Sunan Ibn Majah
...
(9) Kitāb: The Chapters on Marriage
(9) ...
- Bāb: ...
- باب ...
Alkane bin Kays (r.a.h)'den: Şöyle demiştir: Ben, Mina'da Abdullah bin Mes'ud (r.a.)'ın beraberinde idim. Osman (bin Affan) (r.a.) (bir ara) onunla özel görüştü. Ben de Abdullah'ın yakınında oturdum. Osman, Ona: — Senin (gençlik döneminde) geçen (neşe ve kuvvetin)in bazısını sana hatırlatacak genç bir kızla seni evlendirmeme arzun var mı? dedi. Abdullah, Osman'ın bu (soru) dan başka bir işi olmadığını görünce, (yanlarına varmam için) bana eliyle işaret etti. Ben de vardım. (O sıra) Abdullah (O'na) şöyle diyordu: Eğer sen (evlenmeyi teşvik edici) bunu söylersen şüphesiz Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: «Ey gençler topluluğu, sizlerden kimin evlenme külfetine gücü yeterse evlensin! Çünkü evlenme, gözü (haram'dan) son derece men edicidir. İffeti de o oranda koruyucudur. (Evlenme masrafına) gücü yetmeyen kimsede (nafile) oruç tutsun. Çünkü şüphesiz oruç, şehvet için kuvvetli bir kırıcıdır.» Diğer tahric. Buhari, Müslim, Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Evlenmek benim sünnetimdir. Kim benim bu yolum ile amel etmez ise, benden değildir. Ve evleniniz. Çünkü ben (kıyamet günü diğer) ümmetlere karşı çokluğunuzla iftihar ediciyim. Kimin evlenme harçlığı var ise evlensin. Kim (bu masrafı) bulamazsa (nafile) oruç tutmalıdır. Çünkü şüphesiz oruç, sahibi için şehvet kırıcıdır.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi zayıftır. Çünkü alimler, ravi İsa bin Meymun el-Medini'nin zayıflığı hususunda ittifak halindedir. Lakin bu hadis için sahih şahid vardır
- Bāb: ...
- باب ...
(Abdullah) hin Ahhas (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu. demiştir: «Sevişenler için nikah kadar sevgiyi artırıcı hiç bir şey görmedik veya görülmedi.» Not: Bunun senedinin sahih ve ravilerinin sika oldukları Zevaid'de bildirilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Sa'd (bin Ebi Vakks) (r.a.)'den; Şöyle demiştir: (And olsun ki) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Osman bin Maz'un (r.a.)'in tebettül (= evlenmekten imtina etmesi )ni menetti. Eğer ona izin verseydi (biz daha ileri giderek) hadımlaşırdık. Diğer tahric: Buhari, Müslim, Tirmizi de bunu rivayet etmiştirr
- Bāb: ...
- باب ...
Semure (bin Cündüb) (r.a.)'dan: Şöyle demiştir : Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) tebettül (evlenmemek)'den nehiy buyurdu. Bavi Zeyd bin Ahzam şunu da ilave etti: Ve ravi Katade: ولقد أرسلنا رسلاً من قبلك وجعلنا لهم أزواجا وذرية. Nazm-ı celili okudu
- Bāb: ...
- باب ...
Hakim'in babası Muaviye {bin Hayde) (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Bir adam Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e: Kadının, kocası üzerindeki hakkı nedir? diye sordu. Efendimiz: «Kocasının yemek yediği zaman ona (da) yedirmesi ve elbise edindiği zaman onu (da) giydirmesidir. Sakın (karısının) yüzünü dövmesin, (onu) takbih etmesin ve ev içi (= ayni yatakta yatmak) müstesna (onu) terketmesin.» Mahir: Tekbih etmesin: -Çirkinsin demesin- demektir BU VE BENZERİ EBU DAVUD HADİSLERİ VE AÇIKLAMALAR: 2142 – 2143 – 2144 Diğer tahric: Ebu Davud (2142-4), Ahmed (18015) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (9106, 9115, 9126, 9136) rivayet ettiler
- Bāb: ...
- باب ...
Süleyman bin Amr bin el-Ahvas (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Babam Amr bana anlattığına göre kendisi Veda haccında Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber bulunmuş ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (meşhur Veda hutbesinde) Allah'a hamd ve sena ettikten sonra vaaz ve nasihat ederek (ez cümle) şöyle buyurmuştur: «(Ey Ashabım!) Kadınlarınıza karşı iyi olmanızı tavsiye ederim. (Bu tavsiyeme riayet ediniz). Çünkü onlar sizin yanınızda (sizlere bağlılık bakımından) esirler (gibi)dir. Şu (malum cinsel ilişkilerden başka onların hiç bir şeyine malik değilsiniz. Ancak apaçık çirkin ve haddi aşan hataları olduğu zaman (onlar hakkında şu şeylere sahipsiniz:) Eğer (böyle çirkin ve haddi aşan hareketler) işlerler ise onların yataklarını terkediniz ve eziyet verici olmayan şekilde onları dövünüz. Eğer bundan sonra size itaat ederlerse onları takbih ve eziyet verme yoluna tevessül etmeyiniz. (Geçmiş kusurları bağışlayın) Şüphesiz karılarınızdan (istediğiniz birtakım) hakkınız vardır. Karılarınız için de üzerinizde (birtakım) hak (lar) vardır. Karılarınız üzerindeki hakkınıza gelince, karılarınız sizin hoşlanmadığınız hiç bir kimseyi evlerinize alıp onlarla konuşmasınlar ve hoşlanmadığınız hiç bir kimsenin evlerinize girmesine izin vermesinler. Bilmiş olunuz ki: Karılarınızın üzerindeki hakkı ise onları giydirmek ve yedirmek hususunda onlara İyi davranmanızdir.»
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle demiştir: «Eğer ben her hangi bir kimseye, her hangi bir kimsenin secde etmesini emretmiş olsaydım kadına, kocasına secde etmesini emredecektim. Ve eğer bir erkek karısına kırmızı bir dağdan siyah bir dağa ve siyah bir dağdan kırmızı bir dağa taş taşımasını emretseydim kadının görevi ve uygun olan hareketi bu işi yapmak idi.» Not: Zevaid'de şöyle denmiştir: Bu hadisin senedindeki ravi Ali bin Zeyd zayıftır. Lakin bu hadisin başka senedIeri vardır. Ve Tirmizi ile Nesai'nin rivayet ettikleri Talk bin Ali (r.a.)'m hadisi ile Tirmizi ve İbn-i Mace'nin rivayet ettikleri Ümmü Seleme (r.anha)'nın hadisi bu hadis için iki şahit durumundadır
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Ebi Evfa (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Muaz (bin Cebel) (r.a.) (Şam'dan Medine-i Münevvere'ye) geldiği zaman Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e secde etti. Efendimiz (onun bu hareketini red etmek üzere): «Bu ne Ya Muaz?» buyurdu. Muaz: Ben Şam'a vardım, onların, reislerine ve emirlerine secde ettiklerine rastladım. Bu (secde) işini zatınıza yapmamızı içimden arzuladım, diye cevap verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Sakın (böyle bir şey) yapmayın. Çünkü eğer ben Allah'tan başkasına secde etmeyi her hangi bir kimseye emir etmeyi caiz görseydim, karının kendi kocasına secde etmesini emrederdim. Muhammed'in nefsi (kudret) elinde olan (Allah)'a yemin ederim ki kadın, kocasının hakkını ödeyinceye kadar, Rabbının hakkını ödemiş olmaz ve eğer kadın deve (sırtındaki) semer üzerinde (binmiş) iken kocası kendisini (cinsi münasebet için) istemiş olsa kadın kocasına mani olamaz.» Not: Zevaid'de şöyle denmiştir: İbn-i Hibban bu hadisi kendi sahihinde rivayet etmiştir. Sindi: Bana öyle geliyor ki Zevaid bu sözü ile hadisin sahih olduğunu kastediyor
- Bāb: ...
- باب ...
“... Ümmü Seleme (radıyallahü anhâ)’dan; Şöyle demiştir: Ben, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'i şöyle buyururken işittim: kendisinden râzi olduğu halde hangi (mü'mine) kadın ölürse Cennet'e girer
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Amr (bin el-As) (r.a.)'daa rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Şüphesiz dünya, ancak geçici bir yararlanma (yeri) dır. Saliha kadından daha faziletli (üstün) hiç bir dünya metaı (= yararlı şey) yoktur. Diğer tahric. Ahmed. Müslim, Nesai ve Beyhaki de bunu rivayet etmişlerdir. MÜSLİM HADİSİ VE İZAHI İÇİN TIKLA AÇIKLAMA 1856’dA
- Bāb: ...
- باب ...
Sevban (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Gümüş ve altın (biriktirme) hakkında inen (Çetin tehdite ait ilahi (emir [Tevbe 34] inince, sahabiler (r.a.), (bir yolculuk esnasında kendi aralarında konuşup): Şu halde biz malın hangi çeşidini edinebiliriz? dediler. Ömer (r.a.): Bunu ben (sorup) size haber veririm, dedi ve binek devesini hemen koşturdu. Ben de onu takip ettiğim halde (ileride giden) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e yetişti ve: Ya Resulallah! Malın hangisini edinebiliriz? diye sordu. Bunun üzerine Efendimiz: «(Mal edinmek isteyen her hangi) biriniz, şükür edici bir kalb, zikir edici bir dil ve ahiretle ilgili işte ona yardım eden imanlı bir karı edinsin» buyurdu. Not; Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bu hadisin ravilerinden Abdullah bin Amr bin Mürre'yi Nesai zayıf saymış. Hakim ile İbn-i Hibban da onu sİka saymışlar. İbn-i Main de: Onun rivayetinde bir beis yoktur, demiştir. Zevaid yazarı daha sonra şöyle demiştir: Tirmizi, Tefsir bölümünde bu hadisin yalnız Peygamber (s.a.v.)'e ait olan kısmını rivayet ederek, hadisin hasen olduğunu söylemiştir. Tirmizi'nin rivayetinde Ömer (r.a.)'e ait sözler yoktur
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Usame (r.a.)'den rivayet edildiğine göre kendisi Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyordu, demiştir: «Mu'min, Allah'tan korkmak (meziyetin) dan sonra saliha bir kandan daha hayırlı hiç bir yararlı şey elde etmiş olamaz. (Çünkü) kendisi, ona (neyi) emrederse, emrine itaat eder. Ona bakarsa, o kendisini ferahlandırır. Karısı (nın bir şey yapması veya yapmaması) üzerine yemin ederse, karısı (ona uymakla) kendisinin yeminini yerine getirir. Karısının yanında olmazsa, karısı kendi namusu ve onun malı (nı korumak) hususunda dürüst ve samimi davranır.» Not Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedindeki ravi Ali bin Yezid'in rivayetinin münker olduğunu Buhari söylemiştir. Osman bin Ebi'l-Atike ismindeki ravisinin de sikalığı ihtilaflıdır, Nesai de bu hadisi Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet etmiş ve senedi hakkında bir şey söylememiştir. Bu hadis için Abdullah bin Ömer (r.a.)'ın bir hadisi şahid durumundadır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kadınlar (ile şu) dört (hasletleri) için evlenilir: Malı için, soyu için, güzelliği için ve dindarlığı için. (Ey Mu'min sen bunlardan) dindar olanı ele geçirmeye bak. (Eğer dediğim gibi yapmazsan) fakirliğe düşersin,» Diğer tahric. Buhari, nikah (5090); Müslim, rada’; Ebu Davud, nikah (2047) BUHARİ HADİSİ İÇİN TIKLA MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA EBU DAVUD HADİSİ İÇİN TIKLA BİRAZ FARKLI HALİ TİRMİZİ HADİSİ İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Amr (bin el-As) (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kadınları (sırf) güzellikleri için nikahlamayınız. Çünkü onların güzelliğinin (böbürlenmek ve kibirlenmek yüzünden) onları tehlikeye atmaları umulur. (Sırf) malları için de onları nikahlamayınız. Çünkü malların onları azdırması (ve günahlar ile şerlere sokması) umulur. Lakin dindarlıkları için onları nikahlayınız. Şüphesiz, burnunun bir kısmı kesik, kulağı delik ve teni siyah dindar bir cariye (dindar olmayan hür kadından nikahlamak bakımından) efdaldır.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde bulunan Abdullah bin Ziyad bin İn'am adlı el-Efriki zayıftır. Bu hadisi İbn-i Hibban kendi sahihinde başka bir senedIe rivayet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir bin Abdillah (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayatta iken bir kadınla evlendim. Sonra Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e rastladım. Buyurdular ki: — «Evlendin mi Ya Cabir?» Ben: Evet. (Evlendim) diye cevap verdim. Buyurdu ki: —«Bakire (kız) mı, yoksa dul mu? (aldın.)» Ben: — Dul (aldım), diye cevap verdim. Buyurdu ki: — «Niçin birbirinizle oynaşacağınız bir kızla evlenmedin?» Ben: — (Bakımları bana ait olan) kız kardeşlerim vardı. Benimle kız kardeşlerim arasına, (bir genç) kızın girmesinden korktum, dedim. Buyurdu ki: — «Gayen bu olunca, dul alman daha iyidir.» Diğer tahric: Buharî, cihad, buyu', istikrad, meğazi, nikah, nefekat, deavat; Müslim, müsakat, reda ; Ebu Davud, nikah (h2048) Tirmizî, nikah; Nesaî, nikah, buyu'; Darimî, nikah; Ahmed b. Hanbel, III, 294, 297, 306, 308, 314, 358, 362, 374, 376, 390; IV, 108-109. MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Abdurrahman bin Salim bin Utbe bin Uveym bin Saide el-Ensari, babasından, O da dedesi (Uveym bin Saide) (r.a.)'den rivayet ettiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Bakire (kız)larla evlenmeye bakınız. Çünkü (dul kadınlara nazaran) onların ağızlan daha tatlı, rahimleri daha çok çocuk atıcı ve kendileri aza daha razıdırlar.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde Muhammed bin Talha bulunur. Onun hakkında Ebu Hatim: O'nun rivayetlerine güvenilmez, demiştir. İbn-i Hibban da: O sikalardandır. Bazen hata eder, demiştir. Diğer ravi Abdurrahman bin Salim bin Utbe hakkında Buhari: Onun rivayet ettiği hadis, sahih değil, demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Enes bin Malik (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den işittim, buyurdu ki: «Pak ve temizletilmiş olarak Allah'a kavuşmak isteyen kimse, hür kadınlarla evlensin.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi zayıftır. Çünkü ravi Kesir bin Selim zayıftır. Seneddeki Sellam da İbn-i Süleyman bin Sevvar olan zattır ki, İbn-i Adiy: Onun yanında münker hadisler var, demiş, EI-Ukayli de: Onun (rivayet ettiği) hadislerde münkerler var, demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «(Çok çocuk doğurucu kadınla) evleniniz. Çünkü ben (kıyamet günü) sizin çokluğunuzla iftihar ediciyim.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedindeki Talha bin Amr el-Mekki el•Hadrami'nin zayıflığı hususunda ittifak vardır
- Bāb: ...
- باب ...
Muhammed bin Mesleme (bin Seleme) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre kendisi: Ben bir kadınla evlenmek istedim. Artık ona gizlice bakmak için çalışmaya başladım. Nihayet kendisine ait bir hurma ağaçları içinde ona baktım, demiş, sonra kendisine: — Sen, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in sahabisi olduğun halde bunu yapar mısın, denilmiş. Kendisi de: — Ben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyururken işittim, diye cevap vermiştir: «Allah Teala bir kadınla evlenme isteğini bir adamın kalbine attığı zaman, artık adamın o kadına bakmasında hiç bir beis yoktur.» Not: Zevald'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde bulunan Haccac, İbn-i Ertad el-Kufi olan ravidir ki bu hem zayıftır, hem de tedlisçi olup bunu an'ane ile rivayet etmiştir. Lakin bu hadisi yalnız Haccac rivayet etmemiştir, Çünkü İbn-i Hibban kendi sahihinde başka bir senedIe rivayet etmiştir. AÇIKLAMA 1866’da
- Bāb: ...
- باب ...
Enes bin Malik (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; el-Muğire bin Şu'be (r.a.) bir kadınla evlenmek istedi. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona: «Git o kadına bak. Çünkü, bakman (evlendiğinizde) aranızda ülfet ve sevginin devam etmesi için daha uygundur.» buyurdu. El-Muğire de (buyurulam) yaptıktan sonra o kadınla evlendi. Büahere, el-Muğire eşi ile kendisi arasındaki ittifak ve anlaşmadan (tarifi güç memnuniyetini) anlattı. Not: Zevaid de şöyle deniimiştir: Bunun senedi sahih, ricali sikadır. Tirmizi ve İbni Hibban da rivayet etmiştir. İbni Hibban kendi sahihinde İbni Mace gibi Enes (r.a.)'den rivayet etmiştir. Tirmizi de Muğire (r.a.)'den rivayet etmişlerdir. Ve Nesai Ebu Hureyre (r.a.)'den ve Muğire (r.a.)'den rivayet etmiştir. AÇIKLAMA 1866’da
- Bāb: ...
- باب ...
El-Muğire bin Şu'be (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına vararak, nikahlamak istediğim bir kadını O'na anlattım. Buyurdu ki: «Git o kadına bak. Çünkü bakman, (evlendiğinizde) aranızda ülfet ve sevginin devam etmesi için daha uygundur.» Bunun üzerine ben Ensar (R.A.)'dan olan bir kadına gidip onu babası ile anasından istedim. Ve Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in (kızı görmekliğimle ilgili) buyruğunu onlara haber verdim. Bana öyle geliyor ki kızın babası ve anası kızı görmek teklifinden hoşlanmadılar. El-Muğire (r.a.) demiştir ki: Kız Örtüsü içinde olduğu halde (yapılan) konuşmayı işitti ve bana hitaben: "Eğer Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) senin (bana) bakmanı emir etmiş ise, (bana) bak. Aksi takdirde, Allah'a yemin ederek senin bana bakmamanı isterim, dedi. Bana öyle geliyor ki kız benim ona bakmamı izam etti. El-Muğire (r.a.) : Sonra ben ona baktım ve onunla evlendim, demiştir. Ravi demiş ki: (El-Muğire bu kızla evlendikten) sonra aralarındaki ittifak ve anlaşmadan (tarifi güç memnuniyetini) anlattı. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahihiir. Tirmizi ve başkası bu hadisin bir kısrmını rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Adam, (din) kardeşinin bir kadına (evlenmek için) istekli çıkması üzerine (o kadına) talip olmasın.» Diğer tahric: Buhari, nikah, Buyu', şurut; Müslim, buyu', nikah; Tirmizî, nikah; Nesai, buyu; Ebu Davud, nikah; Darimi, nikah, Muvatta, nikah; Ahmed b. Hanbel, II, 122, 123, 126, 130, 142, 153, 238, 274, 311. 318, 394, 411, 427, 457, 462, 463, 487, 489, 558; IV, 147; V, 11. EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA BENZERİ BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA BU KONUDAKİ MÜSLİM HADİSLERİ VE İZAH: 1408 – 1412 – 1413 –
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Adam, din kardeşinin bir kadına (evlenmek için) istekli çıkması üzerine (o kadına) taüp olmasın.» BENZERİ BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA BENZERİ EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Fatima bint-i Kays (el-Kureşiyye) (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana: «Senin (boşanmadan dolayı devam eden) iddetinden çıktığın zaman (iddetinin bittiğini) bana haber ver.» buyurdu. (iddeti bittikten) sonra Fatıma O'na haber verdi. Sonra Muaviye (bin Ebi Sufyani, Ebü'l-Cehm bin Suhayr ve Usame bin Zeyd (r.a.) Fatıma'yı nikahlamak için istekli çıktılar. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), (anılan istekliler hakkında Fatıma'ya) : «Muaviye'ye gelince (o), hiç malı olmayan fakir bir adamdır. Ebü'l-Cehme gelince (O,) da kadınları çok dövücü bir adamdır. Ve lakin Usame (ile evlenmen iyidir)» buyurdu. Bunun üzerine Fatıma: «(Usame'yi beğenmediğini belirtmek üzere) eliyle şöyle işaret ederek: Usame, Usame' dedi. (Fatıma'nın Usame ile evlenmeye taraftar olmaması üzerine) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Fatıma'ya!: «Allah'a itaat ve Resulüne itaat senin için hayırdır.» buyurdu. Fatıma, demiştir ki: Bunun üzerine ben Usame ile evlendim de onunla mutlu oldum. (Veya durumuma kadınlarca gıbta edildi)
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Abbas (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Dul kadın, nefsinin evlenmesi hususunda velisinden daha çok hak sahibidir. Bakire de nefsi (nin evlenmesi) hakkında emri (= izni) istenir.» Denildi ki: 'Ya Resulallahl Şüphesiz, bakire, konuşmaktan haya eder. Efendimiz buyurdu ki: «Bakirenin izni onun susmasıdır.» Diğer tahric: Müslim, nikah; Tirmizî, nikah; Ebu Davud, nikah (2098); Darimi, nikah; Muvatta, nikah; Ahmed b. Hanbel, I, 219, 242, 274, 345, 355, 362. BENZERİ MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA BENZERİ EBU DAVUD HADİSİ VE İZAHI İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Dul kadın, kendisinin açık emri alınmadıkça nikah olunmaz. Bakire de izni alınmadıkça nikah olunmaz ve onun izni, susmasıdır.» Diğer tahric. Buhari, nikah, hayz; Tirmizî, nikah; Ebu Davud, nikah (2092), Darimî, nikah; Ahmed b. Hanbel, II, 229, 250, 279, 425; Müslim, nikah 64, 66; Nesâî, Nikah 33, 34. BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA EBU DAVUD HADİSİ VE İZAHI İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Adiy (bin Amire) el-Kindi (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Dul kadın, nefsinin arzusunu açıkça söyler. Bakire de rızası onun susmasıdır.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedindeki rayiler sika zatlardır. Ancak sened munkati'dir. Çünkü ravi Adiy (bin Adiy) babası Adiy bin Amire (r.a.)'dan hadis işitmemiştir. İkisinin arasına el-Urs bin Amre girer. (Ki aracı olan el-Urs, senedde yoktur. Bunu Ebu Hatim ve başkası söylemiştir. Lakin bu hadis için sahih şahidIer vardır)
- Bāb: ...
- باب ...
Ensar'dan olan Abdurrahman bin Yezid ile Mücemmi' bin Yezid (r.a.) (isimli iki kardeş)'den rivayet edildiğine göre: Onlardan Hizam (r.a.) isimli bir adam (Hansa adındaki) kızının nikahını yapmış, sonra kız babasının yaptığı nikah işinden hoşlanmıyarak Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına varıp (durumu) O'na anlatmıştır. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kızın babasının yaptığı nikah işini iptal buyurmuş, kız da bundan sonra Ebu Lubabe bin Abdi'l Münzir (r.a.) ile evlenmiştir. Ravi Yahya o kızın dul olduğunu anlatmıştır. Diğer tahric: Şafii, Ahmed, Buhari, Sünen sahipleri, Beyhaki ve Darekutni bu hadisi rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Büreyde (Abdullah)ın babası Büreyde (bin el-Husayb) (r.a.a)'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Gene bir kız Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek: Babam hakirliğini benimle giderip yükselmek için beni erkek kardeşinin oğlu ile evlendirdi, diye şikayette bulundu. (Büreyde) demiştir ki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (yapılan nikahın kabul veya redd) işini kıza verdi. Bunun üzerine kız: Ben babamın yaptığı işi kabul ettim. Velakin babaların böyle yapmaya hakları olmadığının kadınlarca bilinmesini istedim, dedi. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun isnadı sahihtir. Müellif'ten başkası bu hadisi Aişe (r.anha) ve başka sahabiden rivayet etmişlerdir, AÇIKLAMA 1875’te
- Bāb: ...
- باب ...
İbni Abbas (r.a.)'den şöyle deminştir: Bakire genç bir kız Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelerek, kendisi hoşlanmadığı halde babasının onun nikahını kıydığını Efendimize anlattı. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu (nikahı konusunda) muhayyer kıldı. (Seçme hakkını kız'a verdi.) (İbni Mace dediki) Bu hadis'in mislini İbni Abbas (r.a.) vasıtasıyla Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den ........ raviler senediyle Muhammed bin es-Sabbah da bize tahdis etmiştir. Diğer tahric. Ahmed, Ebu Davud, Nesai ve Beyhaki de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Ben altı yaşımda bir kız iken Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni nikah eyledi. (Üç sene sonra) biz Medine'ye hicret ettik. El-Haris bin el-Hazreç oğullarının konağına indik. Sonra ben sıtmaya tutuldum. Bu nedenle saçım döküldü. (Bu hastalığı atlattıktan sonra) saçım gürleşti. Öyle ki uzayıp omuzlarıma döküldü. (Bir gün) Ben kız arkadaşlarımla beraber salıncakta oynarken annem Ümmü Ruman benim yanıma gelip beni çağırdı. Bunun üzerine ben annemin yanına geldim. Annemin ne etmek istediğini bilmiyordum. Annem elimi tuttu. (Hızlıca eve doğru yürüdük) Nihayet evimizin kapısı önünde beni durdurdu. Ben yorgunluktan sık sık soluyordum. Soluğum yatışmcaya kadar orada durdurdu, sonra annem biraz su alarak onunla yüzümü ve başımı sıvazlayıp bunun akabinde beni eve koydu. Evin bir odasında bulunan Ensar'dan bir kadın grubu ile aniden karşılaştım. Bunlar (bana) ; Hayır ve bereket üzerine ve nasibin en hayırlısına (kavuştun veya kavuşasın) dediler. Annem beni bunlara teslim etti. Bunlar da benim (başımı yıkadılar ve) kılık kıyafetimi düzleyip süslediler. (O an'a kadar hatırıma bir şey gelmediği için) beni hiç bir şey sıkmadı. Ancak Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i kuşluk-zamanı habersiz görünce sıkıldım. Biraz sonra kadınlar beni O'na teslim ettiler. O gün ben dokuz yaşında bir kız idim. Diğer tahric: Bu hadisi Buhari ve Müslim de rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1877’de
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah (bin Mes'ud) (r.a.)'den: Şöyle demiştir: Aişe (r.anha) yedi yaşında bir kız iken Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu nikahlamıştır. Ve Aişe dokuz yaşında iken Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onunla zifafa girmiştir. Ve Aişe (r.anha) 18 yaşında iken Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vefat etmiştir. Not: Zevaid'de şöyle denmiştir: Bu hadisin isnadı Buhari ve Müs!im'in şartı üzerine sahihtir. Ancak bu isnad munkati' dir. Çünkü ravi Ebu Übeyde, babası (AbduIlah)'dan hadis işitmemiştir. Bu durumu Şu'be, Ebu Hatim ve İbn-i Hibban sikalar bölümünde söylemişlerdir. Tirmizi de el-Cami'de, el•Müzzi'de el-Etraf'ta ve bunlardan başka zatlarda bunu söylemişlerdir. Bu hadisi Nesai süneni suğra'sında Aişe (r.anha)'dan rivayet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
(Abdullah) bin Ömer (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Osman bin Maz'un (r.a.) vefat ettiği zaman, (geride yetim) bir kızını bıraktı. İbn-i Ömer: Kızın amcası olan dayım Kudame (bin Maz'un) (r.a.) ona danışmadan nikahını bana yaptı. Bu (nikah) İşi kızın babasının ölümünden sonra oldu. Kız, amcasının yaptığı nikah işinden hoşlanmadı ve el-Muğire bin Şu'be (r.a.) ile evlendirmesini arzuladı. (Kız buluğ çağına vardıktan) sonra amcası onu el-Muğire (r.a.) ile evlendirdi. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun isnadı mevkuftur. Ve İbn-İ Ömer (r.a.)'ın mevlası Nafi'in oğlu Abdullah isimli ravi senedde bulunuyor ki onun zayıflığı üzerinde ittifak vardır
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu. demiştir: «Herhangi bir kadın ki velisi onun nikahının kıyılmamasına izin vermemiş ise onun nikahı batıldır, onun nikahı batıldır, onun nikahı batıldır. (Veliden izinsiz kıyılan nikahtan) sonra eğer kocası onunla cinsel temasta bulunursa, bu teması sebebi ile ona mehritnin ödenmesi lüzumu) vardır. Eğer veliler, (kadının nikahını engelleyecek derecede evlendirme işinde) ihtilafa düşerlerse artık sultan, hiç bir velisi olmayanın velisidir.» Diğer tahric: Şafii, Ahmed, Tirmizi, Ebu Davud, Tahavi. ve Hakim de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe ve İbn-i Abbas (r.anhuma)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Veli(den izinhsiz hiç bir nikah olamaz.» Aişe (r.anha)'nın merfu' hadisinde şu ilave vardır. «Sultan, hiç bir velisi olmayanın velisidir.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: 'Bunun isnadmdaki Haccac, İbn-i Artat olup tedlisçidir ve bu hadisi an'ane ile rivayet etmiştir. Bu da var: Kendisi İkrime'den hadis işitmemiştir. O. ancak Davud bin el-Husayn aracılığı ile İkrime'den rivayette bulunur. Bu durumu İmam Ahmed söylemiştir. Abbad bin Zühri'nin dediğine göre Haccac Zühri'den de hadis işitmemiştir. Lakin sika olan Süleyman bin Musa. Zühri'den (1879 nolu) hadisin senedi ve metnini rivayet etmekle Haccac'a mutabi olmuştur. Sünen sahipleri 1879 nolu hadisi rivayet etmişlerdir. Sindi: Ben diyorum ki, 1879 nolu hadisin isnadmın sıhhatli olup olmadığı hususunda hadisçiler konuşmuşlardır, demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Musa (el-Eş'ari) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Veli(den izin)siz hiç bir nikah olamaz.»
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kadın kadın'ın nikahını kıyamaz. Kadın kendi nefsinin nikahını da kıyamaz. Çünkü şüphesiz, zaniye kadın, kendi nefsinin nikahını kıyan kadındır.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bu hadisin isnadında bulunan ravi Cemil bin el-Hasan el-Ataki, hakkında Abdan: (Konuşmasında) yalan söyleyen bir fasıktır, demiştir. İbn-i Adi de: Abdal'dan başka Cemil aleyhinde konuşan hiç bir kimseyi duymadım. Şüphesiz onun rivayetinde hiç bir beis yoktur ve onun münker bir hadis rivayet ettiğini bilmiyorum, demiştir. İbn-i Hibban de: Cemil'i sikalar arasında zikrederek: ° garib hadisler rivayet eder, demiştir. İbn-i Hibban kendi sahihinde, İbn-i Huzeyme ve el-Hakim onun rivayet ettiği hadisleri zikretmişlerdir. Mesleme el-Endülüsi de : 0, sikadır, demiştir. Senedin diğer ravileri sika zatlardır
- Bāb: ...
- باب ...
(Abdullah) bin Ömer (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), şiğar (yolu ile nikahı) yasaklamıştır. Şiğar, bir adamın bir adama şöyle demesidir: Kızımı veya kız kardeşimi seninle evlendirmem üzere, sen kızını veya kız kardeşini benimle evlendir. Aralarında mehir de yoktur. Diğer tahric: Buhari, nikah (5112); Müslim, nikah; Tirmizi, nikah; Ebu Davud, nikah (2074); Nesai, nikah; Darimi, nikah; Muvatta, nikah 24; Ahmed b. Hanbel, II, 6. BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), şiğar (şekli ile nikah yapmay)ı yasaklamıştır. Diğer tahric: Bunu Ahmed, Müslim, nikah ve Nesai de rivayet etmişlerdir. MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA 1883’te İbn-i Ömer’den benzer hadis ve diğer kitaplara linkler var
- Bāb: ...
- باب ...
Enes bin Malik (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «İslam'da şigar (şekli ile nikah yapmak) yoktur.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun isnadı sahih olup ravileri sika zatlardır. Bu hadis için şahid olan sahih başka hadisler vardır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Seleme (bin Abdirrahman bin Avf) (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Ben, Aişe (r.anha)'ya: — Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in eşlerinin mehiri ne kadar idi? diye sordum. Aişe: — O'nun eşleri hakkındaki mehiri 12 okiyye ve bir neşş idi. Neşş'in ne olduğunu biliyor musun? O, yarım okiyyedir. O (on iki buçuk okiyye) de beşyüz dirhem (gümüş) dür, diye cevap verdi. Diğer tahric. Müslim, nikah; Ebu Davud, nikah (2105); Dârimi, nikah MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Ebü'l-Acfa es-Sülemi (r.a.)'den rivayet edildiğine göre, Ömer bin el-Hattab (r.a.) şöyle söyledi, demiştir: (Ey Mu'minler!) Kadınların mehiri (ni çoğaltmak) hususunda aşırı gitmeyiniz. Çünkü bunda aşırı gitmek, eğer dünya (hayatın) da Övülecek bir şey veya Allah katında bir takva olmuş olsaydı, buna en çok hakkı ve en liyakatli olanınız Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) olacaktı. (Halbuki) O, (muhterem) hanımlarından hiç bir kadının mehirini on iki okiyyeden fazla yapmamış ve O'nun kızlarından hiç bir kadının mehri on iki okiyyeden fazla yapılmamıştır. Şüphesiz adam, karısının mehirini gerçekten o kadar ağır görür ki nihayet karısına (karşı) içinde bir düşmanlık olur ve (karısına): Senin (ile evlenmek) için alaku'l-Kırba (= kırba ipi) veya araku'l-Kırba (= kırba teri) ne varıncaya kadar her şeyin külfetine girdim, der. Diğer tahric: Tirmizi, nikah, Nesai, nikah, Ebu Davud, nikah (2106), Darimi, nikah, Ahmed b. Hanbel, I, 41, 48. EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Amir bin Rebia'nın babası (Amir bin Rebia) (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Beni Fezare (kabilesin)den bir erkek (mehir olarak) bir çift ayakkabı üzerinde nikahını kıydı. Sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun (kıyılan) nikahını caiz (muteber) saydı. Diğer tahric. Tirmizi, nikah (1888); ve Ahmed
- Bāb: ...
- باب ...
Sehl bin Sa'd (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Bir kadın (evlenmek teklifi ile) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Selem)'e geldi. Efendimiz: — «Kim bu kadınla evlenmek ister?» diye sordu. Biraz sonra bir adam: — Ben, dedi. Bunun üzerinde Nebi {Sallallahu Aleyhi ve Sellem) adama: Demirden bir yüzük bile olsa kadına (mehir olarak bir şey) ver buyurdu. Sonra adam Efendimize demirden bir yüzüğüm (bile) yoktur, (hiç bir şey bulamadım) Dedi. Efendimiz adama: — «Kur'an'dan ezberindeki (sureleri kadına öğretmen şartı) üzerine seni onunla tezvic ettim. (Evlendirdim.)» buyurdu. Diğer tahric. Buhari, Fedailu'-Kur'an; nikah; libas; Müslim, nikah; Tirmizî, nikah; Ebu Davud, nikah (2111) ; Muvatta, nikah, Darimi, nikah BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Said-i Hudri (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Aişe (r.anha)'yı (mehir olarak) 50 dirhem (gümüş) kıymetindeki ev eşyası üzerine nikahladı. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedindeki ravi Atiyye el-Avfi. zayıftır
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah (bin Mes'ud) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre, kendisine: Bir adam bir kadınla evlenmiş, sonra adam duhul (= kadınla cinsel münasebet) de bulunmamışken, (nikah akdinde bir) mehir de tayin etmemişken ölmüş, meselesi sorulmuştur. Ravi demiştir ki Abdullah (r.a.): Kadına, mehir (i misil hakkı) var, kadına (kocasından) miras (hakkı) vardır. Ve kadın üzerinde iddet vardır, demiştir. (Abdullah'ın bu fetvasından) hemen sonra Ma'kıl bin Sinan el-Eşcai (r.a.): Birva' bint-i Vaşik (r.anha) hakkında Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in aynen böyle hüküm buyurduğuna şahid oldum, demiştir. BU HADİS’İN EBU DAVUD’DA RİVAYETLERİ VE İZAHLARI İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNKLERİ KULLAN. ÜÇÜNÜN İZAHINI DA OKU !!! 2114 – 2115 –
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Mes'ud (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Her hayrı içine alan veciz sözler ve her hayrın sonuçları (na ait en edebi konuşmalar) veya böyle demiştir: Her hayrın başlangıçları (na dair en edebi) sözler, (Allah tarafından) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e verildi. O da bize namaz (ın sonunda okunan) teşehhüdü ve (nikah akdi ile benzeri) hacet(in başlangıç) hutbesini öğretti. Namaz teşehhüdü şudur:
- Bāb: ...
- باب ...
(Abdullah) bin Abbas (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (hutbenin başında:)
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «(Allah'a) Hamd (etmek) ile başlanılmayan her önemli şey (bereketi) kesilmiş (veya noksan bir şey)dir.» Not: Sindi, şöyle demiştir: İbnü's-Salah ve Nevevi bu hadisin hasen olduğunu söylemişler, İbn-i Hibban kendi sahihinde, el-Hakim de el-Müstedrek'te bu hadisi rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Bu evlenme işini (halka) duyurun ve bunun için def çalınız.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir; Alimler bunun senedindeki ravi Halid bin iJyas Ebü'l-Heysem el-Adevi'nin zayıflığı üzerinde ittifak etmişlerdir. Hatta, İbn-i Hibban, Hakim ve Ebu Said en-Nakkaş onun mevzu hadislerinin bUlunduğunu söy• lemişlerdir. AÇIKLAMA 1896’da
- Bāb: ...
- باب ...
Muhammed bin Hatib (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Helal (birleşme) ve haram (birleşme) arasındaki fark, evlenmekte def çalmak ve duyurmaktır.»
- Bāb: ...
- باب ...
Halid el-Medeni isimli Ebü'I-Hüseyn (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Biz bir aşure günü Medine'de idik. Cariyeler, def çalıp nağme ile söz söylüyorlardı. (Bu durumu yadırgadığımız için) Biz er-Rubeyyi' bint-i Muavviz (r.anha)'nın yanına girdik de cariyelerin durumunu ona anlattık. Kendisi bize şöyle dedi: Ben, gelin olduğumun kuşluk vaktinde Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) evlenme törenime gelerek odama girdi. O sırada iki kızcağız def çalgısı eşliğinde nağme ile söz söylüyor ve Bedir savaşında şehid edilen babalarımın menkıbelerini anıyorlardı. Bu kızcağızlar söyledikleri sözler arasında: İçimizde yarın ne olacağını bilen bir Nebi de vardır, diyorlardı. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (oradakilere) : «Bu söze gelince bunu söylemeyiniz. Yarın ne olacağını Allah'tan başka kimse bilmez.» buyurdu." Diğer tahric. Buhari, Tirmizi ve Ebu Davud da Rubeyyi' (r.anha)'nın hadisini rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Bir defa ensar kızlarından iki kızcağız (def çalgısı eşliğinde) Buas savaşında ensar'ın yekdiğeri hakkında söyledikleri şiirleri nağme ile ve yüksek sesle benim yanımda okurlarken (Babam) Ebu Bekir (r.a.) odama girdi. Aişe (r.a.) demiştir ki: ve bu iki kız şarkıcı değillerdi. Ebu Bekir (r.a.) : (Bu ne hal?) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in odasında şeytan mezmuru mu? diyerek beni azarladı. Bu iş fıtır bayramı gününde idi. (Odamdaki yatağına uzanıp mübarek yüzünü çevirmiş vazıyette bulunan) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), bunun üzerine (Ebu Bekir) (r.a.)'e dönerek): «Ya Eba Bekir! (Onlara ilişme.) Şüphesiz her kavmin bir bayramı vardır. Bu da bizim bayramımızdır.» buyurdu." Diğer tahric: Bu hadisi Buhari, Müsliın ve Nesa i de rivayet etmişlerdir. Tercemede parentez içi ifadeler, Buhari ve Müslim'deki rivayetlerden alınmadır
- Bāb: ...
- باب ...
Enes bin Malik (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir defa Medine'nin bazı yerlerinden geçti de aniden bir kaç kızcağızla karşılaştı. Kızlar def çalıyor, nağme ile şiirler okuyor ve: Biz Neccar oğullarının kızlarıyız. Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ne iyi komşudur, diyorlardı. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), o kızcağızlara: «Allah biliyor ki cidden ben de sizleri seviyorum.» buyurdu. Not: Bunun isnadının sahih, ravilerinin de sika oldukları Zevaid'de bildirilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Abbas (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Aişe (r.anha), yakını olan bir kızı Ensar'dan bir adam ile evlendirdi. (Gelin götürüldükten sonra) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geldi ve (orada bulunanlara): — «Genç kızı (damadın evine) gönderdiniz (mi?)» buyurdu. Sahabiler: — Evet, dediler. Efendimiz: — «Def çalıp nağme ile şiir söyleyecek bir kızcağızı gelinle beraber gönderdiniz (mi?)» buyurdu. Aişe (r.anha): — Hayır, dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): — «Şüphesiz Ensar, içlerinde gazel (adeti) bulunan bir kavimdir. Keşke onlara: أتيناكم أتيناكم، فحيانا وحياكم Size geldik, size geldik. Artık Allah bize de, size de uzun ömür versin, diyecek bir kızcağızı gelinle beraber göndereydiniz.» buyurdu. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Ravi e1-Eclah ve EbU'z-Zübeyr dolayısıyla bunun senedi hakkında ihtilaf vardır. Alimler, Ebu'z-Zübeyr'in İbni Abbas (r.a.)'den hadis işitmediğini söylerler. Ebu Hatim de onun İbni Abbas (r.a.)'ı gördüğünü isbatlamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
Mücahid (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben, (Abdullah) bin Ömer (r.a.)'ın beraberinde idim. Bir davul sesini işitti. Bunun üzerine iki parmağı (nın uçları) nı kulaklarına soktuktan sonra oradan uzaklaştı. Hatta bunu üç defa yaptı. Sonra dedi ki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) böyle yapmıştır. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedindeki ravi Leys bin Ebi Selim'in zayıflığı hususunda cumhur ittifak etmiştir. Senedin diğer ravisi Sa'lebe ise İbni Mace'nin rivayetinde (İbni Malik) diye geçmiştir. Bu da Sa'lebe'nin ravisi el-Firyabi'nin yanılgısıdır. El-Müzzi'nin et-Tehzib ve el-Etraf'ta dediği gibi bunun doğrusu (Sa'lebe bin Süheyl Ebu Malik)'dir. Ebu Davud bu hadisi kendi süneninde, senedi ile beraber Nafi aracılığı ile İbni Ömer.(r.a.)'den rivayet etmiştir. Yalnız şu fark var ki, Ebu Davıld'un rivayetinde Nafi «Davul sesi» dememiş, bunun yerine ''Mizmar (sesi)'' demiştir. Hadisin kalan kısmı buradakinin mislidir
- Bāb: ...
- باب ...
Nebi'in eşlerinden Ümmü Seleme (r.anha)'den rivayet edildiğine göre: (Taif in muhasarası esnasında) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onun yanına girmiş. O sırada (Ümmü Seleme'nin kardeşi Abdullah bin Ebi Ümeyye (r.a.) ve kölesi Muhannes orada idiler.) Muhannesin Abdullah bin Ebi Ümeyye (r.a.)'e şöyle söylediğini efendimiz işitti: Eğer Allah yarın Taif'in fethini müyesser eylerse ben sana öyle bir (genç) kadın göstereceğim (yani senin için yakalıyacağım) ki (semizlikten karnı) dört büklüm karşılar, sekiz büklümle de arkaya döner. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «(Ey Mu'minler!) bu herifi evlerinizden çıkartınız.» buyurdu. Diğer tahric: Buhari, Müslim ve İbni Hibban da bu hadisi rivayet etmişlerdir. BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA... EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den: Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kendini (kasden) erkeklere benzeten kadına ve kendini (kasden) kadınlara benzeten erkeğe la'net etmiştir. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bu hadisin isnadı hasendir. Çünkü ravi Yakub bin Humeyd'in sikalığı hususunda ihtilaf vardır. Kalan raviler sika zatlardır. Ebu Davud da bu hadisi buna yakın lafızlarla rivayet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
(Abdullah) bin Abbas (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) erkeklerden kendilerini (kasden) kadınlara benzeten erkeklere ve kadınlardan kendilerini (kasden) erkeklere benzeten kadınlara la'net etmiştir. Diğer tahric: Buhari, libas, meğazi; Ebu Davud, edeb, libas; Tirmizî. edeb:
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den: Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), (evlenenleri) tebrik etmek (veya onların uyum ve düzenleri) için dua ettiği zaman şöyle derdi: «Allah sizler için bereket versin, O'nun bereketi üzerinizde olsun ve O ikinizi hayır içerisinde bir araya getirsin.» Diğer tahric: Tirmizi, nikah (1091) Ebu Davud ve Beyhaki de bu hadisi rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Akil bin Ebi Talib (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Kendisi (Basra'da) Beni Cüşem kabilesinden bir kadınla evlenmiş. Bunun üzerine halk, onun için uyum ve oğlan çocuklar, dileğinde bulunmuşlar. Kendisi halka: — Böyle söylemeyin. Lakin Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in dediği gibi şöyle söyleyin, demiştir: «Allah'ım! Onlara bereket ver ve senin bereketin onların üzerinde olsun.» Diğer tahric: Nesai ve Beyhaki de bu hadisi rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Enes bin Malik (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (bir gün) Abdurrah-man bin Avf (r.a.)'in üzerinde (kadınlara mahsus güzel kokulardan) sufra (kokusunun) izini gördü ve (Ona): «Bu (koku izi) nedir?» veya «Nedir?» buyurdu. Bunun üzerine Abdurrahman bin Avf: Ya Resulullah! (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ben (mehir olarak) bir nevat (= çekirdek) ağırlığında altın üzerinde bir kadınla evlendim, diye cevap verdi. Bunun üzerine Efendimiz (Ona) : «Bir koyun (kesmek sureti) ile de olsun velime (düğün ziyafetini) ver.» buyurdu. Diğer tahric: Buharî, nikah, Müslim, nikah, Ebu Davud, nikah (2109); Tirmizî, nikah; Nesai, nikah; Darimî, nikah; Ahmed b. Hanbei, III, 227, 271, 274, 278. EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Enes bin Malik (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in Zeyneb (bint-i Cahş) (r.a.) için velime ziyafeti verdiği kadar karılarından hiç birisi için velime ziyafeti verdiğini görmedim. Çünkü Zeyneb (r.anha)'nın velimesinde bir koyun (keserek) ziyafet verdi
- Bāb: ...
- باب ...
Enes bin Malik (r.a.)'dtn; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (Zevcesi) Safiyye bint-i Huyey (r.anha) için kavud ve kuru hurma ile velime ziyafetini verdi. Diğer tahric. Tirmizi, nikah; Ebu Davud, et’ime, (3744) RBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Enes bin Malik (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bir velime ziyafetinde bulundum. O ziyafette ne et vardı ne de ekmek vardı
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe ve Ümmü Seleme (Hind bint-i Ebi Umeyye) (r.anhuma)'dan; Şöyle demişlerdir: (Ali bin Ebi Talib ile Efendimizin kızı Fatıma (r.anhuma)'nın düğününde) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Fatıma (r.anha)'nın gelinlik hazırlığını yapıp onun Ali (r.a.)'in odasına götürmemizi emretti. Bunun üzerine biz Ali (r.a.)'m odasına gittik ve Batha taraflanndan (getirilen) yumuşak toprağı odaya yaydık. Sonra ellerimizle dittiğimiz hurma kabuğunun elyafı ile iki yastık doldurduk. Daha sonra velime ziyafeti olarak kuru hurma ve kuru üzüm yedirdik, güzel bir su içirdik. Sonra üstüne elbise atılacak ve su kabı asılacak bir ağaç parçasını getirip odanın bir kenarına koyduk. Biz, Fatıma (r.anha)'nın düğününden daha güzel bir düğün görmedik. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde bulunan ravi el-Fadl bin Abdillah zayıftır, (şia mezhebinin ileri gelen alimlerinden olan) ravi Cabir el•Ca'fi de zayıflıkla itham edilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Sehl bin Sa'd es-Saidi (r.a.)'dan; şöyle demiştir: Ebu Useyd es-Saidi (r.a.), Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i düğününe davet etti. Gelin (velime yemeğini hazırlamak işinde) onlara hizmet ediyordu. Gelin: Ey Sehl! Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e ne içirdiğimi biliyor musun? dedikten sonra: Ben (Tevr denilen kab içinde) geceden bir kaç tane kuru hurma ıslattım. Sabah olunca hurmaları süzdüm ve bunun şırasını O'na içirdim, demiştir." Diğer tahric. Buhari; Müslim, (eşribe) de bu hadisi rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Yemeğin en fenası zenginlerin davet edilip fakirlerin terkedildiği velime yemeğidir. Kim (velime ziyafeti davetine) icabet etmezse şüphesiz Allah'a ve Resulüne isyan etmiş olur. Diğer tahric: Bu hadisi Buhari, Müslim, Malik, Ahmed ve Darimi de rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-İ Ömer (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Siz'den birisi düğün yemeğine çağırıldığı zaman (davete) icabet etsin.» Diğer tahric: Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Malik, Ahmed ve Darimi de bu hadisi rivayet etmişlerdir. Bu hadis’in Ebu Davud’da birçok benzeri var, 3736’dan 3742’ye. 3742’de Ebu Hureyre hadis’inin izahı aynı zamanda bu hadisinde izahı niteliğinde. O SAYFA İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Düğün yemeği ilk gün haktır, ikinci gün meşrudur. Üçüncü gün riya ve gösteriştir.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedindeki ravi Ebu Malik en-Nahal, zayıflıklarında alimlerin ittifakla hükmettikleri ravilerdendir. Tirmizi kendi sünemnde bu hadisi (1097 mo ile) İbn-i Mes'ud (r.a.l'den merfu olarak rivayet etmiştir)
- Bāb: ...
- باب ...
Enes (bin Malik) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Şüphesiz (son nikahlanan) dul kadın için üç gece ve bakire kız için yedi gece (ikamet hakkı) vardır.»' Diğer tahric: Bu hadisi Buhari. Müslim. Ebu Davud ve Tirmizi de rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1917’de
- Bāb: ...
- باب ...
Ümmü Seleme (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Ümmü Seleme (yani kendisi) ile evlendiği zaman, yanında (üst üste) üç gece ikamet etti ve (ikamet süresini kısa tutmasının sebebinin sırayla diğer zevcelerinin yanında kalması gereği olduğuna işaret etmek üzere) ona şöyle buyurdu: «Sen'in ehlin yanında seninle ilgili bir önemsizlik yoktur. Dilersen senin için (ikamet süremi) yedi geceye tamamlarım. Eğer senin için yedi geceyi tamamlarsam, (diğer) karılarımın her birisi yanında yedişer gece ikamet ederim.»
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Amr (bin el-As) (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Biriniz bir kadına, bir hizmetçi (=köle veya cariye) ye veya bir hayvana sahip olduğu zaman onun başının ön kısmından tutsun ve şöyle desin; Allah'ım! Ben bunun hayrından ve yaradılışındaki (huyları ile vasıfları) nın hayırlısından (nasibimi) şüphesiz senden diliyorum. Bunun şerrinden ve yaradılışındaki (huyları ile vasıflan) nın şerrinden sana sığınıyorum.» Diğer tahric: Ebu Davud ve Nesai de bunu manayı etkiIemeyen az kelime değişikliği ile rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
İbni Abbas (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Sizden bir kimse karısının yanına (cinsel ilişki için) yaklaşmak isterken: (Bismillah) Allah'ım! Şeytanı benden (ve eşimden) uzaklaştır ve şeytanı bize vereceğin (zürriyet)den uzak eyle" derse, sonra (bu cinsel ilişkiden) onların bir çocuğu olursa Allah Teala şeytanı o çocuğa musallat etmez veya şeytan o çocuğa zarar veremez.» Diğer tahric: Buhari, Bed'ul-halk; vudu'; nikah; da'vat; tevhid; Müslim, talak; Tirmizi, nikah; Ebu Davud, nikah (2161); Darimi, nikah; Ahmed b. Hanbel, I, 217, 220, 243, 283, 286. BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Behz bin Hakim'in dedesi (Muaviye bin Hayda) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Ya ResulalIah! Avretlerimizin neresini örteriz (örtmemiz gerekir), neresini örtüsüz bırakırız (örtmeyebiliriz)? diye sordum. Efendimiz, (bana): «Sen avretini karından veya cariyenden başka herkesten sakla!» buyurdu. Ben: Ya Resulallah! Eğer kavm kendi aralarında (karışık ve bir yerde) olsalar, (avretle ilgili hüküm nedir?) bana bundan haber ver, dedim. Efendimiz (bana): «Avretini hiç kimseye göstermemeye gücün yeterse sakın avretini katiyyen gösterme!» buyurdu. Ben : Ya Resulallah! Eğer birimiz (tek başına) boş bir yerde olursa? (hüküm nedir) diye sordum. Buyurdu ki: «İnsanlara nazaran Allah'tan haya etmek daha vacibtir.»
- Bāb: ...
- باب ...
Utbe bin Abd es-Sülemi (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Sizden birisi karısına yaklaşmak (cinsel münasebette bulunmak) istediği zaman (karısı ile beraber) örtünsün ve yabani eşeklerin çıplaklığı gibi soyunmasın.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Hadisi sahabi'den rivayet eden tabii meçhul olduğu için senedi zayıftır
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in fercine katiyyen bakmadım veya bu yerini görmedim. Ravi Ebu Bekir demiştir ki: Ebu Naim'in dediğine göre bu hadisi Aişe (r.anha)'dan rivayet eden ravi Aişe (r.anha)'nın kadın olan mevlasıdır. BU HADİS 662’NİN TEKRARIDIR. TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Makadında karısıyla cima eden adam'a Allah (rahmet bakışı ile) bakmıyacaktır.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: 'Bunun senedi sahihtir. Çünkü İbni Hibban, ravi el-Haris bin Muhalled'i sikalar içinde zikretmiştir. Senedin kalan ravileri sika zatlardır: Sindi de: Ebu Davud ve Tirmizi bu hadisi, buradaki metne yakın bir metinle rivayet etmişler, demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Huzeyme bin Sabit (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : Üç kez (üst üste): «Şüphesiz Allah gerçeği bildirmeyi bırakmaz.» buyurdu (ktan sonra): «Mak'adlarından kadınlara varmayınız.» buyurdu, demiştir. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde bulunan Haccac bin Ertat tedlisçidir. Hadis münker olup hiç bir yönden sahih değildir. (Hadisin senedine ait) durumun böyle olduğunu söyleyen bir kişi değildir. Tirmizi bu hadisi Ali bin Talk (r.a.)'den (merfu' olarak) rivayet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir bin Abdillah (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Yahudiler : Bir erkek bir kadın'ın tenasül uzvuna kadının makat tarafından varırsa (bu birleşmeden doğan) çocuk gözü şaşı olur, diyorlardı. Bunun üzerine Allah Sübhanehu: نساؤكم حرث لكم فأتوا حرثكم أنى شئتم "Kadınlarınız sizin için bir ekin yeridir. Artık bu ekin yerinize (kadının rahim yoluna) nasıl isterseniz varabilirsiniz…" [Bakara 223] ayetini indirdi. Diğer tahric: Buhari, Tefsir; Müslim, nikah; Ebu Davud, nikah (2163); Tirmizî, Tefsir; Darimi, Vudu', nikah; Ahmed b. Hanbel, VI
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Said-i Hudri (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Bir adam azil'in hükmünü Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e sordu. Bunun üzerine Efendimiz: «Siz azil yapıyor musunuz? Bunu yapmamanızda bir zararınız yoktur. Çünkü Allah Teala'nın, olmasını (ezelde) takdir buyurduğu her canlı behemehal olacaktır.» buyurdu. Diğer tahric: Buhari, Müslim ve Ebu Davud da bunu rivayet etmişlerdir. Ahmed ve Tirmizi de bunun benzerini rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Cabir (bin Abdillah) (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hayatta ve Kur*an (ayetleri) inmekte iken biz azil (işini) yapardık. Diğer tahric. Buhari, Müslim ve Tirmizi de bu hadisi rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ömer bin el-Hattab (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Hür kadının izni olmadıkça (kocası tarafından) ondan azil yapılmasını Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yasaklamıştır. Not: Bunun senedinde bulunan ravi İbn! Lahia'nın zayıf olduğu Zevaid'de bildirilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
“... Ömer bin el-Hattâb (radıyallahü anh)’den; Şöyle demiştir: kadının izni olmadıkça (kocası tarafından) ondan azil yapılmasını Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yasaklamıştır
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Said-i Hudri (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Adam'ın, bir kadınla onun halasını, yine bir kadınla onun teyzesini birlikte nikahı altında bulundurmasının yasaklığını Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den işittim. Not:. Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde bulunan Muhammed bin İshak tedlisçi olup bu hadisi an'ane ile rivayet etmiştir. AÇIKLAMA VE TAHRİC BİLGİSİ 1931’de
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir : «Kadın ne halası üzerine ne de teyzesi üzerine nikahlanır.» MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA AÇIKLAMA VE TAHRİC BİLGİSİ 1931’de
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Rifaa el-Kurazi'nin karısı (Temime el-Kuraziyye) (r.anha) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek: Ya Resulallah! Rifaa beni boşadı ve (üç talakla) kesin boşadı. Sonra ben Kurazi Abdurrahman bin ez-Zebir ile evlendim. Fakat Abdurrahman'ın erliği elbise saçağı gibi (gevşek) dir, (cinsel ilişki görevini yapamıyor) dedi. Onun bu sözü üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Seliem) gülümsedi ve sonra: «Sen Rifaa'ya dönmek mi istiyorsun? Sen diğer kocanın balcağızını tatmadıkça o da senin balcağızmı tatmadıkça, bu olamaz.» buyurdu. Diğer tahric. Buhari, şehadet, talak, libas, edeb; Müslim, talak; Tirmizi, nikah; Nesai, nikah, talak; Ebu Davud, talak (2309); Darimi, talak 4; Muvatta; nikah; Ahmed b. Hanbel, I, 214; II, 25, 62, 85, 279; III, 284; VI, 24, 37, 38, 42, 96, 193, 226, 229. BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e: Bir adam, karısını boşar. Sonra başka bir adam o kadınla evlenir ve gerdeğe girmeden bu da onu boşar. Kadın ilk kocasına dönebilir mi? (onunla tekrar evlenebilir mi?) diye soru soruldu. (Bunun üzerine Resul-i Ekrem): «Kadının ikinci kocası onun balcağızını tatmadıkça, (onun ilk kocasına dönmesi) olamaz.» buyurdu. Diğer tahric. Bu hadisi Nesai de rivayet etmiştir. Hüküm olarak 1932 nolu Aişe (r.anha) hadisi ile aynıdır. Aişe (r.anha)'nın Buhari Müslim ve Ebu Davud'daki açıklamaları bu hadis için de geçerlidir. BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Abbas (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), hulleci (koca)yi ve kendisi için hülle yapılan (kocay)ı lanetlemiştir. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bu hadisin senedindeki ravi Zam'a bin Salih zayıftır. Nesai ve Tirmizi bu hadisi Abdullah bin Mes'ud (r.a.)'den rivayet etmişlerdir. Tirmizi bu hadisin hasen - sahih oldUğunu söylemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ali (bin Ebi Talib) (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), hulleci (koca) yi ve kendisi için hülle yapılan (koca) yi lanetlemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ukbe bin Amir (el-Cüheni) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «(Ey ashabım!) Ben size kiralık döl hayvanı bildirmiyeyim mi?» buyurdu. Sahabiler: Bildir, Ya ResulalIah! dediler. Resul-i Ekrem: «O (kiralık döl hayvanı) hulleci (koca) dır. Allah hulleci (koca) ya ve kendisi için hülle yapılan (kocay)a lanet etsin.» buyurdu. Not: Bu hadis Zevaid türündendir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Neseb (soy) sebebi ile (nikahlanması) haram olanlar süt sebebi ile de haramdırlar,» MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Abbas (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Bir defa Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e Abdü'l-Muttalibin oğlu Hamza (r.a.)'in kızı (ile evlenmesi için Ali (r.a.) tarafından) teklif yapıldı. Bunun üzerine Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve SellemJ: «Hamza'nın kızı benim süt kardeşimin kızıdır. Şüphesiz soy sebebi ile (nikahlanmasi) haram olanlar süt sebebi ile de haramdır.» MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
(Mu'minlerin analarından) Ümmü Habİbe (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre kendisi Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e: Ya Resulallah! Kız kardeşim Azze ile evlen, demiş. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) O'na: «Acaip sen (kıskanmayıp) bunu arzu eder misin?» buyurmuş. O da: Evet. (arzu ederim) Ya Resulallah! Çünkü sizin için ortak ve kumadan boş ve tek başıma değilim. Zatına karı olmak hayır ve şerefi hususunda ortaklarıma nazaran kız kardeşimin bana ortak olmasını daha çok arzu edip uygun görürüm, demiş. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «İşte iyi bil ki senin kız kardeşin bana helal değildir.» buyurmuş. O da: Peki ama biz senin, Ebu Seleme kızı Dürre ile evlenmek istediğini söylüyoruz, demiş Bunun üzerine Resul-i Ekrem: «(Eşim) Ümmü Seleme'nin kızını (mı)?* diye sormuş. Ümmü Habibe de: Evet, demiş. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Ümmü Seleme'nin kızı (Dürre) benim himaye ve terbiyem altında üvey kızım olmamış olsaydı bile (yine) nikahı bana helal olmazdı. Çünkü O benim süt kardeşimin kızıdır. Süveybe beni ve Onun babasını (= Ebu Seleme'yi) emzirmiştir. (Siz eşlerim) bir daha kız kardeşlerinizi ve kızlarınızı sakın bana teklif etmeyiniz.» buyurmuş. Diğer tahric: Buharî, nikah, nefekat; Müslim, reda'; Ebu Davud, nikah (2056); Nesaî, nikah; Ahmed b. Hanbel VI, 309, 423. BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Ümmü'I-Fadl (Lübabe bintü'l-Haris (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: «Ne bir defa ne de iki defa süt emmek (evlenmeyi) haram eder.» MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur : -Bir defa ve iki defa süt emmek (evlenmeyi) haram etmez.» MÜSLİM HADİSİ İÇİN TIKLA EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: "Ancak kesinlikle bilinen on defa veya beş defa süt emmek (evlenmeyi) haram eder." buyruğu Allah'ın indirdiği Kuranda idi. Sonra nesh oldu.'' MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA.. EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: (Ebu Huzeyfe'nin karısı) Sehle binti Süheyl (r.anha) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek: Ya Resulallah! (Evlatlığımız) Salimin yanıma girmesinden dolayı (kocam) Ebu Huzeyfe (bin Utbe)'nin yüzünde cidden bir hoşnutsuzluk görüyorum, dedi. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (Sehle'ye «Sen Salim'e süt emzir- buyurdu. Sehle: O, yetişkin bir adam olduğu halde ben nasıl onu emzireyim? dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gülümsedi ve: «Ben onun yetişkin bir adam olduğunu şüphesiz biliyorum.» buyurdu. Sehle (r.anha) da (gidip bu işi) yaptıktan sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek; Ben (Salim'e süt emzirdikten) sonra (kocam) Ebu Huzeyfe (r.a.)'ın yüzünde bir hoşnutsuzluk görmedim, dedi. Salim (onun sütünü emmeden önce) Bedir savaşıba katılmış idi. Diğer tahric: Buharî, nikah; Müslim reda, hudud; Ebu Davud, nikah (2061); Ngsaî, nikah; Muvatta. reda; Darimî, hudud; Ahmed b. Hanbel, V, 348, VI, 174, 201, 228, 249, 269. EBU DAVUD HADİSİ İÇİN TIKLA MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Andolsun ki recm etme ayeti ve yetişkin kişiyi on defa emzirme (sebebi ile nikahlamanın haramlıgı) ayeti indi ve andolsun ki bu ayetler tahtımın altındaki bir yaprakta (yazılı) idi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) vefat edip biz O'nun ölümü ile meşgui olunca, evde beslenen bir koyun (veya keçi odaya) girip o yaprağı yedi
- Bāb: ...
- باب ...
Aije (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre: Bir defa Aişe'nin odasında bir adam otururken Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) içeri girdi ve: «Bu kimdir?» diye sordu. Aişe: Bu benim (süt) kardeşimdir, diye cevap verdi. Efendimiz, Aise'ye: «Odalarınıza aldığınız adamlar (ın sütten mahreminiz sayılıp sayılmıyacağına dikkat ediniz. (Çünkü (mahremliğe sebep olan) süt emme işi, ancak açlık halitni gidermek) için olanıdır.»
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Zübeyir (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Barsakları (doldurup) birbirinden ayıran sütten başka süt, nikah haremliğini gerektirmez.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde zayıf bir ravl olan İbn-i Lahia vardır. Tirmizl bu hadisi Ümmü Seleme (r.anha)'nın hadisi olarak rivayet edip hasen sahih olduğunu söylemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Zeyneb binti Ebi Seleme (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in bütün karıları Aişe (r.anha)'ya muhalefet ederek, Ebu Huzeyfe'nin mevlası Salim (r.a.)'in (erginlik çağına varmışken) Sehle (r.a.)'nın sütünü emmesinin benzeri ile bir erkeğin onların odalarına girmesinden imtina ettiler ve: (Aişe'ye) Biz ne biliriz? Salimin erlik çağında iken Sehle'nin sütünü emerek, onun odasına girmesinin Salim'e özel bir ruhsat olduğunu umuyoruz, dediler." Diğer tahric: İmam Malik, Şafii, Ahmed, Buhari, Müslim. Ebu Davud ve Nesai de bunun benzerini rivayet etmişlerdir. MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir; Kadınların Erkeklerden saklanması ayeti indirildikten sonra süt amcam Eflah bin Ebi Kuays (r.a.) ziyaretime gelerek odama girmek için istedi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yanıma girinceye kadar ona izin vermekten imtina ettim. Sonra Efendimiz: «O senin amcandır. Ona izin ver.» buyurdu. Ben: Beni ancak onun kardeşinin karısı emzirdi ve erkek emzirmedi. dedim. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Senin iki elin topraklansın. veya sağ elin topraklansın.» buyurdu. AÇIKLAMA 1949’da
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir; Süt amcam gelerek, odama girmek için izin istedi. Ben ona izin vermekten imtina ettim. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana: «(Süt) amcan senin yanına girsin» buyurdu. Ben de: Beni ancak kadın emzirdi ve beni erkek emzirmedi, dedim. Efendimiz buyurdu ki: «Şüphesiz o senin (süt) amcandır. Bunun için senin yanına girsin.» Diğer tahric: İmam Malik, Şafii ve Kütüb-i Sitte sahipleri :Aişe (r.anha)'nın bu babtaki hadisini benzer lafızlarla rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
(Feyruz) ed-Deylemi (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Cahiliyyet devrinde evlendiğim iki kız kardeş benim nikahım altında iken Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e geldim (Ben müslümanlığı kabul ettikten) sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (bana) : «Eve döndüğün zaman onlardan birisini boşa.» buyurdu
- Bāb: ...
- باب ...
Feyruz ed-Deylemi (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek: Ya Resulallah! Nikahım altında iki kız kardeş varken ben müslüman oldum dedi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana buyurdu ki: «İkisinden istediğin birisini boşa.»
- Bāb: ...
- باب ...
Kays bin el-Haris (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Nikahım altında sekiz kadın varken müslüman oldum. Sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e gelerek bu durumu kendilerine arz ettim. Bunun üzerine buyurdular ki: «Onlardan dört tanesini seç.» Diğer tahric: Bu hadisi Ebu Davud ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
(Abdullah) bin Ömer (r.a.)'dan: Şöyle demiştir : Ğaylan bin Seleme (r.a.), nikahı altında on kadın bulunduğu halde müslüman oldu. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona: «Onlardan dört tanesini al.» buyurdu." Diğer tahric: Şafii, Ahmed, Tirmizi, Hakim ve Beyhaki de rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ukbe bin Amir (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Yerine getirilmesi gereken şartlardan evla olanı nikah akdinde koşulan şartlardır.» Diğer tahric: Hadisi Buhari (2721, 5151), Müslim (1418), Ebu Davud (2139), Nesai, s-kübra (5506); Tirmizi (1127), Ahmed, Müsned (17302), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (4862,4863,4864) ve İbn Hibban (4092) rivayet etmişlerdir. BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Amr bin Şuayb'ın dedesi (Abdullah bin Amr bin el-As) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Nikah akdinden önce (verilmiş) olan mehir, hediye ve hibe kadınadır. Ve nikah akdinden sonra (verilmiş) olan (mal) kime verilmiş veya hediye edilmiş ise onadır. Adama ikram edilmeye en uygun vesile onun kızı veya kız kardeşidir.» Diğer tahric: Nesai ve Hakim de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Musa (el-E$'ari (r.a.)'den rivayet edildiğine göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kimin bir cariyesi olup onu güzelce eğitip. Öğretir; sonra azat eder ve onunla evlenirse iki ecir kazanır. Ehl-i Kitab'tan her hangi bir adam kendi Nebiine ve Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e iman ederse ona da iki ecir vardır. Başkasının mülkiyeti altında bulunan her hangi bir köle, üzerinde bulunan Allah Teala'nın hakkını ve efendilerinin hakkını eda ederse ona da iki ecir vardır.» (Ravi) Salih demiştir ki t (Şeyhim) Şa'bi şöyle dedi t Ben sana bu hadisi, bir şey (karşılık ve bedel) olmaksızın verdim .Şüphesiz bineği bulunan kişi bunun durumdaki bir mes'ele uğrunda binip (ta) Medine-i Münevvere'ye kadar gider." Tahric: Bu hadisi Ebu Davud'un süneninden başka Kütüb-İ Sitte'nin hepisinde vardır
- Bāb: ...
- باب ...
Enes (r.a.)'dtn; Şöyle demiştir: (Hayber savaşında esir alman) Safiyye (binti Huyey) (r.anha); Dıhye el-Kelbiyye (r.a.)'ın (cariyesi) oldu. Bundan sonra Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in (cariyesi) oldu. Bunun üzerine Efendimiz onunla evlendi ve onu azad etmeyi onun için mehir eyledi. (Ravi) Hammad demiştir ki: (Ravi) Abdü'l-Aziz, ravi Sabit'e: Ey Eba Muhammed! Sen Nebiin Safiyye'ye neyi mehir eylediğini Enes'e sordun mu? demiş. Sabit: Efendimiz, Safiyye'nin nefsini (azad etmeyi) onun için mehir eyledi demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Safiyye (binti Huyey) (r.anha)'yı azad etti ve onu azad etmeyi ona mehir eyleyerek onunla evlendi. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: İbni Abbas'ın mevlası İkrime, Aişe'den hadis işittiği kabul edilince bu hadisin senedi sahih olur. İkrime'nin Aişe'den hadis işitmesi hususunda İbni Hatim'in sözleri arasında bir çelişki vardır. Çünkü el-Merasil'de, Aişe'den hadis işitmediğini söylemiş, el-Cerh ve't-Ta'dil'de ise Aişe'den hadis işittiğini söylemiştir. İkrime'nin Aişe'den rivayetinin Sahih-i Buhari'de bulunması, onun Aişe'den nadis işittiğini teyid etmiştir. İbnü'l-Medini de: İknme'nin Peygamber (s.a.v.)'in muhterem zevcelerinden her hangi birisinden hadis işittiğini bilemiyeceğim, demiştir. Bu hadis Enes'den rivayet edilmiş olarak Buhari, Müslim ve başka hadis kitabIarında vardır. (1957 nolu hadis kastediliyor)
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Efendisinin izni olmaksızın köle nikahını kıydığı zaman zina tehlikesine düşmüş olur.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bu hadisin isnadı hasendir. Ebu Davud ve TirmizI bu hadisi Cabir (r.a.)'ın hadisi olarak rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Efendilerinin izni olmaksızın hangi köle nikahını kıyarsa zina tehlikesine düşmüş olur.» Not: Bunun senedinde bulunan Mendel'in zayıf olduğu Zevaid'de bildirilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Ali bin Ebi Talib (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hayber (savaşı) günü kadınların mut'a usulü ile nikahlanmasını ve ehli merkeblerin etinin yenilmesini şüphesiz yasakladı. Diğer tahric: Buhari, Müslim. Tirmizi ve Nesai de bu hadisi rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Sebre (bin Ma'bed (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Biz Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber Veda haccı yolculuğuna çıktık. Sonra sahabiler: Ya Resulallah! Bekarlık bize cidden çetin geldi, dediler. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «(Nikahlanmasına engel bulunmayan) şu kadınlarla mut'a suretiyle evlenebilirsiniz» buyurdu. Bunun üzerine biz onların yanına vardık. Onlar ancak bizlere kendileri arasına belirli bir süre koyduğumuz takdirde bizlerle evlenmeyi kabul edebileceklerini belirttiler. Bunun üzerine sahabiler bu durumu Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e anlattılar. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : «Onlarla aranıza belirli bir süre koyunuz.» buyurdu. Sonra ben ve bir amcam oğlu çıkıp gittik. (Mehir olmaya elverişli mal olarak) amcam oğlunun beraberinde bir hırka vardı. Benim de yanımda bir hırka vardı. Onun hırkası benimkinden iyi idi. Ben de ondan daha gençtim. Nihayet bir kadının yanına vardık. (Ve evlenme teklifinde bulunduk.) Kadın (benimle evlenmeyi tercih ederek): Bir hırka diğer hırka gibidir, dedi. Bunun üzerine ben (hırkamı mehir vererek) onunla evlendim. Ve o gece onun yanında durdum. Ertesi gün gittim. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ka'be'nin kapısı ile rüknü arasında ayakta şöyle buyuruyordu: «Ey insanlar! Ben gerçekten mut'a suretiyle evlenmek için sizlere izin vermiştim. Bilmiş olunuz ki: Şüphesiz Allah Teala bunu kıyamet gününe kadar haram kıldı. Artık kimin yanında mut'a suretiyle evlendiği kadınlardan varsa derhal ona yol versin ve onlara mehir olarak verdiğinizden bir şeyi (geri) almayınız.»
- Bāb: ...
- باب ...
İbn-i Ömer (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: (Babam) Ömer bin el Hattab (r.a.), halife olunca halka bir hitabede bulunarak şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in şüphesiz mut'a nikahı için bize üç gün (veya üç defa) izin verdi. Sonra bunu haram kıldı. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in mut'a nikahını haram kıldıktan sonra helal kıldığına şahitlik edecek dört şahidi bana getirmedikçe, evli iken mut'a suretiyle bir kadınla birleştiğini bileceğim. Her hangi bir adamı mutlaka taşla recmedeceğime Allah'ın adıyla yemin ederim. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bu hadisin senedinde bulunan Ebu Bekir bin Hafs'ın ismi İsmail el-İbai'dir. İbn-i Hibban onu sikalar arasında zikretmiştir. İbn-i Ebi Hatim de babasından naklen: Ondan ve onun babasından hadisler yazılmıştır. Onun babası yalan rivayette bulunurdu, demiştir. Ben derim ki onun rivayetinde bir beis yoktur. İbn-i Ebi Hatem: Ahmed, İbn-i Main, İcli, İbn-i Numeyr ve başkaları onu sika saymışlardır, demiştir. İbn-i Huzeyme kendi sahihinde, Hakim de el-Müstedrek'te onun hadislerini rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Yezid bin el-Asım (r.a.)'den: Şöyle demiştir: Meymune bint-i el-Haris (r.anha) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ihramda değil iken kendisi ile evlendiğini bana anlattı. Yezid (sözüne devamla) ve Meymune, benim ve (Abdullah) bin Abbas (r.a.)'ın teyzesi idi, demiştir. EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Alılıas (r.a.)'dan: Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ihramda iken (Meymune ile) evlendi. EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Osman bin Affan (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «İhramda bulunan adam, evlenemez, (başkasını) evlendiremez ve evlenme teklifinde bulunamaz.» Diğer tahric: Müslim, nikah; Tirmizî, hac; Nesai, menasik, nikah; Ebu Davud, menasik (1841); Darimî, nikah; Muvatta', hac; Ahraed b. Hanbel, I, 57, 64, 65, 68, 73. EBU DAVUD HADİSLERİ VE İZAH İÇİN: 1841 —
- Bāb: ...
- باب ...
Ebü Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Huyundan ve dindarlığından razı olduğunuz bir adam (yakınınız olan bir kızla evlenmek için) size geldiği zaman (kızı) onunla evlendirin. Eğer (bunu) yapmazsanız yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozukluk olacaktır.» Not: Bu hadisi Tirmizi de rivayet ederek, senedinin munkati (kesik) olduğunu tercih etmiş, sonra başka bir senedle Ebu Hatem el-Müzeni (r.a.)'dan merfu' olarak rivayet ederek bu senedin hasen olduğunu söylemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kadınların en hayırlısıyla evlenmeye bakın, küfülük (emsalliniz olan kadınlarla evlenin ve küfülerinizin kızlarını isteyin.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bu hadisin senedinde el-Haris bin İmran el-Medini bulunur. Ebu Hatem onun hakkında: 0, kuvvetli bir ravi değil ve onun rivayet ettiği bu hadisin sika zatlardan rivayet edilmiş bir aslı yoktur, demiştir. Darekutni de: terkedilmiş bir ravidir, demiştir)
- Bāb: ...
- باب ...
Ebü Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «İki karısı olup (yanlarında yatmak hususunda) birisini diğerinden üstün tutan adam, kıyamet günü vücudunun bir tarafı eğri olarak gelir.» EBU DAVUD HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir yolculuğa çıkacağı zaman kadınları arasında kur'a çekerdi (ve kur'ayı kazananı beraberinde götürürdü.) Diğer tahric: Bu hadisi Buhari, Ahmed ve Ebu Davud daha uzun metin halinde, Şafii de buradaki metin gibi rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (gecelerini) karıları arasında bölerdi ve (bölme işini) tam bir adaletle yapardı. Sonra şöyle derdi: «Allahım! İşte bu, benim gücümün yettiği adalettir. Artık senin kadir olduğun ve benim gücümün yetmediği (kalb sevgisi farklılığı) hakkında beni kınama.» Diğer tahric: Bu hadisi Ahmed, Tirmizi, Ebu Davud , Nesai, Darimi ve Hakim de rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Aİşe (r.anha)'dan; şöyle demiştir: Efendimizin eşlerinden Sevde bint-i Zema' (r.anha) yaşlanınca gününü Aişe (r.anha)'ya hibe etti. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Sevde (r.anha)'nın gününü Aişe (r.anha)'ya ayırırdı. Diğer tahric: Bu hadisi Müslim de rivayet etmiş, Buhari, Ahmed , Ebu Davud ve Nesai de bunun benzerini rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Aİşe (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (bir defa) Safiyye binti-Huyeyy (r.anha)'ya bir şeyden dolayı hiddetlenmişti. Bunun üzerine Safiyye: Ya Aişe! (bu) günüm sana olmak üzere sen Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) benden razi etmeye çalışır mısın? demiş. Aişe de: Evet demiş sonra safran bitkisi ile boyanmış olan bir baş örtüsünü alıp (boyanın güzel) kokusunun yayılması için üzerine su serpmiş, sonra (bunu üzerine giyinmiş olarak) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yakınında oturmuş. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): «Ya Aişe! Benden uzak dur. Çünkü bu gün senin günün değildir.» buyurmuş. Bunun üzerine Aişe: Bu, Allah'ın fazlıdır dilediğine verir demiş ve (Safiyye ile olan) durumu O'na anlatmış. Efendimiz de Safiyye'den razı olmuştur. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bu hadisin senedinde ravi Sümeyye el-Basriyye bulunuyor. Bu ravinin tanınmadığını, el-Mizan sahibi söylemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Bir adam'ın uzun süre hayat arkadaşlığı ettiği bir karısı vardı. Bu kadından çocukları da olmuş idi. Adam bu kadmı boşayıp başka bir kadınla evlenmek istedi. Kadıncağız, kendisine gün ayırmaksızın (nikah altında) durmaya (ve başka bir kadınla evlenmeye) kocasmı razi etti. Bu adam hakkında ''....ve sulh hayırlıdır....'' [Nisa 128] ayeti indi
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Rühm (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Evlenme işi için iki kişi arasında aracı olmak, en faziletli aracılıklardandır.» Not: Zevaİd'de şöyle denilmiştir: Bu isnad. mürseldir. Çünkü ravisi Ebu Rühm, Ahzab bin Esid veya Ahzab bin Üseyd isimli zattır ki, Buhari ve Ebu Hatim onun tabii olduğunu yani sahabi olmadığını söylemişlerdir. İbn-i Hibban onu sıkalar arasında zikretmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan: Şöyle demiştir: (Bir gün) Usame (r.a.)'ın ayağı kaydı ve kapının eşiği üstüne düşüp yüzü yaralandı. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de (bana) : «Onun kanını sil,» buyurdu. (Fakat tiksinmem nedeni ile) ben onun kanını silmekten hoşlanmadım. Bunun üzerine Efendimiz onun (yarasının) kanını emip yüzünden atmaya başladı. Sonra şöyle buyurdu: «Eğer Usame kız olsaydı, onu evlendirmek için kendisini süsleyip (güzel) giydirecektim.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Eğer ravi Behi, Aişe'den hadis işitmiş ise bu hadisin senedi sahihtir. Behi'nin Aişe'den hadis işitmesi üzerinde konuşulmuştur. Bu husus Ahmed'e sorulmuş kendisi: Ben bu hususta bir şey göremiyorum, ancak Behi'den rivayet ediliyor, diye cevap vermiştir. El-Ala, el-Merasil'de: Müslim, Abdullah el-Behi'nin Aişe'den rivayet ettiği bir hadisi almıştır, demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
(Abdullah) bin Abbas (r.a.)'daan rivayet edilgine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Sizin en hayırlınız, ailesine en iyi olanınızdır. Ben de aileme en iyi olanınızım.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bu hadisi Tirmizi ve İbn-i Hibban Aişe (r.anha)'dan rivayet etmişlerdir. İbni Abbas (r.a.)'dan olan rivayete gelince, bu rivayetin senedi zayıftır. Çünkü ravi Umare bin Sevban'ı İbni Hibban sikalar arasında zikretmiş ise de Abdülhak: O, kuvvetli değil, demiştir. İbnü'l-Kattan da: O'nun hali meçhuldür, demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Amr (bin el-As) (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu. demiştir: «Sizin en hayırlılarınız, karılarına en iyi olanlanmzdır.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi, Buharl ile Müslim'in şartları üzerine sahihtir. Bu hadisi Tirmizi de Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet ederek hasen olduğunu söylemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan: Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) benimle koşu yarışması yaptı da ben O'nu geçtim. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi Buhari'nin şartı üzerine sahihtir. EI-Mizzi, el-Etraf'ta bu hadisin Nesai tarafından rivayet edildiğini söylemiştir. Halbuki, bu hadis, Nesai'nin ravisi İbnü's.Sünni'nin rivayetinde yoktur
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan: Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Safiyye bintl Huyey (r.anha) ile yeni evlenmiş iken (Hayber savaşından dönüp) Medine-i Münevvere'ye gelince Ensar-ı Kiramın kadınları (yanıma) gelip Safiyye'den bahsettiler. Aişe (r.anha) demiştir ki ben de (onu görmek üzere) tanınmıyacak bir kıyafetle ve yüzümü örtüp gittim. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (açık) olan) gözüme bakıp beni tanıdı. Aişe demiştir ki : Bunun üzerine ben hemen geri döndüm ve hızlıca yürüdüm. Resul-i Ekrem (arkamdan gelip) bana yetişti ve beni bağrına bastı. Sonra: «Sen onu (Safiyye'yi) nasıl gördün?» diye (bana) sordu. Aişe demiştir ki, ben O'na: Bırak (beni). Yahudi kadınlar arasında bir Yahud? kadındır, dedim. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Ravi Ali bin Zeyd bin Cudan'ın zayıflığı nedeni ile bunun senedi zayıftır
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Zeyneb (bint-i Cahş (r.anha), benim odama izinsiz ve öfkeli olarak girinceye kadar (Kumalarımın kızdıklarını) bilmiyordum. (Zeyneb) odama girdikten sonra (odamda bulunan) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e : Ya Resulallah I Ebu Bekir'in kızcağızı senin için kollarını çevirince, (onun yaptığı iş) sana yetiyor mu? dedikten sonra bana yöneldi (aleyhimde atıp tuttu.) Ben (ona cevap vermeyip) ondan vazgeçtim. Nihayet Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (bana) : «O'nu tutup kendini savun,» buyurunca ben ona yöneldim. Nihayet bana cevap veremez ve tükürüğü ağzında kurumuş vaziyette kendisini gördüm. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in de mübarek yüzünün güldüğünü gördüm. Not: Zevald'de şöyle denilmiştJr: Bunun senedi sahih olup ravileri sikadır. Ravi Zekeriyya. bin Zahide de tedlis ederdi
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanında iken (yani O'nunla evli iken) oyuncak bebeklerle oynardım. Efendimiz de benim (kız) arkadaşlarımı bana gönderirdi, arkadaşlarımla oynaşırdık. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir; Bunun. senedi zayıftır. Çünkü halife Memun döneminde önce Basra kadılığı, daha sonra Eş-Şarkiyye kadılığı yapmış olan ravi Ömer bin Habib el-Adevi'nin zayıflığı hususunda ittifak vardır. İbni Main de bu raviyi yalanlamıştır. Sindl: Ben derim ki bu hadis'in aslı şüphesiz sabittir, demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah bin Zam'a (r.a.)'den: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (ashabına) hitabede bulundu. Sonra kadınlardan bahsedip bunlar (a iyilik etmek) hakkında erkeklere nasihatta bulunduktan sonra şöyle buyurdu: «Cariyeyi değnekle dövercesine ne zamana kadar bazılarınız karılarını değnekle dövecek (yani bu adeti sürdürecek)tir? Halbuki döven adamın, dövdüğü karısının yatağına ayni günün sonunda girmesi umulur.» Diğer tahric: Bu hadisi Müslim daha uzun bir metin halinde rivayet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hiç bir hizmetçisini ve hiç bir kadını dövmemiş ve mübarek eli İle hiç bir şeyi dövmemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
lyas bin Abdillah bin Ebi Zübab (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Allah'ın cariyeleri dövmeyin.» Bu emirden sonra Ömer (r.a.), Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in yanına gelip: Y& Resulallah! (bu emrinizden sonra) Kadınlar cesaretlenip kocalarına itaatsizlik etmeye başladılar, dedi. Bunun üzerine (te'dip için ve yara bere bırakmıyacak tarzda) kadınları dövme ruhsatı verildi. Kadınlar da dövüldü. Bundan sonra Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zevcelerine çok sayıda kadın gitti, (kendilerini şiddetle döven kocalarından şikayet ettiler.) Ertesi gün sabahleyin Efendimiz şöyle buyurdu. «Bu gece yetmiş kadın Muhammed (Sallallahu aleyhive Sellem)'in zevcelerine vardılar. Her birisi kendi kocasından (şiddetli dövmesinden) şikayet etti. Artık siz, karılarını (böylesine) döven adamları iyileriniz olarak bilmeyiniz.»" Diğer tahric: Bu hadisi Ebu Davud, Darimi ve Beyhaki de müteaddit yollarla rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
el-Eş'as bin Kays (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben bir gece Ömer (r.a.)'a misafir oldum. Gece yarısı olunca Ömer kalkıp karısını dövmeye başladı. Ben onları ayırdım Ömer yatağına dönünce bana: Ey Eş'as! Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den işittiğim (şu) şeyi benden (öğrenip) belle: «Adama, karısını niçin dövdüğü sorulmaz. Vitir namazını kılmadan uyuma.» Ravi demiştir ki ben (Nebi'in) üçüncü cümlesini unuttum. Müellif, ravi Ebu Avane'den sonra ikinci bir sened ile de hadisin kendisine rivayet edildiğini söylemiştir. Diğer tahric: Beyhaki de bu hadisi aynı metinle rivayet etmiştir. Ebu Davud da Peygamber {s.a.v.)'e ait buyruğun ilk cümlesini yine Ebu Avane yolu ile rivayet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
(Abdullah) bin Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kadının saçını başka saçla çoğaltan, başka saç ilavesiyle saçını çoğalttıran, dövme yaptıran ve dövunlenen kadınları lanetlemiş (veya Allah'ın lanetlediğini haber vermiş) tir
- Bāb: ...
- باب ...
Esma' (bint-i Ebi Bekr) (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: (Ensar'dan) bir kadın Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek: Benim kızım yeni evlenmiş bir gelinciktir. Bir salgın hastalığa tutulup saçları döküldü. Ben başka saçla onun saçını çoğaltabilir (miy)im? dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: «Kadın'ın saçını başka saçla çoğaltan kadın'a ve başka saçla saçını çoğaltan kadına Allah lanet eylemiştir (veya lanet eylesin.)»
- Bāb: ...
- باب ...
Abdullah (bin Mes'ud) (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), güzellik için dövme yaptıran, dövünlenen, yüzünün kıllarını yolduran ve ön dişlerini (eğe gibi aletlerle) aralayan ve bu suretle Allah'ın yarattığı tabii güzelliği değiştiren kadınları Ianetlemiştir. Beni Esed kabilesinden Ümmü Yakub isimli bir kadın (İbn-i Mes'ud'un) bu hadisini duyunca İbn-i Mes'ud'a gelerek: Senin böyle böyle söylediğini haber aldım, dedi. İbn-i Mes'ud (r.a.): Söylediğim şey Allah'ın kitabında bulunduğu halde Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in lanetlediği kimseleri niçin ben de lanetlemiyeyim? dedi. Kadın: Ben şüphesiz Allah'ın kitabının tamamını okurum. (Onda) senin dediğin bu hususu bulamadım, dedi. İbn-İ Mes'ud: Eğer sen Kur'an'ı okudu isen şübhesiz dediğim hususu bulmuşsun. Sen: وما آتاكم الرسول فخذوه، وما نهاكم عنه فا نتهوا "Rasul size ne getirdi ise onu alın, sizi neden nehyetti ise de derhal vazgeçin"[Haşr 17] ayetini okumadın mı? diye cevap verince, kadın : Evet. (Ben bu ayeti okudum) dedi. Ibn-i Mes'ud: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) dediğim şeyi şübhesiz yasakladı. (Bu kere) kadın: Sanırım senin aile ferdlerin (yasaklandığını haber verdiğin şeyi) yaparlar, dedi. İbn-i Mes'ud: Git de bak, dedi. Kadın gidip baktı da aradığını bulamadı. (Sonra döndü ve) bir şey göremedim, dedi. Abdullah (ibn-i Mes'ud) kadına: Eğer benim ailem senin dediğin gibi olmuş olsaydı bizimle yaşıyamazdı (yani onu boşardık), dedi. Diğer tahric: Buhari, Libas: Müslim, Libas: Nesaî, Ziyne: Tirmizî Edep: Ebu Davud, tetreccül
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Şevval ayında beni nikahladı ve (yine) Şevval ayında benimle gerdeğe girdi. (Nikah ve zifafım Şevval ayında olduğu halde) O'nun hangi zevcesi Onun yanında benden daha şanslıdır? Aişe de (Nebi'e uymak üzere) kendi yakını olan kadınları Şevval ayında gerdeğe ithal etmeyi tercih ederdi. Diğer tahric: Bunu; Ahmed. Müslim, Tirmizi ve Nesai de rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 1991’de
- Bāb: ...
- باب ...
el-Haris bin Hişam (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ümmü Seleme (r.anha)'yı Şevval ayında nikahladı ve Şevval ayında onunla gerdeğe girdi." Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun isnadında bulunan Muhammed bin ish&k tedlisçi olup bu hadisi an'ane ile rivayet etmiştir. Ayrıca müellifin yanında, el-Haris bin Hişam bin el-Muğİre'nin bundan başka hadisi yoktur. BuharI, Müslim, Tirmizl, Ebu Davud ve Nesai'de İse bu ravlnin hiç bir hadisi yoktur. El-MizzI: Muhammed bin Yezld el-Müstemli de bu hadisi Esved bin amir'den, Esved'ln senedi ile rivayet etmiştir. Buradaki senedden şu farkla ki bu se-neddeki Abdülmellk yerine Abdurrahman bulunur. O daha isabetlidir, demiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre; Bir adam karısına bir şey vermemiş iken kadını adamın gerdek odasına dahil etmesini Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Aişe (r.anha)'ya emretmiştir/. Diğer tahric: Ebu Davud ve Beyhaki de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Mihmar bin Muaviye (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyururken işittim: «Hiç bir uğursuzluk yoktur. Bazen (şu) üç şeyde uğur olur» Kadında, at'ta ve evde.» Not: Bunun senedinin sahih ve ravilerinin sika oldukları Zevaid'de söylenmiştir. AÇIKLAMA 1995’te
- Bāb: ...
- باب ...
Sehl bin Sa'd (es-Saidi) (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur; «Eğer olursa, atta, kadında ve meskende olur.» Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) uğursuzluğu kasdeder. AÇIKLAMA 1995’te
- Bāb: ...
- باب ...
Salim'İn babası (İin Ömer) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: «Uğursuzluk (şu) Üç şeyde olur : Atta, kadında ve evde.»
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Kıskançlığın bazısını Allah sever, bazısını da çirkin görür. Allah Teala'nın sevdiği kıskançlık, kötülük olduğu kuvvetle sanıldığında gösterilen tepkidir. Allah'ın çirkin gördüğü kıskançlığa gelince, kötülük belirtisi olmadığı yerde gösterilen tepkidir.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi zayıftır. Çünkü ravı Ebu Selim meçhuldür. El-Mizzi. el-Etraf'ta: Ebu Sehm ismi bir vehimdir. Doğrusu Ebu Seleme'dir, demiştir. İbn-i Hibban. bu hadisi kendi sahihinde Ubeyd el-Ensari'den rivayet etmiştir. Ahmed de kendi Müsnedinde bu hadisi Ukbe bin Amir el-Cüheni'den rivayet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in Hadice (r.anha)'yı (yanımda çok) andığını gördüğüm için onu kıskandığım kadar (kumalarımdan) hiç bir kadını kıskanmadım. (Kıskanmanın diğer bir nedeni olarak) ve and olsun ki Rabb Teala Hadice'yi cennette kasab'tan (ibn-i Maceh dedi ki yani altından) bir köşk ile müjdelemeyi Nebi'e emretmiştir. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahih Olup ravileri sika zatlardır
- Bāb: ...
- باب ...
el-Misver bin Mahreme (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) minber üzerinde iken şöyle buyurduğunu (bizzat) İşittim: «Hişam bin el-Mugire'nin oğulları, kendilerinin kızını Ali bin Ebi Talib'e nikahlamaları için benden izin istediler. (Ama) ben onlara izin vermiyeceğim, sonra da izin vermiyeceğim, daha sonra da izin vermiyeceğim. Ancak Ali benim kızımı boşamak ve onların kızını nikahlanmak isterse (o takdirde izin vereceğim). Çünkü şüphesiz kızım, benden bir parçadır. Ona elem veren şey bana (da) elem verir ve ona eziyet veren şey bana (da) eziyet verir.» Diğer tahric: Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesai, Ebu Davud ve Ahmed AÇIKLAMA 1999’da
- Bāb: ...
- باب ...
Ali bin el-Hüseyn (bin Ali bin Ebi Talib) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: el-Misver bin Mahreme (r.a.): kendisine şöyle demiştir: Ali bin Ebi Talib (r.a.), Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in kızı Futima (r.anha) ile evli iken Ebu Cehil'in kızı ile evlenmek istedi. Fatima, bu durumu işitince Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına vararak ; (Babacığım kızlarına eziyet edildiğinde) onlar için senin kızmadığını herkes söylüyor. Bak İşte Ali, Ebu Cehil'in kızı ile evlenmek üzeredir, dedi. Misver demiştir ki•. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kalktı (bir hutbe okudu. Hutbesinde) şehadet getirdikten sonra şöyle buyurduğunu işittim: «Besmele, hamd ve şehadetten sonra (bilmiş olun ki:) Ben. (kızım Zeyneb'i) Ebül-As bin er-Rabia nikah ettim. O bana (Zeyneb üzerine evlenmiyeceğine) söz verdi ve bana karşı (verdiği sözde) doğru davrandı. Ve şüphesiz Muhammed'in kızı Fatima benden bir parçadır. (Aranızda dolaşan söylentiler gibi şeyler yüzünden) onu bir hataya düşürmenizi çirkin görürüm. Allah'a yemin ederim ki, hiç bir zaman Resulullah'ın kızı, Allah'ın düşmanı (Ebü Cehil)'in kızı ile beraber bir erkeğin nikahı altında birleşemez.» Ravi demiştir ki: Bunun üzerine Ali (r.a.), Ebü Cehil'in kızını istemekten vazgeçti. Diğer tahric: Buhari, Müslim, Ebu Davud ve Ahmed de bunu rivayet etmişlerdir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan rivayet edildiğine göre: Şöyİe söylerdi: Kadın, nefsini Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e (mehirsiz olarak) hibe etmekten haya etmez mi? (diye ayıplardım.) Nihayet Allah TeaIa: "Ey Nebi, kadınlarından dilediği (nin nöbeti) ni geriye bırakabilirsin, dilediğini de yanına alabilirsin (kadınların arasında nöbet usulünü uygulamaya mecbur değilsin)’’ [Ahzab suresi 51.] ayetini indirince Aişe ben şöyle söyledim, demiştir: (Ya Resulallah) Rabbin şüphesiz senin dilek ve arzunu geciktirmeden derhal gerçekleştirir. Diğer tahric: Hadisi Buhari (4788, 5113), Müslim 1464 (49, 50), Mesai, (5287, 8878 ile 11350.)Ahmed, Müsned (25026), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (6063, 6064, 6065) İbn Hibban (6367) rivayet etti. BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Sabit (el-Bennani) (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Biz Enes bin Malik (r.a.)'ın yanında oturuyorduk. Onun bir kızı da onun yanında idi. Enes: Bir kadın. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek kendi nefsini O'na arzetti ve: Ya Resulallah! Bana ihtiyacın var mı diyerek (O'nunla evlenmek teklifinde bulundu)? (Yanımızda bulunan) Enes'in kızı -. O kadının hayasının azlığına şaşarım, dedi. Bunun üzerine Enes, (kızına): O kadın senden hayırlıdır. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile evlenmek (şerefine) kavuşmak istediği için kendi nefsini O'na arz etti, dedi. BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'dan; Şöyle «lemiştir: Beni Fezare (kabilesin)den bir adam Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek: — Ya Resulallah! Benim ailem siyah bir erkek çocuk doğurdu. (Ben siyah olmadığım için ailemden şübheleniyorum, demek istedi.) Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (adama): — «Senin develerin var mı?» diye sordu. Adam : — Evet, dedi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : — «Peki, develerin renkleri nasıldır?» buyurdu. Adam : — Kırmızıdır, diye cevap verdi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : — «Develerin içinde beyazı siyaha çalar boz deve var mı?» buyurdu. Adam : — Şüphesiz bunlar içinde beyazı siyaha çalar boz develer vardır, diye cevap verdi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : — «Şu halde o boz renk nereden bunlara geldi?» diye sordu. Adam: — Soyundan bir damara çektiği umulur, diye cevap verdi. Efendimiz: — «Bu çocuğunun da eski bir soy damarı çektiği umulur,» buyurdu. (Bu hadisi müellife Ebu Bekir ile Muhammed bin Sabbah rivayet etmişlerdir. Bu ifade Muhammed bin Sabbah'a aittir.) Diğer tahric: Buhari ve Müslim AÇIKLAMA 2003’te BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA EBU DAVUD HADİSELERİ VE İZAH İÇİN: 2260 – 2261 –
- Bāb: ...
- باب ...
(Abdullah) bin Ömer (r.a.)'dan; Şöyle demişlİr: Bedevilerden bir adam Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek: — Ya Resulatlah! Benim karım benim yatağım üzerinde siyah bir oğlan çocuk doğurdu. Halbuki biz öyle bir aileyiz ki içimizde öteden beri hiç bir siyah kimse olmamıştır, dedi, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), ona: — «Develerin var mı?» diye sordu. Adam: — Evet (var), dedi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : — «Peki, bunların renkleri nasıldır?» buyurdu. Adam : — Kırmızıdır, diye cevap verdi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : — «Bunların içinde siyah deve var mı?» diye sordu. Adam : — Hayır, dedi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : — «Bunların içinde beyazı siyaha çalar boz deve var mı?» buyurdu. Adam: — Evet (vardır.), dedi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem); — «Peki, o boz renk nereden oldu?» diye sordu. Adam : — Soyundan bir damarın onu çektiği umulur, diye cevap verdi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : — «Soyundan bir damarın senin bu oğlunu çektiği de umulur.» buyurdu. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedinde ravl Abad bin Kuleyb bulunur. Müellifin rivayeti böyledir. Doğrusu ise Abade bin Kuleyb'dir. EI-Muzzi et-Tehzib'de böyle demiştir. Ebu Hatim, anılan Abade'nin, rivayetlerinde saduk (çok doğru) olduğunu söylemiştir. İbn-i Ebi Hatim de Buharinin onu zayıflar arasında zikrettiğini söylemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Aişe (r.anha)'dan; Şöyle demiştir: Zem'a'nın cariyesinin oğlu (Abdurrahman'ın nesebinin tayini ve kimin oğlu sayılmasının gerekliliği) hakkında Zam'a'nın oğlu (Abd) ile Sa'd (bin Ebi Vakkas), aralarında bulunan ihtilafın halli için Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e baş vurdular. Sa'd: — Ya Resulallah! (ölen) kardeşim (Utbe) bana vasiyet ederek, Mekke'ye vardığımda Zam'a'nın cariyesinin oğluna bakıp yakalamamı (almamı) istemiştir, (Çünkü çocuğun kendisinden olduğunu söylemiştir), diye iddiasını açıkladı. Abd bin Zam'a da: — Çocuk benim kardeşimdir, babamın cariyesinin oğludur, babamın firaşı (yatağı) üstünde doğmuştur, dedi. Sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) çocuğun Utbe'ye benzediğini gördü ve: — «Ya Abd bin Zam'a! (Abdurrahman isimli) bu çocuk senin (kardeşin) dir. Çocuk firaş (sahibin) e aittir. (Sonra Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), kendi zevcesi olan Zam'a kızı Sevde'y®': «Ya Şevde! Sen bundan sonra (Abdurrahman isimli) bu çocuğa gözükme» buyurdu. Diğer tahric: Hadisi Buhari (2053, 2218, 2421, 2533, 2745, 4303, 6749, 6765, 6817, 7182), Müslim (1457), Ebu Davud (2273), Nesai s-küb. (5648, 5651); Ahmed, Müsned (24086) ve İbn Hibban (4105) rivayet etmişlerdir. BUHARİ HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA EBU DAVUD HADİSLERİ VE İZAH: 2273 – 2274 –
- Bāb: ...
- باب ...
Ömer (bin el-Hattab) (r.a.)'den rivayet edildiğine göre: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) çocuğun firaş (sahibin)'e ait olduğuna hükmetmiştir. Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedi sahihtir. Ebü Yezid el-Mekki Ebu Ubeydillah'ı İbn-i Hibban sikalar arasında anmıştır. Senedin kalan ravileri ise Buhari ile Müslim'in şartlarını taşıyorlar
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Çocuk firaş (sahibin)e aittir. Zina eden (erkek) e de (çocuktan) mahrumiyet vardır.»
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Ümame el-Bahili (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyururken işittim: «Çocuk firaş (sahibin) e aittir. Zina eden (erkek) e de (çocuktan) mahrumiyet vardır.» Not: Bunun senedinin sahih ve ricalinin sika oldukları Zevaid'de bildirilmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
(Abdullah) bin Abbas (r.a.)'dan: Şöyle demiştir : Bir kadın. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına gelerek müslüman oldu. Sonra bir adamla evlendi. İbn-i Abbas demiştir ki sonra kadının ilk kocası gelerek : — Ya Resulallah! Ben (bu) karımla beraber müslüman olmuştum ve karım benim müslüman olduğumu biliyordu, dedi. İbn-i Abbas demiştir ki: Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), kadını son kocasından aldı ve ilk kocasına iade etti
- Bāb: ...
- باب ...
(Abdullah) bin Abbas (r.a.)'dan; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), kızını (Zeyneb'i) iki yıl sonra (kocası) Ebü'l-As bin er-Rabi'a ilk nikahı ile iade etti. Diğer tahric: Ahmed, Beyhaki, Ebu Davud ve Tirmizi de rivayet etmişlerdir. AÇIKLAMA 2010’da
- Bāb: ...
- باب ...
Amr bin Şııayb'ın dedesi (Abdullah bin Amr bin el-As) (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), kızı Zeyneb'i yeni bir nikah ile (kocası) Ebü'l-As bin er-Rabi'a iade etti. Diğer tahric: Tirmizi, Ahmed
- Bāb: ...
- باب ...
Cüdame bint-i Yehb el-Esediyye (r.a.)'dan: Söyle demiştir: Ben, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyururken işittim: «Ben ğıyali (erkeğin, emzikli karısı ile cinsel ilişkide bulunmasını) yasaklamayı arzuladım. (Fakat) baktım ki acemler ve rumlar ğıyal işini yapıyorlar ve (emzikli) çocuklarını öldürmüş olmuyorlar.» (Cüdame demiştir ki) ve O'na azil (cinsel ilişki esnasında erkeğin geri çekilip suyunu dışarıya akıtması) hükmü sorulurken de şöyle buyurduğunu (bizzat) işittim: «Azıl, ve'd (= kız çocuğu diri olarak toprağa gömme işin)in gizli bir çeşitidir.» Diğer tahric: Ahmed, Müslim, Nesai ve Beyhaki de bu hadisi rivayet etmişlerdir. MÜSLİM HADİSLERİ VE İZAH: 1442 —
- Bāb: ...
- باب ...
Esma' bint-i Yezid bin es-Seken (r.a.)'den rivayet edildiğine göre kendisi Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den şunu işitmiştir: «(Emzikli karılarınızla cinsel ilişkide bulunmak sureti ile) gizlice çocuklarınızı öldürmeyiniz. Nefsim, kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki ğayl, (emzikli kadınla cinsel ilişki çocuğa öyle zararlıdır ki çocuk yetişip) atına binmiş atlı (iken, o)na ulaşır ve nihayet onu attan düşürüp ölümüne sebebiyet verir.» 2011'i okumadıysan oku
- Bāb: ...
- باب ...
Ebu Ümame (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Bir kadın, iki çocuğu ile beraber Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına geldi. Kadın bir çocuğunu taşımış, diğer çocuğunun da elinden tutup çeker vaziyette idi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (kadının çocuklarına olan bu şefkat ve düşkünlüğünü görünce) şöyle buyurdu: «(Kadınlar çocuklarını) karınlarında taşıyıcılardır, doğuruculardır, çok merhametlilerdir. Kocalarına ettikleri eziyetler olmazsa bunların namazcıları Cennet'e girer.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bunun senedindeki raviler sika zatlardır, fakat sened munltati'dir. çünkü Tirmizi, el-İlel'de anlattığına göre Buhari: Ravi Salim bin Ebi'I•Ca'd, Ebu Ümame'den hadis işitmemaş, demiştir. İbn-i Hibban da, bu ravınin Ebu Ümame'nin zamanına yetiştiğini söylemiştir
- Bāb: ...
- باب ...
Muaz bin Cebel (r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Her hangi bir kadın (mu'min) kocasına eziyet ettiğinde, adamın hurü'I-İyn'den olan karısı (bu kadına): Allah senin canını alsın, adam'a eziyet etme. Çünkü şüphesiz o, senin yanında misafirdir, senden ayrılıp yanımıza gelmesi yakındır, der.» Diğer tahric: Bu hadisi Tirmizi de rivayet etmiştir
- Bāb: ...
- باب ...
(Abdullah) bin Ömer (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre; Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu, demiştir: «Haram, helali haram etmez.» Not: Zevaid'de şöyle denilmiştir: Bu hadisi Nafi'den rivayet eden Abdullah zayıftır