizi, "Zühd" bölümünün "Az konuşma" babında rivayet etmiştir. Tuhfe yazannın beyanına göre ayrıca Nesai, Malik, Ahmed, İbni Hibban ve Hakim de rivayet etmişlerdir

...
Referans:36 3969