Sunan Ibn Majah
...
(7) Kitāb: Fasting
(7) ...
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir : «Adem oğlunun işlediği her hasene (hayır ve ibadet mükafat yönünden) on mislinden yedi yüz misline, Allah'ın dilediği sayıya kadar arttırılır. Allah Teala buyuruyor ki: Fakat oruç böyle değildir. Çünkü oruç benim içindir. Ve onun mükafatını ben veririm. Oruçlu kişi şehvetini ve yemeğini benim için bırakır. Oruçlu için iki sevinç vardır. Birinci sevinç iftar vaktindeki sevincidir. Diğer sevinci de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. (And olsun ki) Oruçlunun ağzının kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.» Diğer tahric: Buhari ve Müslim de bunu rivayet etmişlerdir. Tirmizi, Ebu Davud ve Nesai de bu manayı ifade eden benzer hadisleri rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Beni Amir bin Sa'saa kabilesinden Mutarrif (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Osman bin Ebi'l-As es-Sakafi (r.a.), kendisine süt içirmek istemiş Mutarrif de : Ben oruçluyum, demiş. Bunun üzerine Osman: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i söyle buyururken işittim, demiştir : «Oruç, birinizin savaştan koruyucu kalkanı gibi Cehennem ateşinden koruyucu bir kalkandır.» Diğer tahric: Nesai ve İbn-i Huzeyme de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Sehl bin Sa'd (es-Saidi) (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir : «Şüphesiz Cennette Reyyan denilen bir kapı vardır. Kıyamet günü: Oruçlular nerededir? diye çağrı yapılır. Kim oruçlulardan idiyse o kapıdan girer ve o kapıdan giren bir kimse ilelebed susuzluk duymaz.»
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kim inanarak ve sevabını Allah'tan bekliyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahı bağışlanır.» Diğer tahric: Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud ve Nesai de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: «Ramazan ayının ilk gecesi olunca şeytanlar ve cinlerin asileri zincirlere vurulur. Cehennemin kapıları kapatılır da hiç bir kapısı açılmaz. Cennet'in kapıları açılır da hiç bir kapısı kapanmaz ve bir nida edici: Ey hayır isteklisi (hayır işlemeye) yönel, ey şer isteklisi! kendini tut. Allah tarafından ateşten azad edilenler olur, diye çağırır. Bu (çağrı ve azad edilme işi) Ramazanın her gecesinde olur.» Diğer tahric: Tirmizi, Nesai, Hakim ve İbn-i Huzeyme de bunu rivayet etmişlerdir. Buhari de hadisin: «Ramazan geldiği zaman Cennetin kapıları açılır, Cehemnemin kapıları kapatılır ve şeytanlar zincire vurulur.» kısmını rivayet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Şüphesiz her iftar vaktinde Allah tarafından (Cehennem ateşinden) azad edilenler olur. Bu (Ramazan'ın) her gecesinde olur.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinin ricalı sika zatlardır. çünkü Ebu Süfyan'ın Cabir (r.a.)'den olan rivayeti sahihtir. Ravi el•A'meş'in Ebu Süfyan'dan hadis işitmediğine dair Bezzar'ın sözünün garib olduğunu, çünkü A'meş'in bu tür rivayetinin Kütüb-i Sitte'de bulunduğunu ve Ebu Süfyan'dan rivayet etmekle tanındığını Şu'be söylemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Enes bin Malik (r.a.)'dan; şöyle demiştir: Ramazan ayı girdi de Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: «Bu aya girmiş bulunuyorsunuz. Onda bin aydan hayırlı bir gece vardır. Bu gece(nin kazancın)dan mahrum olan bir kimse hayrın tümünden mahrum olmuş olur, ve bu gecenin hayrından yalnız saadetten payı olmayan kimse mahrum kalır.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedindeki İmran bin Davud Ebu'I•Avvam el-Kattan hakkında ihtilaf vardır. İmam Ahmed. Onun hadislerini geçerli saymış. Affan ve el-İcli Onu sika saymışlar, İbn-i Hibban da Onu sikalar arasında zikretmiş, İbn-i Adiyy ise: İmran'dan rivayetten dolayı bu hadis garib sayılmıştır. İmran'dan bir takım garib hadisler rivayet edilmiş olup, onda beis olmadığını umarım, demiştir. İsnadın kalan ravileri sikadırlar
- Bāb: ...
- باب ...
Sıla bin Züfer (r.a.)'den: şöyle demiştir: Biz (Ramazan'dan mı Şa'ban'dan mı olduğunda) şek edilen gün Ammar (bin Yasir) (r.a)'ın yanında idik. (Pişirilen) bir koyun getirildi. Cemaatin bir kısmı (onu) yemekten uzak durdular. Bunun üzerine Ammar (r.a.): Kim bu gün oruç tutarsa şüphesiz Ebu Kasım (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e isyan etmiş olur, dedi. Ebu'l-Kasım : Nebiy-yi Muhterem s.a.v.'in künyesidir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den; şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hilal'i görmeden önce (Ramazan niyetiyle) bir gün oruç tutmaya acele etmeyi yasaklamıştır. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Ravi Abdullah bin Said el•Makberi'nin zayıflığı üzerinde alimler ittifak ettikleri için bu sened zayıftır
- Bāb: ...
- باب ...
El-Kasım Ebu Abdirrahman (r.a.)'den rivayet edildiğine göre kendisi, Muaviye bin Ebi Süfyan (r.a.)'i minber üzerinde şöyle söylerken işitmiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ramazan ayından önce minber üzerinde şöyle buyururdu: «Oruç şu gündür. Biz o gün gelmeden önce oruç tutarız. Artık kim dilerse önceden tutar. Ve kim dilerse oruç tutmayı o güne kadar te'hir eder.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun isnadı sahih. ricali sika zatlardır. Lakin el-Mizzi'nin et-Tehzib'te ve Zehebi'nin el-Kaşif'te dediklerine göre seneddeki el-Kasım bin Abdirrahman'ın sahabilerden yalnız Ebu Ümame (r.a.)'den hadis işittiği, başka sahabilerden hadis işitmediği söylenmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ummü Seleme (r.a.)'dan; şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Şa'ban ayını oruç tutarak Ramazan ayına birleştirirdi
- Bāb: ...
- باب ...
Rebia bin el-Ğaz (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Kendisi, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in oruç durumunu Aişe (r.anha)'ya sormuş ve Aişe (r.anha): O, Şa'ban ayının tamamını oruçla geçirerek nihayet Şa'ban'ı Ramazan'la birleştirirdi, demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Ramazan (ayı) orucunu bir veya iki gün (oruç tutmak) ile karşılamayınız. Ancak oruç tutma adeti olan adam, o orucu tutar(tutsun.)» Diğer tahric: Ahmed ve Kütüb-i Sitte sahipleri bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Şa'ban ayı yarılanınca artık Ramazan gelinceye kadar oruç tutmak yoktur.» Diğer tahric: Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, Tahavi, İbn-i Hibban, Darimi ve Beyhaki de bu hadisi benzer lafızlarla rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
(Abdullah) İbn-i Abbas (r.a.)'dan; şöyle demiştir: Bir A'rahi, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek: Ben bu gece Ramazan hilalini gördüm, dedi. Efendimiz Ona: «Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın Resulü olduğuna şehadet ediyor musun?» buyurdu. Adam: Evet, dedi. Efendimiz: «Kalk ya Bilal! Yarın oruç tutmaları için halka ilan yap.» buyurdu. Ravi Ebu Ali demiştir ki: EI- Velid bin Ebi Sevr'in ve el-Hasan bin Ali'nin rivayetleri (de) böyledir. (Yani İbn-i Abbas (r.a.)'a ulaşır.) Hammad bin Selerne de bunu rivayet etmiş (fakat) İbn-i Abbas (r.a.)'ı zikretmemiş ve : Bilal (r.anh) halkın o gece teravih gibi Ramazan gecelerine mahsus ibadete kalkmaları ve oruç tutmaları için çağrıda bulundu. ilavesini zikretmiştir:' Diğer tahric: Ebu Davud, Nesai, Tirmizi, Darekutni, Hakim, Beyhaki ve Darimi de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Umeyr (Abdullah) bin Enes bin Malik (r.a.)'dan; şöyle demişiir : Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ensardan olan sahabilerinden amcalarım, bana hadis anlatarak dediler ki: Şevval (ayın) in hilal’i, hava’nın bulutlu olması nedeniyle görülmedi. Bu sebeple (Ramazanın otuzuncu günü) oruçlu olarak sabahladık. O gün akşam’a doğru bir cemaat gelerek: Dün (akşam) hilal’i gördüklerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanında şahitlik ettiler. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sahabilere oruçlarını bozmalarını ve yarın bayram namazına .çıkmalarını emretti. Diğer tahric: Ahmed, Ebu Davud, Nesai, İbn-i Hibban, Beyhaki ve Tahavi de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Ramazan hilalini gördüğünüz zaman oruç tutunuz ve Şevval hilalini gördüğünüz zaman iftar ediniz (bayram yapınız.) Eğer bulut (veya toz) hilali görmenize engel olursa Ramazan hilali için (otuz günü doldurmayı) takdir ve hesap ediniz. (Ramazan'ı otuz güne doldurarak bayram ediniz.)» İbn-i Ömer (r.a.) (hava bulutlu olduğunda) Ramazan hilalinden bir gün önce oruç tutardı. Diğer tahric: Buhari, Müslim, Ebu Davud, Malik,Ahmed, Darekutni, Nesai ve Darimi de rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1655’te
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyıe (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Ramazan hilalini gördüğünüz zaman oruç tutunuz ve Şevval hilalini gördüğünüz zaman iftar ediniz (bayram yapınız.) Eğer hava bulutlu ise otuz gün oruç tutunuz.»
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Aydan kaç gün geçti?» buyurdu. Ebu Hureyre (r.a.): Biz yirmi iki gün (geçti) ve sekiz gün kaldı, diye cevap verdik, dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (ellerinin parmaklarıyla işaret ederek) üç defa : «Ay şu kadardır, ay şu kadardır, ay şu kadardır.» buyurdu ve üçüncü defada bir parmağını yumdu. Not: İsnadının Müslim'in şartı üzerine sahih olduğu Zevaid'de bildirilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Sa'd bin Kbi Vakkas (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (ellerinin parmaklarıyla işaret ederek): «Ay şu kadar, şu kadar ve şu kadardır.» buyurdu. Ve üçüncü defada (bir parmağını yummakla) yirmidokuz sayısını belirtti. Diğer tahric: Müslim
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den; şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayatta iken Ramazan ayı orucunu yirmidokuz gün olarak tutmamız, otuz gün olarak tutmamızdan fazla idi. Not : Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi, Müslim'in şartı üzerine sahihtir. Ancak adı Said bin İyaz Ebu Mes'ud olan el-Cüreyri ömrünün sonunda rivayetleri karıştırmıştır. Bu hadisi Ebu Davud ve Tirmizi İbn-i Mes'ud (r.a.)'den rivayet etmişlerdir. Mahir: İhtilat zamanı bilindikten sonra sorun yoktur
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu, Bekrete (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «İki bayram ayları (olan) Ramazan ve Zi'l-hicce noksan olmazlar.» Diğer tahric: Buharî, Savm; Müslim, Sıyam Ebu Davud savm; Tirmizi savm; Ahmed V, 38 de tahric etti
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Fıtır (Ramazan bayramı) günü iftar ettiğiniz gündür. Kurban (bayramı) günü kurbanı kestiğiniz gündür.» Diğer tahric: Ebu Davud, Tirmizi ve Darekutni de bu hadisi rivayet etmişlerdir. Ebu Davud ve Darekutni'nin hadis metni daha uzundur
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Abbas (r.a.)'dan; şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yolculukta oruç (da) tutmuş, iftar da etmiştir. Diğer tahric: Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesai, Tahavi, Beyhaki ve Darimi de bu hadisi bir birine yakın lafızlarla rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan: şöyle demiştir: Hamza el-Eslemi (r.a.) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e: Ben (hazerde) çok oruç tutuyorum. Yolculukta da oruç tutmama izin verir misin? diye sordu. Efendimiz: «Dilersen oruç tut, dilersen iftar et.» buyurdu. Diğer tahric: Malik. Buhari, Ebu Davud, Beyhaki ve Darimi de bunu benzer lafızlarla rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebü'd-Derda' (r.a.)'dan; şöyle demiştir: And olsun ki Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yolculuklarının birisinde çok sıcak bir gün onunla beraberken kendimizi öyle bir durumda gördüm ki; herkes sıcaklığın şiddetinden elini başına koyuyordu. Cemaatımızda Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile Abdullah bin Revaha (r.a.) den başka, oruçlu hiç kimse yoktur. Diğer tahric: Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tahavi ve Beyhaki de bunu benzer lafızlarla rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ka'b bin Asim (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Yolculukta oruç tutmak. birr (Matlub ibadet)den değildir.» Diğer tahric: Ahmed, Nesai ve Taberi de rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sjiiyle buyurdu, demiştir: «Yolculukta oruç tutmak birr (matlub ibadet) den değildir.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: İbn-i Ömer (r.a.)'in hadisinin senedi sahihtir, Çünkü ravi Muhammed bin el-Musaffa'yı İbn-i Hibban sikalar arasında zikretmiş; Mesleme ve el-Kaşif'te Zehebi Onu sika saymışlar; Ebu Hatim: 0, çok sadıktır, demiş; Nesai de: °salihtir, demiştir, İsnadın kalan ricali, Buhari ve Müslim'in şartı üzerinedirler. İbn-i Ömer (r.a.)'in hadisi Zevaid türündendir. Tahavi de bunu rivayet etmiştir, Buhari, Müslim, Ebu Davud, Darimi, Beyhaki ve Nesai bunun bir benzerini Cabir bin Abdillah (r.a.)'den rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdurrahman bin Avf (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Yolculukta Ramazan orucunu tutan kimse, hazerde oruç tutmayan gibidir.» Ebu İshak: Bu hadis bir şey değildir, demiştir. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bu hadisin isnadında inkıta' vardır. Ravi Usame bin Zeyd'in zayıf sayılması hususunda ittifak vardır. İbn-i Main ve Buhari'nin dediğine göre ravi Ebu Seieme bin Abdirrahman babasından hiç bir hadis işitmemiştir. Nesai bu hadisi Enes bin Malik (r.a.)'den merfu' olarak rivayet etmiştir. Bu Enes, Nebi (s.a.v.)'in hizmetçisi olan Enes bin Malik (r.a.) değildir, bir köledir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdül-Eşhel oğullarından olan (Ali bin Muhammed'in dediğine güre Abdullah bin Ka'b oğullarından olan) Enes bin Malik (r.a.)'den: şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in süvarileri bize baskın yaparak mallarımızı alıp götürdüler. Sonra ben (Medine'ye) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına vardım. O, öğle yemeğini yiyordu. Bana: «(Sofraya) Yanaş, yemek ye.» buyurdu. Ben: Oruçluyum, dedim. O: Otur, sana oruçtan bahsedeyim. Şüphesiz Allah (Azze ve Celle), yolcu (nun boynun) dan dört rek'atli farz namazın yarısını indirmiş ve yolcu, hamile ve süt emzirenin boyunlarından orucu indirmiştir.» buyurdu. Allah'a yemin ederim ki Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hamile ve süt emzirenin her ikisini de veya birisini buyurdu. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yemeğinden niçin yemedim diye üzgün ve pişmanım." Diğer tahric: Ahmed, Tirmizi, Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Enes bin Malik (r.a.)'den: şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nefsine zarar gelmesinden korkan hamile kadın ve çocuğuna zarar gelmesinden korkan emzikli kadın için Ramazan orucunu tutmama ruhsatını vermiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Seleme r.a. dediki Aişe (r.anha)'dan işittim dediki: Şüphesiz üzerimde Ramazan ayına ait oruç (borç) um olurdu ve Şa'ban ayı gelinceye kadar Onu kaza etmezdim. Diğer tahric: Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Beyhaki de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; şöyle demiştir: Biz, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanındayken (Ramazan ayında) aybaşı adetini görürdük. (Temizlendikten) sonra bize (tutmadığımız günler sayısınca) orucu kaza etmemizi emrederdi. Diğer tahric: Tirmizi de bu hadisi rivayet ederek hasen olduğunu söylemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den: Şöyle demiştir: Bir adam. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e gelerek; Helak oldum, dedi. Efendimiz: (Seni helak eden nedir?) diye sordu. Adam : Ramazanda (gündüz) eşimle cinsi münâsebette bulundum, dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) : (Bir köle azâd et) buyurdu. Adam: Bulamam, dedi. Efendimiz; (Üstüste iki ay oruç tut) buyurdu. Adam : Gücüm yetmez, dedi. Efendimiz: (Altmış yoksula yemek yedir. ) buyurdu. Adam : Bulamam, dedi. Efendimiz: (Otur) buyurdu. Adam da oturdu. Adam oturup beklerken arak denilen bir sepet hurma getirildi. Efendimiz ona: (Git bu hurmayı sadaka olarak dağıt) buyurdu. Adam: Yâ Resûlallah! Seni hak (din) ile gönderen Allah'a yemin ederim ki Medine'nin kara taşlı iki dağı arasında ailemizden daha muhtaç bir ev halkı yoktur, dedi. Efendimiz (Ona) : (Peki git bunu aile fertlerine yedir) buyurdu. ... Müellif bu hadisi Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’den merfu olarak ikinci bir senedle de rivâyet etmiştir. Bunda şu ilâve vardır: Ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) adama: (Ve o gün yerine bir gün oruç tut. ) buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Not: وصم يوماً مكانه ilavesi hakkında Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bu ilaveyi Kütüb-i Sitte sahiplerinden yalnız İbn-i Mace rivayet etmiştir. Bu ilavenin bulunduğu seneddeki Abdül-Cebbar bin Ömer zayıftır. İbn-i Main, Ebu Davüd ve Tirmizi Onu zayıf saymışlardır. Buhari de: Onun yanında münker hadisler bulunur, demiştir. Nesai de: O, sika değildir, demiştir. Darekutni de Onun terkediIdiğini söylemiş ve İbn-i Yunus: Onun• hadisinri münkerdir. demiştir. İbn-i Sa'd da: O sikaydı, demiştir. Ebu Hureyre (r.a.)'den merfu' olarak rivayet edilen (1672 nolu) hadiste: «Ruhsatsız olarak Ramazan'dan bir gün oruç bozan bir kimseye yıl boyunca tuttuğu oruç kafi değildir.» buyurulmuştur. Yukarıdaki ilave bu hadise aykırıdır. Diğer tahric: Kütüb-i Sitte sahipIeri, Ahmed, Malik ve Beyhaki de bu hadisi rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Seilem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kim oruçluyken unutarak (bir şey) yerse, orucunu tamamlasın (devam etsin). Çünkü Ona Allah yedirmiş, içirmiştir.» Diğer tahric: Kütüb-i Sitte sahipleri, Hakim, İbn-i Huzeyme, Darimi Darekutni, ve Beyhaki, müteaddit senedIerle ve birbirine yakın lafızlarla bunu rivayet etmişler; Tirmizi hadisin Hasen - Sahih olduğunu söylemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Esma' bint-i Ebi Bekir (r.anha)'dan: Şöyle demiştir; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayattayken bir bulutlu günde biz iftarımızı açtık. Sonra da güneş doğdu. (Ravi Ebu Usame demiştir ki:) Ben, Hişam'a: İftarını açanlar, o günkü orucunu kaza etmekle emredildiler (mi?), dedim. Hişam: Kaza etmekten kaçış yoktur, dedi. Diğer tahric: Buhari, Ebu Davud, .Beyhaki ve Darekutni de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Fadale bin Ubeyd el-Ensari (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nafile oruç tutmayı itiyad haline getirdiği bir günde onların yanına çıkmış da bir kap (su) istemiş ve içmiştir. Ravi Fadale (r.a.) : Biz: Ya Resulallah! Bu günü oruçla geçirdin, dedik. Buyurdu ki: «Evet, Velakin ben kustum.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde bulunan Muhammed bin İshak tedlisçidir ve an'ane ile rivayet etmiştir. Ravi Ebu Merzuk'unda ismi bilinmez ve Fedale (r.a.)'den hadis işitmemiştir. Bu sebeple hadiste zayıflık ve inkıta' vardır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.'den rivayet edildiğine göre: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir; «İradesi dışında kusan oruçluya kaza gerekmez. Kendini kusturana kaza gerekir.»
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir : «Oruçlunun hayırlı hasletlerinden birisi, misvak (kullanması) dır.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedindeki ravi Mücalid zayıftır. Lakin Buhari, Ebu Davud ve Tirmizi'nin rivayet ettikleri Amir bin Rabia'nın hadIsi bu hadis için şahid durumundadır
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (radiyallahu anha)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) oruçluyken gözüne sürme sürmüştür. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bu hadisin isnadı zayıftır. Çünkü ravi Zübeydi zayıftır. Onun adının Said bin Abdü'l-Cebbar olduğunu Ebu Bekir bin Ebi Davud beyan etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir : «Hacamat edenin ve hacamet olanın orucu bozulur.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Ebu Hureyre (r.a.)'ın hadisinin senedi münkati' dır. Ebu Hatim: Abdullah bin Bişr'in el•A'meş'ten hadis işitmesi sabit olmamıştır, Abdullah, el-A'meş'ten hadis rivayet ettiğinde ancak şöyle söylüyor: Ebu Bekir bin Ayyaş, el-A'meş'ten bana yazmıştır ki;"" demiştir, AÇIKLAMA 1682’de
- Bāb: ...
- باب ...
Sevban (r.a.)'den: Şöyle demiştir: Ben, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i şöyle buyururken işittim: «Hacamat edenin ve hacamet olanın orucu bozulur.» Diğer tahric: Ebu Davud, Ahmed, Nesai, İbn-i Hibban, Tahavi ve Darimi de rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1682’de
- Bāb: ...
- باب ...
Şeddad bin Evs (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Ramazan ayından onsekiz gece geçtikten sonra bir gün kendisi Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber Baki'da yürürken Efendimiz hacamet olan bir adam'a rastlamış ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Hacamat edenin ve hacamat olanın orucu bozulur.» buyurmuştur. Diğer tahric: Ebu Davud, Nesai, İbn-i Hibban ve Hakim de rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1682’de
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Abbas (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) oruçlu ve ihramdayken hacamat oldu. Diğer tahric: Ebu Davud, Tirmizi, Tahavi ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) oruç ayında (eşini gündüz) öperdi. Diğer tahric: Tirmizi ve Ebu Davud da rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1685’te
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) oruçluyken (eşini) öperdi. Ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nefsine hakim olduğu gibi hanginiz nefsinize hakim olabilir? Diğer tahric: (benzerini) Nesai hariç diğer Kütüb-i Sitte sahipleri rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1685’te
- Bāb: ...
- باب ...
Hafsa (r.a.a)'dan; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) oruçluyken (eşini) öperdi
- Bāb: ...
- باب ...
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in mevlası Meymune (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Oruçluyken oruçlu eşini öpen adamın durumu Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'e soruldu. Buyurdu ki : «İkisinin orucu bozulmuş olur.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Hadisin isnadı zayıftır. Çünkü Zeyd bin Cübeyr'in ve Şeyhi Ebu Yezid ed-Dinni'nin zayıflığı üzerinde alimlerin ittifakı vardır. Et-Takrib'de de Ebu Yezid ed-Dinni'nin meçhul olduğu nakledilmiştir. Ez-Zübeyri de : Bu hadis münke•rdir ve Ebu Yezid meçhuldür, demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
İbrahim (en-Nehai)'den rivayet edildiğine göre el-Esved (bin Yezid) ve Mesruk, Aişe (r.anha)'nın yanına vararak: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) oruçluyken mübaşeret eder miydi? diye sormuşlar; Aişe (r.anha): Yapardı ve nefsine en hakim olanınızdı, demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin AbbAs (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Mübaşeret hakkında yaşlı oruçluya ruhsat verilmiş, genç oruçluya da mekruh sayılmıştır. Zevaid de: Bu hadis’in isnadı Muhammed bin Halid nedeni ile zayıftır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir; Yalan söylemeyi, cahilce davranmayı ve bununla amel etmeyi bırakmayan (oruçlu) kimsenin yemesini içmesini bırakmasına Allah'ın İhtiyacı yoktur. (Buna kıymet vermez.) Buhari, Tirmizi, Ebu Davud Nesai, Ahmed ve Beyhaki bu Hadisi rivayet etmişlerdir. Diğer tahric: Müslim'den başka Kütüb-i Sitte sahipleri, Ahmed ve Beyhaki de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine güre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Nice oruçlu vardır ki; orucundan kendisine aç kalmaktan başka bir şey yoktur. Ve gece namazına nice kalkan vardır ki kalkışın'dan kendisine uykusuzluktan başka hiç bir şey hasıl olmaz.» Not: Bunun senedinin zayıf olduğu Zevaid'de bildirilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Birinizin oruç günü olduğu zaman sakın çirkin söz söylemesin. Ve cehaletin gereklerinden bir şey işlemesin. Eğer bir kimse ona karşı cahilce davransa: Ben oruçlu bir adamım, desin.» Tahric: Kütüb-i Sitte sahipleri, Malik ve Beyhaki bu hadisi benzer lafızlarla rivayet etmişlerdir. Bazı rivayetler biraz daha uzundur
- Bāb: ...
- باب ...
Enes bin Malik (r.a.)'den rivayet edildiğine «öre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Seher vaktinde yiyiniz ve içiniz. Çünkü onda bereket vardır.» buyurdu." Diğer tahric: Buhari, Müslim ve Tirmizi de bu hadisi rivayet etmişler; Tirmizi httdisin Hasen - Sahih olduğunu söylemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Abbas (r.a.)'dan rivayet edildiğine «öre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: «Gündüz orucu için seher yemeğinden ve gece ibadetine kalkmak için öğle istirahatından yardım dileyiniz,» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bu hadsin senedindeki ravi Zem'a bin Salih zayıftır
- Bāb: ...
- باب ...
Enes bin Malik (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Zeyd bin Sabit (r.a.): Biz, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber sehur yemeğini yedik, sonra sabah namazına kalktık, dedi. (Enes (r.a.) demiştir ki:) Ben: Sehur yemeği ile sabah namazına kalkışınız arasında ne kadar zaman vardı? diye sordum. Zeyd (r.a.) dedi ki: Elli ayet okuyacak kadar. Diğer tahric: Bu hadisi Buhari ve Tirmizi de rivayet etmişler
- Bāb: ...
- باب ...
Huzeyfe (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber sehur yemeğini yedim. Sehur vakti (şafak vaktine o kadar yakındır ki hemen hemen) şafaktır (denilebilir.) Şu farkla ki; henüz güneş (yani şafak) sökmemiştir. Diğer tahric: Nesai, Ahmed ve Tahavi de bu hadisi rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Mes'ud (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Bilal'ın ezanı, herhangi birinizi sahur yemeğini yemekten alıkoymasın. Çünkü O, uyuyanınız uyansın ve gece ibadetine kalkmış olanınız (istirahatına veya ihtiyaçlarına) dönsün diye ezan okur. Fecir, aydınlığın şöyle çıkması değil, semanın ufkunda yaygın olarak şöyle çıkmasıdır.» Diğer tahric: Tirmizi hariç Kütüb-i Sitte sahipleri ve Ahmed bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Sehl bin Sa'd (r.a.)'dn rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «İnsanlar iftar etmekte acele ettikleri müddetçe daima hayır ile yaşarlar,» Diğer tahric: Buhari, Müslim ve Tirmizi de rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1698’de
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «İnsanlar iftar etmekte acele ettikleri müddetçe hayır ile yaşarlar. İftar etmekte acele ediniz. Çünkü yahudiler, (iftarlarını) geciktirirler.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun isnadı Buhari ve Müslim'in şartı üzerine sahihtir. Bu hadisi Buhari, Müslim ve başkaları Sehl bin Sa'd'ın rivayetiyle zikretmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Selman bin Amir (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir : «Biriniz iftarını açacağı zaman hurmayla açsın. Eğer bulamazsa suyla iftar etsin. Çünkü su, temizleyicidir.» Diğer tahric: Ahmed, Tirmizi. Ebu Davud, Darimi ve Hakim de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Hafsa (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Geceden oruca niyet etmeyene oruç yoktur.» Diğer tahric: Ebu Davud, sevm; Tirmizî, savm; Nesaî, siyam; (benzeri); Muvatta; siyam; Darimî, savm; Ahmed, Darekutni , İbn-i Huzeyme, ve İbn-i Hibban da bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.a.a)'dan: Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanıma girerek: «Yanınızda (yiyecek) bir şey var mı?» diye sorar; Biz de; Hayır, deriz. O da: «O halde ben oruçluyum» buyurarak orucu üzerinde durur. Sonra bize yiyecek bir şey hediye edilir, O da orucunu bozar (dı) Aişe (r.anha): O (böylece) bazen nafile oruç tutmuş ve bozmuştur, dedi. (Ravi Mücahid demiştir ki Ben, Aişe (r.anha) ya bu nasıl olur? diye sordum. Dedi ki: Bunun durumu, bir sadaka ile çıktıktan sonra bir kısmını verip bir kısmını tutan kimsenin durumu gibidir. Diğer tahric: Ahmed, Ebu Davud, Nesai, Darekutni, Beyhaki ve Tirmizi'de de Aişe (r.anha)'nın hadisini kısa ve uzun metinler halinde ve benzer lafızlarla rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Hayır. Ka'be Rabbine yemin ederim ki! «Cünüb olarak sabahlayan kimse, orucunu bozsun (bozmuş olur)» sözünü ben söylemiş değilim. Bu sözü Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) söylemiştir. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahihtir. İmam Ahmed bunu bu yolla rivayet etmiştir. Buhari de ta'liken zikretmiştir. Ebu Hureyre (r.a.)'in bu hadisi el-Padl (r.a.)'den işittiği, Buhari ve Müslim'de bildirilmiştir. Müslim Ebu Hureyre (r.a.)'in: "Ve ben bu hadisi Peygamber Is.a.v.)'den işitmedim'' sözünü ilave etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), (eşine yaklaşmaktan dolayı) cünüb olarak gecelerdi. Sonra Bilal (r.a.) gelerek sabah namazı vaktinin geldiğini Ona haber verirdi. O da kalkıp ğuslederdi. Ben de Onun başından ğusül suyunun inmesine bakardım. Sonra O, Mescide çıkardı da. Onun sabah namazındaki sesini işitirdim. Ravi Mutarrif demiştir ki •. Ben, ravi Amir (eş-Şa'bi)ye: (Bu durum) Ramazan'da mı? diye sordum. Dedi ki: Ramazan ve başkası müsavidir. Diğer tahric: Bu ve sonraki hadisi, Buhari, Müslim, Malik, Ebu Davud, Nesai ve Tahavi, manayı etkilemeyen benzer lafızlarla rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1704’te
- Bāb: ...
- باب ...
Nafi' (r.a.)'den: Şöyle demiştir: Oruç tutmak isteyip cünüb olarak sabahlayan adam'ın durumunu (Efendimizin eşi) Ümmü Seleme (r.anha)'ya sordum. Dedi ki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ihtilam'dan değil, eşine yaklaşmaktan dolayı cünüb olarak sabahlardı, sonra boy abdestini alır ve orucunu tamamlardı. Diğer tahric: Bu ve önceki hadisi, Buhari, Müslim, Malik, Ebu Davud, Nesai ve Tahavi, manayı etkilemeyen benzer lafızlarla rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah biti eş-Şıhhir (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kim daima oruç tutarsa, ne oruç tutmuş, ne de tutmamış (sayılır.)» Diğer tahric: Bu hadisi Nesai, Ahmed ve İbn-i Hibban da rivayet etmişlerdir. Bunun mislini Müslim, Ebu Davud ve Nesai, Ebu Katade (r.a.)'den merfu' olarak rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1706’da
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Amr (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Daima oruç tutan kimse oruç tutmamış (sayılır).» buyurdu. Diğer tahric: Bu hadisi Buhari, Müslim ve Nesai de rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
El-Minhal (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) her ayın onüç, ondört ve onbeşinci günlerinin orucunu emreder ve: «O (oruç) daima oruç tutmak gibi veya daima oruç tutmak vaziyeti gibidir.» buyururdu. ... Katade bin Melhan el-Kaysi'den rivayet edildiğine göre, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunun mislim buyurmuştur. İbn-i Macete demiştir ki: Şu'be yanılmıştır. Hemmam isabetli rivayet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Zer' (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Bir kimse her aydan üç gün oruç tutarsa, işte o, devamlı oruçtur.» buyurdu. Allah (Azze ve Celle) Kitabındaki: «Kim bir iyilik işlerse Ona o iyiliğin on katı verilir.* (En-am 160) ayeti ile bunun tasdikini indirmiştir. Şu halde her gün (orucu) on gün (orucun) a denktir. Diğer tahric: Bu hadisi Tirmizi de rivayet etmiştir. AÇIKLAMA 1709’da
- Bāb: ...
- باب ...
Muaze el-Adeviyye (r.a.a)'dnn rivayet edildiğine göre: Aişe (r.anha): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) her aydan üç gün. oruç tutardı, dedi. Ben: Ayın hangi kısmından (tutardı?) diye sordum. Aişe (r.anha); O, ayın hangi kısmından olduğuna önem vermezdi, diye cevap verdi. Diğer tahric: Bu hadisi Müslim, Ebu Davud, Tirmizi ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Seleme (hin Abdirrahman) (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Ben, Aişe (r.anha)'ya Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in (nafile) orucunu sordum. Dedi ki: O, (bazı aylarda) o kadar (çok oruç tutardı ki, biz: Hep oruç tuttu, derdik. Ve bazı aylarda) o kadar oruçsuz olurdu ki, biz: Oruç tutmayı bıraktı, derdik. Ve Onu hiç bir ayda Şa'ban'dakinden daha çok (nafile) oruç tutmuş olarak katiyyen görmedim. Şa'ban ayının tümüne yakın çoğunu oruçla geçirirdi. Diğer tahric: Bu hedisi Kütüb-i Sitte sahipleri ve Beyhaki rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1711’de
- Bāb: ...
- باب ...
ibn-i Abbas (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bazı aylarda o kadar oruç tutardı ki biz: Oruç tutmayı bırakmıyacak, derdik. Ve bazı aylarda oruç tutmayı o kadar bırakırdı ki, biz: Oruç tutmayacak derdik. Medine'ye teşrif ettiği zamandan beri Ramazan hariç hiç bir ayı devamlı oruçla geçirmemiştir. Diğer tahric: Bu hadisi Buhari, Müslim, Tirmizi ve Nesai de rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Amr bin el-As (r.a)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Allah'a en sevimli oruç, Davud (A.S.)'ın orucudur. Çünkü o bir gün oruç tutar, bir gün iftar ederdi. Ve Allah'a en sevimli (nafile) namaz Davud (A.S.)'ın namazıdır. O, gecenin yarısı uyurdu. Üçte birisini namazla geçirirdi ve (son) altıda birisini uyurdu.» Diğer tahric: Bu hadisi Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Nesai de rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1713’te
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Katade (r.a.)'den\ Şöyle demiştir: Ömer bin el-Hattab (r.a.): Ya Resulallah! (Sürekli) iki gün oruç tutan ve bir gün orucu bırakan kimsenin durumu nasıldır? diye sordu. Efendimiz: «Buna kimsenin gücü yeter (mi?)» buyurdu. Ömer; Ya Resulallah! (Sürekli) bir gün oruç tutup bir gün bırakanın durumu nasıldır? diye sordu. Efendimiz: «Bu Davud (A.S.)'ın orucudur.» buyurdu. Ömer: (Sürekli) bir gün oruç tutup iki gün tutmıyanın durumu nasıldır? diye sordu. Efendimiz: «Bunun gücümün dahilinde kılınmış olmasını temenni ederim.» buyurdu. Diğer tahric: Bu hadisi Müslim, Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir. Bazı rivayetler çok uzundur
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Amr bin el-As (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den işittim. Buyurdu ki: «Nuh (A.S.) Ramazan bayramının ilk günüyle Kurban bayramının ilk günü müstesna bütün yıl oruç tutmuştur.»" Not: Bunun isnadında, zayıf olan İbn-i Lehia'nın bulunduğu Zevaid'de bildirilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in mevlası Sevban (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kim Ramazan (orucunu tutar ve) bayramdan sonra altı gün oruç tutarsa, onun tutmuş olduğu oruç, yılın tamamının orucu olmuş olur. Kim iyilik işlerse, ona o iyiliğin on misli verilir.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir : Bu hadisi İbn-İ Hibban kendi sahihinde rivayet etmiştir. Sindi : Zevaid yazarı bu hadisin sahih olduğunu söylemek istemiş ve: Bu hadisi te'yid eden şahit vardır, demiştir, der, AÇIKLAMA 1716’da
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Eyyub (el-Ensari) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kim Ramazan orucunu tutar, sonra bunun arkasında Şevval'dan altı gün oruç tutarsa, onun tutmuş olduğu oruç, yıl boyunca tutulan oruç gibidir.» Diğer tahric: Bu hadisi, Ahmed, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Beyhaki ve Darimi de rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Said-i Hudri (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kim Allah yolunda bir gün oruç tutarsa Allah o günün orucu ile Cehennem ateşini onun vücudundan yetmiş yıl uzaklaştırır.» Diğer tahric: Bu hadisi Buhari, Müslim ve Nesai de rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1718’de
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kim Allah yolunda bir gün oruç tutarsa, Allah Onun vücudunu cehennem ateşinden yetmiş yıl uzaklaştırır.» Diğer tahric: Bu hadisi, Nesai de rivayet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Mina günleri (teşrik günleri), yiyip içme günleridir.» Not: Bu hadisin isnadının, Buhari ve Müslim'in şartı üzerine sahih olduğu Zevaid'de bildirilmiştir, AÇIKLAMA 1720’de
- Bāb: ...
- باب ...
Bişr bin Suhaym (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) teşrik günlerinde hitabede bulunarak: «Cennete müslüman kişiden başkası giremiyecektir? Ve şüphesiz bu günler, yeme ve içme günleridir.» buyurdu." Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir:' Bu hadisi İbn-i Huzeyme kendi sahihinde rivayet etmiştir. Sindi: Yani hadis sahihtir, demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebıı Said-i Hudri (r.a.)'den. Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) fıtır günü (Ramazan bayramının ilk günü) ve Kurban bayramı günü oruç tutmaktan nehiy buyurmuştur. Diğer tahric: Bu hadisi, Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1722’de
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Ubeyd (Sa'd bin Ubeyd) (r.a.)'den: Şöyle demiştir: Ben, Kurban bayramında Ömer bin el-Hattab (r.a.)'in beraberindeydim.önce bayram namazını kıldı, sonra (okuduğu hutbede): Şüphesiz Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), şu fıtır günü ve Kurban günü orucundan nehiy buyurmuştur, Fıtır günü, Ramazan orucunuzu bıraktığınız gündür. Kurban günü de kurbanlarınızın etini yediğiniz gündür, dedi. Diğer tahric: Bu hadisi Kütiib-i Sitte sahipleri ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Cum'a günü orucundan nehiy etmiştir. Fakat bir gün öncesi veya bir gün sonrasıyla beraber Cum'a günü orucundan nehiy etmemiştir. Diğer tahric: Bu Hadisi Nesai hariç Kütüb-i Sitte sahipleri, Ahmed, Hakim ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1725’te
- Bāb: ...
- باب ...
Muhammed bin Abbad bin Ca'fer (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben, Ka'be'yi tavaf ederken Cabir bin Abdillah (r.a.)'a: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Cum'a günü orucundan nehiy etmiş mi? diye sordum. Dedi ki: Bu Beyt'in Rabbine yemin ederim ki, evet. (nehiy etmiştir.) Diğer tahric: Bu Hadisi Buhari, Darimi ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1725’te
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Mes'ud (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i Cum'a günü oruçsuz olarak az gördüm. Diğer tahric: Bu hadisi Tirmizi, Nesai ve İbn-i Hibban da rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Büsr (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Üzerinize farz olan oruç müstesna. Cumartesi günü oruç tutmayınız. Eğer her hangi biriniz (o gün) bir üzüm çubuğu veya bir ağaç kabuğundan başka (yiyecek veya içecek) bir şey bulamazsa, onu emsin.» Humeyd bin Mes'ade ... senediyle Abdullah bin Büsr'ün kardeşi (es-Samma') (r.a.)'den rivayetle tahdis ettiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, diyerek bu hadisin mislini anlatmıştır. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: İbn-i Hibban kendi sahihinde bunu rivayet etmiştir. Sindi: Yani bu hadis sahihtir. Hadis metni, Ebu Davud ve başka yerde diğer bir senedIe mevcuddur, demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Abbas (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «İçinde bulunduğumuz şu günler (yani Zilhicce'nin ilk on günün) deki salih amelden Allah katında daha sevimli (salih amelin bulunacağı) başka günler hiç yoktur.» buyurdu. (Sahabiler:) Ya Resulallah! Allah yolunda cihad da mı (daha sevimli değildir)? diye sordular. O: «(Evet.) Allah yolunda cihad da. Meğer ki bir adam nefsiyle ve malıyla cihada çıkıp da kendisine ait mal ve nefisten hiç bir şeyi geri getiremez olursa. (İşte onun ameli bu on gündeki amelden efdaldır)» buyurdu. Diğer tahric: Bu hadisi Buhari, Ebu Davud, Tirmizi ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1728’de
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Şu on günde Allah Sübhanehu'ya yapılan ibadetten Ona daha sevimli ibadetin yapılacağı günler, dünya günleri içerisinde yoktur. Ve şüphesiz o günlerdeki bir günün orucu, bir yılın orucuna ve onlardaki bir gece, kadir gecesine muhakkak denk gelir.» Diğer tahric: Bu hadisi Tirmizi de rivayet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan: Söyle demiştir: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i Zilhicce'nin on gününün orucunu tutmuş olarak hiç görmedim. Diğer tahric: Bu hadisi Müslim, Ebu Davud. Tirmizi, Nesai ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Katade (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Allah'ın, Arefe günü orucunu ondan önceki yıla ve ondan sonraki yıla kefaret kılmasını umarım.» Diğer tahric: Bu hadisi Müslim, Ebu Davud ve Nesai rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Katade bin N'u'man (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den işittim. Buyurdu ki: «Kim Arefe günü oruç tutarsa onun önündeki yıl ve onun arkasındaki yıl (günahları) mağfiret olunur.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun isnadı zayıftır. Çünkü alimler, ravi İshak bin Abdillah bin Ebi Ferve'nin zayıflığı üzerinde ittifak etmişlerdir. Evet bu hadisin sahih bir şahidi gelmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
İkrime (r.a.)'den\ Şöyle demiştir: Ben, Ebu Hureyre (r.a.)'ın yanına evinde girdim ve Arafat dağında Arefe günü oruç tutmanın hükmünü ona sordum. Dedi ki; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Arafat'ta Arefe günü oruç tutmaktan nehiy buyurdu. Diğer tahric: Ebu Davud, Nesai, Hakim ve Beyhaki de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan: Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Aşure günü oruç tutar ve o gün oruç tutmayı emrederdi. Diğer tahric: Bu Hadisi Kütüb-i Sitte sahipleri, Beyhaki ve Darimi de uzun ve kısa metinler halinde rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1734’te
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Abbas (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Medine'ye hicret buyurduktan sonra oradaki yahudileri (aşure günü) oruçlu olarak buldu. Ve: «Bu ne oruçtur?» diye sordu. Yahudiler: Bu gün Allah'ın Musa'yı (düşmanlarından) kurtardığı ve Firavun'u boğdurduğu gündür. Musa (A.S.) (Allah'ın bu lütfuna) şükür olarak bu gün oruç tutmuştur, dediler. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): *Biz Musa'ya sizden ziyade yakın ve hak sahibiyiz» buyurdu. Ve o gün oruç tuttu. O gün oruç tutmayı da emretti. Diğer tahric: Bu hadisi Tirmizi'den başka Kütüb-İ Sitte sahipleri ve Beyhaki benzer lafızlarla rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Muhammed bin Sayfi (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Aşure günü bize: «Sizden bugün bir şey yiyen var mı?» diye sordu. Biz: Bizden yiyen de var, yemiyen de var, diye cevap verdik. O: «Artık yemiş olan ve yememiş olan hepiniz, bu gününüzün kalan kısmını (oruçla) tamamlayınız ve Arud halkına haber gönderin. Onlar da günün kalan kısmını (oruçla) tamamlasınlar.» buyurdu. Ravi demiştir ki: Medine dolaylarındaki Arud ehlini kasdetmiştir. Not : Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun isnadı, Buharİ ve Müslim'in şartı üzerine sahih - garibtir. Şa"bi'den başka Kimse Muhammed bin Sayfi (r.a.)'den rivayet etmemiştir. Buhari ve Müslim'de Seleme bin el-Ekva' (r.a.) ve er-Rubeyyi binti Muavviz (r.a.) hadisinden bu hadisin şahidi vardır. El-Müzzi, Nesai'nin de bu hadisi rivayet ettiğini söylemiş ve İbnü's-Seni'nİn rivayetinde yoktur
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Abbas (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «(And olsun) Eğer ben gelecek yıl'a kadar sağ kalacak olursam. Muharrem ayının dokuzuncu günü oruç tutacağım.» buyurdu. Ebu Ali demiştir ki: Ahmed bin Yunus bu hadisi İbn-i Ebi Zi'b' den rivayet ederek şu İlaveyi yapmıştır: Aşure gününü kaçırmak korkusuyla (Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) böyle buyurmuştur.)" Diğer tahric: Bu hadisi Müslim. Ebu Davud ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Ömer (bin el-Hattab) (r.a.)'rian: Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanında Aşure gününden bahsedildi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: «Aşure günü, cahiliyyet ehlinin oruç tuttuğu bir gündür. Artık sizden o gün oruç tutmak isteyen tutsun ve o gün oruç tutmak istemiyen de o günün orucunu terketsin.» Diğer tahric: Müslim, Ebu Davud, Tahavi ve İbn-i Huzeyme de bunu benzer lafızlarla rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Kaiade (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Allah'ın, Aşure günü orucuyla ondan önceki yıl(ın günahların) ı bağışlamasını şüphesiz umarım.» Diğer tahric: Müslim, Tirmizi, Nesai ve Ahmed de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Rebia bin el-Ğaz'dan rivayet edildiğine göre: Kendisi Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in (nafile) oruç durumunu Aişe (r.anha)'ya sormuş, Aişe (r.anha) da: O, Pazartesi ve Perşembe (günleri) orucunu öncelikle arzulardı. demiştir. Bu hadisi Tirmizi de rivayet etti. AÇIKLAMA 1740’ta
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Pazartesi ve Perşembe (günleri) oruç tutardı. Kendisine: Ya Resulallsh! Sen Pazartesi ve Perşembe oruç tutarsın, diye hikmeti soruldu. O buyurdu ki: «Pazartesi ve Perşembe günleri Allah Teala her müslümanı mağfiret eyler. Küs olanlar müstesna. Allah: 'Küs olan bu iki kişi barışıncaya kadar onları bırak' buyurur.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahih-garibtir, Ravi Muhammed bin Rifaa'yı İbn-i Hibban sıkalar arasında zikretmiştir. Ondan yalnız Dahhak bin Mahled rivayet etmiştir, Senedin kalan ravileri Buhari ve Müslim'in şartı üzerinedirler. Ebu Davud ve Nesai'nin rivayet ettikleri Usame bin Zeyd'in hadisi, bu hadis için şahid durumundadır. Tirmizi de bu hadisin bir parçasını kendi süneninde rivayet ederek hasen - garib olduğunu söylemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Mücibe el-Bahili'nin babasından veya amcası (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına vararak: Ey Allah'ın Nebisi! Ben geçen yıl senin yanına gelen adamım, dedim. O: «Ne oldu? Ben senin vücudunu zayıf görüyorum.» buyurdu. (Ravi demiştir ki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in muhatabı : — Ya Resulallah! (Geçen yıl seninle görüştüğüm günden bugüne kadar) gündüz hiç yemek yemedim. Yalnız gece yemek yedim, diye cevap verdi. Efendimiz; — «Kim sana kendi nefsini (aç bırakmakla) ta'zib etmeni emretti?» buyurdu. (Adam demiştir ki:) Ben; — Ya Resulallah! Ben güçlüyüm, dedim. O: — «Sabır (Ramazan) ayı ve ondan sonra bir gün oruç tut» buyurdu. Ben : — Şüphesiz benim gücüm (bundan da fazlasına) yeter, dedim. O: — «Sabır ayı ve ondan sonra iki gün oruç tut.» buyurdu. Ben: — Şübhesiz benim gücüm (bundan da fazlasına) yeter dedim. O: — «Sabır ayı, ondan sonra üç gün oruç tut ve haram ayların orucunu tut.» buyurdu. Diğer tahric: Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki de bunu rivayet etmişlerdir. Bazı rivayetler daha uzundur. Parentez içi ifadeler, o rivayetlerden alınmadır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den: Şöyle demiştir: Bir adam Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek: Ramazan ayından sonra hangi oruç efdaldir? diye sordu. O: «Muharrem dediğimiz Şehrullah (orucu)» buyurdu. Diğer tahric: Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Beyhaki ve Darimi de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Abbas (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Recep (ayı) orucundan nehiy buyurmuştur. Not: Bunun senedihdeki Davud bin Ata'nın zayıflığı' üzerinde ittifak vardır
- Bāb: ...
- باب ...
Muhammed bin İbrahim'den rivayet edildiğine göre: Usame bin Zeyd (r.a.) haram aylar orucunu tutarmış. Sonra Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona; «Şevval ayı oruç tut.» buyurmuş. Bunun üzerine Usame (r.a.) haram aylar orucunu bırakarak vefat edinceye kadar, daima Şevval ayı oruç tutmuştur. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir. Bunun isnadı sahihtir. Ancak Usame bin Zeyd ile Muhammed bin İbrahim bin el-Haris et-Teymi arasında inkıta vardır. (Şevval orucu ile ilgili bilgi 33'ncü babta geçmiştir)
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayel edildiğine göee: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Her şeyin bir zekatı vardır. Bedenin zekatı da oruçtur.» Ravi Muhriz kendi rivayetinde Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in: «Oruç sabrın yarısıdır.» buyurduğunu da ilave etmiştir. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: İbn-i Mace'nin bu hadis için zikrettiği her iki yolun isnadı zayıftır. Çünkü isnadda Musa bin Ubeyde ez-Zeyri bulunur. Her iki yolun dönüm noktası bu ravidir. Bunun zayıflığı üzerinde ittifak vardır
- Bāb: ...
- باب ...
Zeyd bin Halid el-Cüheni (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) $öyle buyurdu, demiştir: «Oruçlulara iftar (yemeğini) veren kimseye o oruçluların sevablarından hiç bir şey eksiltmeksizin onların sevabının bir misli olmuş olur.» Diğer tahric: Bu hadisi Tirmizi, Nesai, İbn-i Huzeyme ve ibn-i Hibban da bu hadisi rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Zübeyr (r.a.)'den: Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Sa'd bin Muaz (r.a.)'ın yanında iftarını açtı. Sonra: أفطر عندكم الصائمون، وأكل طعامكم الأبرار، وصلت عليكم الملائكة buyurdu." Not: Zevaıd'de şöyle denilmiştır: Bu senedde Abdullah bin Zübeyr (r.a.)'den rivayet eden Mus'ab bin Sabit zayıftır
- Bāb: ...
- باب ...
Ümmü Ümare (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bize geldi. Biz Ona yemek sunduk. Onun yanında bulunanlardan birisi oruçluydu. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: «Oruçlunun yanında yemek yenildiği zaman melekler ona dua ve istiğfar ederler.»
- Bāb: ...
- باب ...
Büreyde (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Bilal (r.a.)'a : — «Ya Bilal! Öğle yemeğine (otur.)» buyurdu. Bilal (r.a.) : — Ben oruçluyum, dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): — «Biz rızıklarımızı yiyoruz. Bilal'in rızkının fazlı cennettedir. Ya Bilal! Oruçlunun yanında yemek yiyildiği sürece Onun kemiklerinin tesbih ettiğini ve meleklerin onun için mağfiret dilediklerini bilir misin?» buyurdu. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir; Bunun senedindeki Muhammed bin Abdurrahman'ın zayıflığı hususunda ittifak vardır. İbn-i Hatim ve el-Ezdi Onu yalanlamışlardır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Biriniz oruçluyken yemeğe davet edildiği zaman: Ben oruçluyum, desin.» Diğer tahric: Bu hadisi Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai ve Darimi de rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1751’de
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Bir kimse oruçlu olduğu halde yemeğe davet edilirse icabet etsin. Artık dilerse yemek yer, dilerse yemek yemeyi bırakır.» Benzerini Müslim rivayet etti
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Üç sınıf insan vardır ki duası Allah katında reddolunmaz: adil devlet reisi, iftar edinceye kadar oruçlu ve mazlumun duası. Allah mazlumun duasını, kıyamet günkü bulutun üstüne yükseltir, gök kapıları Ona açılır ve Allah Teala: «İzzetime yemin ederim ki ey mazlum! Bir süre sonra bile olsa behemahal sana yardım edeceğim» buyurur» Diğer tahric: Bu hadisi Tirmizi ve Hakiın de rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Amr bin el-As (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şoyle buyurdu, demiştir: «.Şüphesiz her oruçlu için iftarını açtığında reddedilmeyen bir dua vardır.» ibn-i Ebi Müleyke demiştir ki. Abdullah bin Amr bin el-As (r.a.)'ın iftarını açtığı zaman şu duayı okuduğunu kendisinden işittim: «Allahım! Herşeyi kaplayan rahmetin hakkı için bana mağfiret etmeni Senden dilerim.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun isnadı sahihtir. Çünkü Nesai ravi İshak bin Ubeydullah bin el-Haris'in zararsız olduğunu söylemiştir. Ebu Zür'a da: O sika'dır, demiş. İbn-i Hibban da Onu sikalar arasında zikretmiştir. İsnadın kalan ricali, Buhari'nin şartı üzerinedir
- Bāb: ...
- باب ...
Enes bin Malik (r.a.)'den: Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) birkaç hurma yemedikçe Ramazan bayramı günü (bayram namazına) çıkmazdı. Diğer tahric: Bu hadisi Buhari ile Tirmizi de rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Ömer (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ashabına fıtır sadakasından yedirmedikçe Ramazan bayramı günü (bayram namazına) çıkmazdı. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi zayıftır. Zayıf raviler peşpeşe gelmişlerdir. Çünkü Ömer bin Sahban ve ondan aşağı olanların hepsi zayıftır
- Bāb: ...
- باب ...
Büreyde bin Husayb (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ramazan bayramı günü (bir şey) yemedikçe (bayram namazına) çıkmazdı ve kurban bayramı günü bayram namazından dönmedikçe (bir şey) yemezdi. Diğer tahric: Bu hadisi Tirmizi, Ahmed, İbn-i Hibban, Darekutni, Hakim ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kim ki üzerinde bir ayın oruç (borc)u varken ölürse, ondan bedel olarak her gün yerine bir yoksula (yemek) yedirilsin.» Not: EI-Mlzzi el-Etraf'ta: Müellifin; «Muhammed bin Sirin'den» sözü bir vehimdir. ÇUnkü Tirmizi bunu rivayet etmiş de Muhammed'in kimin oğlu olduğunu belirtmemiş, sonra: Bence bu zat, Muhammed bin Abdirrahman bin Ebi Leyla'dır, demiştir, diye bilgi vermiştir. Tirmizi bu hadisi tahric ettikten sonra: Biz bu hadisi merfu' olarak yalnız bu yoldan tanırız. Sıhhatli olan durum. bunun mevkuf olmasıdır, demiştir. Diğer tahric: Tirmizi. AÇIKLAMA 1759’da
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-İ Abbas (r.a.)'dan: Şöyle demiştir: Bir kadın Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek: Ya Resulallah! Kız kardeşim boynunda aralıksız iki ay (kefaret) oruç (borcu) bulunduğu halde Öldü. dedi. Efendimiz: — «Söyle bakayım. Eğer senin kızkardeşinin boynunda bir borç bulunmuş olsaydı sen o borcu ödiyecek miydin?» diye sordu. Kadın » — Evet ödiyecektim, dedi. Efendimiz: — «O halde Allah'ın hakkı, öncelikle ödenmesi gereken bir haktır.» buyurdu. Diğer tahric: bu hadisi Buhari, Müslim ve Tirmizi de rivayet etmişlerdir AÇIKLAMA 1759’da
- Bāb: ...
- باب ...
Büreyde bin Husayb (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Bir kadın Nebi {Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek: — Ya Resulallah! Annem üzerinde oruç borcu olduğu halde öldü. Ben ona bedel olarak oruç tutayım mı? diye sordu. Efendimiz; — »Evet» buyurdu. Diğer tahric: Ahmed, Müslim ve Ebu Davud
- Bāb: ...
- باب ...
Atiyye b. Süfyan (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Sakif kabilesinin müslümanlığı kabul etmesi konusu için Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına giden heyetimizin bize anlattığına göre; heyet Ramazan ayı içinde Onun yanına varmışlar. O, hey'et için Mescid-i Nebevi'de bir çadır kurmuş; heyet müslüman olunca Ramazan ayının kalan kısmı oruç tutmuşlardır. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedindeki Muhammed bin İshak tedlisçidir ve bunu İsa bin Abdillah'tan an'ane ile rivayet etmiştir. İbnü'l-Medini: Ve İsa'dan yalnız kendisi rivayet etmiş. İsa bin Abdillah da meçhuldür, demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellrm) şöyle buyurdu, demiştir: «Eşi hazırken izni olmadan kadın. Ramazan ayı orucundan başka gün oruç tutamaz.» Diğer tahric: Bu hadisi Buhari, Müslim, Ebu Davud, Beyhaki ve Darimi de rivayet etmişlerdir AÇIKLAMA 1762’de
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Said(-i Hudıi) (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) eşlerinin izni olmaksızın kadınları (nafile) oruç tutmaktan nehiy buyurmuştur. Not: Bunun isnadının Buhari'nin şartı üzerine sahih olduğu Zevaid'de bildirilmiştir. AÇIKLAMA (1761, 1762): ilk hadisi Buhari, Müslim, Ebu Davud, Beyhaki ve Darimi de rivayet etmişlerdir EI-Menhel yazarı şöyle der: Yani eşi, kadının bulundugu şehir veya köyde hazırken kadın nafile oruç tutamaz. Ancak kocası açıkca veya zımnen izin verirse, mesela, onun razı olduğunu bilirse oruç tutabilir. Hadis, kadının kocasının izni olmaksızın nafile oruç tutmasının haram olduğuna delalet ediyor. Çünkü kocanın ailevi ve insani hakkı kadına vacibtir. Nafile oruç, bu hakkı gölgeler. Cumhurun görüşü budur, Nevevi, el-Mühelleb şerhhinde : Arkadaşlarımızdan bir cemaat, Kadının kccasından izin almadan nafile oruç tutmasının mekruh oldugunu söylemişse de sahih olan kavil bunun haramlığıdır. Eger eşinin izni olmadan kadın nafile oruç tutarsa, tuttuğu oruç sahih ise de haram işlemiş olur. Bu oruç, gasb edilmiş evde namaz kılmak gibidir, demiştir. Hadisten anlaşılıyor ki, eşi hazır olmayan kadın nafile oruç tutabilir. Bu hususta ihtilaf yoktur Ramazan orucuna gelince, eşinin iznini almadan kadın oruç tutar. Çünkü vaktinde tutulması farz olan bir oruçtur. Diğer taraftan Ramazan'da kocası da oruçlu olduğu için beşeri hak ve ihtiyacının gölgelenmesi sö'z konusu değildir. Belirli günlerde tutulması adanan adak oruç da Ramazan orucu hükmündedir. Çünkü o oruç günüdür, vaktinde tutulması gerekir
- Bāb: ...
- باب ...
Atşe (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Adam bir kavme misafirliğe gittiği zaman, ancak onların izniyle oruç tutabilir.» Not: Bu hadisi Tirmizi de rivayet etmiştir Tirmizi'nin senedi notta gösterilmiştir. Tirmizi: Bu hadis münkerdir. Bunu Hişam'dan herhangi bir sika'nın rivayet ettiğini bilemiyoruz. Musa bin Davud. Ebu Bekir el-Medini'den, o da Hişam'dan rivayet etmiştir. Bu Ebu Bekir, hadis ehli yanında zayıftır, demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Şükür eden oruçsuz, sabreden nafile oruçlu mevkiindedir.» AÇIKLAMA 1765’de
- Bāb: ...
- باب ...
Nebi (Şallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ashabından Sinan bin Senne el-Eslemi (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Şükreden oruçsuz'a, Sabreden nafile oruçlunun sevabının misli vardır.» Not: Zevaid'de şöyle denmiştir: Bunun isnadı sahih olup ricali mevsuk zatlardır. İbn-i Mace yanında Sinan bin Senne (r.a.)'ın bundan başka hadisi yoktur. Müellifin süneni müstesna. Kütüb-i Sitte de Sinan (r.a.)'ın hiç bir hadisi yoktur
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Said-i Hudri (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Bir yıl (Kadir gecesini aramak için) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber Ramazan'ın ortasındaki on gece (gündüzleri ile beraber) itikaf ettik. Resulullah (Yirminci günün sabahı itikaf yerinden çıkarak bize): «(Uykuda) bana Kadir gecesi (nin tüm alametleri) gösterildi. Sonra unutturuldu. Sizler Kadir gecesini Ramazan'ın son on gününün tek gecelerinde arayınız.» buyurdu. Diğer tahric: Buhari, Müslim, Malik, Ebu Davud ve Nesai de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.a.)'dan: Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ramazan'ın son on gününde ibadetler hususunda başka zaman göstermediği ciddi bir çalışma (ve üstün gayreti) gösterirdi. Diğer tahric: Bu hadisi Müslim, Tirmizi ve Ahmed de rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Ramazan'ın son on günü girince Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gecesini ihya eder, (ibadet hususunda) ciddi bir çalışmaya girer ve aile fertlerini (ibadet için) uyandırırdı. Diğer tahric: Bu hadisi Tirmizi hariç Kütüb-i Sitte sahipleri ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den: Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) her yıl (Ramazan ayında) on gün itikaf ederdi. Vefat edeceği yıl olunca (Ramazan ayında) yirmi gün itikaf etti ve her yıl (Ramazan ayınca Cebrail aleyhissslam tarafından) O'na Kur'an bir defa arzedilirdi. Vefat edeceği yıl olunca O'na iki defa arzedildi. Diğer tahric: Bu hadisi Tirmizi hariç Kütüb-i Sitte sahipleri, Darimi ve Beyhaki rivayet etti. AÇIKLAMA 1770’de
- Bāb: ...
- باب ...
Ubeyy bin Ka'b (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (her yıl) Ramazan'ın son on günü itikaf ederdi. Bir yıl (Ramazan'da) sefere çıktı. Gelecek yıl olunca (Ramazan'da) yirmi gün itikaf etti. Diğer tahric: Bu hadisi Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir. Tirmizi de bunun benzerini rivayet etti
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) itikaf etmek İstediği zaman sabah namazını kılar, sonra itikaf etmek istediği (Mesciddeki yere) giderdi. (Bir yıl) Ramazanın son on günü İtikaf etmek istedi. Emir buyurdu. Kendisi için (Mescid içinde) bir çadır kuruldu. Sonra Aişe (r.anha) bir çadır getirilmesini emretti. Ona da bir çadır kuruldu. Hafsa (r.anha) da bir çadırın getirilmesini emretti. Onun için de bir çadır kuruldu. Zeyneb (r.anha), Aişe İle Hafsa (r.anhuma)'nın çadırlarını görünce O da bir çadırın kurulmasını emretti. Onun için de kuruldu. Sonra Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu durumu görünce (muhterem üç hanımına hitaben): «Siz hayır ve takva mı istiyorsunuz?» buyurdu. Ve (O yıl) Ramazan da itikaf etmedi. Şevval'de on gün itikaf etti. Diğer tahric. Bu hadisi, Tirmizi hariç Kütüb-i Sitte sahipleri ve Beyhaki de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ömer bin el-Hattab (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Üzerinde, cahiliyyet (zamanın) da nezretmiş olduğu bir gecelik itikaf borcu vardı. (Bu durumu) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e sormuş ve Nebi, itikaf (borcunun) ifasını O'na emretmiştir. Diğer tahric. Buhari, Müslim ve Ebu Davud da bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Ömer (r.a.)'dan: Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ramazan'ın son on gecesi itikaf ederdi. (Ravi) Nafi' demiştir ki: Abdullah bin Ömer (r.a.) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in itikaf ettiği (Mesciddeki yeri bana gösterdi. Diğer tahric. Müslim, Ebu Davud ve Beyhaki de bunu rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1774’te)
- Bāb: ...
- باب ...
(Abdullah) bin Ömer (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) itikaf edeceği zaman Onun yaygısı (Mescid'deki) tevbe sütununun arkasına atılırdı veya yatağı oraya koyulurdu. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun isnadı sahih ve ricali sika zatlardır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Said-i Hudri (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), (Mescid'de keçeden yapılmış) bir Türk çadırında itikaf etti. Çadırın kapı yerinde bir hasır parçası vardı. Ebu Said demiştir ki: Resulullah bu hasırı eliyle aldı ve çadırın bir tarafına koydu. Sonra başını çadırdan dışarı çıkardı ve (Mescidde bulunan) cemaata hitap etti. Diğer tahric: Müslim bu hadisi uzun bir metin halinde rivayet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Ben (Mescid'de itikafta iken) odamda hasta bulunduğu halde (kaza-ı) hacet için girerdim de hastanın halini sadece yanından geçerek sorardım. Aişe (r.anha) demiştir ki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), (ev halkı ile beraber) itikafta oldukları zaman odasına yalnız (kaza-ı hacet) için girerdi. Diğer tahric: Bu hadisi Müslim, Ebu Davud, Tirmizi ve Malik de rivayet etmişlerdir.Ancak oralardaki rivayetlerde Aişe (r.anha)'nın kendi durumunu belirten hadisin baş kısmına rastlamadım. AÇIKLAMA 1777’de
- Bāb: ...
- باب ...
Enes bin Malik (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «İtikaftaki kimse, cenazeyi takip eder ve hastayı ziyaret eder.» Not: Zevaid'de şöyle söylenmiştir: Bunun senedi zayıftır. Çünkü ravilerden Abdülhalık, Anbese ve el-Heyyac zayıftırlar. Ayrıca bu hadis, kendisinden daha kuvvetli olan: «Nebi (s.a.v.) itikafta iken odasına ancak (kaza-i) hiicet için girerdi.» mealindeki (1776 nolu) hadise ters düşmüş durumdadır
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan: Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) itikafta iken (hücremin kapısından) başını bana yaklaştırırdı. Ben de hücrem içinde ve hayızlı iken O da mescid içinde olduğu halde (bana yaklaştırdığı) başını yıkardım, saçını da tarardım. Diğer tahric. Kütüb-i Sitte sahipleri, Ahmed ve Beyhaki bunu bir birine yakın sözlerle rivayet etmişlerdir. HADİSTEN ÇIKARILAN HÜKÜMLER: 1- Mu'tekif mescidden ayrılmamalıdır. 2- Mu'tekif'in vücüdunun bir kısmı mescidin dışına çıksa zarar vermez. Çünkü Peygamber (s.a.v.) Mescid-i Nebevi'yeye açılan Aişe (r.anha)'nın hücresinin kapısının yanında durup mübarek başını kapıdan hücreye dogru uzatmıştır. 3- Mu'tekif başını yıkar, saçlarını tarar ve bu işleri başkasına yaptırabilir. EI-Menhel yazarı: Tıraş olmak, koltuk altı kıllarını yolmak, tırnak kesmek ve bedeni temizlemek hükmü de budur, demiştir. Hattabi: Hayız halindeki kadının bedeninin temiz olduğu ve bir eve girmemek için yemin eden bir kimsenin, vücüdu dışarıda oldugu halde yalnız başını o eve sokmakla yeminini bozmuş olmadığı bu hadisten anlaşılır, demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Safiye bint-i Huyey (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre : Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ramazan ayının son on gecesinde Mescidi Nebevide itikafta iken kendisi Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i ziyaret etmek üzere yanına gelmiş ve yanında yatsıdan sonra bir saat kadar konuştuktan sonra evine dönmek üzere ayağa kalkmış. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de Onu evine geçirmek için Onunla beraber kalkmış. Nebi {Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Ümmü Seleme (r.anha)'nın odasının yanındaki Mescid kapısının yanına ulaştığı zaman Ensar'dan iki adam onların yanından geçmişler ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e selam verdikten sonra hızlı geçmişler. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onlara: «Hızlı gitmeyiniz. Demin yürüdüğünüz gibi yürüyün. Yanımdaki kadın (zevcem) Safiyye bint-i Huyey'dir.» buyurmuş. Adamlar: Ya Resulallah! Biz Allah'ı (Resulünün uygunsuz bir harekette bulunmasından) tenzih ederiz, dediler. Ve Nebi'in yanındaki kadının kimliğini açıklamak ihtiyacını duyması onlara ağır geldi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Şeytan, adem oğlun (un vücudun) dan kanın dolaştığı her yerde dolaşır. Ben (temiz kalplerinize) şeytan'ın (kötü) bir şüphe atmasından korktum.» buyurdu. Diğer tahric: Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesai, Ahmed ve Beyhaki de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.a.anha)'dan; Şöyle demiştir: Bir defa Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zevcelerinden birisi Onunla beraber itikaf etti ve (hayız günlerinden başka günlerdeki bu itikafı esnasında akan kanında) kırmızılık ve sarılık görürdü. Bazen (kanının akmasından dolayı) altına leğen koyardı. Diğer tahric: Buhari, Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Abbas (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mu'tekif hakkında şöyle buyurdu, demiştir: «İtikaf günahları hapseder (= engeller) ve tüm iyilikleri işleyen gibi Ona iyilikler yazılır.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir. 'Bunun senedi zayıftır. Çünkü ravi Ferkad bin Yakup es-Sabahi el-Basri el-Haik zayıftır.' Sindi de, Yahya bin Said'in Farkad es-Sabahi hakkında konuştuğunun ve halk'ın ondan rivayette bulunduğunun Tirmizi'nin sünenindeki Hac kitabının sonunda bildirildiğini söylemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Ümame (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir : «Kim sevabını Allah'tan umarak (ve sırf O'nun rızası için) Ramazan ve Kurban bayramının iki gecesini ibadetle ihya ederse kalblerin öldüğü gün Onun kalbi ölmiyecektir.» Not: Ravi Bakiyye tediis ettiği için bu hadisin senedinin zayıf olduğu Zevaid'de bildirilmiştir