Sunan Ibn Majah
...
(5) Kitāb: Establishing the Prayer and the Sunnah Regarding Them
(5) ...
Aişe (r.anha)'dan: şöyle demiştir : Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bir gece (Şa'ban'ın onbeşinci gecesi) odamdan ayrıldığının farkına vardım. Hemen Onu aramaya çıktım. Baktım ki Bakıyy'dedir. Başını semaya kaldırmıştır. Bana: «Ya Aişe! Allah ve Resulünün sana zulüm etmelerinden mi korkmuştun?» buyurdu. Aişe (r.anha) demiştir ki: Bende bu (korku ve kötü zan) yoktur. Lakin senin bazı hanımlarının yanına gittiğini zan ettim, dedi. Bunun üzerine O buyurdu ki: «Şüphesiz Allah Teala Şa'ban ayının onbeşinci gecesi dünyaya en yakın olan semaya (keyfiyeti bizce meçhul bir şekilde) iner. Ve (Beni) Kelb kabilesinin koyunlarının kılları sayısından daha çok günahları (veya günah sahiplerini) bağışlar.» Diğer tahric: Tirmizi ve Beyhaki AÇIKLAMA (1388 ve 1389): 1388 nolu Ali (r.a.)'ın hadisi Zevaid türündendir. Bu hadislerde geçen «Allah Teala en yakın semaya iner.» cümlesindeki inişle ilgili gerekli bilgi 1366 nolu Ebu Hureyre (r.a.)'ın hadisinde geçti. Şa'ban ayının onbeşinci gecesine ki günümüzde "Beraat gecesi" deniliyor. Bu gecenin ibadetle geçirilmesinin fazileti bu hadislerden anlaşılıyor. Nebi (s.a.v.)'in hanımları yanında nöbetleşe yattığı bilinmektedir. Aişe (r.anha)'ya ait bir gece; ki Şa'ban ayının onbeşinci gecesi olduğu hadisten anlaşılıyor. Nebi (s.a.v.) odadan ayrılarak Bakiu'l-Garkad adlı semt'e giderek orada ibadet ve dua ile vaktini geçirmiştir. Aişe (r.anha) Nebi (s.a.v.)'i odasında bulamayınca başka hanımlarının yanına gittiğini zanetmiştir. Ancak bu gidişin Nebi (s.a.v.)'e mübah olduğu kanısında olduğundan, bu zan kötü bir zan ve Nebi (s.a.v.)'i zulüm etmekle itharnı gerektirmez. Yani Aişe (r.anha) Nebi (s.a.v.)'in başka hanımlarına gitmesinin bir zulüm ve haksızlık olduğu kanaatinde değildi. Bu sebeple Aişe (r.anha) tahmin ve zannınm, kötü zan olduğunu sanmıyordu. Onun için Nebi (s.a.v.)'e verdiği cevapta Allah ve Resulünün zulüm etmelerinden korkusu olmadığını ifade etmek istemiş ve mübah olarak başka hanımlarına gitme zannını taşıdığını söylemiştir. Nebi (s.a.v.)'e isnad edilecek haksızlığın Allah'a da isnad edilmiş sayıldığı hadisten anlaşılıyor. Çünkü Resulullah (s.a.v.), Allah'ın izni olmadıkça bir şey yapamaz. Aişe (r.anha) Kemal-i aklıyla en güzel cevabı vermiştir. Çünkü beslediği zannı gizlemiş olsaydı, haşa Ondan yalan söylemiş olacaktı. Nebi (s.a.v.)'in sorusuna; Evet! diye cevap verseydi Resulullah (s.a.v.)'e haksızlık isnad etmiş olacaktı. Fakat öyle yapmayıp ayrıntılı cevap vermiştir. Kıskançlığını belirtmiş olmakla beraber, Nebi (s.a.v.)'in başka hanımlarının yanına gitmesinin Allah tarafından mübah kılındığı kanısını açıklamıştır. Nebi (s.a.v.) ise Aişe (r.anha)'nın nöbetinde başka hanımlarının yanına gitmesinin haksızlık olduğunu ve bu haksızlığı yapmadığını bildirmiştir. Koyunculukla meşhur olan Beni Kelb kabilesinin koyunlarının kıl sayısından daha çok günahların bağışlandığı veya kıl sayısı kadar günahkar insanların bağışlandığı bildirilmiştir. Tuhfe yazarının el-Ebheri'den naklen beyan ettiği yoruma göre maksat, sözkonusu koyunların üzerindeki kıllar sayısından daha çok günahların o gece bağışlanmasıdır. Kıllar kadar günahkar insanların bağışlanması değildir. Aliyyul Kaari'nin dediğine göre Beyhaki de böyle rivayet etmiştir. EI-Mirkat'ta beyan edildiğine göre ravi Rezin bu hadisin bitiminde: cCehennem ateşine müstahak olanlardan» ilavesini rivayet etmiştir. Bu rivayete göre ise kastedilen mana, anılan koyunların kıllarından daha çok cehennemlik olan mü'minlerin bağışlanmasıdır
Referans | : | 5 1389 |